tuğçe şenoğul

• gaye su akyol'un tarantino müziklerinden sanat musikisini ve arabeski çıkarıp trip hop, james bond müziklerini ve "türkçe sözlü hafif batı müziği"ni ekleyince tuğçe senoğul'u elde ediyoruz. fakat bu sarkastik tanımlamaya rağmen iştah açıcı ve keyif verici bir müzisyen olduğunu söylemek lazım. şarkıları "catchy" olduğu için hemen yakalıyor. ayrıca kemerli burnun yakıştığı kadınlardan olduğunu söylemek gerek; bunun da farkında olduğu için cerrahi müdahaleyi talep etmemiş. imajı seksenlerin sonu doksanların başındaki buhranlı türk filmlerinin kültürlü ve melankolik kadınlarını anımsatıyor.
• varlığından on dakika önce haberdar oldum, bıraktığın izler sayesinde. bir şarkı üzerinden yorum yapmayayım ama tesadüfen güzel olamayacak kadar iyi bir şarkıya imza atmış.
• o da şöhret olmak yoluna adım atmıştır.
  
  ancak playback üzerine biraz daha pratik yapmalı ki şu çalışmada olduğu gibi amatör eğlendirmesin.
  
  canlı çalıyor gibi görünmek adına aşırı kasan görkem karabudak kardeşimize pek değinmiyorum bile.
  
  topunuz şarlatansınız.
• ali güçlü şimşeksiz gaye su akyol karşısında ormanda on kaplan gücündedir.
• öncelikle şunu bir kez daha hatırlatmak isterim. zira videonun açıklamasında aynen şu yazıyor, "kahinar ve seni görmem imkansız gruplarından tanıdığımız tuğçe şenoğul'un albüm hazırlıkları devam ederken, albümden ilk tekli "onun karanlık huyları" canlı performansla ilk kez fadeout istanbul live'da." bunun adı net biçimde sahtekarlıktır. buradan da oldurmaca yöntemiyle yapılan albümüne geçebiliriz.
  
  oldurmaca diyorum çünkü aylardır tatavasını dinlediğimiz, eşe dosta ısmarlama röportajlarla şişirilen ilk albümünün gülşen ya da demet akalın'ın herhangi bir albümünden tek farkı prodüksiyon olarak paranın değil rica ve minnet dilenciliğinin konuşturulmasıdır. piyasa ortalamasının diplere çektiği yetenek müessesesinin el verdiği oranda yetenek avcılığı yapan hanım kızımız, taşı sıkıp suyunu ve hatta sineğin yağını çıkartarak bir albüm yapmış. şahsi kabiliyetlerinin limitini zorlasa da piyasanın eklenti, süprüntü yahut atanamamış midi prodüktörlerinden alınacak her türlü destekle yürümüş... yürüsün yakışır. zira müzikal manada kendini geliştirmeye veya en basitinden iyi müzik dinlemeye mesai harcamak yerine ortam yapıp piyasanın şişirdiği acziyet kompetanlarını devşirmek hakikaten daha olurlu bir yol... dünyadaki paçozluğun tartışılmaz merkezi olan cennet ülkemizde bu türden yamalı bohça prodüksiyonları, inanın ki daha çok görmek istiyoruz. yakışıyor.
  
  ha bu arada sevgili tuğçe, gelecek albüm için de bir şair, efendime söyleyim bir yazar göm derim ben. böylece voltran'ı tamamlayacak bu işbirliğinden çıkan albümün şarkı sözleri, herhangi bir hande yener albümündeki toplam kelime sayısının yarısını biraz geçebilir. bak eski kankana^*, kadıköy'den taşındığı günden beri raksıtar gibi yaşıyor. voliyi vurmak yolunda rol model alacağın kişiyi uzaklarda arama.
  
  not: ucuz synth seslerine konsept tutturacağım ayağına o ceketlerle böyle imaj kasmaya devam edersen omuzlarında kendiliğinden vatka belirecek ve onları söküp atamayacaksın dahi... yapma, böyle mesleki deformasyonlar kalbimi kırar...
• gsa'nın uzun yıllar kankisiydi ve birlikte grupları falan vardı.
  gsa bugün bu müziği yapıyorsa sorumluları tuğçe ve bir diğer sevgili arkadaşı ve eski grup üyesi can tan'dır.
• goldfrapp'tan ziyade hooverphonic tadı aldığım, muazzam bir albümün sahibi kendisi. geç olsun güç olmasın, yeni keşfettim.
  
  (bkz: gölgelerine)
  (bkz: bıraktığın izler)
• ses işçiliği kısmını geçersek kadrajlardan bile sahtekarlığın boyutu ortada olan bir video yayınlamış müzikçi. kadıköy bebelerini kandırırsınız ancak.
• kendisinin kaptan şarkısı bir girdap..
  
  girdi mi kurtulamıyorsun.
• beyler kusura bakmayın ama tuğçe şenoğul ananızı mı sikti bu ne öfke bu ne hiddet
  
  ki kendisi gayet dünyalar tatlısı bi kadın ve bence gayet iyi sanatçı hatta şuan onun karanlık huyları tekrarda çalıyor.
  
  ayrıca bi üstteki entry'e biraz katılıyorum keşke daha çok konser yapsa ve şarkı çıkarsa olanlar güzel de benim canım daha çok çekti. plak işini de bi röportajda istiyorum demişti galiba umarım çıkar da alırım
  
  tanım: başlığında gereksiz -ve bence haksız- entrylerin olduğu sanatçı