tucker
-
breaking bad'te jesse'nin oyununa tav olan meth bağımlısıdır.
--- spoiler ---
tucker, tuckeeeerrrrr
--- spoiler --- -
bir otomobil markasıdır. bu marka altında yalnızca 51 araç üretilmiştir.
-
ing. yormak, bezdirmek, bıktırmak, yorgunluk.
-
tucker adlı filmi izledim. büyük yabancı şirketler, siyasileri bürokratları satın alıp türkiye’de nasıl anadol yapımını engellediyse, uçak üreten vecihi hürkuş’a nasıl eziyet ettiyse o adama da ay ısını yapmışlar. aklıma hep anadol ve vecihi hürkuş geldi. yazık bizim milletimize. ne kadar satılmışımız şerefsizimiz varmış.
-
georgia'da zencileri ile ünlü bir şehir. gece kulüpleri ve barları takdire şayandır.
-
emniyet kemeri ilk volvo'dan önce tucker markalı otomobilde kullanılmıştır.
-
ing.
takan -
dizide, tucker'ın aşık olduğu kız rolünde güzeller güzeli alison lohman vardı o da kendini oynayan seth green'le çıkardı. sağlam kadrosu var gibiydi ama eh, tutmadı demek ki.
-
turk cocuklari amerikada yasayip ingilizce konussalardi herkes tarafindan fuckerdiye dalga gecilecegi icin intihara egilimli bir cocuk olacakti.
-
tucker karakterinin "gençtir, amerikalıdır, abazandır" formatında olmasına rağmen katey sagal'ın karakterinin yemek yapabilmesi, örgü örebilmesi ve kendi çocuğuna sevgi ve şefkat göstermesinin yanında kırmızı peruğunun olmayışı bu dizinin married with children olmadığına bizi şüpheye yer kalmayacak şekilde inandırıyor... klişelerle bezenmiş olmasına rağmen dudak kaslarını pozitif yönde hareket ettirebilme yetisine sahip bir dizi...
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap