• cocuklarin lise'den sonra okumalari icin gudumlendikleri okul.. buradan mezun olup i$ hayatina atilirlar o sirada evlenirler ve sonunda ölürler..
  • sene başında 8 tane dersim vardı. ilk dönem 4'ünü geçtim. bu dönem 4 dersin 2'sini geçtim. bütlerdeyse 2 dersten 1 tanesini geçebildim. işte bu yüzden üniversite benim için radyoaktif element gibidir. yarılanıyor yarılanıyor bitmiyor amına koduğumun okulu.
  • iyi ki gitmişim dediğim yer. gitmeseydim hiçbir faydası olmadığını öğrenemeyecektim.
  • "bilimin üretildiği yer"dir tanımı normal koşullar altında.

    fakat güzel ülkemdeki karşılığı şudur: "seneleer önce üretilmiş bilimin özetinin özetinin yalan yanlış bir şekilde körpe dimağlara dikte ettirildiği yer".
  • 5 yıllık üniversite kariyerim, 1 yıllık yüksek lisans kariyerimden öğrendiğim en önemli şey üniversitedeki derslerin, ödevlerin, projelerin vs. hiçbir öneminin olmadığıdır...önemli olan o 4-5 yıllık zaman aralığında ömrün boyunca bir daha fırsatın olmayacak şeyleri yapman...

    üniversitede geçirilen zaman aralığının fazla olması size ortalama 70 yıl yetecek kadar anı üretmenize vesile olmak içindir..(caponya'da 80)

    1 yıl sonra tamamen unutacağınız megabaytlarca saçma teknik bilgiye sahip olmanın anlamsızlığı üzerine düşünmek gerek...
  • yabancı bir hocamızın yarı şaka yarı ciddi tanımıyla "university is the place in which we take simple things and complicate them."

    edit: bu entry'nin alıntıyı türkçeye çevirmemiş olmamdan dolayı kötülenmiş olabileceği varsayımından yola çıkarak hocanın cümlesini el yordamıyla dilimize çevireyim: "üniversite basit şeyleri alıp komplike hale getirdiğimiz yerdir."
  • sinan sertöz hocamizin soyledigi gibi kendimizin aristo'su olabilecegimiz yerdir..

    2003'te bilkent'te dinledigim konusmasindan soyle birseyler hatirliyorum (tamamen kendi kafamdan suzulmus hali olabilr.. *) :

    bir gun hukumdar -kral, sultan kimse artik o kisi- zamanin unlu bilim insani aristo'yu huzuruna cagirir..
    oglunu gosterir ve der ki: oglumu oyle bir egit ki her yonden donanimli olsun, yarin egitimi tamamlanip yanima geldiginde ona yerimi huzurla birakabileyim...
    tabii aristo boyle bir istek karsisinda ne yapacagini bilemez.. fakat yine de el mahkum kabul eder bu gorevi...
    **

    hocamiz hikayenin burasina gelince soyle demisti:
    - siz aristo olsaydiniz kralin ogluna ne ogretirdiniz?

    biraz bekledikten sonra soyle devam etmisti:
    - burada kendi kendinizin aristosu olun...

    hayatimda aldigim en guzel ogutlerden biri budur.
  • bir statü göstergesidir ya üniversite okumak hani bizim gibi toplumlarda, insanlar daha saygı duyarlar daha ciddiye alırlar üniversite okumuş birini.

    sonra işte kampüste gezerken falan, yere atılmış çöpler görebiliyor insan.
    düşünüyorum sonra, eğitim sistemini, aileyi suçlayabiliriz bir yere kadar ama koskoca 20li yaşlarında, hala* eğitim gören insanların bunu yapması hayvanlıktan başka şey değildir. basit bir tümevarım yapacaksın alt tarafı, iki adım ötende çöp kutusu var. birkaç beyin hücreni buna ayır, çok mu?
    sorsan sana çeşit çeşit ideoloji anlatırlar.
  • hayatınızda ilk defa kimsenin umrunda olmadığnız gerçeğini yüzünüze vuran kurumdur...bu açıdan bakıldığında hayata hazırladığı doğru olabilir...
  • saglik sorunlari, hayat sorunlari yüzünden dört senede bitmeyen zamazingo.. bunun mutsuzlugunu hali hazirda yasiyorum. ama dört senede bitiren bazi ipnetorlar beni benden aliyor a dostlarim..

    dün mesela dogal gaz taktiriyoruz evimize.. valide hanim "muhendis bey mühendis bey" diye dolaniyor.. ben de icerden dinliyorum hadisenin gelisimini.. "kaclisin oglum sen" dedi annem bu muhendise "85liyim teyze" diince bizim valide costu tabi "eh cabuk bitirmissin okulu bak ne güzel ise girmissin" falan diyor.. ses haafif yüksek.. belli bana duyuracak..

    gazi aldi ya itoglu it yokus asagi gidiyor artik "valla teyze, yasimiz bi noktaya geldi artik. hem aileme de daha fazla yük olmak istemedim. bu işe girdim şimdi işte. aileme para getiriyorum. bu vakte kadar onlar bakti bana artik ben onlara bakicam" diye makinali gibi sayiyor..

    hemen terliklerimi giydim tabi ben.. atladim. "bilader gelsene bişi konusucaz" dedim.. cektim banyoya bunu "bilader.. isini dogru duzgun yap, sadece isine odaklan agzina sictirtma" dedim.. yasca ve bedenen kendisinden büyük oldugum icin sindirdim genci.. baktim valide mirin kirin ediyor bizimkine bi kaş göz caktim "valla teyze bizim okul kolaydi ondan boyle oldu. benim de arkadaslarim var uzatan okulu" falan dedirttim.. hayir ben de mutlu degilim okulun uzamasindan ama bu tarz seyler de yapilmasin.. herkese biraz saygi gosterilsin canim! keyfimizden uzatmadik...
hesabın var mı? giriş yap