• 21. yy'da politik olarak insanları manipüle etmenin ne denli kolay olduğu argümanı üzerine kurulmuş bir black mirror bölümüdür. karizmatik liderlerin sonunun geleceği ve insanlığın hayali karakterleri bile idolleştirip peşinden gidebileceği bir yakın geleceği öngörür.
  • black mirror'un en vasat bölümüdür.
  • birçok kişiye göre en vasat bölüm olmasına rağmen, siyasetin neye evrildiğini daha iyi anlatan başka bir şey izlemedim yakında. müthiş.
  • film olmadığı için üzüldüğüm bir black mirror bölümü. bölümün yayınlandığı tarihte bize uzak bir gerçek gibi gelse de bu tarz bir karikatürden farksız olan donald trump abd başkanı seçildi. bence bu konudan uzun uzadıya çok rahat bir şekilde golden globe adayı bir hollywood filmi çıkabilirdi. establishment, demokratlar, askerler, çıkar grupları ve medya alegorik bir şekilde adaylar ve bireyler üzerinden anlatılır şahane bir film olurdu. tam bir cate blanchett, alec baldwin, george clooney ve steve carell'lık film.

    benim fikri bi düşünsünler bence, ölüsü oscar'dan 3 adaylık çıkarır.
  • black mirror'un açık ara en berbat bölümüdür.
  • günümüz politikiacılarının yüzüne waldo aracılığıyla falan tükürülmüyor bence.

    waldo kim? bir çizgi karakter. başta amaçsız, daha doğrusu tek amacı onunla bununla kafa bulmak olan bir karakter. sonra bir olay patlıyor. yani bir adayın adının reşit olmayan bir kızla skandala karışması olayı gündem oluyor. olay gündemdeyken waldo her zamanki waldoluğunu yapıyor fakat halk beklenmedik bir biçimde bu işten fazlasıyla keyif alıyor ve waldo inanılmaz prim yapıyor. waldonun arkasındaki ekip harekete geçiyor ve krizi fırsta çeviriyor. artık waldo her yerde. sahaya inip insanlarla buluşuyor, bunu yaparken diğerlerinin saha çalışmalarını sabote etmeyi ihmal etmiyor. programlara konuk oluyor, biraz daha popülerleşiyor. bu noktada asıl vurgulanan waldoyu daha çok gençlerin sahiplendiği. çünkü gençlik bitmiş*. neyi neden desteklediğini bilmeyen yozlaşmış bir insan kitlesi olarak görülüyor gençlik. çünkü muhalifliği abartılı saldırganlık içeren saygısız söylemlerden oluşan bir karakter, genç kesimin idolü oluyor. insanları etki altına alan karizmatik otoritesinin tek kaynağı ise kullandığı saygısız üslup. karizmatikliğin yön değişimi burda net bir şekilde görülüyor. artık ciddiyetsizlik ve saldırganlık daha etkileyici. çünkü insanlara daha samimi geliyor.

    waldonun tarzı değişmiyor fakat ne zaman ki karşısındaki politikacıların insanları kandıran iki yüzlü bireyler olduklarını haykırıyor, işte o zaman etkilediği kesim gençliği aşıp daha da büyüyor. bölümün politikacıları eleştirdiği tek kısmı burasıdır.

    fakat tabii ki en baş iki yüzlü asıl waldo. çünkü waldo hiçbir şeyi değiştiremez, hiçbir şeyi düzeltemez. insanların desteğini alıyor fakat bu destekle yapacak hiçbir şeyi yok.

    sadece çirkin bir konuşma üslubuyla karşısındakini ezmeye çalışmasının bu kadar alkış alması ve değer görmesi, benimsenmesi, insanların kalitesindeki düşüşü belirtmez de neyi belirtir? ve waldo asıl, bütün bunlara rağmen kendisini destekleyen insanların yüzüne tükürüyor.

    rahat tavırlarlarla sataşan, saygısız üslup kullanan siyasetçiler ve diğerleri.. sırf samimi gözüktüğü için hangileri nasıl toplumlarda lider oluyor.. işte hangilerinin hangi toplumlarda tutuldukları toplumların kalitesiyle doğrudan alakalı.
  • neden beğenilmediğini anlayamadığım black mirror bölümü.

    beğenmeyen kişiler de 'en kötü black mirror bölümü' diye tanımlamışlar. bir kişi de neden beğenmediğini açıklamamış.

    --- spoiler ---

    siyasi gelecek hakkındaki eleştirisi yerinde bir bölümdür. halkın düşüncelerden çok karizmaya önem vermesini eleştirir.

    --- spoiler ---
  • black mirror ikinci sezon üçüncü bölümü. şimdilik de dizinin son bölümü ayrıca. insanların çok kolay manipüle edilmelerini göstermesi ve gene iyi göndermeler yapmasına rağmen pek çok şeyi eksik kalmış zayıf bir bölüm.
  • önümüzdeki yerel seçimleri anımsatan black mirror bölümü. muhafazakar partili topbaş'ı zorlayacak olan işçi partili(dizideki parti) sarıgül ve işçi partisi'ni paramparça edeceğini söyleyen waldo sırrı. umarım waldo'ya giden oylar yüzünden muhafazakar parti kazanmaz.

    (bkz: sırrı süreyya önder)
    (bkz: chp'yi paramparça edeceğiz)
  • the waldo moment black mirror'un diğer bölümlerine kıyasen daha politik bir tema benimsemiş. black mirror'un diğer bölümlerinde, en azından benim izlediklerimde hep bir şekilde günümüz insan normlarının kötü(kime göre) anlamda dışına çıkmış distopik bir toplum arka planda oluyordu. bu bölüm için de öyle yorumlar yapıldığını gördüm, yok insanların ne kadar kolay manipüle edildiğini gösteriyor falan filan. bölüm bence kesinlikle bunu anlatmıyor. bu bölüm günümüz politikacılarının yüzüne waldo aracılığıyla tükürüyor. waldo'nun dedikleri, özellikle ifşa olduktan sonraki kırılmasında söyledikleri hepimiz için anlaşılabilir şeyler. iki yüzlü, halkı umursamayan yavşak siyasetçi uzak kavram olmaktan ziyade norm haline gelmiş durumda. erdoğan da kılıçdar da bahçeli de onların vekilleri de neyi savundukları belli olmayan kendini bir şey zanneden herifler. ve gerçekten waldo gibi laps diye düşündüğünü söyleyen çıkınca insanlar turkuaz penisli bir ayı olsa bile bunu takip ediyorlar. amerika'da trump gibi boş bir adam sırf açık konuşuyor diye başkan oldu, millet amerikalılara gerizekalı diyor bu seçim için. karşısına hillary clinton gibi iki yüzlü ve iğrenç biri olduğu bir kilometreden anlaşılan birini koyarsan waldo da başkan olur işte, bölüm bunu diyor.

    anlatılmaya çalışılan şey çok güzel ama anlatım şekli maalesef kötü olmuş. jamie'nin bozuk psikolojisi yaşadıkları falan gereksiz uzatılmış, bölümün yarısından fazlası ön sevişmeden ibaret. sonra yine jamie'nin harris'e gidip kafayı kırması sonrası yaşananlar da çok çabuk geçiştirilmiş. keşke buraları daha güzel kıvırsalardı da rahat rahat dizinin en güzel bölümü diyebilseydik. bir de harris'in jamie'ye yaptığı oyları böldün konuşmasında ağır hdp vibeları aldım*
hesabın var mı? giriş yap