• (afedersin) ayı gibi bir siyahi arkadaşın 1.50 boylarında nasıl cumhuriyetçi ve dinine bağlı bir beyaza dönüştüğünü anlatan film. fantastik tarzında.
  • film ile ilgili bir şeyi yeni farkettim. michael oher' u kendi takımlarına sokmak için uğraşan üniversite futbol koçlarının rollerinde koçların kendisi varmış. çok hoşuma gitti koçların kendilerini oynamaları.

    louisiana state university- nick saban
    university of tennessee - phillip fulmer
    university of south carolina - lou holtz
    auburn university - tommy tuberville
    arkansas state university - houston nutt
    ole miss - ed orgeron

    şu an çoğu farklı yerlerde tabi.
  • --- spoiler ---

    filmi izledim

    nasıl bir filmdi bilmiyorum ama sandra bullock taş gibiydi

    allah belamı versin benim

    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---
    bizde teşekkür takdir için bile din hocasından not istenir, devamsızlık sorunu için alenen sahte rapor alınır, not yükselsin diye araya adamlar sokulur falan filan. okul takımında, halk oyunları ekibinde olan öğrenci tüm sene okula uğramaz ama tam not alır, 23 nisan veya 19 mayıs provasında aylarca ders yapılmaz.

    bu film insanın gözüne sokuyor tüm bunları. hani eğitim şart deniyor ya, bizim ve amerikanın eğitim anlayışındaki farkı anlıyoruz filmde. micheal jordan olsan önce notunu yükselteceksin okul takımında oynamak için, öyle özel muamele falan da yok, öğreneceksin illa.

    --- spoiler ---

    zaman geçirmelik bir film ama anlayana fazlasıda var.
  • hiçbirşeyiniz yokken üstünde adınız yazan birşeyin bile önemli olduğunu güzelce anlatmış,aidiyetin,sahip olmanın böyle güzel kılınabildiğini naifce hissettirmiş filmdir.

    --- spoiler ---

    -bir şey almama yardım eder misiniz?
    - ne?
    -ehliyet.
    -araban bile yokken ehliyeti ne yapacaksın? michael neden ehliyet istiyorsun?
    -üstünde adım yazan bir şey olsun istiyorum.

    --- spoiler ---

    --- spoiler ---

    -insanlar, bunu mümkün kılar
    -tanrı, her şeyi mümkün kılar

    --- spoiler ---
  • türk yapımı bir film olsaydı, içinde bu kadar din ve islam vurgusu olsaydı, irtica hortluyor diye tepki çekerdi. o derece.
  • 2010 oskar törenlerine, en iyi film ve en iyi kadın oyuncu (bkz: sandra bullock) dallarında 2 adaylıkla giren, çocuk yaşta ailesinden ayrılmak zorunda kalan michael oher’in ünlü bir amerikan futbol oyuncusu olmasına kadar geçen zaman dilimini anlatan, konusunu gerçek bir hikâyeden alan başarılı bir film.

    --- spoiler ---

    asosyal, anlamakta güçlük çeken ve iri yapılı michael 2 çocuklu bir aile ile yaşamaya başlar ve zamanla bu aileden biri olur. tüm aile fertleri michael’a sahip çıkarlar ve geleceği konusunda onu yönlendirirler. başarılı olması için, özellikle leigh anne ve sj çok çaba sarf eder. en sonunda başarı gelir.
    gerçek bir hikayeden uyarlanan bu film çok güzel tatlar bıraktı bende. 18 yaşına kadar siyahların arasında kenar mahallede yaşamış michael koleje, beyazların okuluna geldiği zaman ortamı çok yadırgar. hatta filmin başında basketbol sahasında duran antrenman toplarının açıkta olmasına şaşırmaları bana çok ilginç gelmiştir. ders almamız gereken bir nokta da, amerika’da spor bursu alabilmek için not ortalamasının 4 üzerinden 2.5 olması gerektiğidir. biz de ise ders varsa spor yok, spor varsa ders yoktur. hatta çoğu zaman ikisi de yoktur. kısaca notunu yükseltemezsen messi olsan, ronaldo olsan hikaye. burs alamazsın.
    bir diğer dikkatimi çeken nokta; masada aile ile yemek özlemi çeken michael için, ailenin hep beraber tv karşısından kalkarak masada yemek yemesi. michael için çok önemli bir destekti .
    film bazı noktalarda mesajlar da veriyordu. örneğin restoranlarda artan yemeklerin çöpe atılması yerine doğru şekilde değerlendirilmesinin altını çiziyordu. sandra bullock’un kendi arkadaş grubunda taşralı siyahi bir genci savunması da görmeye değerdi. evime yakın bir yerde de pahalı salata yiyebilirim diyerek oradan uzaklaşması da süperdi.
    çok fazla da filmi anlatmak gereksiz sanırım. herkesin izlemesi gereken bir film olmuş bana kalırsa. oskar adaylığını, hatta o heykelciği hak ediyor.
    bu arada söylemeden geçemeyeceğim, filmde hıristiyanlık sembolleri sık sık karşımıza çıkıyor. gerek var mıydı buna bilmiyorum ama gerçek bir hikayeden alınmış olması bu olumsuzluğu bir nebze olsun örtüyor bana kalırsa.

    --- spoiler ---

    uyarı için hilmi'ye ve freekara'ya teşekkür ederim.
  • big mike'da john coffey'in gençliğini gördüğüm film. aynı temiz kalp, aynı saflık. ayrıca sandra bullock aldığı ödülü hak etmiş "bence"
  • "based on the extraordinary true story" sloganıyla gösterime giren 2009 abd yapımı sinema filmi. film; michael jerome oher'ın hayat hikayesini konu alıyor.

    tür olarak spor, dram, biyografi barındıran bir film olarak geçiyor. spor filmlerinden hoşlanmadığım için önyargılı olarak başladım filme ancak futbol konulu sahneler filmin akışına çok uygun ve göze batmayacak şekilde işlenmiş. dini konular da bir hayli baskın ancak gerçek hayattan bire bir alıntı olduğu için o konular da göze batmıyor bir süre sonra. duygulandıran, tebessüm ettiren, mesajlar veren güzel bir film olmuş.

    --- spoiler ---

    leigh anne'in michael'a yeni odasını tanıttığı sahnede duygulanmamak elde değil. michael'in tebessümü ise görülmeye değer. bence filmin en güzel sahnesi olmuş.

    mike: it's mine?
    leigh anne: yes, sir. what?
    mike: never had one before.
    leigh anne: what, a room to yourself?
    mike: a bed!
    leigh anne: well, you have one now...

    --- spoiler ---
  • bu filmde sandra bullock diğer filmlerinden sıyrılan bir oyunculuk sergiledi diye akademi "yürü be yavrum kim tutar seni" gazıyla oscar'a aday göstermiş sanki. yoksa öyle ortada ahım şahım bir performans yok. film desen, ortalamanın biraz üstünde bir seyirlik. ve gelin görün ki en iyi film dalında da oscar'a aday. bilemedim ben onu.
hesabın var mı? giriş yap