unkapanı

• osmanlı zamanında "un" hali olan semt
  (bkz: kapan)
• osmanlı devletinde günümüzdeki zabıtanın karşılığı olan “eminlikler” burada bulunurdu.
  
  getirilen her malın eminliği ayrı idi.
  yağ emini yağkapanı’nda, bal emini balkapanı’nda, un emini unkapanı’nda olduğu için bu isim verilmiş.
• türk filmlerinde evden kaçıp meşhur olmak isteyen genç kızların plak çıkarttığı yer. doğulu, saf, temiz ve yanık sesli türkücülerin yolu da bazen düşerdi bu semte.
• kapan farsca "tartım yapılabilen depo" anlamina geliyormus ve bu yorede de bir yigin un deposu varmis , ad buradan geliyor
• umut dunyasi, "bilmeyenin sırtına bin ki öğrensin"ciler mekânı...
• istanbulun kemerleriyle, manifaturacilari ve kasetcileriyle unlu tarihi semti. eklemekte fayda var, simdi unkapanindan gecip yenikapiya kadar olan cadde 1950'lere kadar yoktur. istanbulun isguzar belediye baskanlarindan birisi tarihi zeyrek evlerini ve aksarayin, sehzadebasinin kendine has dokusunu katlederek o caddeyi acmistir.
• unkapanı / atatürk bulvarı'nın 1943 yılına ait fotoğrafı. görsel
  
  sağ tarafta unkapanı çarşısı'nın blokları yok.
  sol tarafta sgk binası, hastane ve diğer binalar yok.
  yolda tek tük araba. atlı arabalarla karışık fakat tenha.
  çok acımasız bir gerçek değişmek.
  yenik düşüyor her şey zamana.
• kapan kelimesi osmanlı’da "depo’" anlamıyla kullanılıyor. semt de bu ismi şehrin buğday ve un ihtiyacını temin eden ambarların, depoların, değirmenlerin ve fırınların burada bulunmasından almış. aynı zamanda arapçada terazi anlamına gelen kelime, semtte toptan yiyecek-içecek alışverişi yapılmasıyla da iyice yerleşmiş dile. üstelik istanbul’un tek kapanı da sayılmaz ama nedense balkapanı, yağkapanı gibi semtlerin ismi zamanla unutulmuş, geriye unkapanı ve istanbul manifaturacılar çarşısı’ndan yükselen melodiler kalmış.
• (bkz: ün kapanı/@trigun)
• (bkz: ün kapanı)