• ulan o gün çatal atanların hepsi bugün hepsi senin yanında be diye cevaplanabilecek olan bir cümledir.

    ya da ahmet kaya yaşasaydı gezi'de asıl o olurdu diye cevaplanabilir bilemedim şimdi.
  • danışmanları yazmadığında özüne daha da çok dönen kabadayının sarf ettiği cümle
    http://webtv.hurriyet.com.tr/…iniz-oradaydiniz.aspx
  • hüseyin avni coş olsaydı "ulan demedim ulus dedim" der, akabinde pardon kameraya çektiğinizin farkına varmadım aslında ulan demişim tüm vatandaşlardan özür dilerim ama sinirlendirmesinler onlar da insanı diyerek çark ederdi. başbakanın kimseden özür dilemesine gerek yok çünkü nerede ulan deneceğini nerede denmeyeceğini de en iyi kendisi bilir. özür dilenecekse biz dileriz der ama dilemez çünkü özür dilemesini gerektiren hiçbir vaka bugüne kadar yaşanmamıştır.

    ahmet kaya'yı linç etmişler de. linç edenler gezi olaylarına katılanlarmış da. aksi kolaylıkla ispat edilebilecek iddialar. örneğin kimler var gecede ...flaş flaş flaş...o gecede kimler vardı?

    sır değil ki. ibrahim tatlıses, mahsun kırmızıgül, emel sayın, ajda pekkan, kadir inanır, muazzez ersoy, ferdi tayfur, reha muhtar, beyazıt öztürk. şiwan perver'le şahsi şovuna eşlik eden ibrahim tatlıses mi gezici, mahsun mu gezici? reha muhtar resmi yalanlama mesajı yazıyor. gezi olaylarından sonra kadir topbaş'a teşekkür edip gezi parkı çiçek gibi diyen ajda pekkan mı gezici? akil adam kadir inanır mı gezici?

    tam tersi gezici birisi varsa o da başından beri eylemlere destek veren ahmet kaya'nın eşi gülten kaya'dır.

    başbakanımız yine milletin gözünün içine baka baka yalan söylüyor diyemiyoruz. danışmanları tarafından yanlış bilgilendirilmiş herhalde diyebiliyoruz.
  • izledim. ve hiç lafımı sakınmayacağım:

    kahvede veya herhangi bir dernekte, gezi hakkında, türkiye'nin yakın tarihi hakkında, kürt sorunu vb. hakkında siyasi bir tartışmaya girdiğim biri benimle bu tarzda konuşmaya başlarsa, tokadı yer, bizi izleyenler de "haklısın abi, çok ayıp etti, ama sen ona uyma, sen de çabuk özür dile recep"ten başka bir şey diyemez.

    burada tokadı meşrulaştıran etken sırf "ulan" ve "be" kelimeleri değil elbette. bu söyleme daha genel anlamda hakim olan pişkinliktir insanın sinirlerini tepesine çıkaran. karşımdaki insan bana böyle bir şey söylediğinde, benim bir yandan, zamanında ahmet kaya'ya çatal fırlatıp, 10. yıl marşını okuyanların hemen hemen hepsinin bugün diktatörün ayağına kapanmaları - diğer yandan, gezi direnişi'nde öldürdüğü, kör ve yaralı bıraktığı, onur kırıcı işkencelere tabi tuttuğu onca insan (ve, daha özelde, polisin acımasızca dövdüğü çelimsiz kuzenim) ve bütün bunlar için özür dilemeyi bırakın, bu kişinin "polisim destan yazdı" demesi gelir aklıma. "ulan" ve "be" kelimeleri ise bardağı taşıran son damla olur sadece.

    ama karşınızda diktatör varsa, iş değişiyor tabi. diktatöre karşı boynumuz kıldan ince. diktatöre el kalkmaz. ulan diktatörüm çok yaşa!

    ---
    aynı bokun laciverdi (bkz: her kürtaj bir uludere'dir).
  • bunu diyen zihniyetin tamamı hakikaten de oradaydı..

    (bkz: madımak)
  • ilk işaret olabilir. yakında ana avrat sövecek bu.
  • içinde gezi parkı ve kamera kayıtları geçince insanın aklına cuma günü açıklanacak olan görüntülere ne oldu acaba sorusunu getiren açıklama.
hesabın var mı? giriş yap