trade off
-
bir seyi elde etmek icin diger seyden fedakarlik etmedir.
ornegin, bir villa veya bir ferrari'den ikisinden yalnizca birini alacak kadar paramiz var. ikisini alacak kadar paramiz yok. iste bu trade off'tur. eger bu durum bir catismaya yol aciyorsa psikolojideki adi icin
(bkz: yaklaşma-yaklaşma çatışması)
trade off'lar firsat maliyetleri* yaratir. o iki seyin birisinden vazgecmen senin firsat maliyetindir. -
haberleşme sistemelerinde ozellikle bantgenişliği ve noise performansı arasında sıkca gorulen ilişki.
-
(bkz: vezir fedası)
-
cok degiskenli bir denklemde karsilikli yarar - zarar hesabi sonunda genel toplamda alinan kararin yararlarinin getirecegi zararlardan fazla olmasi durumuna denir.
ya da bir nevi ne sis yansin ne kebap mantigiyla biraz ondan biraz bundan su koyvermektir. -
anglofonlar genelde bunun yaninda "there is no free lunch" derler.
-
buna ödünleşim diyenler de vardır
-
evrimde iyi bir örneği vardır.
kuşların görüş açısı mesela biz insanlara göre daha yüksektir, kafasının tam arkasındaki birşey dışında çoğu şeyi görebilirler(yaklaşık 300 derece) ama bunun sonucunda sadece iki gözlerinin birden gördüğü yelpaze 3 boyutludur onun dışında 2 boyutlu bir algıları vardır.bir yerden kazandın ama bir yerden kaybettin.
trade off budur işte. -
(bkz: rip off)
-
herhangi bir olgunun birden fazla değişkene bağlı olarak değişkenlik göstermesi durumu. (bkz: proje yönetimi) alanında türkçe karşılığı (bkz: ödünleşim) olarak geçer. en kolay tanımı (bkz: ucuz mal alacak kadar zengin değilim) deyimiyle anlatılabilir; ucuz malın ilk maliyeti düşük olacak, ancak kullanım ömrünün kısalığı, bakım masraflarının fazlalığı gibi sebeplerle toplam kullanım maliyeti pahalı -ve kaliteli- mala göre daha fazla olacaktır.
-
bir şeyi elde etmek için başka bir şeyden vazgeçtiğiniz değişimdir.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap