• izlediklerini anlayamayanların üzerine analiz kastığı superman parodisi. şimdi ne yazsam insanların zekasını küçümsüyor gibi görüneceğim ama homelander'ın, abazanlıktan dolayı ay ışığında masturbasyon yaptığını düşünmek için diziyi hiç izlememiş olmak gerek.
    hala jeton düşmediyse eğer mesele abazanlık değil masturbasyon yaparken söyledikleridir.
    "istediğim her şeyi yapabilirim, istediğim her şeyi yapabilirim, istediğim her haltı yapabilirim"

    yani adam diyor ki; "benim adım homelander, dünyanın en kudretli adamıyım, istersem tüm şehrin üzerine attırır, istediğimi yaparım." neredeyse 20 bölüm oldu, adamın psikopat olduğu kadar sosyopat olduğunu hala anlayamadınız mı?

    bölüm başına 50-60 dakikalık dizideki 30 saniyelik bir sahneyi analiz etmek bu kadar zor olmamalı.
  • süper gücü katıksız orospu çocukluğu olan karakter.
  • bu ibne o kadar başarılı canlandırılmış ki, bazen ayağa kalkıp eğilerek "abi ben sadece izliyorum valla bir şey yapmadım, bilsem sana söylemez miydim abi?!" diyesim gelir.
  • telefonunu gösterci dayılardandır. görsel
  • zannedildiği kadar evil olmayan sup. adam zaten şeytani bir korku imparatorluğu kurmak istese kurar, bunu yapacak gücü hayli hayli var. önüne çıkanı yakıp yıkar itaat etmeyeni lazerle delerim der olup biter yani. adamda mitolojik tanrılara atfedilen güçlerden daha fazla güç var anasını satayım c'mon.

    bu adamın birincil önceliği evil değil bir kere; sevilmek istiyor eleman. anne-baba sevgisi olmadan geçirdiği çocukluğu onu buna mecbur bırakıyor. bu boşluğu doldurmaya çalışmaktan başka bir şansı yok. o da senin benim gibi kader mahkumu.

    anne babası tarafından sevilmiş olsa dahi gücü ele geçirince ülke liderlerinin ne denli acımasız kararlar verebildiklerine tarih boyunca şahit oldu insanlık. hal böyleyken politikacıların hayal bile edemeyeceği seviyede bir güce sahip bu arkadaşın yaptıklarına evil deyip geçmek kolay olmuyor. hele de travmalarla dolu çocukluğunu düşünürsek yaptıklarını anlamak daha da kolaylaşıyor. ha yani ben bu adamın melek olduğunu vs iddia etmiyorum ama olsa olsa herkes gibi onun da gri olduğunu söylemeye çalışıyorum. karısına dönmek için önüne gelen her şeyi yakıp yıkan william butcher'dan çok farklı olduğunu söylemek imkansız.

    ha william butcher kadar sempati beslemek de imkansız çünkü adam hakikaten yalnız. william butcher normal bir insan olduğu için bağ kurmak daha kolay, diğer yandan homelander türünün dahi tek örneği olduğu için bağ kurmak oldukça güç. yaptıklarını haklı göremiyor seyirci bu sebepten ötürü. böylelikle dizinin kötü adamı oluyor. ama doğduğu günden beri hissettiği o koca yalnızlığı doldurmaya en yakın şey olan oğlunu kaybettiği an homelander'ın yerinde siz olsanız ne yapardınız veya ne derdiniz? hayatınızda yalnız kalmamak için yaptıklarınızı bir düşünün. bu adamın yaptıklarında hiç mi hakkı yok yani?

    neyse lafı daha fazla uzatmadan homelander dibine kadar gri bir karakterdir. onu kendi istemeden bu hale sokan, onu yaratanların kurbanıdır. içinde bulunduğu yalnızlığı giderebilmesi pek mümkün gözükmeyen, feci derecede izolasyona maruz kalmış birisidir. bu izolasyonu aşmak için yaptığı her şey hüsranla sonuçlanmıştır. halk tarafından sevilmek ve takdir görmek onun için çocukluğunda alamadıklarının yerine koymaya çalıştığı bir uyuşturucudan farksızdır. bu uyuşturucusu da elinden alındığı durumda yaşamasının bir anlamı kalmayacağının gayet tabii farkında olduğu için yazının başında bahsettiğim korku imparatorluğunu kuramamaktadır.

    karakteri canlandıran antony starr'ı da anmadan geçmek olmaz. bu karmaşayı müthiş yansıtmış valla bravo.
  • tam bir orospu çocuğu.

    yok yere veya zevkine adam öldürmeyi hobi edinmiştir bu ahlaksız köpek. el işareti çekeni lazerle parçalar, sikinin keyfine insanların ölmesine göz yumar, sorgulamadan etmeden insanları imha eder, ortadan böler, delik açar vesaire.

    korkunç ötesi bir tabiatı vardır, gerçek hayatta böyle bir karakterin arada dolaşmasına müsade etseler 10 km çapında bulunmam. ki onda bile bu orospu evladı 15 saniyede yanına uçarak gelebiliyor, en azından salavat getirmeye şansım olur.
  • tek derdi reputasyonu olan karakter. yaptığı iyilikleri de tamamen reklam olsun diye yapıyor. aynı zamanda rahatına düşkün ve direkt sonuç odaklı bir süper kahraman. madem gözümden öldürücü ışınlar saçıyorum ne diye gereksiz atraksiyonlara gireyim kafasında. mantık olarak da haklı yani adam. öyle uçak düşüyor ucundan bir tutayım gibi aşırı fiziksel işlere pek girmeyen bir abi. dizideki hali gene griliği fazla olan bir karakter. çizgi romandaysa tam bir joffrey piçi.
  • --- spoiler ---

    tam anlamıyla textbook malignant narcissistic personality disorder üzerinden yazılmış bir karakterdir.

    oynayan abimiz de karakter de bence müthiş. gerçekçi. ayrıca dehşet verici.

    narsizm üzerinden gidelim:

    - çocuklukta karşılıksız sevgi görememe

    - hayatta kalmak için sürekli kötü niyetli olunan ortamda güvende olmadığını hissederek büyümek, bu sebeple manipulatif olmak

    - korkunç biz özgüvensizlik, içinin boşluğu, her şeyin anlamsızlığı ve bunu örtmek için yaratılmış kendine tapma, herkesi aşağılık görme

    -sürekli sevilme, tapınılma, onaylanma ihtiyacı

    -bazen anlamsızca ortaya çıkan yıkıcılık, toksiklik

    -en en en ufak eleştiride sinirden kudurma, delirme, kendine hakim olamama, narcissistic rageve karşı tarafa saldırma, cevap olarak karşı tarafı aşağılama

    -kimse ile empati kuramama, duygularını hissedememe ancak öğrenilmiş biçimde insanları okuyabilme ve bunları manipule üzerinde uzmanlaşma

    - bir narsist yakın ilişkide hayatı zehir eder ancak dışarıda onu tanıyanlara çok farklı bir yüz gösterir, bunu da ustaca yapar (insanları okumada başarılı bir zekası varsa tabi, yoksa zaten dysfunctional narsist olarak başarısız bir hayat sürer). bu insanlar için en önemli duygulardan biri "utançtır", nefretin yanı sıra en güçlü hissettikleri hislerden biri utanç olduğu için nasıl algılandıkları, yaptıklarının nasıl bir tepki göreceği onlar için önemlidir. yaptıklarının karşı tarafa ne etki ettiği değil.

    - eğer bir yakınıysanız ve ondan uzaklaşıyorsanız size onu en iyi onun anladığını, herkesin kötü olduğunu, sizi sadece kendinin sevebileceğini anlatır, inandırmaya çalışır. bütün dünyaya karşı beraber göğüs germeniz gerektiğiniz hissini aşılar ki sizi istediği gibi manipule etsin, arada toksikliğini saçsın ama gidemeyin, uzaklaşamayın. homelander sık sık bu "aileyi" arıyor, çünkü iyi hissedebilmesi için arada bir toksik çıkışlarla tokatladığı ona bağımlı insanlar gereklidir. buna ecnebi narsistin supply'ı diyor: (bkz: narcissistic supply)

    --- spoiler ---

    ama:

    --- spoiler ---

    dizide 3 sezondur bu kelime bir kere geçti, onu da maeve söyledi. 21.yüzyılda yaşıyoruz, artık bu kişilik bozukluğunun ne olduğunu ve böyle insanlarla ne yapılması lazım ne yapılmaması lazım herkesin bilmesi gerek diye düşünüyorum.

    ama tabi şöyle bir sorun var, senaryolarda "kötü" karakter rolünü alan kişiye çatırt diye textbook kişilik bozukluğu yapıştırırsanız karakterin derinliği kalmayacak. çünkü biz izleyiciler olarak kötü de olsa senaryo gereği karaktere uymayan muazzam çıkışlar bekliyoruz. halbuki kişilik bozukluğu olan kişilerin davranışları ve gerekçeleri yüzyıldır yazıldı çizildi. yeni bir şey olması zor.

    bilemiyorum. çeşitli kişilik bozukluklarını seneler boyunca arada okuyup, narsizm denilen hede ile birkaç kez özel hayatımda da etkileşime girdiğim için dizi-filmlerde hemen bir profesyonel koysun şuna teşhisi ona göre muamele yapın diyorum. bir narsistin asla tamam olamayacağı şeyleri ille de ittire ittire hala deneyince insanlar artık anlamsız geliyor bana.

    diğer yandan insanoğlu hala daha malignant narsistleri de tam okuyamıyor. o açıdan gerçekçilik ötesi de değil, sadece saçma. şu çağda şu toksik insanların aslında hasta kurbanlar olduğunu ve büyük ölçüde düzeltilemeyeceklerini, sadece zarar vereceklerini bilim baya netleştirmiş. ama yani bakıyorsun, 21.yy'da hala donald trump gibi narsistim diye bağıran bir insana dünyanın en güçlü ülkesinin vatandaşları tapıyor. ben bunu gerçekten anlamlandıramıyorum. hiçbir insan 1-0-1-0 değildir ancak kişilik bozuklukları doğrudan insanların beyinlerinin bazı yerlerinin işlevi ile ilgili standart bir sorun.

    mesela şimdi homelander'ın çocuğu var. ilk 3 sezondur bu çocuk "onu değiştirebilir", homelandar "seven, kollayan, iyi yanı olan bir insan" olabilir havası veriliyor. şimdi senaryo gereği izleyiciyi heyecanlandıracak sahneler için bu akış gayet güzel, makul. ancak narsistik olduğu belli bir kişinin çocuğunu, çocuğu olduğu için karşılıksız sevmesi mümkün değil diye biliyorum. sadece çocuğununu kendi egosunun, kendi başarılarının birer ürünü olarak sevebilir. dolayısı ile çocuğu ile sağlıklı bir ilişki kuramaz. dizi şimdilik olayın iki yöne de gidebileceği sinyalini verdi, ya daha akademide üzerine anlaşılmış tanıma sadık kalınacak (çocuğu ilk alıp eğitmeye çalıştığındaki zamanı düşünün), ya da senaryo gereği homelander karşılıksız seven insan davranışları yapacak (bu karakterin bariz kişilik bozukluğuna olan bağı ve inandırıcılığını bozar ama senaryo gereği daha heyecan yaratır, izleyicinin daha çok duygusal bağ kurmasını sağlar)

    --- spoiler ---

    bonus: bu karakterin harika, efsane, reis, kral, aslan parçası olduğunu düşünenler tarih boyunca başımıza hitler gibi narsistleri getirip devasa yıkımlara sebebiyet vermiş şuursuz kitlelerdir maalesef. bariz şekilde insan beynindeki empati ile bağlantılı bölgenin çalışamamasından ortaya çıkan bu hastalıklı zihniyetin davranışlarına tapınmak insanoğlu'nda oldukça yaygın. bu sebeple insanları okuyabilen, anlayan, dolayısı ile manipulasyon yeteneği gelişkin narsistler , abartmıyorum, insanoğlunun en büyük varoluşsal tehditlerinden biridir. normal insanlarda düşük empati düşük bilinç-zeka ile paralel bir şey olmakla birlikte narsist-psikopatların durumunda iq çok yüksek olabilip bu alan neredeyse 0 olabiliyor.

    not: akademik alanım psikiyatrı değil, ama kendi zamanımda sık sık okudum bu konuları, o yüzden bu yazdıklarımı bilimsel netlikler olarak nitelendirmeyiniz.
  • anthony starr'ın the boys dizisinde adeta döktürdüğü süper kahraman karakterinin adıdır.

    banshee dizisinde de başarılıydı fakat homelander bambaşka bir seviye. the boys dizisinin bu kadar izlenmesinin en büyük nedeni bu adamın rolün hakkını fazlasıyla vermesidir.

    (bkz: the boys)
  • güç sahiplerinin izin istemeyeceğini ve merhamet etme konusunda dışarıdan etkilere ne kadar kapalı olduğunu kanıtlayan süper kahraman.

    tıpkı gerçek hayatta da olduğu gibi güçlüye neden yaptığını soramazsınız.
hesabın var mı? giriş yap