• siyah beyaz ve tek kanallı trt yayınının olduğu yıllarda erol pekcan orkestrası ile birlikte, kubik dekorasyonlu trt studyosunda, o zamanlar çok genç olan tuna ötenel, dönemin modası olan balıkçı yaka koyu renk bir kazakla çıkardı ekrana, grubun çömeziydi. caz nedir bilmeyen, o yıllarda tuna ötenel'le yaşıt yeni yetmeler, pek hazzetmezdi grubun yaptığı müzikten, uzak ve soğuk ve fazla kuralsız gelirdi, melodisi bile mırıldanamayan bir müziğe müzik diyemezdi ki o yaştaki çocuklar, hatta cazla yakınlaşmaları bu vesileyle yıllarca ertelenmiş bile olabilir, ancak artık büyümüş olan o dünkü çocuklar, bugün zevkle caz dinlemekte ve varlığıyla sevinmektedirler tuna ötenel'in, en çok da bugünü düne müzik sevgisiyle bağlayan sağlam ve güzel bir köprü olduğu için.
  • 1947 yilinda dogmus. bulgar göcmeni bir ailenin cocugu oldugu icin, ismini bulgaristan'dan türkiye'ye uzanan tuna nehrinden almis. babasi da müzisyen oldugundan ve keman calarken kus sesleri cikarttigindan dolayi ötenel soyadini almis. tuna ötenel babasindan dersler alarak piyano calmayi ögrenmis ve henüz bes yasinda iken babasinin orkestrasina eslik etmeye baslamis. ilkokulu bitirmeden girdigi ankara devlet konservatuari sinavini kazanmis. ancak o dönemde tepki duyulan müzik türü olan caza merak saldigi icin okuldaki parlak basarilarina ragmen okuldan uzaklastirilmis. uzaklastirma sonrasinda babasinin orkestrasinda ve ankara radyosu cocuk klübünde calmis. 1961 ylilinda hocam dedigi metin gürel'in kendisine hediye ettigi saksafonla tanismis ve sonunda kendi kusaginin en önemli saksafoncusu olmus. 1978 yilinda müzisyen arkadaslariyla birlikte türkiye'nin ilk caz plagi olan caz semaiyi yapmis.
  • türk çocuklarını aranje etmiş olan insan. pek de güzel olmuştu yani dinlerdik öyle.
  • bir keresinde bana, blue rondo ala turca'yı nasıl çalmam gerektiğini uzun uzun anlatmıştı. bas, davul, piyano ve saksafon çalan adam. eli ötüyor hakkaten.
  • hakkinda haddim olmayarak soyleyebilirim ki, sarkilarin ilk 5 dakikasinda '' isin ilmini kapmis'' oldugunu her halinden belli eden buyuk usta. saksafon sololariyla vucudunda gizli bir kompresor varmiscasina insani kanatlandirir.
  • şu anda yeryüzündeki bütün pozitif enerjilere ve dualara ihtiyacı olan büyük usta.
  • dün komada olduğunu öğrendik iyi şeyler güzel şeyler düşünmek istiyorum ama nednese bir yanım şimdiden üzülüyor .babası gibi maharetli öten elleri dilerim en kısa zamanda yine bizlere güzellkler sunar , aslında sunacağı kadarını sunmuş sağlığına kavuşması bizim için ziyadesi ile yeterli.vapurda piyanosunu çalarken o sessiz kahkahaları gözlerimizin önünde
  • türk cazının en büyük üstadlarındandır.kendisini 31 aralık 1996'da cafe gramofon'da yılbaşı programında dinlemiştim.müthişti.ne kadar dinlendiği ve şu an ne kadar bilindiğiyle ilgili bir fikrim olmamakla beraber sometimes albümünün hayatımın mihenk taşlarından biri olduğunu söyleyebilirim.kayıt çok kaliteli olmayabilir ama olağanüstü bir albümdür,özellikle "karlı dağlar" isimli parçayı binlerce kez dinlemişimdir.

    çok erken sıkıntıya düştü büyük usta.
  • bir an önce ayağa kalkmasını istediğim, pek mütevazi , pek yetenekli, kaliteli müzisyen..
    ve zamanında kendisini canlı dinlemiş olmanın ayrıcalığını her zaman yaşayacak olduklarımdan biri..
hesabın var mı? giriş yap