• hala izlemeyen varsa diye...

    --- spoiler ---

    batmanin ilk dövüste bane´e yenilmesini sakatligina, "donmusluguna" ve yasliligina baglamis önceki yazarlar. tekrar izlerken fark ettim de, bi hatirlayalim:
    bruce kedi kadina aksam batman ile bulusmasini tembihledikten sonra eve gelir. alfred gittiginden dolayi kapida kalir ve onun gibi kapida kalan miranda tate ile karsilasir. akabinde yan binadan girerler, elektrik kesilir ve rachelin fotosuna baktiktan sonra duygusal anlar yasarlar beraber. sonra yanan söminenin önünde ciplak yatarken (battaniyenin altinda tabi), bruce uyuyan mirandanin yanindan ayrilir ve batman olarak catwoman ile birlikte bane´in mekanina gider. dayagini yer falan filan.
    asil kacirilan nokta su: batmani miranda kavgadan önce hem duygusal olarak hem de fiziksel olarak bayagi yipratmistir. hem kaybettiklerini gözünün icine soktu (ailesi, rachel, alfred), hem de gecenin bir vaktine kadar herifi sülük gibi kemirdi. yani bane/tate cephesi bunu asil dövüsün ön ayagi olarak uygulamistir. miranda evinde herifi biraz cökertti, kalanini da bane halletti.
    tabi bir de yataktan cikip direk dövüse gitmesi, yenilginin asil sebebinin cenabet olmasi olasiligini da gösteriyor.*
    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    olm bu alfred tam bir türk dayısı. bütün film onu düşündüm. herif tam bir çakal amına koyim. bizim ülkemize getir , koy kapalı çarşıya esnaf niyetine , yeminle sırıtmaz. lan bruce wayne yalan olm o adam benim kahyam olsa ben bile amorakorum gotham'ın. özel scientist'lerin açılamaz dedikleri özel kasayı hırsıza açtırıp , içindeki anadan yadigar kolyeyi çaldırıyorsun , herif gelip "she is quite interesting heheheh" diye espri yapıyor. lamboghini'yi çaldırıyorsun "heee olm ehehe , hayat böyle işte bruce. biraz daha ısınman lazım , bu ara biraz uzaklaştın" diyor. lan lamborini lan bu. yazarken bile para alırlar diye korktuğumdan yanlış yazıyorum. ben küçük yaştayken baya pahalı bir polarımı kaybetmiştim (şimdiki zamana göre yaklaşık fiyatı 15 tl falan ediyor) , babam anamı sikmişti (evet 1 kardeşim var). bununla da yetinmeyip "sopunu siktiğim bak hala bakıyor bana" dedikten sonra şu benim arkamda hala çıkık izleri olan sağ kürek kemiğime tekme atmıştı. ilk günkü gibi hatırlarız ailecek. e işte yoktu alfred bizim evde. ha bi de polar yoktu polar , polar olsa iz kalmazdı sırtımda.

    lan bi de şimdi aklıma geldi , bu alfred filmin sonunda nası ağlıyor amına koyim. ama nasıl ağlamak. bütün şehri inandırmış bruce wayne'in öldüğüne. o ağlarken "michael kaine büyük oyuncusun , harbi adamsın" diye salonda ayağa kalkıp bağırarak ağlaya ağlaya alkışladım. sevgilim falan şaşırdı "noluyoz lan" diyerek. şok oldu millet salonda. sakinleştirmeye çalıştılar. sonra noldu ? filmin son sahnesinde asıl oyuncunun yine alfred olduğunu anladık. göt olan yine ben oldum. götüne koyim alfred.

    --- spoiler ---
  • klinikte stajda iken bir trafik kazası kurbanı yatalak bir doberman gelmişti. filmler çekildi, tetkikler yapıldı sonunda omurgasında kırık mı, çatlak mı tam hatırlamıyorum bir zedelenme tesbit edildi. sahibine telefonda tedavisinin mümkün olmayacağı, köpeğin uyutulması gerektiği söylendi ama sahibi ölecekse eceliyle ölsün diyerek bunu kabul etmedi. daha sonra köpek kafesin içerisinde belinden tavana asılarak ayakta bakılmaya başlandı. geceleri ip çözülüp serbet bırakılıyordu. neyse aradan bir kaç gün geçti bir sabah geldiğimizde köpeğin kendi kendine ayakta durup mamasını yediğini gördük. the dark dog rises.
  • --- spoiler ---

    batman'in bane ile ilk karşılaşmasında yediği tarihi dayağın ve sonra yapılan rövanşın sonuçlarının nedeni sorulmuştur.

    filmde batman bane ile ilk karşılaşmasında hayatının dayağını yemiş ve omurgası yerinden çıkmış, ikinci karşılaşmada ise batman temiz bir galibiyet almıştır.

    ilk karşılaşmalarında bruce, 8 senelik bir süreç yaşamıştır. bu süreç içinde donmuştur. zaman içinde donmuştur. the dark knight serisi her filminde bir yarasa sembolüyle açılır.

    batman begins'te yarasa sembolünü yarasa sürüsü oluşturur. yarasalar "korku" temasını temsil eder. filmde korku teması sıkça işlenir, baş düşmanlardan biri scarecrow(korkuluk)'tur. batman sembolünü korktuğu yarasalardan alır.

    the dark knight'ta film mavi bir ateş kümesinden oluşmuş yarasa sembolüyle açılır. bu patlayan ateş kümesi kaos'u temsil eder. the dark knight'ın teması da kaostur. filmde belaya bulaşan bruce wayne, ne kadar iyi olmasına ve işini çok iyi yapmasına rağmen the joker(kendisini kaos'un ajanı olarak tanımlar) tarafından planları devamlı sekteye uğrar ve büyük kayıplar verir, kaos yüzünden. belaya bulaştınmı the joker (bkz: kaos) wayne'i bulur.

    the dark knight rises'da film donmuş ve çatırdayan bir buzdan oluşmuş yarasa sembolüyle açılır. bu zaman içinde donmuş, yaşamamış, ilerlememiş ve acısından çatırdayan bruce'u temsil eder ve filmin teması acıdır.

    filmin ilk 45 dakikası fiziken ve psikolojik olarak çökmüş bir bruce wayne vardır. the dark knight'ta gordon ile yaptıkları plan tutmuştur, şehirde suç oranı o kadar azalmıştır ki john blake bunu yakında `geç kalan kütüphane kitaplarının peşine takılacakları` abartmasıyla göze vurur. bruce'un kostümüne gerek kalmamıştır artık, o da son derece objektif bir insan olduğundan kostümünü bir daha giymemiştir. giyse bile zaten fiziken yılların darbelerini taşımaktatır vücudunda. doktora göründügünde bacagında kırkırdagının olmaması, kalıcı beyin hasarı, böbreklerindeki yaradan bahsedilmiştir ve doktor ona heli-skiing yapmasını bile önermemiştir.

    bunlar koskoca bruce wayne' e koyacak değildir, onun asıl bir derdi vardır ki asıl odur kırılmasının sebebi. the dark knight da batman'liği bırakmak isteyen bir bruce vardır, ve tek aşkı rachel dawes ile olabilmek için kostümünü asmaya hazırdır. fakat malesef kaos planı bozar, kendisi rachel ile sözleşip kostümünü bırakmaya niyetlenmiş, fakat rachel'ın ölümü , ve en önemlisi ölümünde büyük pay sahibi olduğundan onu dipsiz bir kuyunun eşiğine getirmiştir.

    rachel öldükten sonra penthouse'unda alfred'e sorar.
    -bütün bunlara ben mi sebep oldum alfred, rachel öldü...
    alfred bunların normal oldugunu, savaşta kayıpların olacagı ve rachel'in bruce un inandığı şeylerin her zaman arkasında durdugu ve duracagını söyler.
    bruce ekler:
    - ama beni bekleyecekti alfred...

    alfred o an anlar ki, bruce'un dipsiz kuyulara, ölüme, felakete gitmesinin önünde tek bir engel vardır, o da rachel'la birlikte olacağı avuntusu. bu avuntu bruce'u o an ayakta tutar ve joker'e karşı savaşmaya devam eder ve kazanır. tek avuntu.

    hatta filmin sonundaki dent-gordon-batman buluşmasında dent bağırır:
    two-face :
    then why was it me who was the only one who lost everything?!
    batman :
    ... it wasn't."
    `bruce sessiz sakin fakat derinden herşeyini kaybedenin sadece dent olmadığını söyler herkeze, seyirciye fakat kimse önemsemez tabiki. batman'dir o nolacak?`

    üstelik rachel son mektubunda, bruce 'un hiçbir zaman batman'e ihtiyacı olmayacağı zamanın gelmeyeceği, gelse bile dent'i seçtiğini yazar. alfred de bruce'un durumunu bildiğinden bu mektubu bruce' a vermez. eğer o an verseydi bruce için işler gerçekten daha kötü olabilirdi. bu tartışmaya açıktır.

    konumuza gelirsek, bruce gerçeği bilmediği için son filmde de tek normal yaşam şansının rachel ile birlikte yok olduğunu, dışarda onun için birşey olmadığını (nothing out there) söyler sakil ve sitemkar bir şekilde. kendisi kostümünü giymese de hala batman'dir aslında.
    kendisi rachel dawes 'ın öldüğü an, yani 8 sene kadar önce donmuştur. 8 sene öncesinde yaşıyordur, zaman onun için ilerlememiştir. kafası hala 8 sene önceki kafadır. alfred kendisini hayata bağlamak için "bir şempanzeyi bile ayarlayabileceği" şakasını yapar. doğrudur, suç yoksa, batman kostümüne gerek yoksa bruce zaten yoktur, zaten eline yüzüne bakıldıkça yaşarken öldüğü ve çürüdüğü besbellidir.

    bela geliyorum demez, önce stock exchange olayı, parasını kaybetmesi, kostümünü tekrar giymesi ; ki bu ayrı incelenmesi gereken bir konu. çünkü alfred 'in de dediği gibi önemli olan kostümü giymesi değil, kostümünü giymek istemesidir. bruce kostümünü giymese de bruce değildir zaten, batmandir. ama artık ilerlemesi gereklidir, kaybettiklerini özümseyip daha fazlasını kaybetmemesi, elinde kalanlarla hayatına devam etmesi gereklidir ama bunu başaramamıştır acısından.

    bruce filmindeki son hatasını yapar, ölümden korkusu olmayan, alfred de gittikten sonra "kaybedeceği hiçbirşey olmayan" bruce wayne bir gece vakti kostümünü giyip kendini cellatının kollarına atar.

    iyi bir savaşçı, yaşını, konumunu, pozisyonunu, koşullarını bilir, stratejisini ona göre belirler ve kazanır. fakat bruce kendi yaşını 8 sene önceki yaşı zanneder.
    bu yüzden bane ona " bir genç gibi dövüşüyorsun, herşeyini vererek. takdire şayan, çok etkileyici fakat yanlış"

    ölümden korkmayan, kaybedeceği birşey olmadığını zanneden!!! bruce tabii ki yenilir. yenilmesinin tüm sebebi aslında bu kadar basit fakat bu kadar kapsamlıdır. kendisi aslında bane'den hem daha yetenekli, hem daha güçlü hem de daha akıllıdır. ama gene de acısına yenilir işte.

    hatta dövüşürken bir sahne vardır ki, yumrugu yiyip yere düştükten sonra aceleyle yalpalayarak ayaga kalkar köprüde, standını alır , bane ona gelirken can havliyle bagırır, bir hayvan gibi gürülder. o bagırış onun herşeyini verdiğinin en büyük belirtisidir.

    her neyse, hapiste gerekenleri yaptıktan ve asıl yapması gerekeni ögrendikten sonra, çok rahat bir batman izleriz filmin geri kalanında, mutlu, rahat, esprili, herkese güvenen bir bruce.
    batman sadece geceleri çıkardı fakat ilk defa gün ışıgında çıkmıştır, çünkü asıl batman olmuştur, bir ideaya dönüşmüştür. dönüşürken de bruce wayne'i geri getirmiştir, farkındadır ki şehri kurtarıp son zaferini kazandıktan sonra ilerleyecektir, buzlarını eritecektir bundan emindir.

    keza bane'la olan son randevusunda gene dayak yemesine rağmen akıllı dövüşmüş, mümkün oldugunca enerjisini ekonomik kullanmış, maskesinin sırrını da ögrendikten sonra eldivenlerindeki titanyum çıkıntılarla bane'in kordonlarını kopartmış, bir kaç "dodge" hamlesinden sonra nakavt darbelerini indirmiş ve savaşı kazanmıştır.

    herkese ögretmiştir ki aslında savaşlar kafada kazanılır önce.

    --- spoiler ---
  • biletlerini aldığımız ve yarın amerika'nın en güzel şehri los angeles'te izleyeceğimiz film. şaka lan şaka, aileyle köye geldim amına koyiim. 2 hafta buradayım. bi cenabetlik var ya bu sene bende du bakalım..
  • --- spoiler ---

    bane reyizin şehri patlatmak uğruna manitasının pompalanmasına sessiz kalması cok yıkıcıydı.

    --- spoiler ---
  • filmde neden joker yok diyenler toplanın.

    hikayeden, çizgi romandan senaryodan tamamen bağımsız konuşuyorum :

    açın bi the dark knight izleyin. joker karakteri çok iyi di mi? çok çok iyi! oynayan adam, yani heth ledger süper oynamış abi di mi? yani joker ancak bu kadar güzel canlandırılabilirdi! di mi?

    heh! bu noktada anlaştıysak devam edelim. şimdi kötü haber şu; adam 2008'de öldü lan! ve yönetmen de salak değil heralde o kadar iyi bir oyunculuktan sonra yerine başka bir adamı oynatsın aynı rolde. en temelinde o yüzden joker yok filmde işte.
  • karşıt düşünceler olabilir ama aşağıdaki sebeplerden dolayı "the dark knight rises" olabilecek en iyi son.

    --- spoiler ---

    serinin 3 filmini de ardı ardına izleyen biri olarak diyorum ki joker filmde yer alsaydı da son yine böyle olurdu. yani, joker'i koyamıyoruz o zaman hadi zorlama bir senaryo yazalım diye bir şey yok. hani en olmadı joker yer alsaydı son filmde, talia al ghul'un yandaşı bane değil de joker olurdu. yani açıkçası ben ana hatta bir kayma olduğuna inanmıyorum.

    olumsuz eleştirelere saygı duymak gerekir ama ben filmi başarısız olarak görenlerin şunları atladığına inanıyorum;

    - son filme gitmeden hemen önce batman begins'i izledim ve orada ras al ghul "sevdiğimi benden aldılar" tarzında bir şeyler diyordu. daha orada anladım ki son film bu konu üzerinden yürüyecek. hatta son filmin başlarında talia kızımız bruce ile işi pişirince kendi kendime "bu kadar mı çabuk verecekti lan?" dedim. fragmandaki o sahneyi sonlara doğru bekliyordum. kaldı ki talia olacağı yönünde haberler de dönüyordu.

    - gelelim joker'li film sanki seriden bağımsızdı geyiğine. öncelikle her hikayede belirli kırılmalar yaşanır. örneğin bruce wayne yetim kalarak hikayedeki ilk kırılmasını yaşıyor ve adalet kavramı ilk orada yer ediyor zihninde. bunun joker ile şöyle bir alakası var, ilk filmde carmine falcone şehre suçu satan karakterdi ve ilk onun kitabı düzüldü. sonra ikinci filmde olaya tek derdi kaos olan, anarşi ve korku salan joker ve onun amacına ulaşmada basamak görevi gören örgütlü suç şebekeleri, mafya vari tipler çıktı. bence ana hikaye içerisinde öncelikle bu yozlaşmış düzen temizlenmeliydi ki gotham temizlensin. nolan da tam bunu yaparak gotham'a refahı getirdi, batman ilahlaşacağı yerde suçlu olarak gösterildi ve son film için suçun ve batman'in olmadığı bir gotham yaratıldı. dolayısıyla amaç sağlandı, suç yok, batman yok. gotham kasvetsiz... aradan 8 yıl geçmiş. dent yasası 1000 suçluyu içeri tıkmış. çocuklar ve büyükler yarasa işareti çiziyor, aslında batman sanıldığı gibi suçlu değil bazılarına göre. nolan bunu da çok iyi vurgulamış. sonra devreye bane ve talia giriyor. bunun da altyapısı sağlam çünkü talia füzyon reaktörü için epey çabalamış ve sürekli bruce ile görüşmek istiyor. dolayısıyla sondaki twist öyle twist olsun diye twist değil. ince ince döşemiş nolan. bir kez daha izlesem daha net detaylar da yakalayacağım. 8 yıl geçmesi aslında hikaye içerisinde tutarsızlık oluşturmuyor. yani, neden 8 yıl bekledi talia yıkım için denilebilir. bunun cevabı da füzyon reaktöründe gizli. yani asıl amacı babasının sağlayamadığı toplu yıkımı sağlayacak bir nükleer felaket. dolayısıyla füzyon reaktörünü nükleer silaha dönüştürmeyi ve gotham'ı yerle bir etmeyi beklemiş. ayrıca şöyle de bir şey var, müzikler de direkt olarak hikaye ile paralel, yani isimleri ve içerisindeki sözler hikaye ile ilintili. hans zimmer'ın hazırladığı şu müzik "gotham's reckoning" yani "gotham'ın hesaplaşması" anlamına geliyor. hesaplaşma dediğimiz olayın bir geçmişi olduğundan talia ras al ghul'un kaderini gerçekleştirmek istiyor, bane de sürekli diyordu bunu zaten. ayrıca müziklerdeki ana tema "deshi basara", bu da "he rises" yani "kalk" veya "yükseliyor"e tekabul ediyor, bu açıdan "ya neden batman hiç yoktu ki?" "ya hapis sahnesi neden uzundu?" demeye gerek yok. kısaca; deshi basara. yani yönetmen biz batman görelim diye gidip uyduruk bir şey yazmamış. adam bir şey anlatıyor.

    - bir şeye daha değinmek istiyorum; marion ölemedi diye herkes isyan etmiş. herkesin kendi görüşüdür ancak şöyle düşünüyorum; hani hiçbirimiz nolan'ın çektiği bir filmi çekemeyiz sanırım. yani, adam ince eleyip sık dokuyan biri. o ölme sahnesini atlaması gibi bir şey düşünülemez. başarısız bir sahne olsa o keser zaten. "arabanın düşmesi ile insan mı ölürmüş." diyerek ölme şeklini saçma bulanlara da gazetelerdeki trafik kazalarını işaret ediyorum. travma diye bir şey var sonuçta, kaza yapan insanlar illa nükleer bir silah yardımı ile ölmüyorlar. ayrıca ölüm sahnesindeki ölme anı ile nefes kesilmesi anı senkronize idi. kadın iyi ölememiş diyenler, kadın ölebilmiş bence.

    - son olarak da nükleer bomba patlayınca tsunami oluşmadı evet, keşke o patlama sahnesini 1-2 dakika gösterselerdi de izleseydik tsunami, dalga falan. hatta filmi direkt olarak ona ayırsalardı. bomba patlasaydı ve biz 165 dakika boyunca patlama sonrasını izleseydik. (bkz: kinaye)

    - seri olarak bahsedecek olursak bu yapıt gerçekçi. batman uçmuyor, ağ atmıyor, deve dönüşmüyor. nolan reddetmiş o evreni. hatta şöyle de bir zekası var ki çizgiromanlarda ölümsüz olan ras al ghul'u son filmde hayali olarak ölümsüzleştirmiş. bruce eksik parçaları birleştirerek paralı askerin o olduğunu anlıyor ve onun hayalini görüyor. böylece de hem ufak bir cameo görmüş olduk hem de zeki bir senaryoya hizmet eden ufak bir sahne ile olay örgüsünü bütünleştirdik. aslında en başından, yani ta batman begins'ten beri her şey bu sona hizmet etmiş. direkt kullanılan replikler bile vardı. dolayısıyla bir bütün içerisinde kimine göre alakasız kalan joker bile gotham'ı hazır hale getirmek için kullanılmış. hazırlıktan kasıt, en ölümcül darbenin gotham'a kendini en güçlü hissettiği, batman'e ihtiyacı olmadığını sandığı ve dolayısıyla en zayıf olduğu anda indirmek... yani joker sonrası refah dönemi aslında zayıflık olarak saptanmış ve sonra da talia ve bane devreye giriyor zaten...

    bombanın neden hemen patlatılmadığı da şu sözde gizli;

    "your punishment must be more severe."

    yani amaç öldürmek olsa yönetim halka neden bırakılsın, zaten ölecekler. o açıdan amaç en başından beri batman'in acı çekmesi. parasız kalması, parmak izleri, çukur ve orada televizyondan izlemesi.

    batman evrenini suçla buluşturan nolan'a sevgiler. iyi ki fantastik ögelere yer vermemişsin.

    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    gotham valisini canlandıran nestor carbonell'in, lost'ta canlandırdığı richard alpert karakteri gibi sekiz senede bir gram yaşlanmadığı film.

    --- spoiler ---
  • hakkında sayfalar karalayabileceğim film. tek bir şeyden bahsedicem sadece ki filmin tamamına örnek olarak gösterilecek bir sahne.

    --- spoiler ---

    alfred florsansa'da içkisini içerken, kafasını kaldırıp gülümsediğinde kamera sadece onu gösterse ve sonradan wayne'e dönmese daha güzel olmaz mıydı? bir nevi inception sonu gibi.
    kanımca film boyunca görünen klişeleri yıkmak adına sadece bu sahneyi örnek göstermek yeterli.

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap