türkiyem

• şarkinin yani muserref akay in soyledigi versiyonunun en über yeri kanımca "ata'nın verdiği ilkelerle coşalım" bölümüdür. çıldıralim delirelim manasi tasir.. ilkelerle kendimizden gecelim hell yeah..
• genellikle ülkücü düğünlerinde kurt işareti yapılarak oynanan türkü.
• mustafa yildizdogan'in parcasinin sozleri $u $ekildedir:
  
  bas koymusum turkiyemin yoluna
  duzlugune yokusuna olurum
  asirlardir kir atimi suladim
  irmaginin akisina olurum
  
  sevdaliyim yangin yeri bu sinem
  doksan yildir cile cekmis hep ninem
  pinarlardan su doldurur eminem
  mavi boncuk takisina olurum
  
  dugunum, dernegim, halayim, barim,
  topragim, ekmegim, namusum, arim
  kilimlerde cizgi cizgi efkarim,
  heybelerin nakisina olurum
• haluk levent'in arkadaş albümünden güzel bir parça :
  
  haberler kötü söyer yine
  yine konu güneydogu
  kac asker ölmüs yine
  kac anne matem dolu
  bir baska ana o da aglar
  kamber ates diye bu ülkede
  türkiyem, türkiyem nereye
  devletin gücü varken
  çeteler neden niye
  ipekci, mumcu, cetin emec
  hain miydi bu ülkede
  türkiyem, türkiyem nereye
  katiller disardayken, manisada ögrenciler,
  raporlar , iskenceler
  hastane kurbani mustafa, ölüme yenildi sonunda,
  kahir ceken emekliler
  saglik egitim ekonomi, yedi bitirdi ülkemi,
  hapse attilar düsünceleri
  bilincsiz cahil koca kafalar, kokainden para kazananlar
  ne duruma düsürdüler güzel ülkemi
  türkiyem, türkiyem nereye
  haberler kötü gelse de, hersey kötü gitse de
  umut et yarin günes baska dogar bu ülkeme
  türkiyem, türkiyem, türkiyem...
  
  söz - müzik : haluk levent
  akustik gitar : haluk levent
• bizim buralarda darbe sonrası ilkokul zili olarak kullanılan türkü.
  
  millet komple kafayı yemiş.
  
  andımızın suçu neydi lan o zaman? ne mutlu türküm diyene diyince ooovvv, ırmağının akışına ölürüm diyince hüloğ.
• 1952 tarihli bir turgut uyar kitabı.
  türkiyem'de anadolu'nun coğrafyası ayrıntılarına değin ele alınarak şiirin mekân örgüsünü oluşturur ve özlemleri, dertleri, turna türküleri, semahları ile insanımızın yaşayışı ve kültürel özellikleri, iç lirizmin coşkunca patlamalarından fışkıran bir dille ifadesini bulur.
  turnaların peşi sıra ülkenin dört bir yanını gezip tüm güzellikleri şiirinin içine içli bir dille serpiştirir uyar. ele alınan insan, "palandöken'de çoban ahmet"i, geceleri düşlerde gündüzleri hayalde genç delikanlıların yüreğini sevda ateşi ile yakan "bekir efendi'nin kızı" veya "bir mihrali marangoz" ile has be has anadolu insanıdır. şair kâh "kantar köprüsü"nün başında kâh "heybetli arsiyan dağları"ndadır. turnalar nereye sürüklerse oradadır şairin yüreği. şiirlerde öyküsü anlatılan insan yoksuldur ama tertemizdir, sevdaları çıkar ilişkileri ile kirlenmemiştir. gerdanlıklara, altın bileziklere gücü yetmeyen yoksul insanların sevdalarındaki saflık ve sadelik, içine yüreklerini koydukları bir sepet elmadadır.
• türkiye için yapılmış en güzel türküdür.
• müşerref akay'ın söylediği türkiye cumhuriyeti tarihinin gelmiş geçmiş en berbat şarkısı, cunta zortlatması.
  
  işte yaşayan tarih:
  
  "12 eylül döneminde çok sayıda dergi ve gazetenin de yayın hayatına son verildi. muhalif çizgileriyle tanınan karikatür dergisi gırgır da o dönemde çıkan bir sayısındaki kapak nedeniyle 1 ay kapatma cezası almıştı. 12 eylül döneminde ay- yıldızlı elbisesiyle 'türkiyem türkiyem cennetim' şarkısı söyleyen müşerref akay dergide kapak konusu olmuştu. ardından dergi, yaşlı, çirkin, menhus bir kadının üzerine bayrak çizerek 'türk bayrağına hakaret' ettikleri gerekçesiyle kapatıldı. karikatürü çizen hasan kaçan dönemin sıcaklığını şu şekilde anlatıyor; 'ortalık karışıktı. neler yapabileceğimizi düşünüyorduk. ben de bu konuyu oğuz aral'a önerdim. oğuz abi bana önce 'sen kapattıracaksın bu dergiyi' dedi ardından da 'pilavdan dönenin kaşığı kırılsın' diyerek bu karikatürü kapak konusu yaptı. ve dergi ceza aldı. fakat kapatılmadan önce 400, 500 bin olan tiraj 1 ay sonra 1 milyona yükseldi. bu da vatandaşın baskılara, yasaklara verdiği bir cevaptı.'"[1]
  
  aha bu da var:
  
  "soru: ve gırgır dergisi sizin bu kıyafetle bir karikatürünüzü yayınladığı için dört hafta süreyle kapatıldı. bunu siz mi talep ettiniz askeri hükümetten?
  
  müşerref akay: evet, gırgır dergisi kapandıııı! gırgır’ın kapağında ayağıma takunya çizmişler, yetmiş yaşında bir kadın yüzü ve üzerimde bayrak-kıyafet. ne telefon açtım ne de bir müdahalede bulundum. zaten büyüklerimiz hemen olaya el koydular ve gırgır dergisi kapatıldı.
  
  soru: 12 eylül iktidarının şımarık kızıydınız yani...
  
  müşerref akay: hiç de şımarık değildim. ama sırf politik saplantıları nedeniyle 'türkiyem' olayını bu hale getirdikleri için onlar hakettiler bunu. geçen sene oğuz aral, gırgır’ın iflasını bana bağladı"[2]
  
  (bkz: türkiyem türkiyem cinnetim)
  
  [1] "bu eflatun devlet nereden çıktı lan", yeni şafak, 11 eylül 2005
  http://www.yenisafak.com.tr/…2005/eylul/11/g03.html
  [2] "'altı yaşından bu yana iktidar peşindeyim'" [!!!], milliyet, 24 aralık 2001
  http://www.milliyet.com.tr/…1/12/24/yasam/ayas.html
  
  bkz:
  - zeki coşkun, "bayrak göstermek", radikal, 30 nisan 1999
  http://www.radikal.com.tr/…/30/yazarlar/zekcos.html
  - "gırgır olmayan memlekete girer dırdır", akşam, 25 şubat 2005
  http://www.aksam.com.tr/…2/25/pencere/pencere1.html
• hes'lerle anası sikilen dereler, ırmaklar akla geldikçe kahkaha attırır.
• 12 eylül'ün en 'sanatsal' işkence aleti olan bu müzik eserinin telif hakları, 12 eylül'de ağır işkencelerden geçen anadolu müzik adlı yapım şirketinin sahibi cem yılmaz'daymış. tahmin edin niye?
  
  "...trilyon verseler asla bir daha bu şarkının cd ve kaseti basılmayacak. geçmiş olsun işkencecilere; çünkü insanların morallerini bozmak için başka şarkı bulmak zorundalar artık...” 12.09. 2009 radikal cumartesi
  
  ilaveten (bkz: #16859561)