• vaktiyle bir ağabeyim vardı. beni çok severdi. kimi kimsesi yoktu; evlenmemiş, uzak bir şehirden istanbul'a göçmüş bir adam. ikimizin de gönül verdiği ideolojinin kurumlarından birinde yatıp kalkardı deyim yerindeyse. oranın gediklisiydi, herkesin ağabeyiydi.

    aynı şehirden olduğumuz için beni ayrı severdi, o şehirden çıkıp türk-islamcı olmak yerine türkçü olduğum için. herkese takdim ederdi, herkese överdi. gel zaman git zaman, ben sık gidemez oldum istanbul'da "karşı yakada" yer alan kuruma. birkaç defa aradı, geleceğim dedim gidemedim. en son gençlerle otururken "nostalgiaman da gelse, beraber otursaydık" diyor. evine gidiyor ve ölü bulunuyor.

    cenazesine gittim. kurumun başkanıyla beraber yürüdük, uzaklaştık, ağladık. hatta o başkan da birkaç yıl sonra aynı şekilde vefat etti. o bir dost kaybettiğine ağlamıştı, ben beni nedensiz yere bu kadar seven yalnız bir adamı bir gün sevindirmeye üşenmiş olmanın hicabıyla.

    bugün de birkaç aydır görüşelim mesajları veren, çok talepkar olmasa da, nasıl desem, ima eden bir arkadaşımı kaybettim. ölüm nedeni intihar. eşim başta, herkes aynı şeyi söylüyor: sen bir şeyi değiştiremezdin. bu tür meseleler profesyonel destek gerektirir, dertleşmeyle çözülmez. olsun. eskisi gibi bir çorbacıya gitsek, mavra yapsak düzelecekti belki?

    kısa ömrümde bu iki ölüm benim içimde uktedir. üçüncüyü kaldıramam. üstelik ilkinden sonra söz vermiştim kendime; sevdiğim ve beni seven kimseyi "ertelemeyeceğim", "ötelemeyeceğim" diye. iki kere üstünden geçildi bu yaranın, üçüncüsüne tahammülüm yok.

    böyleyken böyle. ölümle oluşur ukte, ukteler yaratmayın içinizde. sevmek ve sevilmek kıymetlidir, gereğini yerine getirin.
  • ukte verildiğinde benim sözlükte en çok güldüğüm yazılardan biri çıkıyor:

    "bu ba$ligin doldurulmasi ile ilgili isteginiz kaydedildi. ileride -belki insanlik sava$mamayi ogrendiginde- arkeologlar bu isteginizi bulacak ve belki o gun o ba$ligi gozya$lariyla dolduracaklar. belki..."
  • zamanında yapılmamış şeylerin kafaya taıklması...
  • sözlük dışından gelen birisinin olur da ilk oalrak ukteye basmasi durumunda sözlüğün anadilinin ingilizce oldugunu zannetmesini sağlayacak kadar ingilizce kelime içeren fonksiyon... yurdumda prezınt kontinyus tensten sonrasinda sorunlar yaşanıyor...
  • sozlugun yeni eglencesi. (bkz: bos bkz doldurmak)
  • sozlugun en buggy butonu, basinca gelen listeden henuz bir entry icerenine rastlamadim, hepsi bos cikiyor. ya cok bahtsizim ya da ne biliyim.
  • artık ekşi sözlük içerisinde bulunmayan eski sözlük fasilitesi. kimse ukte mukte şeedemiyor. halbuki bence güzel bir özellikti. sık sık verilmiş uktelere bakar eder, bişiler eklemeye çalışırdım boş zamanlarda.
  • herkesin doldurulmasini istedigi ba$liklardan olu$an liste..
  • sözlükte olması gereken. arada açıp bakıyorduk. saçma sapan şeyler de vardı ama bildiğimiz bir ukte varsa dolduruyorduk. hepimiz faydalanıyorduk. ukteyi dolduran ukte sahibine, ukte sahibi de doldurana teşekkür ediyordu. niye kaldırdın bunu vicdansız sözlük? nostaljik yaptın beni bak! üzüldüm şimdi...
  • sözlüğü bayağı bir boşladıktan sonra dün, sıkıldıkça başvurduğum rastgelenin eksikliğini fark ettikten sonra bugün de bunun yokluğunu fark edip betanın dandikliğine tekrardan lanet etmeme neden olan buton.
hesabın var mı? giriş yap