• iki bölüm gömdüm geldim.

    öncelikle the matrix çakması diyenler neyin kafasını yaşadığını açıklasın.

    bu dizi kitap uyarlaması ve o kitap çıktığında the matrixi yazıp yöneten kardeşler dünyaya gelmemişti. ayrıca bu kitabın yazarı adam, cyberpunk temasının kurucularından. insanı çıldırtmayın.

    neyse, dizi iyi gidiyor. bilim kurgu vaad ediyor ve bunu da çok güzel veriyor. cyberpunk evrenindeki zaman ve şartlar yerine günümüz seçilmesi isabetli olmuş. senaryoyu ne kadar ilerletebilecekler merak konusu.

    şaka maka amazon bu işi çözüyor. para olduğu için görsellik konusunda üstlerde yer alan bir standart yakaladı. bir de doğru yapımcı ve yazarlarla çalışırsa büyük işlere imza atması çok olası.

    edit : bir yanlış ifadeyi ve yanlış anlaşılmayı düzelteyim.

    yazarı ve wachowski kardeşleri, neuromancer kitabını temel alarak cyberpunk teması üzerinden kıyasladım. kronolojik sıraya koyarsak ; ilk bu yazar bu temayı işledi, sonra wachowski kardeşler esinlenip the matrix'e o sosu da kattı. kim kimden beslenmiş ortada. utanmasanız gibson, wachowski kardeşlerden esinlendi diyeceksiniz. olaya yapıcı baksanız zaten durumu anlarsınız.

    ayrıca ben entryleri okurken dediğim gibi bu ne yaa matrix çakması içeren iki entry görmüştüm. bu editi girmeden önce dönüp baktığımda tabi ki silip kaçmışlar.

    gelelim yanlışa. wachowski kardeşleri ben daha genç sanıyordum. bu da benim hatam. genç olarak kalmış hep aklımda. bu tezi çürütmek için google'dan bakıp "ama öyle değil, böyle cahil" tavırlarına girmeye gerek yok. sanki her sene onların doğum gününü kutladığı için biliyormuş triplerine görmeye gerek yok. o entrylere çıkışmak istediğim için doğmamıştı ifadesini kullandım. he, bu birşeyi değiştirdi mi ? hayır. ben yine de geri adım atıp hatamı düzeltirim. saldırmak için bir komplekse sahip değilim.

    edit 2 : cahil yazan kısma kesme işareti eklendi. amacım kimselere saldırmak değil. yorumla anlaşılabilecek hataları, alınganlıkla yorumlamayın. ben cyberpunk dedikçe konu başka yerlere gidiyor. keşke büyük harfle yazma olsa da büyük harfle cyberpunk kelimesini büyük yazabilsem.
  • son dönemde bir kitle türedi ki, bir yapımı izlemediğine dair yorum paylaşmaktan keyif alıyor. bir değil; iki değil; biraz ilgi gören her yapımın başlığının altında bunlar var.
    “konusunu beğenmediği için başlamaya üşenmiş”. bize ne amk bundan bize ne yaa? burası senin sohbet kanalın da, biz de senin takipçilerin miyiz amk?
    insanın yaşam enerjisini emmeye programlanmışlar adeta. ruh hastaları. andropoz dizisinin başlığında da coşmuşlardı birara.

    sevmediğin, izlemediğin sayısız dizi çıkıyor her gün piyasaya. gidip hepsinin başlığına, “ben bunu izlemedim” yazıyor musun? hayır. nerede bir başlık canlansa oraya damlıyor bu ilgi budalaları. bir grup da “atlaya atlaya izlediğini” belirtmekten haz alıyor. abi sen de izlememişsin, yazma izlemediysen. ne diye birşey yazma gereği duyuyorsunuz ki? ben kaç tane diziye başlayıp, 1-2 bölüm sonra da sarmayınca bırakmışımdır. ama izlemediğim şeye yorum da yapmak saçmalık.

    neyse… ben bu türün çok da hastası değilim. bana böyle futuristik, distopik hikayeler artık yorucu geliyor ama bu dizinin ilk 2 bölümü bence oldukça kaliteli ve temizdi. en sevdiğim yanı hikayeye hızlı sayılabilecek bir giriş yapmış olmalarıydı. eğer çıtayı bu seviyede tutmayı başarırlarsa, büyük beğeni kazanacağını düşünüyorum. hikayesi merak uyandırıyor, görsel efektler de kararında. hatun da tatlı. izletiyor kendisini. daha ne olsun.
  • 3. bölümde jackpot ile ilgili tahminlerim tutmuş. (bkz: #144522455) ama dahası da varmış. 4. bölümde ise bazı sorular cevabını buldu ama yanında yeni sorular da peyda oldu.

    --- spoiler ---

    bir kere vurgunun birçok olaydan oluştuğunu öğrendik. kara mizahi bir şekilde dünyanın sonunu getiren apokaliptik olaylar serisine jackpot demişler. birincisi kuzey amerika'da başlayıp tüm dünyayı karanlığa boğan enerji kesintisi. bunu bir pandemi takip etmiş. insanların iç organlarını kan ile doldurup en sonunda karınlarının patlamasına yol açan bir hastalık. sonra tabi iklim felaketleri, kuraklık, tarımsal çöküş, antibiyotik yetersizliği vs. en sonunda da abd'de yaşanan terör saldırı sonucu nükleer patlama olması ki bu tam da flynne'in yaşadığı yerde olmuş. tüm bu olaylar 7 milyarlık dünya nüfusunun yok olmasına yol açmış. (bu arada dünya nüfusu 8 milyar oldu bugün açıklandı - (bkz: 15 kasım 2022 dünya nüfusunun 8 milyar olması)

    2099'daki dünyanın üç yapılı yönetim şeklini dr. nuland (ismi cherise imiş) ve lev'in diyalogundan öğrendik. kleptler (ki lev bu sınıfa mensup) rus oligarklar jackpottan sonra düzeni sağlamışlar. lev'in karısı da güçlü bi oligark aileden geliyormuş. met polisi kleptlerin gücünü sınırlayıp dengelemiş. bi de dr. nuland'ın başında olduğu research institute var ki o da jackpot sonrası dünyayı önceki dünyaya benzetmiş araştırmalarıyla. teknik işleri onlar kontrol ediyor. dr. nuland lev'i ellerinde gizli bir silahla tehdit etti, alieta'yı çaldığı için. birinin dna örneğini alıp, bununla o kişiyi nerede olursa bulabildiklerini; lev'in arkadaşı yuri'yi bu şekilde yakaladıklarını (sanırım lev yardım etmiş) şimdi de gözünün lev'in üzerinde olduğunu söyledi ki sonra lev'in fincanını götürdü.

    lev ve wilf'in iki konuşması oldu. ilkinde aleita'nın evinde daniel'ın ölümü sonrası olay yerinde wilf'in dna'sının met polisi tarafından bulunma ihtimali. lev temizlik için birilerini göndermiş ama tam o sırada met polisi gelirse olay sana bağlanır dedi. ayrıca alieta'ya ait buldukları implantlar için lev “muhtemelen aleita öldü kendini hazırla” dedi. öğrendik ki implant olmadan 2099'da kirli atmosferde yaşayamıyorsun.
    ikinci konuşmalarında lev'in ne iş yaptığını öğrendik. aile şirketinde buldukları yeni ilaçları kök zamanda (flynne yaşadığı zaman) yaşayan insanlarda deniyorlar. böylece fazla maliyeti önlüyorlar hem de olumsuz bi durumda yaptırımı olmuyor. lev aynı zamanda kök zamanda kendisini ve ailesini öldürmüş. çünkü farklı zamanlarda olmasını varoluşsal nihilizm olarak tanımladı.

    wilf ve aleita'nın vurgundan sonra hayatta kaldığını sonra sanırım research ınstute tarafından yakalanarak, bağışıklık için implant takıldığını ve sonra evlatlık verildiğini öğrenmiş olduk. çocuklara bir şey olmuyor muydu acaba nasıl hayatta kaldılar onu bilmiyoruz.

    bunlar olurken flynne kullandığı başlıktan ötürü bir nöbet geçirdi, gözleri morardı. elini ara ara kontrol edemiyor. bundan endişelenen burton periferala conner'ı soktu flynne yerine ama fark edilince hemen periferalden çıkarıldı. daha sonra flynne girdi ve sorularına cevap bulabilmek için oynadığı oyunlarda yaptığı gibi beklenenden tersi hareket etti, evin dışına çıktı (tabi kendi kök zamanında hackerların yardımıyla) böylelikle jackpotu öğrenmiş oldu. aynı zamanda burton ve conner içinde periferalde beden istedi.

    bu bölümde bu soruların cevaplarını bulduk tabi ama hala aleita neyin peşindeydi bilmiyoruz. ilk bölümde wilf'e dünyayı kurtarmayı amaçladığını söylemişti. kendi yaşadıkları dünyayı değil diye eklemişti. acaba jackpotu mu engellemeye çalışacaktı. öyleyse de ne çaldı dr. nuland'dan? aleita ve flynne ilişkisi ne? neden ismini arattığından beri elini kontrol edemiyor aelita? bir de wilf ve lev'in karısının bir garip dansı neydi de lev izledi biraz rahatsız oldu. ve neden wilf'ten family pet diye bahsedip duruyorlar? bu sorular henüz yanıtsız.

    --- spoiler ---

    tanım: amazon prime dizisi.
  • prime dizisi. dizide geçen kavramlara ilişkin sözlük:

    peripheral: başka bir konumdan - veya flynne'in durumunda başka bir zamandan- vr gözlük benzeri bir cihaz ile içindeymişsiniz gibi kontrol edebildiğiniz avatar robotlar. bir insan bağlanmadığında peripheraller yapay zeka tarafından kontrol edilebilir.

    haptikler: kullanıcılarının, diğer kullanıcılara bağlanarak aynı şeyi görmelerini ve hissetmelerini sağlayan sibernetik implantlardır. flynee'in kardeşi burton ve çocukluk arkadaşları, amerikan deniz piyadelerinin “haptik keşif timi” olarak yetiştirilmiştir.

    stub: gelecekten birinin geçmişi değiştirdiği anda oluşan alternatif tarih akışı, paralel zaman.

    quantum tünelleme: flynee adlında 2099 londra'sında zaman yolculuğu yapmıyor. quantum tünelleme isimli bir veri transferi mekanizması 2032 yılındaki kuzey carolina'dan gelecekteki avatarını kontrol etmesini sağlıyor, bu sayede gelecektekiler de onunla iletişim kurabiliyor.

    met: metropol polisinin kısaltması. günümüz londra'sının da bölgesel polis kuvveti. gelecekteki met ise daha geniş ve korkutucu bir etki alanına sahip görünüyor.

    kaynak
  • ben ilk iki bölümünü beğendim.

    --- spoiler ---

    normal dizilerde ana karakterlerin peşine düşülünce kaçar ailesini başka yere taşır vs. burda son teknolojiyle donanmış elit ödül avcıları, karşılarında gariban hillbilly beklerken özel teknolojiyle donatılmış savaş gazileriyle karşılaştılar asdasdgfsg.
    --- spoiler ---
  • haftaya sezon finali olacak. şu ana kadar bir kaç gereksizlik dışında gayet iyi gidiyor. şaşırdım. uzun süredir dijital platformlarda aha x'in yeni bölümü çıkacak bugün diye düşündüren yapımlar görmüyorduk. gariptir en son bölümünü beklediğim dizi de yine prime'dan the wheel of time'dı.

    7. bölümle ilgili
    --- spoiler ---

    * olm bu altıncı bölümde müfettiş abla acayip karizma şekilde diziye girdi ama dr. nuland onun da karizmasını çiziverdi iki dakikada.

    * halen daha, üç unsurlu denge mekanizmasının ayaklarını detaylıca çözebilmiş değilim. şu ana kadar gördüğümüz üzere, met polisi denilen bir birim (gücünü bir nevi devlet mekanizmasından alıyor?), klept denilen vurgunda voliyi vurmuş ve güç sahibi olmuş bir kesim (ama bunların yasalarla arası iyi değil, daha çok underground takılıyorlar, bir şekilde çok güçlüler. para mı? 2100'de gösterdikleri dünyada paranın rolü nedir? gerçekten güç sahibi yapar mı, yoksa kleptler gücünü farklı bir mekanizmadan mı alıyor pek belli değil.) bir de research institute var. şu ana kadar olan bölümlerde asıl erk sahibi taraf ri gibi görünüyor. teknolojik üstünlüğe ve onu geliştirme kapasitesine sahipler. istihbarat ve veri bilimi ayakları çok kuvvetli. ya da bu nuland abla, ri'nin gücünü diğer ayaklara göre en güçlü kullanabilen lider.

    * bir suser daha yazmış ama yedinci bölümdeki kavga, çatışma ve öldürme sahneleri nihayet şu klişelerden, öldürmeden önce yapılan son konuşmalardan falan uzak daha gerçeğe yakın ve acımasızdı. bob denilen adamın ardı ardına bıçaklaması, haptik kardeşlerin adamı hiç diyaloğa girmeden laps diye indirmeleri falan başarılı olmuş.

    * anladığımız kadarıyla, (o kısımları yeniden izlemem lazım ama) bu tahkik birimi zihin üzerinde çeşitli yönlendirme araştırmaları yapıyor. bu araştırmanın en kilit bilgisini de aelitia denilen kadın çalıyor. aelitia'nın orijinal amacı bu bilgiyi, kök zamanda haptik kardeşlere ait teknolojiye yüklemekmiş ama ilk bölümde flynn girince mecburen kafasına işlemek zorunda kalmış. dolayısıyla anlayabildiğim kadarıyla nuland'ın peşinde olduğu bilgi flynn'in kafasının içinde. onu da kök zamanda indirmeye çalışıyor. flynn bu bilginin varlığını ne zaman keşfeder bilemedim. o kısımları tekrar izlemem lazım. ancak met polisinin bu tür bir olaydan haberi yok ki olaya dahil olma sebeplerinden biri de buymuş. yani haptik teknoloji, kök zamanda olmadığı için bunu bilgi, onay, etik dışında bir şekilde ri ya da kleptlerin yaptığını düşünüyormuşlar ve inspector abla da bunu araştırmak üzere olaya güm diye girmiş.

    * klept olan abi ise erk sahiplerinden en zayıf olanıymış gibi görünüyor. gücü anca kendi ekibine yetiyor. yoksa hem met polisi hem de tahkik birimini ondan baya baya üstünler ve istedikleri an (başka kleptlere neler yaptıklarını da sık sık hatırlatarak) bu kleptleri harcayabilecek durumdalar. klept abimizin yanında çalışan iki yardımcısı anladığımız kadarıyla aelitia ile bilrikte çalışıyormuş ve bir "dava"ları varmış. ri'nin kalkıştığı korkunç zihin yönlendirme olayını ortadan kaldırma peşindeymişler. aynı zamanda flynn e yüklediğini de biliyorlarmış ve onun kafasına sürekli bakmaya çalışıyorlarmış. bu bölüm ortaya çıkan yeni bilgilerle ikinci kez izlenmeyi haketmiş gibi duruyor. ama haftaya sezon finalinden sonra tüm sezonu bi tekrar etmek daha faydalı olacak sanki.

    --- spoiler ---
  • nolan ve joy'un yine süper bir iş çıkarmış oldukları dizi.

    başroldeki kızı yapay bulmuşsundur, ok
    aksiyon pornosu bulmuşsundur, ok
    engelli vatandaş ne alaka dersin, ok

    ama tam olarak ne izliyor olabilirsiniz amk bunu beğenmemek için.

    herkes her şeyi beğenmek zorunda değil, kabul. ancak son zamanlarda yapılan işlere göre farklı, yeni bir dizi.

    imdb'de 1 puan verenlerin de ekşiciler olduğuna yemin edebilirim.

    ne yapsın yapımcılar sizi memnun etmek için.
  • stub'ın ne olduğuna ve finaldeki olaylara biraz daha değinilmesi gereken dizi.

    --- spoiler ---

    ön not: buradan sonraki anlatımımda gerçek zaman cetveli sanki bir ağaç, o ağacın dalları da farklı kararlar sonucu oluşmuş zaman akışlarını, gerçekliklerini ifade edecektir.

    dizide anlatıldığı kadarıyla stub, gelecekten geçmişe bir quantum tüneli (sadece elektronik sinyal iletimi gerçekleştirilen ve bu nedenle sadece iki uçtaki bilgisayarlara veri transferi vasıtası görmekte.) açıldığında 2099'daki londra geleceğinin geçmişini taşıyan asıl kronolojik düzenden ayrılmış yeni bir zaman akışını ifade ediyor. yani normalde bu dizinin ilk sezonunun ana karakteri flynne, orijinal zaman çizgisinde iki çocuklu bir anne olacağı bir gelecek yerine dizideki 2032 yılına ait yeni geleceğinde yaşıyor; orijinal zaman çizelgesinde 2099'daki londra geleceğinden 2028 yılına doğru bir quantum tüneli açıldığı için.

    orijinal zaman çizgisinde yani 2099'daki londra geleceğinde insanlar, yeni açtıkları stubların gelişimini izleyebiliyorlar. gerçek zamana ait geçmişleri asla değişmediğinden 2099'daki londra geleceği aynen korunabilmekte ve geçmişle yapılan bağlantılarda herhangi bir paradoks oluşmamakta(misal zubov'un ataları stub'a ait geçmişte öldürülmesine rağmen zubov'un zamanına ait geçmişte öldürülmemiş kalıyorlar).

    final bölümünden anladığımız kadarıyla da gelecektekiler kendi geçmişlerinde en az üç farklı tarihte quantum tüneli açmışlar. lakin buradaki sorun, açılan her yeni tünelin geçmişteki ucundaki olaylar değişime açıkken, gelecekteki ucunda ilerleyen tarihi, o tüneli açan geleceğin insanlarının hala yaşıyor olmaları. yani flynne'in peripheral adı verilen android bedenle gelecekte yaptığı veya yapacağı tüm eylemler asıl zaman çizgisine değişmez olarak işlenmekte.

    buradaki bir diğer sorun şu ki, stublarla oluşturulan tüm quantum tünel bağlantılarının sürekli takip edilmesi gerekmekte; çünkü her yeni geçmişe uzanım veya müdahale(flynne'in kuzeninin piyangoyu kazanması gibi) yeni bir stub, yeni bir zaman akışı, dal oluşumu demek. yani hiçbir stub'ın kendi geleceği, ne zaman açıldığı...vb. önemsiz; diğer stub'ları etkileyemiyor. bu nedenle gelecekten yapılan diğer müdahalelerde olayların en başına gideyim; misal flynne'i daha alieta'nın operasyonuna katılmadan, hırsızlığı yapmadan öldürelim diyemiyor kimse. bu tür bir müdahale sadece takip edilen stub dışında alakasız, yeni bir stub yaratırdı.

    finalde yaşanan durum ise şu: flynne geçmişteki yeni stub'ı yarattığında gelecekte kendisinin peripheral bedenini kullanmaktaydı ve yeni stub'ı açtığı stub portal'ın arayüz cihazı olan saati, research institute lideri dr.cherise bu yeni stub'ı takip edemesin diye parçaladı. lakin dikkat ederseniz, stub geçmişinde öldürüldüğünde flynne arayüz başlığını takmıyordu. dolayısıyla gelecekteki bedeni kullanan zihni geri döndüğünde eski stub'ına döndü; yeni stub'a değil! eski stub, yani dr.cherise'in hala koordinatlarını bildiği ve bombalanmak istenilen stub'ta sadece öldürüldü. peki bunu nasıl başardı?

    hatırlarsanız yeni stub'ı açmadan önce flynne eski stub'a ait conner ile gelecekte konuşmuştu. conner'ın bilinci eski stub'a döndü ve flynne yeni stub'ının ayrımını conner ile bu konuşmayı yapmadığı, research institute bombalama planının daha başlatılmadığı lakin yine de flynne'nin tüm olan biteni bildiği önceki bir zamana ayarladı. gelecekten ayrılmadan önce de tek yaptığı bu yeni stub'a ait koordinatları sadece müfettiş lowbeer'a aktarmaktan ibaretti(ek: olay örgüsünün bu kısmında bir çelişki mevcut. geçmişteki o iki kasabalı hacker, gelecekteki peripheral bedenlerle istediklerinde bağlantı sağlayabiliyorlardı son birkaç bölümde. dolayısıyla müfettişin yeni stub'ın koordinatlarını hiç bilmemesi de olası!). daha sonra asıl flynne eski stub'da öldürülürken; lowbeer, research institute'ün izleyemediği yeni stub'daki flynne ile bağlantı kurdu ve gelecekte lowbeer, yeni stub'daki flynne'ın kullandığı peripheral ile buluştu.

    --- spoiler ---
  • anlayabilsek güzel dizi aslında.
  • 3. bölümden geliyorum.

    --- spoiler ---

    şimdi bu bölümde bazı şeyler hakkında ipuçları verilmeye başlandı. benim anladıklarım şunlar:

    dr. nuland'ın daniel'ı tehdit ettiği sahnede o devasa heykellerden birindelerdi. bu bizim ilk hava filtremizdi dedi. o heykellerin bir hava filtresi olduğunu öğrendik. atmosferden karbon temizliyorlarmış. bi de bu bölümde “jackpot” diye bahsettikleri ve insanlığın sonunu neredeyse getiren bir olaydan bahsetti dr nuland. havaya bir şey oldu da insanlar öldü mü diye düşündüm. iklim değişikliği ile ilgili bir felaket mi acaba.

    yine bu bölümde wolf ve aelita'nın aynı aileye evlatlık gittiğini öğrendik. anneleri onları evlat edinirken bağışıklık kazandılar mı gibi bir şey sordu. sokaktan birlikte kurtarılmışlar o yüzden düşkünlermiş birbirlerine falan. acaba bu jackpot yoksa bi pandemi diye de düşündürüyor insanı.

    her ne ise dr. nuland bir şeyler yaparak dünyayı kurtarmış. arı sahnesinde de “research institute” yazısı gördük. dünyaya ne olduysa bu enstitü bi şeyler yaparak kurtarmış başında da dr. nuland var. arıların mesela iki kere soyları tükenmiş. her şey sanki iklim değişimi, küresel ısınma falan gibi şeylere işaret ediyor.

    tabi anlamadığımız aleita'nın derdi neydi de dr. nuland'a arkasından iş çeviriyor? dr. nuland gerçi dünyayı kurtarmış ama bi nevi tanrı gibi bir şey de olmuş. otoriteye başkaldırı mı sadece olay, başka bir şey var mı? ya da flynne ile bağlantısı ne ki, flynee onun ismini internetten aratınca eline bir şeyler olmaya başladı? veya alieta'nın evindeki saatle flynne'nin evindeki saat ilişkisi ne. bu kısımları daha anlamadık.

    en sonunda da daniel flynne'e “seni öldürmeden durmayacak çünkü sen ondan bir şey aldın” dedi. onun da ne olduğunu bilmiyoruz ya da önceki bölümlerden kaçırdım bilemiyorum.

    şu replik de hoşuma gitti:
    “korkuyla itaat etmeni istemem bu en zayıf motivasyon şekildir. yalnızca kısa vadede güçlüdür”

    --- spoiler ---

    tanım: prime dizisi
hesabın var mı? giriş yap