the greatest

• sia'nın orlando saldırısı yüzünden hayatını kaybeden 49 birey için 49 dansçıyı oynattığı yeni klipli şarkısı.
  
  klip esnasında maddie'nin arkasında kan lekesi şeklinde beyaz boya sıçramış duvarda gözleri kapalı durması, gökkuşağı renklerini içeren yüz makyajı kullanması, sonunda tüm dansçıların yere düşüp maddie'nin ağlaması gibi göndermelere yer verilmiş.
  
  şarkı sözlerinde ise pes etme, pes etmeyeceğim, en iyisi olmak için özgürüm, yaşayan en iyi olmak için özgür gibi sözler geçmekte. bir nevi lgbt anthem, durma, pes etme diyor canım sia'm.
  
  kritiksel açıklama yapacak olursak sia'yı chandelier'den çok önce takip eden birisi olarak sia popüler müzik yapmak istediğini açık açık belli edip o yönde ilerlemiş bir sanatçı, bunun farkında olmak gerekli . önceden çok daha bireysel ürünler verirdi, bu nedenle kendini taklit ediyor anlamlı bir yorum değil. kolay yayılan, çok kişiye hitap eden şarkılar yapıyor. maddie ise beğenildi ve bir proje olarak ikisi devam ediyorlar. amacı bu, beklentileri de ona göre ayarlamak gerekiyor. müzik ise gayet başarılı. yeni bir soluk getiriyor mu? hayır. ama bu başarılı değil demek değildir.
  
  duyarlılık mıdır, para aşkı mıdır ancak sia bilir fakat yaptığı işin sonuçları ezilene destek ise her türlü yanında olurum.
  
  yaşasın sia.
• yalnız klip şahane olmuş gerçekten.
  
  dansçı çocukların hepsinin zombiler gibi görünmesini sağlayan kül rengi yüz boyaları, dağınık saçlar başlar, gri tonlu pejmürde kıyafetler kullanılmış. maddie'yle birlikte dans ederlerken düzenli aralıklarla duvarlara çarparak ölüyorlar ve maddie'nin cesaretlendirmesiyle tekrar canlanarak danslarına devam ediyorlar. sia sürekli olarak "don't give up, i won't give up (pes etme, ben pes etmeyeceğim)", "i've got stamina (dayanma gücüne sahibim)" diyerek onların dansına müziğiyle destek veriyor. taa ki hepsi kurşun delikleriyle kaplı son mekanda topluca ölene kadar. ayrıca klipte maddie hariç 48 tane dansçı kullanılmış ve koreografiler sırasında sürekli farklı kişiler görünüyor. maddie de eklenince sayı 49'a çıkıyor. yani orlando'daki gay bar katliamında hayatını kaybedenlerin sayısı. e düşünceyi ve uygulanışını tebrik etmek lazım.
  
  (bkz: 12 haziran 2016 orlando gay bar saldırısı)
• tesadüfen keşfettiğim, ilk dinlediğim zaman ve bugün dinlerken yarattığı etkiden en ufak bir şey kaybetmeden bana haz veren, içimi huzurla karışık bir hüznün kapladığı güzel mi güzel cat power şarkısıdır. vokalin sesinin şekerliğine yorum yapmaya pek de gerek yoktur.
• my blueberry nights filminde defalarca duyduğumuz cat power şarkısı. wong kar wai her sahneden önce oyunculara bu şarkıyı dinletmiş.
• muhammad ali'nin lakabı.
• ben böyle bir şarkı uzundur dinlemedim...
  cat power kedi uysallıgında bir terkedişi anlatmış, suclamış, suclanmış, üzülmüş, ağlamış, greatest olmus. adına yakışmış...
  sözler:
  
  once i wanted to be the greatest
  no wind or waterfall could stop me
  and then came the rush of the flood
  the stars at night turned you to dust
  
  melt me down
  to big black armour
  leave no trace
  of grace
  just in your honor
  lower me down
  that corporate slob
  make a watch
  for a space in town
  for the lack of the dreds
  of my bed i've been sleeping
  lower me down
  pin me in
  secure the grounds
  for the later parade
  
  once i wanted to be the greatest
  two fists of solid rock
  when things i couldn't explain
  any feelings
  lower me down
  pin me in
  secure the grounds
  for the lack of the drugs
  my faith had been sleeping
  for the later parade
  
  once i wanted to be the greatest
  no wind or water fall could stop me
  and then came the rush of the flood
  the stars at night turned you to dust
• çok seversiniz, sorgulamazsınız. hissettikleriniz, onun o güzel yüzü, sesi, hele o güzel kokusu sizi sizden alıyordur ya, gerisi boş dersiniz. sonra ne olursa olur. yollar ayrılır. o zaman işte "the greatest" devreye girer. darmadağın eder.
• bu aralar hayatımın soundtrack i, eşsiz...
• sia'nın catchy pop şarkısı yapmak konusunda artık tam anlamıyla olduğunu gösteren şarkı.
  
  son derece basit, son derece kolay, son derece formüle ama son derece de dile dolanıveren, tekrar tekrar dinlenen, tahminimce kısa bir süre içinde bomba gibi patlayacak olan şarkıdır. sia'nın en basit şarkısı bile olabilir. ama kimse de kötü şarkı demesin, gayet işini yapan, başarılı bir pop şarkısı. günümüzde artık bu kadar kolay bu işler maalesef, o başka konu.
  
  six feet under izleyip breathe me ile entel dantel kastığımız zamanların alternatif sia'sı en baba popçudan bile daha popçu olup piyasanın tam göbeğine oturdu ya, daha da bir şey demiyorum.
  
  (money money money, must be funny, in the rich men's world)
• wong kar wai sayesinde dinlediğim cat power parcası. bu iki isim aynı cümlede geciyosa siz dusunun nasıl degerli bi eser oldugunu.
  edit: mammoth ta da çalıyor.