• hizmet olarak "maaşın bende dursun. gaspçısı var, uğursuzu var. sen istediğin zaman, istediğin köşe başından, istediğin kadar vereyim ben sana" olayını sunan banka. benden aldığı parayı da ben çekene kadar başkalarına kiralıyor. sonra da "sen çekene kadar parayı kasada güvende tuttum. bedelini keseyim dur" diyor.

    evet aynen mahalle berberi mahmut gibiymiş. o da hep değdiriyor zaten.
  • basisen ile olan ilişkilerinin dikkatle incelenmesi gereken bankadır. haydi bu konuyla ilgili birkaç küçük not ekleyelim.

    1-) türkiye cumhuriyeti’nin ilk milli bankasıdır.
    2-) izmir 1. iktisat kongresi akabinde gazi mustafa kemal atatürk’ün direktifiyle 26 ağustos 1924 tarihinde kurulmuştur.
    3-) iş bankası’nın en büyük hissedarı yaklaşık %40’lık payla iş bankası munzam sandık vakfı’dır. daha anlaşılır bir ifadeyle çalışanlarıdır.

    tarih kitaplarından çıkan ifadelerle başlayan bu masum hatta eğlenceli girizgahı bir kenara bırakıp bu güzide bankamızla alakalı bilinen ya da bilinmeyen, bilindiği halde dile getirilmeyen, bilip dile getirenlerin bir şekilde susturulduğu gerçeklere bir göz atalım.

    - iş bankası’nın patronu merkezi kayıt kuruluşu verilerine göre (banka böyle diyor) çalışanları olmasına rağmen bu çalışanları kendi kurumlarına karşı bir sendika temsil etmektedir. bankada çalışan her personel dolaylı da olsa bu sendikaya üye olmaya mecbur edilir. aksi düşünülmez, düşündürülmez.
    - bu sendika yasalara uygun olarak her ay üyelerinin maaşından sabit bir aidat kesintisi yapar ama bu miktar yetmez tabii ki. temsil ettiği personelin maaşlarına yapılan ilk zam tutarları da sendikanın kasasına gider. ayrıca basidav adında gudik bir vakfa da sahip olup çalışanları bir de bu vakfa üye yapmaya çalışmaktadır. bunun için de ekstra bir aidat aldığını söylememe gerek yok sanırım.
    - bu sendika (basisen) 24 yıldır aynı isim tarafından yönetilmektedir. bu isim metin tiryakioğlu’dur.
    - metin tiryakioğlu türkiye’de hiçbir sendika başkanına nasip olmamış muazzam bir servete sahiptir. gözünüzde canlandırmak adına şöyle bir örnek verelim: oğlu burak tiryakioğlu üniversite’den mezun olmasının hemen sonrasında erol evcil’e (mafya değil miydi bu) milyon dolarlık bir sermaye ile ortak olabiliyor. yine başka bir örnek: metin tiryakioğlu iş bankası ile yapılan toplu iş sözleşmesi görüşmelerine jaguar marka bir makam aracı ve -burası önemli- 2 adet korumasıyla beraber gelir. (gerçek bir hikaye) tamamen yorumsuz.
    - iş bankası ile basisen arasında yapılan toplu iş sözleşmesi görüşmeleri kocaman bir balondur. her iki taraf bu görüşmelerin öncesinde yapacakları hamleleri birbirleri ile paylaşırlar. (bkz: danışıklı dövüş) hatta komiktir ama inandırıcılığı artırmak adına kimin nerede neye tepki göstereceği bile bellidir.
    - sendika, banka üzerinde öylesine büyük bir etkiye sahiptir ki personel hatta üst yönetim atamalarından kar dağıtımına kadar hemen her konuda tek söz sahibidir diyebiliriz. bankanın kuruluş yıldönümleri, anma etkinlikleri ya da şube açılışlarında mutlak suretle sendikadan birileri sanki banka yöneticisiymiş gibi nutuk çeker.
    - eğer bir personel iş yerinde yaşadığı bir sıkıntıdan ötürü sendikaya şikayette bulunursa sendika bu durumu gidip ilgili personelin yöneticisine aktarır. bu aktarım aynen şöyle olur: “falanca personeliniz bizi aradı, lütfen çalışanınıza sahip çıkın” (gerçek bir hikaye) tabi olaya konu çalışana gereken ceza banka tarafından gecikmeden verilir.
    - sendika, bankanın tüm birimlerinde kendine yakın gördüğü kişileri temsilci sıfatıyla görevlendirir. işte bu arkadaşların görevi bir üst maddedeki, sözüm ona sendikacının görevini kendi birimlerinde yürütmektir. aslında yapması gereken işin bilincinde olanları tabii ki tenzih ederim.
    - bankanın en üst düzey yöneticileri (içlerinde profesörler dahi vardı bir aralar) bile sendika başkanı ve yalnızca lise mezunu (kesinlikle art niyetten ötürü belirtmedim) olan metin tiryakioğlu karşısında (hatta telefonda) kedi yavrusu masumiyeti moduna geçerler. unutmadan tiryakioğlu “efendim” şeklinde bir hitap ile her daim onurlandırılır, hiç hak etmese bile.
    - tiryakioğlu’nun bir telefonuyla bankadaki en sağlam kayalar bile yerinden oynatılabilir. oyuna adam sokma/adam alma, torpil, kaynak her şey bu amcanın bir telefonuna bakar. vakti zamanında bankanın dil yeterlik sınavından boş kağıt verip tazminata hak kazanan, ikinci müdürlük sınavına daha girmeden puanı ve şubesi kesinleşmiş çalışanlar (gerçek bir hikaye) hep bu amcamızın eserleridir.

    ve şimdi akıllara takılan soru şu olmalı: peki ama nasıl? metin tiryakioğlu’nun gücü nereden geliyor? nasıl olur da bir banka (bir kez daha belirtelim: patronu, çalışanları olan bir banka) altı üstü bir sendikaya esir olur? ve yine nasıl olur da bir sendika temsil ettiği çalışanların yerine işverenin (işveren de çalışanlar. çelişkiye gel!) tarafını tutar? 87 yıllık, birçok alanda ilklere imza atmış bir bankayı, kim olduğu bile tam olarak bilinmeyen, tuhaf ticari ilişkileri olan, eli kolu hayli uzun bir adam kendi imparatorluğu haline getirebilir?

    metin tiryakioğlu iş bankası’nın en karanlık yüzüdür. sendikanın icazeti olmadan iş bankası’nda kalem oynatılamaz. iş bankası’nın yönetim kurulu, genel müdür, genel müdür yardımcıları, seksiyon müdürleri ve hatta en basit memur atamalarına bile sendika istediği noktada istediği müdahaleyi yapabilir.

    yukarıda yazdıklarım birilerini ziyadesiyle rahatsız edecektir, buna eminim. belki gerçek dışı bulacaksınız, sadece kötüleme maksatlı yazdığımı düşüneceksiniz. böyle düşünenler için sadece şunu söyleyebilirim: iş bankası; sevdiğim, değer verdiğim, daha iyi noktalara gelmesini dilediğim türkiye’nin en büyük bankasıdır. tek isteğim, içindeki zararlı otlardan bir an evvel kurtulması. ersin özince bunu yapmadı, adnan bali’de yapmayacak. ama ümidim var biri elini o masaya vuracak.

    o güne kadar, iyi geceler iş bankası.

    gülümseyerek edit: tahmin ettiğim üzere bazıları çok rahatsız olmuşlar, canlarım benim. ama çamura yatmanın lüzumu yok, komik oluyorsunuz zira.
  • berbere gidip sacini kestirmedigi halde sirf dukkana girdi diye berbere hak etmedigi bir ayak basti parasi veren ve bundan da memnun olan keriz musterilere mustehak banka.
  • muhteşem bi bankadır, keşke ceo'su gelse hepimizi sikse... mal mısınız nesiniz, banka lan bu ne bu duygusal bağ.
  • "beni işe alim sinavina girmeye bile laik görmeyen banka.hatirli bir universiteden mezun olmama rağmen sinava bile alinmadim lakin icinde bir suru 2 yillik calisani oldugunu cok iyi biliyorum."

    gördüğümüz kadarıyla, en azından, işe alım sürecinde bir miktar liyakat var. "layık" kelimesi yerine "laik" kelimesini kullanan birini işe almamakla pek bir doğru yapmışlar.

    bu arada yedekler ne zaman yüklenir iş bankası?

    ekleme: eğer kredi kartı bilgilerimizi kaptırmadıysan, makul bir sürede çözdün sorunu işbankası. aferin. ama eğer kredi kartı bilgilerimizi birilerine kaptırdıysan o zaman bizden çekeceğin var.
  • adamlar sana, kartı alırken "öğrenciliğiniz boyunca kart kullanım ücreti kesilmeyecektir." sözü verecek. sonra gel zaman git zaman, birgün hoop 47 tl cukka. itiraz edene veririz, etmeyen kekoların parası da yanımıza kar kalır...
    neymiş biz de sesimizi çıkarmayacakmışız; kartın bir bedeli olması gerektiği için. vay amına koyim! ne güzel dünya be.

    çok ilginç insanlar var şu memlekette. bunlar ikinci öğretimlere harçlar kalkmadığında, biz itiraz ederken "ama siz akşamları elektrik yakıyonuz, hem para ödemeyi kabul ederek girdiniz oraya. ödeyeceksiniz tabeeaaa." diyen dangalaklarla aynı sanırım.

    edit: he amına koyim he. her şeyi siz biliyonuz. siz süpersiniz... müşteri olan benim, işin peşinden koşan benim. sizce de saçma değil mi? atarsın bir mesaj(ki her allahın günü yok böyle cazip kredilerimiz var, yok efendim şöyle maxi puan veriyoruz diye mesaj atmayı gayet iyi biliyorlar); sayın kullanıcımız, şu süreler dahilinde öğrenci olduğunuzu ibra etmezseniz, kartınızdan 47 tl(ya da ne kadarsa) para kesilecektir. biz de gider efendi gibi veririz belgemizi, cartımızı curtumuzu... kimse de burda tantana yapmaz. sen sessiz sedasız kes parayı, müşteri hizmetlerine 20 dakikadan önce ulaşama sonra suçlu yine biz olalım.
    çok feci hakaret edesim var ama yeminimi böyle saçma bir konu için bozamayacağım.
  • redhack twitter'dan yanıt vermiş;

    "teknik sorun olunca çökerttik diyen ayyıldız.org isimli akp'li lamerler, önce kendi sitelerini açsın ;)"
  • vatandaşın önceliklerini düşünen, karı 2. plana atan bankadır.

    * diğer bankalar gibi fiş başına masraf adı altında 0,1 lira ile 3 lira arasında değişen masraflar almaz.
    * diğer bankalar gibi cüzdan yazma ve değişmede masraf almaz.
    * öğrencilere yüksek limit versem de ödemeseler de faiz kaktırsam derdinde değildir. bilakis düşük limit vererek öğrencileri düşünür.
    * ödeme zorluğu çekenlere "hızır" yapılandırması yaparak sınırsız yapılandırma imkanı tanır. bazı bankaların yaptığı gibi yapılandırma ödemeleri gecikince önceki ödenen paralar yandı gevşekliğine girişmez.
    * haciz konusunda en yavaş davranan, bunu yapmamak için en çok direnen bankadır.
    * en önemlilerinden biri olarak gizli satış asla yapmaz. yapamaz. diğer bankalar gibi çaktırmadan gizli satış yapma konusunda eğitim vermez çalışanlarına. bilakis müşteriye bilgisi dahilinde olmayan her satış için, işten atmaya varana kadar yaptırım uygular çalışanlara.
    * en fazla sosyal proje üreten, eğitime, satranca en çok destek olan bankadır.
    * küçükleri tasarrufa özendirmek için çocukların açtıkları hesaplara ve fonlara yüksek faiz uygulaması yapar.
    * 2000 liraya kadar olan alışverişlerde alınan ürünlerde sorun yaşanırsa, ürün maximum kartla alınmışsa, ürünü değişmeyen firma olduğunda parayı anında öder. firmayla avukatlık işleri bizzat iş bankası yürütür. müşterilerine kolaylık sağlar.
    * kültür yayınları kapsamında birçok kitabı ucuza tedarik etme imkanı sağlar. belirli dönemlerde kampanyalar da yaparak daha da ucuza sağlama imkanları sunar.
    * belirli dönemlerde öğrencilere bedava kitap dağıtır.
    * çalışanlarına satış baskısını en az yapan bankadır. müşteriyi kandırarak satış yapmaya yönelik eğitim vermeyen, aksine müşteri bilgilenmesini en çok önemseyen bankadır.
    * kredi verirken kredibilite sistemini en çok kazanmaya yönelik değil, müşterinin en rahat ödeyebilme şekline göre belirlemeye çalışır. bu da müşteriyi ödeyemeyip rezil olma, faize gömülme riskinden kurtarır. iş bankası kredi vermiyorsa bilin ki gerçekten zorlanacaksınızdır. başka bankalar bu konuda daha rahattır. amaç sizin zamanında ödeyebilmeniz değildir. ne şekilde olursa olsun tahsil etme imkanı varsa, her ihtimale rağmen tahsil etmektir amaç(temerrüt, haciz, kefil vs.)
  • kılık kıyafet yönetmeliği nedir bilmeden içinde tesettürsüz çalışan bulunan her şirketi torpil yuvası olarak tanımlayan, bütün çalışanlarını chp seçmeni sanan embesiller tarafından hunharca bok atılan zavallı firmalardan biri.

    en büyük şanssızlığı muz cumhuriyetinde faaliyet göstermesidir. aynı teşkilat yapısıyla amerikada kurulmuş olsaydı finans sektörünün apple'ı microsoft'u olurdu.

    sığırlarla dolu bir ortamda iş yapmaya kalkınca bu kadar oluyor.
  • boyunun uzunluğu bilmeden, güvenlik görevlisi kadrosuna başvuranları almaması gereken banka.
hesabın var mı? giriş yap