• kendisine gelen negatif tepkileri anlamakta zorlandigim album. neden mi?
    * ey romalilar, sanirim siz trackliste hic bakmiyorsunuz. 3637 adet parca mevcut, toplam sure 2 saati gecmis... ve siz utanmadan sikilmadan bu albumun her aninin yardiranzi olmasini bekliyorsunuz?! hem de kariyerindeki dusus asikar bir gruptan?!
    * herseyin otesinde adamlar bangir bangir rock opera'nin altini cizdi aylardir. ılk salinan parca gift of music de zaten buna paralel tatlar icerdiginden bu albumun (en iyi ihtimalle) 6doit (2.cd) ekseninde birseyler olacagi iyice belirginlesmisti.
    *evet cok uzun, siklikla da muzikal aksiyonlar da sonuk ve dinlemesi zor ama dt'nin icra ve duzenlemelerde "restraint" yani kendine mukayyet olma hadisesini tum albume yayabildigi ilk album olmasi cok onemli bence. tatlis, bebis bir album olmus, sakin sakin akiyor. lululu ve ciyuv ciyuv efektleri sifira yakin. orkestra, koro ve piyano album boyunca yardirmis. cok begendim.
    * evet cheese boyutu hayvan miktarda, buna katiliyorum.
    * album traslanip tek cd'ye sikistirilsa efsane olabilirdi haklisiniz ama beste yapma isi o kadar da ismarlama olmuyor gencler. ben acikcasi albumu cok ozumseyebilmis olmamama ragmen o filler materyalde dahi muzikal anlatim acisindan bir anlam hissedebiliyorum, bunun katsayisi giderek artacaktir.

    acikcasi birkac ay oncesi artik kendilerinden hicbir sey beklemedigim bir grubun kendi konfor alanindan bu denli abartili bir sekilde cikabilmis olmasi bence inanilmaz bir olay. grubu savunma derdinde degilim, bilen bilir kendileriyle olan iliskim son 10 kusur yildir cok mesafelidir. ama basima birsey gelmeyecekse ben albumu oldukca tuttum ve size bir kiyak olarak da albumu tek vokalistli bir ayreon-lite olarak ozetlemeyi uygun gordum sahsen.
  • ekşi sözlük hiçbir siki beğenmeme timi'nin hışmına uğramış albüm.

    bu albümün resmi yayın tarihi 29 ocak, yani daha iki gün var. ama bizim çok bilmiş hıyarlar torrent'ten indirip dinledikleri 3 dakikayla çok değerli yorumlarını sıralamışlar yine. grubun dip noktasıymış bilmem neymiş. adamlar 4 ay sabah akşam boşuna kaydetmişler bu albümü yani.

    öyle grubun fanboy'u falan da değilim, 2000'ler dt'sinden de nefret ederim. ama bi şarkıları dinleyin bi sözler çıksın bi resmi sitesine göz atın be birader. dünyanın albümün sızdığından haberi yok bizimkiler dinlemiş de kotaya yazık kulağınıza yazık yazmış.

    allah'tan scenes from a memory zamanında site yeni yeni kuruldu da bu çok bilmişlerin yorumlarını görmedik, yok gürültülü yok konusu karışık diye ona da laf atardı bu ibneler.

    konsept albümler bir dinlemeyle anlaşılmaz. scenes from a memory mesela, o albümü sözlerini okumadan bi dinlemeyle anlayan insanın elini ayağını öperim. sayfalarca yazı okudum o albümü anlamak için. bu albüm de anlaşılacak olsa resmi siteye o kadar emek verilmez. adamlar o çizimleri karakterleri haritaları elin ekşici piçi bi dinlemeyle beğenmeyip kenara atsın diye hazırlamamış.

    hiçbir kelimemde beğendim demedim. 2000'ler albümleri gibi bunu da beğenmeyebilirim. ama 130 dakika süren aylarca çaba harcanmış bir konsept albümü bi akşamda dinleyip burda rezalet diye bik bik ötmem.

    edit: albüm yarrak gibiymiş cidden.
  • bugün canlı canlı dinleyeceğim albüm. araya iki pull me under, under a glass moon atsalar bari de eski dream theater ı da görmüş olsak.

    edit:

    --- spoiler ---

    son albümden 34 şarkıyı çalıp gittiler.
    --- spoiler ---
  • bir dream theater hayranı olarak ilk ve son kez dinliyor olduğumu düşündüğüm albüm.

    not: 13.şarkıdayım, bir önceki albüm bunun yanında awake gibi kalıyor şu ana dek.

    hepsini dinledikten sonra gelen edit: bir takım şarkılar aklımda kaldı. bunlar; three days, a new beginning, moment of betrayal, heaven's cove, our new world, astonishing

    --- spoiler ---

    lan gayda filan var!

    şimdi albüm çok farklı bir kafada bir kere alıştığımız dream theater kafasından. çılgın gitar, klavye solosu sayısı az, davullarda mike mangini havası hakim, görece sade ve ambient. dream theater kendini tekrar etmemiş. tükendiklerinin farkında varmışlar ve farklı, futuristik, robotlu mobotlu bir şeyler yapmaya çalışmışlar, bu takdir edilesi bir şey. fakat genel olarak kalıcı olmayacak olan bir çok şarkı var. zamanla bir miktar alışılabilir belki. sonuç olarak albüm ilk izlenimimde sandığım kadar kötü değil ama konsept albüm olarak bir scenes from a memory olması imkansız ki kimse bunu beklemiyordu kariyerlerinin sonlarına gelen bu müzisyenlerden. fena değil, en azından tekrar değil. iyi yani, iyi dinlemeler.

    --- spoiler ---
  • ilk dinlemede vasat havası veren güya epik albüm.

    öyle reklamla, bas bas bağırmayla epik olunamıyormuş demek ki.

    ulan 34 şarkı dinledim bir tanesinin; bırak adını, melodisi aklımda kalmadı...

    yine de dream theater' dır, bunca yıllık kredilerine saygıdan iki üç dinleme sonrası bir daha değerlendirmek lazım.

    editimin de işraretini bırakayım şuraya dedirten ilk dinlemede umut vaad etmeyen şey.

    ıkinci dinleme edit:

    simdi efenim bir dream theater albumu dusunun ilk cikisindan 20 gun sonra tekrar dinlemeye tenezzul edilsin.

    hayal kirikligi dolu bir ilk dinlemeden sonra en iyi dinleme sekli olan sehirler arasi otobus yolculugunda dinledim. sozleri anlayip ozumseyerek...

    sozler alistigimiz petrucci liseli siiri tadinda. kimse de cok edebi falan demesin ayiptir.

    konsept album ve rock opera meraklisi biri olarak bu tur albumlerin iyi ornekleriyle karsilastirmadan edemiyor insan.

    bu tip konsept albumlerin her zaman paylastigi bir ortak tinisi, insanin aklinda yer eden bir melodisi olur.

    orneklersek: rush 2112, pink floyd the wall, queensryche operation mindcrime, savatage wake of magellan, shadow gallery tyranny, ayreon tamami, dream theater scenes from a memory.

    bu albumlerin adini duyar duymaz albumu temsil eden en az bir sarki veya melodi gelir herkesin aklina.

    astonishingde bu eksik. ayni konuyu ve temayi anlatmaya yardimci benzer melodili sarkilardan olusan bir albumdense bir tiyatro oyununun soundtrackini andiriyor.

    albumun siklikla karsilastirildigi six degrees of inner turbulence ta bile about to crash i dinleyince tum albumun tadini alirsiniz.

    muzikal olarak kotu diyemem bes tane virtuozden bahsediyoruz (evet la brie bile) gok tengri carpar.

    birsey denemisler, kendilerine gore yapmislar da ki bu kadar inanarak savunuyorlar.

    ama kimse gucenmesin bir dinleyici icin en onemli seyi becerememisler:

    dinlemesi keyifli bir album yapamamislar.

    bir de turne yapicaz sadece bu albumu calacaz diyorlar ki, muazzam bir gorsel showla desteklemedikleri surece; ulke ulke konserlerine giden ben bile ayagima gelseler gitmem onu soyliyeyim.

    satin almaya deger bulmadigim anca spotify da offline' a atmaya deger buldugum album. o da telefonda yerim biterse ilk silinecekler listesinde.
  • bu albümle 1000 km nin üzerinde yalnız bir şekilde yol yaptım ve halen devam ediyorum. bu seyahatlerim adeta film tadında geçti. başıma bir şey gelemeyecekse bayıldığımı itiraf etmem gerekiyor.
  • kötü albüm diyemiyorum, iyi albüm hiç diyemiyorum.
    120 dakika balad mı olur diyorum mesela
    ya da aslında ne de güzel konsept yapmışlar, hikayeler falan diyorum.
    ama o zaman bilimkurgu roman yazsalardı, niye 120 dakika balad dinliyorum, progresif nerede metal nerede?
  • ne zamandir uzun bir inceleme yazmak isteyip useniyordum bu album hakkinda, ama bugun goruslerimi birebir aktaran bu incelemeyi okudum ve aynen altina imzami atarim.
  • belesci torrentci degilim, o yuzden daha bu albumu dinlemedim. kotu olacagini dusundugumu bu entry'mde yazmistim. ama insanlarin bedavaya edindigi bir sanat eserini kotaniza yazik olur diye kotulemesindeki ozguvene hayranim. rezalet basligi falan acaydin bari birader.

    neyse, yaraticiligini 2000'lerden sonra her album biraz daha kaybeden ama yine de belli bir kalitede muzik yapmaya devam eden bana gore gelmis gecmis en iyi progressive metal gruplarindan dream theater'in 2 gun sonra* piyasaya cikacak albumu. ciktiginda ayrica yorumlariz.
  • basima bir sey gelmeyecekse begendigim dream theater albumu, begendim ama nesini begendim?

    riffler, melodiler eskilere selam cakan turden, guzel birlestirilmis, ruhla birbirine yapistirmis. oyle ki uzun zamandir(karsilastirma yaptirma simdi) en boyle seve seve kaptira kaptira icim yumusaya yumusaya dinledigim bolumleri icinde barindiriyor.

    buyuk beklentiyle dinleseydim , yeni bir metropolis part 2, awake, images and words su bu bekleyerek, muhtemelen saydiriyor olurdum, beklentisi olup saydirana da hak veririm.
    orjinallik ariyorsan progresiflik sozde kalmis, bugun nasil atiyorum chick corea nin siradan album yapmasi gunahsa, progresif rock in duayeni boyle bir grubun da kendini yenileyememesi o derece boktan bir durum.
    portnoy vakti zamaninda gormus "ya bir duralim" demis, digerleri hallerini inkar edip davulcu secmesinden en safe ve bayik adayla yollarina devam etmisler, sonra da bilindik formatlarin disina cikacak cesareti gosterememisler bir turlu. yazik, kendileri de bayiyorlardir muhtemelen.

    eldekiyle bu kadar, oysa ki ne buyuk umutlarimiz vardi liquid tension zamanlarinda... (yine de begendim, dinliyorum, iste boyle bir sey)
hesabın var mı? giriş yap