• bir de filmin baslarinda bir yerde bizimkiler kosustururken bi sinema salonun onunden geciyorlar. salonun onunde iki filmin pek de goze carpmayan posterleri var : perfect blue ve millennium actress. boyle kucuk ayrintilari yakalamanin hazzi da bir ayri oluyormus onu da ogrenmis oldum.
  • myazaki hayrani beni, cok icine almasa da goruntu olarak, kelimenin tam manasiyla icimi isitan bi anime oldu.. yorgani kabarttim, sicak cikolatami koydum, icine girip buldumcuk surat ifademle izledim.. insan ruhu nefret ve ofke ile kabardi mi izlenecek bi anime.. ayrica, animelere cocuk isi diyip cizgi film diye ezenleri .... (bu filmin altina kufur yazmayi kendime yakistiramadim)
  • "bir şeyi başarmaya çalıştığın zaman, birinin incinmesi gerekecektir. hep bir şeyleri feda etmek zorundasındır."

    her ne kadar olaylar türk filmi tadında gelişse de, insanda tatlı bir gülümseme bırakan, hayata dair güzel tespitleri es geçmeyen şirin ve çok kaliteli bir anime.
  • tesadufleriyle insani muthis mest eden bu filmde satoshi kon'un izleyiciye kis kis gulumsedigi, tatli ve muzip bir cocuk gibi eglendigi sahneleri farkedeceksiniz. ambulans getiren travesti melek figuru, danseden kagit gokdelenler, bir turlu olmeyen olup olup gozleri acilan evsiz yasli adam, bayan hana'nin, planladigi intihari anlatirken arka planda soylediklerinin aynen gerceklesiyor olmasi... minik minik bir suru gume gitmeyen ayrinti.
    ote yandan tabii ki bircok filmde oldugu gibi burda da aile terapisti rolune burunulmus, basarili da olunmustur, ozgurce konusabilmenin sevgiyi besleyen ana damar olmasi, herkesin kendi yasam tarzini degistirecek gucu oldugu seklindeki liberalimsi anafikirler de genc beyinlere iletilmistir. extralarda miyoko'yu seslendiren ilginc sac toplama sekilleri olan arkadasin satoshi ile yaptigi flortik roportaji izleyebilir, film boyunca tokyo'dan fotograflasmis manzaralari izleyebilir, en sonda da 9. senfoniyi japonca dinleyebilirsiniz.

    hersey bir yana, japonca seslendirme ve ingilizce altyazi ile izledigim bu filmde beni en mutlu eden sey "höö?" unleminin kullanim zenginligi ve estetigiydi.
  • dünyanın herhangi bir yerinde geçebilecek bir hikayeye dayanan, muzip, mucizelerle umut pompalayan anime...
  • hem çok komik hem çok duygusal olabilen, ele aldığı her konuyla ilgili (aile, ev, metropol) ciddi mesajlar veren, dvdsi bir kaç hafta önce türkiyede satışa çıkmış nefis bir film.

    peki bir holywood filminde görsek "ne saçma olmuş lan burası?!" diyeceğimiz yerleri yok mudur? vardır elbet.. ama bu bir holywood filmi değil japon animesidir..
  • biri trans kadın, biri orta yaşlı alkolik, diğeri evden kaçmış bir ergen. ve bu üç homlessı geçmişleriyle yüzleştirecek olan sokakta buldukları bir bebek, kiyoko.

    perfect blue ya da paprika ile kıyaslamak yanlış olacak. bu iki film psikanalitiktir.

    tokyo gadfathers karına kışına rağmen insanın içini ısıtıyor. ama cinsel ama sınıfsal kimlik konusuna değiniyor. psikolojik olandan çok toplumsal olana eğiliyor.
  • 3 godfathers uzerine kurulu, her karakterin bebegin ailesini araken kendi ailesi ve gecmisiyle yuzlesmesini konu alan, standard animeden uzaklasmis ve kendine has gorsel bir dili olan, yine de kucuklere tavsiye edemeyecegimiz bir film.
  • sinemada zekaya yönelik işler yapan yönetmenler genelde izleyicilerin duygularını es geçer. çünkü hem vakit yoktur hem zeka soğukluk olarak düşünülür genelde. zeka ve duyguyu bir araya getirebilen yönetmenler de vardır. ancak bu filmlerde genelde bir tema diğerine eklemlenir ve ağırlık mutlaka birinde olur.

    ancak satoşi kon'un durumu burada biraz farklı. çünkü kısa filmografisinde hem paprika ve perfect blue gibi beynimizde toplu nöron katliamı yapan filmler hem de tokyo godfathers gibi tümden duygulara hitap eden bir film var.

    böyle keskin dönüşler yapan yönetmenler genelde başarısız olur. bakalım satoshi kon'un bu filmi nasıl olmuş?

    --- spoiler ---

    filmimizin konusu aslında çok basit. tokyo'da yaşayan üç evsiz, noel zamanı sokağa atılmış bir bebek bulurlar. ekipten hana, çocuğun bir mucize olduğuna inanır ve onu en azından bir gece tutmak ister. çünkü hana anneliğin nasıl bir şey olduğunu görmek ister. evden kaçan kızımız miyuki ve geçmişi sürekli değişen gin de bunu kabul ederler.

    dediğim gibi hikaye basit görünüyor ancak yönetmenimiz eklediği detaylar ile hikayenin sıcak ve duygusal olmasını sağlamış. öncelikle ekipteki queer karakter hana'dan bahsetmek istiyorum. animeler genelde lgbt bireyleri temsil etmek konusunda çok başarısız hatta ofansifliğe varan bir durum söz konusu. bu filmde ise hana'ya karşı müthiş anlayışlı bir bakış var. hana'nın tercihleri hakkında iyi yada kötü yorum yapılmıyor. böylece hana böyle bir karakter ve onun doğası budur deniyor izleyiciye. her ne kadar jestleri ve mimikleri streotip gibi görünse de aynı zamanda bağımsız ve güçlü de bir karakter. ayrıca grubun de facto lideri ve moral pusulası da kendisi.

    grubun dünyadan vazgeçmiş karakteri gin dışarıdan güçlü görünmesine rağmen aslında kendi hatalarından kaçan bir insan. bu nedenle anlatım olarak derinliği var. hatta kendisini açmaya çalıştığında bile yaptıklarından utandığı için yalan söyleyebiliyor.

    ekibin en son üyesi aynı zamanda en genç olanı. miyuki yaşadığı bir sinir krizi sırasında babasını bıçaklamış bu nedenle o da utancından evine dönemiyor. babasının bir polis olması ve aralarındaki bu tezat da durumu onun gözünde daha ağır hale getiriyor.

    gördüğünüz üzere karakterlerimiz çok boyutlu yazılmış. peki bu karakterlerin hikayesi nasıl ilerliyor? işte burada satoshi kon'a özgü dokunuşlar var. en başta görülen isa'nın doğumu temsilinde üç bilgin kralı görüyoruz. filmin hikayesi de bu konuya paralel ilerliyor çünkü satoshi kon filmdeki tesadüfler ile kiyoko'nun ekibin başına gelmiş bir mucize olduğunu ima ediyor sürekli.

    tesadüfler sürekli olarak karakterlerin geçmişleri ile yüzleşmesine neden oluyor ayrıca bolca da şans getiriyor. normal şartlar altında ana karakterlerin şansı bu kadar açık olsa saçma bulursunuz ancak satoshi kon, bunu size iki şekilde kabul ettirmiş. birincisi karakterler çok iyi yazıldıkları için açıkça onların tarafını tutuyorsunuz. ikincisi de bu tesadüflerin içinde kara mizah ögeleri var sürekli. ekibin başına gelen şeylere gülerken zaten kabul ediyorsunuz artık o durumu. mesela filmin sonunda kaza yapan taksicinin hana ve gin'e yolu işaret etmesi normal bir filmde ne alaka dedirtir. bu film ise sizi öyle bir hazırlıyor ki o hareketi bekliyorsunuz o an.

    --- spoiler ---

    sonuç olarak yönetmenin diğer filmleri ile kıyaslandığında çok farklı bir film ile karşı karşıya olduğumuzu söyleyebilirim. hem ton olarak hem yapı olarak farklı ama bu filmi kötü yapmıyor. hatta baya iyi bir film bu. ayrıca bu film ile anlıyoruz ki yönetmenimiz farklı alanlarda da başarılı olabiliyor. bu da nasıl bir deha olduğunu bizlere bir kez daha hatırlatıyor.
  • gerçekçi, doğa üstü olaylar içermeyen animeler içerisinde en keyifle izlenebilirliği olanlardan biri. elbette animelerin gerek kurgusal gerekse çizgisel anlamda olmazsa olmazı olan abartıya kaçma, karikatürize etme gibi özellikleri barındırıyor ama dediğim gibi bunlar zaten anime izleyicilerinin alışık olduğu şeyler.

    özellikle filmi sevmemi sağlayan ise karakterlerinin hepsinin bir çizgi anlatıma harika yakışacak şekilde orijinal olması ve bunu uç tip yaşantılardan değil, tamamen gerçek şehirlerin insanlarından beslenerek yapması. özellikle ana karakterleri film boyunca her sahnede daha bir sevdim.

    filmi güzelleştirenler içinde, karakterlerin ardından elbette mizah geliyor, zaten mizah da bu karakterler sayesinde daha bir keyif veriyor. özellikle bazı sahnelerinde ciddi kahkaha atmışlığım var ki bu bazı sahneler pek çok animedekinden sayıca çokça fazla. ciddi bir muhabbeti, duygulu bir sözü bir anda absurdleştirip atmosferi değiştirme olayını harika becermişler.

    karakterlerin geçmişlerine dair anlatılar ve duygusal öyküler, kırmızı ve mavi canavar hikayesi gibi örneğin, filmi daha sıcak bir havaya büründürmüş. her tepki inanılmaz samimi bir hale geldi bu sayede. sıradan anime görselliğinden ayrı bir tutumu var zaten. kaldırım gerçekliğinde farklı bir yapım.
hesabın var mı? giriş yap