• son derece splendid bir filmdir. ilk bakışta adından bir "spoiler" kokusu alınsa da, hiç öyle değildir. (bak bu da spoiler oldu galiba) uzun olduğu konusunda herkesle hemfikir olmama rağmen, bu kadar uzun olmasa, karakter derinlemeleri yetersiz kalacak ve şu an verdiği tadın belki de yarısını veremeyecekti diye düşünüyorum. zira, o kadar güzel ayrıntılar var ki filmde, her karakterde kendinizden bir şeyler bulmanız mümkün. bu filmi güzel yapan noktalardan biri de bu.

    geçelim filmin bazı trivia bilgilerine;

    - paul brickhill, filmin temel alındığı kitabı, 1943 yılının mart ayında kullandığı spitfire uçağı tunus üzerindeyken vurulunca kaleme almış. o almanya'daki kaçış hazırlıklarına yardım ettiği stalag luft iii kampına götürülmüş.

    - filmin büyük bölümü, münih'te yeniden inşa edilen stalag luft iii'nin tıpatıp aynısı olarak inşa edilen kampta çekilmiş. dışardaki çekimler, rhine country ve north sea'nin yakınlarında kayda alınmış. steve mcqueen'in motosiklet sahneleri ise fussenve alpler'de çekilmiş. içerdeki çekimler ise münih'teki bavaria stüdyolarında çekilmiş.

    - bavaria stüdyolarının film için çok küçük geldiği anlaşılınca, almanya hükümetinden stüdyonun yanındaki ulusal ormanı da kullanmak adına izin alınmış. ormandaki çekimler tamamlandıktan sonra, orman zarar gördüğünden 2000 tane çam ağacı yeniden tohumlandırılmış.

    - birçok oyuncu ikinci dünya savaşı sırasında savaş esiriymiş. blythe 'the forger' rolündeki donald pleasence alman kampında, von luger 'the kommandant' rolündeki hannes messemer rus kampında, frick rolündeki til kiwe ile herr kuhn rolündeki hans reiser de amerikan kampında esirmiş.

    - danny 'tunnel king' rolündeki charles bronson kendi uzmanlık ve tecrübelerini sete taşımış. o aktör olmadan önce madenciymiş ve yönetmen john sturges toprak konusunda, toprağın hareketi konusunda bir takım tavsiyeler vermiş.

    - steve mcqueen'in dublör kullandığı tek sahne, sınırdaki çitin üzerinden motosikletle atlama sahnesiymiş. mcqueen'in arkadaşı bud ekins oynamış o sahneyi. bud ekins'in los angeles'ta motosiklet dükkanı varmış. bu sahne ekins için yeni bir kariyerin başlangıcı olmuş, bullitt filminde de steve mcqueen'in dublörlüğünü yapmış, chip diye bir dizide de rol almış sonradan.

    - motosiklet sahneleri gerçeğe dayanmıyormuş. steve mcqueen'in önerisi üzerine eklenmiş.

    - steve mcqueen sınırdaki çit üzerinden atlama sahnesinde de kendisi oynamak istemiş. denemiş ama düşmüş. ardından bud ekins oynamış o sahneyi önceden söylediğimiz gibi.

    - gerçek "tunnel king" wally floody(büyük kaçıştan önce başka bir kampa transfer edilmiş), bir yıldan fazla bir süre film yapımcıları için neredeyse tam-zamanlı çalışarak danışmanlık yapmış.

    - gerçek the great escape için neredeyse 600 kişi yardımcı olmuş kaçışa, bir yıldan kısa bir sürede.

    - steve mcqueen film boyunca, eşinin hediyesi olan altın bir madalyon takmış.

    - steve mcqueen hilts rolünü motosiklet becerilerini göstermek koşuluyla kabul etmiş.

    (bundan sonrası spoiler içerebilir)

    - filmde münferit olaylar genellikle doğruymuş, ancak zamanlama gibi nedenlerden yeniden düzenlenmiş. örneğin, 76 kişi kaçmış, 3 kişi gerçekten kurtulmuş ve 50 kişi misilleme amaçlı katledilmiştir. filmde hepsi tek seferde katledilse de, gerçekte küçük gruplar halinde öldürülmüşlerdir.

    - ashley-pitt 'dispersal' rolündeki david mccallum'a göre, steve mcqueen'in filmin sonuna doğru çarptığı ve içine girdiği dikenli tel plastikten yapılmaymış. teller oyuncular ve film ekibi tarafından boş zamanlarında yapılmış.

    - the forger rolü gerçekte james hill imiş. kör olması ve ölmesi ise kurguymuş.

    - ne zaman bir mahkum diğer mahkuma "good luck" derse o kaçış başarısız oluyormuş. ironik bir biçimde, alman askerin de filmin sonuna doğru bartlett ve macdonald'a söylediği şey "good luck"tır.
  • oyuncuların arasında avusturalyalı rolünde elindeki eşşek kadar bavulla herkesten iyi kaçan james coburn'ü, sahte evrak hazırlayan donald pleasence'ı ve ne lazımsa bulup getiren james garner'i da unutmamak lazımdır. steve mcqueen'in dikenli telleri motorsikletle aşmaya çalıştığı sahne artık klasiktir.
  • içinde kadın oyuncu bulunmayan ender filmlerden biridir.
  • sahte evrak duzenleme uzmani blynthe in her hosuna giden durum ya da oneride ' splendid' demesinin cok karakteristik oldugu film. amerikan efsanelerinin loser versionu. ama surukleyiciligi ile ve coolest karakterleriyle insani etkielyen film.
  • steve mcqueen motorsikletli sahnelerde ısrarla dublör kullanmamış, sadece tikenli tel üstünden atlamayı beceremeyince o sahneye hususi adam bulunmuş, montajda birleştirilmiştir, şahane de birleşmiştir.
  • 63, john sturges yapimi,en büyük hapishane kaçkını filmlerden biridir evet böle bir tür vardır zindan kaçış öyküleri sayısız kez sinemada görülmüştür bu filmin farkı dev diye nitelenebilecek oyuncu kadrosu ki dönemin tüm cool adamları bu filmde nasılsa yer bulmuştur. mcqeen ve bronson isimleri bile yeter aslinda.(tarantino, reservoir dogs da madonna parçası like a virgini kendince deşifre ederken adamın yataktaki yeteneği ile ilgili noktada, bronson un karakterinden dem vurur- great escape filmindeki tünel kazıcısı bronson gibi bir adam-bunu duymuş vede geçiştirmiş idim ama the great escape filmini izledikten sona bu aklıma gelince yerlere yatip tarantinonun geyik anlayışına gark oldum ve bir kez daha şapka çıkardırm(bkz: şapka çıkarmak). neyse film klasik severler için biçilmiş kaftandır.karakterlerin çoğunun başarısız sonucuna doğru insanı gerim gerim gerer.bununda tadı ayrıdır.yukarda bahsedilen mcqueen in silikliği vede az görünür olması insanı biraz sküt-ü hayal e uğratır taki bi motorsiklet eline geçene dek. filmin adrenalin dizginlerini motoru gibi kavrayıverir.dağ bayır dinlemez vurur kendini çayırlara, yeşil tepelere. çok istenmiştir o yüksek telleri atlasın geçsin die. olsun yanına kadar gelip patinajla dönmesi bile fazlasıyla yeter artar bile.
  • kaçış filmlerinin babalarından. shawshank redemption daki dışarıya kum taşıma olayı buradan esinlenilmiş diye düşünmekteyim. son kırk beş dakikası çok heyecanlı geçen bir film olmasına rağmen çok uzun sanki.
  • filmde bir alman subayı ile ingilizce konuşma sazanlığına düşen ve kendisi dahil 50 kişinin öldürülmesine neden olan ingiliz subayını gordon jackson oynar. jackson 80'li yıllarda trt 2'de gönüllerde taht kuran profesyoneller dizisinin tonton şefidir ayrıca.
  • 1963 yapımı,gerçek bir hikayeden uyarlanmış,başrollerinde steve mcqueenin olduğu vecharles bronsonunda oynadığı,hapishaneden kaçış senaryolu filmlerin babalarından,ilklerindendir...
  • cok eglenceli bir filmdir. bu gözle seyretmek başka birşey beklememek gerekir eger hata bulmaya calışırsanız tonla var. mesela nazi subaylarınn i olmaması, yatakhanedeki battaniye ve carsaflardan ayakkabı imal etmeleri (valla giyecekleri carsaf vs. kullanarak imal etmişlerdi ayakkabılara başka acıklama gelmeyince cillop gibi kösele ayakkabıları da oraya bagladım)... hepsinin ötesinde esir kampının ilkokul gibi olması durumu da var. adamlar diledikleri gibi kaçma girişiminde bulunuyorlar kampın başındaki adam da müdür gibi ancak dolap gibi birşeyde kalma cezası veriyor bunun da tek ayak üzerinde durmaktan agır tarafı yok neredeyse.
hesabın var mı? giriş yap