• sozlukte, mailing listlerde, bbslerde, ircde, icqda, sms atarak, telefon ederek, kafa skerek, herkes bilsin ki benim kafam iyi deme meraki.. cehenneme kadar yolun var da bundan bize ne?
  • bununla ilgili ne zamadir diyeceklerim var, uctugumu herkese duyurmaktan firsat olmuyor. bugune firsatmis, duzden duze anlatayim.

    bu merak'i 'ergensi' bir teshircilik, karizma ve puan'a oynamaya indirgemek, dogal olarak, ilk akla gelen secenek saniyorum. boyle bir merak'in olmadigini iddia edecek degilim. asker'e ugurladigini herkese duyurma meraki, dugun dernek yaptigini herkese duyurma meraki, cocuk sahibi oldugunu herkese duyurma meraki gibi 'mutluluk' ve 'nese'nin tecrube edilisinin 'mutlu ve neseli' insanlar tarafindan ''mutlu ve neseli'' bir sekilde paylasilmasi (hakki) kadar dogal ve gerekli, bu paylasimdan kredi ve dolayli kazanclar edinme oportunizmine de meyilli ve acik kapilidir.

    ama simdilik 'hak'tan ve 'tezahur'den bahsetmeyelim, 'olumsuz yargi'yi olusturan faktorlere egilelim. kelime secimi 'yaklasim'i ele veriyor. dikkat buyurun, uctugunu duyurma luzumu, ihtiyaci, gelenegi denmemis, ''meraki'' denmis. merak uzerinden cocuksu ve futursuz bir ugras olarak tanimlanmis. peki bu merak'in mevcut anaakim literaturde 'ilk akla gelen'den 'nihai yargi'ya tasinip, hic tartisilmadan eslesmis olmasina ne demeli? isbu yargi ve tanim'in bu denli belirleyici olmasini bu merak'in somut ve gercek yaptirimlarindan bagimsiz dusunebilir miyiz? sanmiyorum.

    soyle izah edeyim:

    uctugunu herkese duyurma meraki olanlar uctugunu herkese duyurarak, oyle ya da boyle, risk alirlar. risk'in kazanci vardir, sudur, budur, oraya girmiyorum. risk alirlar, cunku kamuya acik alanda suc olarak tanimlanmis bir fiili ovmek, yayginlastirmak, kullanimini kolaylastirmak, ozendirmek hem cezai yaptirimla tanimlidir, hem o yaptirimlara acik davetiye cikarir; hem toplumsal alanda olusan 'olumsuz yargi'ya tabiyet gibi sevimsiz ve arzu edilmeyen eklentilerle gelir, hem de 'savunma luzumu'nun o eklentilerle degerlendirilmesine mahkum eder. butun bu risklerin 'karizma' icin, ya da her ne sikim bireysel, ucuz kazanim icinse artik, alinabilecegini reddetmiyorum. ama orana vurursak, bu sartlar altinda sormak lazim gelir: bilincli bir sekilde uctugunu duyuranlar arasinda bu 'tuhaf' grup mu baskindir, yoksa baska bir 'niyet'i olanlar mi?

    risk uzerinden biraz daha gidelim: uctugunu duyurmayanlar herhangi bir risk esnemesinden, tipki uctugunu duyuranlari ihbar, isaret ve ikaz eden ve cogunlugu 'ucucu ya da icici' olmayanlar gibi munezzehtirler. haliyle ortada donen tartismada 'mimlenmek istemeyen ucucular' ve 'uctugunu duyurup bir de ustune tartismaya girmek istemeyenler' soz hakkini seve seve degil sike sike ikaz edici didaktiklerle, ucus izni de, niyeti de, istegi de, meraki da olmayan muhafazakar gruba, ya da her maddeyi birbiriyle eslestiren tovbekar'larin eline birakmak zorunda kaliyorlar. bu tek yonlu tartisma ve iletisim'in olusturdugu kendisini kendisinden yaratan daraltilmis ideolojik kapsamin da ne kadar saglikli bir sonuc verecegini, 'karizma icin duyuruyorlar'a ne kadar gonullu saldirgan yaratabilecegini varin siz dusunun.

    bir paralellik kurmak gerekirse, 'uctugunu herkese duyurma meraki'ni escinsel haklari savunusunda escinsellerin numayis duzenleyip, cinselliklerini herkesin gozune gozune sokmasina benzetebiliriz . escinsel icin escinselligin herkesle paylasimi bir 'vitrin' olabilir, kabul; kimse de escinselin dibini dovdurdugunu bilmek zorunda da degil, kabul. ama escinsellik diye olumsuzlanan ve otekilestiren bir kimlik'i yaratan pratik varsa, o pratigin uygulayicilari da duyursunlar yahut duyurmasinlar cezai, ahlaki, toplumsal, kulturel kovusturma ve yargiya mahkum ve maruz birakiliyorlarsa, escinsel escinselligini tipki butun diger escinseller gibi ortaya cikip duyurmak, yayginligina ve 'bizden'ligine dikkat cekmek zorundadir. taktik vermek gibi olmasin ama duyurabildigi yerlerde duyurmanin faydasini da, en azindan pratik sahada, gormustur.

    bu tip bir ''dikkat cekme' luzumunu, 'dikkat cekme'ye yonelik olumsuz yargilardan bagimsiz olarak dusunmek ve yargilamak, insafsizlik olmaz mi?

    uctugunu herkse duyuran insan, ya da ucmayla ilgili dogrudan/dolayli bilgi ve deneyimi paylasan insanin motivasyonu sizin 'gorebildiginiz'i askin ya da disinda olabilir. kendi 'ucus'unu sadece yasallik cercevesi baglamina hapsedip seylestirip, otekilestiren ideolojik kapsamla da bir sorunu olabilir. o kapsamla mucadelede de sistem'i arkasina alanlarin ''sistem'i arkasina aldigini duyurma meraki''ndan bagimsiz olarak fikir, dusunce, yargi paylasamayacaklarini da bu vechile hatirlatmak isterim. kendi cabasiyla, maddesiyle, susuyla busuyla ucan kadar, tabandan ese ruzgarla kanaatlere ucurulan'in da biraz rotasini gozden gecirmesi gerekiyor.
  • - yarın fransa'ya uçuyorum.
    - e uçakla git.

    (bkz: cem yılmaz)
  • "nasıl içime aldığımı sen de gördün mü" demekle e$değerde olsa gerek..bir nevi gereksiz laf orospuluğu..
  • yanlı$ göz hakkı kul hakkı diye bi$i vardır buna aykırı dü$er
  • en çok kuşlarda görülür. bu yüzden kuşlar her yıl iki kez toplu halde uçarak uçamayan diğer canlılara nispet yapar.
  • sabri yıldızda vardı. sonunda yapacağını yaptı, uçtuğunu hepimize duyurdu. onun uçuş anlayışıyla bizimkisi farklı olsa da başarılı bir denemeydi, hepimiz uçtuğunu biliyoruz artık.
hesabın var mı? giriş yap