• türkçemize "travma sonrasi stres bozuklugu" seklinde kazandirilmis bir kaygilanim bozuklugu türü.
    savas, konsantrasyon kampi veya deprem gibi büyük felaketleri, travmalari yasayan insanlarin düsebilecegi bir çukur. o anlari sürekli tekrar yasamak (rüyalarda da), hayata ve insanlara karsi hissizlesmek, apatik olmak, gelecegin anlamini yitirmesi, çok yüksek düzeyde kaygiyla dolu olmak gibi semptomlari vardir. depresyonla elele, kolkola gezen bir rahatsizliktir.
    hem travmadan önceki psikolojik altyapiniz, hem travma sirasindaki deneyimlerinizin yogunlugu, hem de travma sonrasi insanlarla etkilesimlerinizin niteligi belirleyicidir ptsd'yi yasayip yasamamanizda, ya da ne düzeyde yasadiginizda. konusmak, paylasmak kisa dönemde aci verse de, uzun vadede her zaman en sagliklisidir, en iyi tedavi yoludur.
  • "acı geçiyor/ acı geçiyor/ acı elbette geçiyor/ acı çekmiş olmak geçmiyor." (kemal varol)
  • gecenin bir vakti eve giren hırsızla burun buruna geldikten sonra ruhumun içine düştüğü durum.

    üzerinden baya zaman geçmiş olmasına rağmen, hala gece yatmadan önce evi 50 kere gezip pencereleri kontrol ediyorum, yattığım odanın kapısını kilitliyorum, yabancı bir evde yatmak durumunda kaldıysam uykum 50 kere bölünüyor, odam gündüz gibi aydınlıkken uyuyabiliyorum ki eskiden zifiri karanlığı çok severdim. vs vs vs

    lanet hırsız aklımın yarısını da aldı gitti şerefsiz köpek. keşke o gece o evde hiç kalmamış olsaydım, kaldıysam bile uyanmasaydım.
  • en berbat hallerinden birine, her gün yüzlerce kadın, çocuk ve yaşlının çığlıklarına, boğulmalarına, cesetlerinin görüntülerine ve dramlarına tanık olan sahil güvenlik komutanlığı ve deniz kuvvetleri komutanlığı personeli maruz kalmaktadır.

    uçak ya da helikopterin kamerasından bir botun alabora oluşunu, yardım yetişene kadar (yetişebilirse tabi) onlarca mültecinin denizde kayboluşunu canlı canlı izlediğinizi düşünün. tekrar ve tekrar. her gün.

    bir baba olarak ben aylan bebeğin sahildeki görüntüsünün etkisinden aylarca kurtulamadım. çok daha beterlerini her gün defalarca gören, hemen hemen hepsi aile sahibi bu personel kim bilir nasıl bir yük altındadır?
  • aldığım bir darbeden sonra içine düştüğüm, hayatımı değiştiren olağandışı durum. duygu yokluğu, hissizlik (numbness), duygulardan arınmayla beraber çok daha mekanik bi düşünce yapısı, belki de gerçeğe daha fazla yaklaşmak. ölüme yaklaşma duygusunun ortaya çıkmasıyla beraber, vücudun duyguları devredışı bırakarak (öldürerek) fiziksel varlığı sürdürme çabası. ruhsal ölüm.
    bu durumun vücudun bir güvenlik önlemi olarak ortaya çıktığını düşünüyorum. insanın ölüme yaklaştığını hissettiğinde (gerçekten ölüme yaklaşmış olması gerekmez. sadece bunu hisettmesi yeterlidir.) beynin daha alt bir yönetici kademesi, bunu algılar ve beynin canlıyı ölüme yaklaştıran sinyalleri gönderen bölümünü devredışı bırakır. tabii bunu pek precise bi şekilde yapmaz. sonuç çoğu zaman oldukça yıkıcı olur. psikiyatrlar böyle durumlarda sakin kalınmasını ve özellikle hayati kararlar alınmamasını öğütlerler. böylece bu dönem atlatıldığında hayata kalınan yerden devam edilebilir. gerçi ne kadar süreceği pek belli olmaz. bir hafta, bir ay, birkaç ay, birkaç yıl. darbenin şiddetine göre değişir. ama bence bu durumu kabullenip ptsd ile birlikta yaşamaya alışılmalıdır.zira * pek geçecek gibi durmuyo. genellikle (hemen her zaman) depresyonla beraber gider. ve hayatın anlamını yokeder. bi anlamsızlık ve boşluk duygusu gayet karakteristik bişey. *
    gerçek bu mu, yoksa önceki miydi? artık anlayamıyorum. ama birbirlerinden çok farklı. belki de önceki "hissettiklerim" birer yanılsamaydı. artık ölümden o kadar korkmuyorum. ölüm hissetmemektir.
  • hani nasıl elektronik eşyalar bir kere tamire gittikten sonra bir daha iflah olmazlar ya, insan ruhu da yaşadığı bir travma sonrasında bir daha eskisi gibi olmaz, arada sırada teklemeye başlar, olur olmadık yerde yolda bırakıverir adamı.

    ecnebiler şöyle diyor:
    (bkz: post traumatic stress disorder)
  • dunyada en sık karsilasilan psikiatrik tablolardan biridir. yasanılan kotu bir tecrubeden sonra (tecavuz,dogal afet,iskence,yogun duygusal siddet,saldırı,trafik kazası vs...) kisinin duygu durumunun bozulmasi ile ve genellikle depresyonla ortaya cıkar.kisi uyuyamaz,sık sık hezeyan icine girer,kabuslar gorur ve normal yasamina cok guc devam eder.travma sonrasi duygu durum bozuklugu ana hatlarıyla budur.
  • bugün yaşanan olaylardan sonra sağ kalabilen yaralanmış ya da tanık olmuş amerikalılarda görülebilecek bozukluk (deprem gibi doğal afetler sonrasında da görülebilir)
    tssb( travma sonrası stress bozukluğu)tanımı ağırlıkla, zorlayıcı anılar, kabuslar ve/veya travmanın önemli yanlarını hatırlayamama gibi travmaya bağlı hafıza bozukluklarının varlığına dayanmaktadır. kişi, felaketin spesifik ayrıntılarını tam olarak hatırlayamayabilir fakat deneyimin önemli temalarını hatırlayacaktır. tam olarak tarihleri, yerleri ve ayrıntılı olarak mekanı ve failleri hatırlayamayabilir.
    tssb akut, kronik ya da gecikmeli olabilir.
    travmatik olay aşağıdaki durumlardan biri veya daha fazlası şeklinde ısrarlı olarak "yeniden yaşantılanmalıdır": 1) olayın zorlayıcı ve rahatsızlık verici anılarının hatırlanması; 2) olayla ilgili tekrarlayıcı tarzda rahatsızlık veren rüyalar görme; 3) varsanılar, yanılsamalar ve geriye dönüşlerle olay sanki yeniden oluyormuş gibi hissetme ya da davranma; 4) olayı hatırlatan durumlara maruz kalındığında aşırı psikolojik rahatsızlık duyma ve 5) olayın çeşitli yönlerini sembolize eden ya da hatırlatan ipuçlarına maruz kalındığında fizyolojik tepki verme.

    kişi, aşağıdakilerden en az üçünün ısrarlı bir şekilde tezahür etmesiyle, travmatik olayla ilgili uyaranlardan kaçınır ve/veya tepkiselliği genel olarak küntleşir : 1) travma ile ilgili düşüncelerden, duygulardan ve konuşmalardan kaçınmaya çalışma; 2) travmayı hatırlatacak faaliyetlerden, yerlerden ve kişilerden kaçınmaya çalışma; 3) olayın önemli bir yanını hatırlayamama; 4) kendisi için önemli faaliyetlere yönelik ilgi azalması; 5) diğer insanlardan kopma veya yabancılaşma; 6) kısıtlı duygulanım ve 7) geleceğe ilişkin beklentilerin azalması.

    tssb tanısı koyabilmek için, aşağıdakilerden en az ikisiyle birlikte tezahür eden ve travmadan önce varolmayan artmış uyanıklık belirtilerinin süreklilik kazanması gerekir: 1) uykuya dalma ve uykuyu sürdürme zorlukları; 2) kızgınlık veya öfke patlamaları; 3) yoğunlaşma zorluğu; 4) aşırı tetikte olma, ve 5) aşırı irkilme tepkisi.

    tssb belirtileri kronikleşebilir veya uzun zaman dilimlerinde düzensizlikler gösterebilir. bazı dönemlerde, aşırı uyanıklık ve kızgınlık belirtileri klinik tabloda hakim duruma geçebilir. böyle zamanlarda mağdur genellikle, zorlayıcı anılar, kabuslar ve geriye dönüşlerin artışından da şikayetçi olacaktır. mağdur diğer zamanlarda, göreceli olarak belirti göstermeyebilir ya da duygusal tepkileri daralmış ve içe dönük olarak gözükebilir.
  • uzun dönem "narsisistik" bir kişiliğin sömürüsüne maruz kalmak da buna yol açabilir.

    ilgili yazı
  • aslında ismi travma sonrası stres bozukluğudur.tssb şeklinde kısaltılabilir.dsm-4'te post traumatic stress disorder olarak geçer(ptsd). tecavüz, işkence, doğal afetler gibi travmatik yaşantılar sonucunda ortaya çıkabilir, kişinin başa çıkma mekanizmalarına bağlı olarak çıkmayabilir de. olayı yaşamadan sadece izleyerek deneyimlemek de bu bozukluğa sebep olabilir. flashbackler,olayın tekrar tekrar hatırlanması,olayın yaşandığı yerden ya da benzerlerinden kaçınma,olayı anımsayamama ve geleceğe dair olumsuz beklentiler gibi semptomları vardır. özellikle tecavüz travmasının çözümlenmesi çok zordur. olaydan yıllar sonra belirtiler başlayabilir her ne kadar unutmak en iyi yöntemmiş gibi görünse ve sık sık bastırmaya gidilse de travmanın tamamen hatırlanması iyileşmenin başlangıcıdır.
hesabın var mı? giriş yap