the hulk

• temel olarak cizgi roman okuma zevkini tattiran film. ayni anda farkli objeleri farkli acilardan gostermektedir. mesela elemanin biri kapidan cikarken bir kosede konustugu eleman, diger kosede konustugu eleman gozunden kapiya yonelmis adam, diger bir kosede yandan onu izleyen hatun gozunden adam ve adam gozunden hatun gozukmektedir. enfestir.
  
  kanimca, filmin animasyonum ben demesi daha da enfes kilmistir alinan zevki. inanmaktayim ki son derece gercekci yapabilirlerdi fakat kimi sahneleri animasyon olarak izlemek apayri bir zevk veriyor. hem biliyoruz ki gercekte halk diye birsey yok. filmin bir adet asıl, bir adette asil oglani bulunmakta.
  
  sahneler arasindaki gecislerin de enfes oldugu belirtmem de gereksizdir. dir. dir.
• yesil dev hulk'un maceralarini konu alan basrollerinde eric bana ve jennifer connelly'nin bulundugu, ang lee tarafindan cekilen ve vizyone 2003 yazinda girecek olan filmin adi.
• tekrar düşündüğümde gelmiş geçmiş uyarlamalar içinde çizgiromana en az bağlı kalınan yapım olduğunu anladığım filmdir..ama buna rağmen en başarılılarından biridir..ang lee'nin gözlerinden tim burton ve sam raimi'de olduğu gibi öpülmelidir..
• bir süper kahraman filmine göre fazla sanatsal olan (ang lee çekti sonuçta) ama son derece beğendiğin film. çoğu kişinin beğenmemesine karşın gerçekten güzel filmdir. ama filmin tek sıkıntısı eric bana. oyunculuğu iyi ama bruce banner'e yakışmıyor ne yazık ki.
  
  en başarılı bruce banner kim diye sorarsanız kesinlikle mark ruffalo'dur. inanılmaz derecede yakışıyor role.
• devamı çekilmemiş olan güzel bir ang lee filmi. şahsi kanaatimce sanatsal açıdan gayet başarılı bir filmdi. bu filmden sonra the incredible hulk adlı yeni bir hulk filmi çekilmiştir ki bana kalırsa the hulk'un yanına bile yaklaşamayan bir film olmuştur.
• en beğendiğim çizgi roman uyarlamasıdır. karakterin en dolu tanıtıldığı, görselliği çizgi romana en yakışanı, sanatsal yapının en düzgün olduğu film olduğunu düşünür, arada bir açar yeniden izlerim.
• izmir sinemasında kesinlikle izlenilmemesi gereken fim. zira perdedeki görüntü olması gereken boyutlarda değil, kare. görmemeniz gereken kısımları da görüyorsunuz. karakterlerin üzerlerinde mikrofonlar uçuşuyor. filmin kamera arkası belgeselini izlemiş gibi hissediyor insan.
  ayrıca
  (bkz: bruce banner)
• gavuristanlı bazı eleştirmenlerin aşırı dramatik ve psikolojik buldukları film ^* . demek ki güzel olacak.
• --- spoiler ---
  "sleep now my bruce^*
  and forget forever.^*
  struggle no more^*
  and give me all your power.^*" --babadan oğula
  
  "you think you can live with it?^* take it!^* take it all!^*" diyordu ve babam demeyip ayarın kralını veriyordu bruce.
  
  e sevimli yeşilde regeneration'ın, replenish'in dibi görünmediği için basıyordu bruce elde avuçta ne varsa. baba da şişiyor şişiyordu dur duraksız.
  
  "take it! take it back!^**it's not stopping!"^** diye çırpınıyordu baba ama iş işten geçmiş, hulk yaradana sığınıp gazı veriyor, baba da balon gibi olmuş, inceden fezaya meylediyordu.
  
  derken pıh pıh sesleri arasından general ross'un sesi duyuluyor: "gentleman, release."^*
  usulca süzülen iki adet nuke eğlencenin bütün tadını kaçırıyor, bruce banner istediği herhangi bir güney amerika ülkesine tek gidiş bilet kazanıyor ve film hakkında bik bik eden herkesin başına ang lee kadar taş düşüyordu.
  
  trajedinin en yürek söken, temennilerin en samimi olduğu anlardı bunlar. sevgiyle kalın gönül dostları.
  --- spoiler ---
• izlerken bilgisayar oyunu oynuyormussunuz hissine kapilabileceginiz film.