• mustafa uzun tüm hayatını adadigi, ve arkeoloji dünyasına kazandırdıgı antik sit. iki adet limani vardir ve yarimadanin kuzey ve güney uclarında bugün dahi gözlenebilir.

    ünlü mimar hermogenesin yaptigi dionysos tapinagi ile ünlüdür. 12 ion kentinden birisidir. ilk olarak orchomenoslu minyanlar, sonra kodros ogulları idaresindeki atinalilar tarafından kuruldugu anlatılır geleneksel olarak. ionianin perslerce i$gali sonrasi, halkin bir grubu trakyaya yelken acar ve abdera kentini kurar. bunlardan cogu sonradan geri dönerek lade sava$ı'na katılır (i.ö. 494 yılında). i.ö. 200'lerde dionysos sanatcilarina üs olsa da, cok sürmez bu durum. sigaciktaki kalintilar pek az korunmu$tur malesef.
  • seferihisar yakınlarında küçük, güzel bir tatil beldesi.. 4 yaşındaki oğlumun elleriyle canlı bir denizatı bulduğu, ailesini bulsun diye bıraktığı tertemiz sular..
  • hellenistik yıllarda profesyonel sanatçıların ve sanatçı kumpanyalarının özerk bir yerleşim birimine sahip olduğu yeryüzündeki tek kent. yani kentin bir bölümünde sanatçılar tamamen kendi kurallarıyla/yasalarıyla ve kendilerine ait bir alanda yaşama özgürlüğüne sahiptir. bunun doğal sonucu, bu kentin gerçek bir sanatçı akınına uğraması olacaktı. fakat burada bir mola verip antikçağda sanatçıların (burada sanatçıdan kastım tiyatro ve müzikli oyun icra edenlerdir) pek de öyle matah bir meslek yapmadıkları söylenmelidir. hayat kadınlarından bi parça daha prestijli olabilir, fakat kesinlikle ahlak yoksunu bir topluluktur. haliyle ilerleyen yıllarda teos'un yerli ahalisi ile bu sanatçı topluluk arasında ipler gerilecek ve en sonunda kentten kovulacaklardır. teos da bu tarihten sonra gittikçe güdükleşmeye başlayan bir kente dönüşür. fakat o ayrımın olduğu döneme kadar batı anadolunun en renkli kentlerinden biri olduğu söylenebilir.

    kente şöhretini veren dionysos tapınağı da aslında sanat topluluklarıyla dionysos arasındaki esrik ilişkiden dolayı inşa edilmişti. mimarı hermogenes hellenistik çağın barok anlayışının ilk işaretlerini bu tapınakta verir. aradan 2000 küsür yıl geçtikten sonra, bir kazma restorasyon adına o tapınağın sütunlarını "çimento" ile kaideye oturtur; muhtemelen daha sonra da hermogenesin mezarına gidip üzerine sıçmıştır.
  • sığacık'a kadar gitmişken uğramadan dönülmemesi gereken antik kent. evet çoğu şey toprağın altında, henüz kazılar tamamlanamamış ama genç ve umutlu arkeologları çalışırken gözlemleyebilir, hocalarının konuşmalarına kulak misafiri olarak kültürünüzü arttırabilirsiniz.

    öncelikle beklediğimden çok daha geniş bir alana yayılı olduğunu sevinerek belirteceğim. taş yığınları arasında mı gezeceğim diye düşünenlere bilgi verici tabelalarla donatılmış olduğunu söyleyebilirim. hatta bu tabelaların bir tarafı antik kentle ilgili bilgi sunarken diğer tarafında sığacık'ın doğal yaşamına ait bilgiler paylaşılmış. kazı alanına arabayla giremiyorsunuz. gördüğünüz arabalar ya arkeologlara yada kazı alanında tarlası, bahçesi olan halka ait. (içeride tarla, bağ, bahçe olması garip duruyor ama sevimli bir hava katmış.) vaktim yok diyenlerdenseniz dionysos tapınağı ve bouleuterion'a göz atabilir. bu iki yapı nispeten daha iyi durumda.

    bu arada yanınıza su almayı unutmayın. kazı alanının yakınında piknik alanı olsa da fiyatlar gözlerinizin şaşı bakmasına sebep olabilir. ben parmak arası terlikle gezerim, azıcık topuk var ne olacak demeyin istisnasız her yer taş toprak. hem ayakkabılarınıza hem ayaklarınıza yazık edersiniz. ziyaretçiler için yol yapılmaya başlanmış fakat henüz tamamlanmış değil.

    şevkle çalışan arkeologları gördüğüm için diyebilirim ki rahat rahat 5-6 yıl içerisinde efes'le yarışacak turizm merkezi olacak teos. girişler şu an için ücretsiz. sonra kademeli olarak ücretlendirileceğini düşünüyorum.

    günü birlik gelenler için minik bir not: kazı alanını gezmek için belirtilmiş bir saat bulunmamakta. girişinde saat 19.00'a kadar girilebilir diye bir not düşülmüş ama dediğim gibi henüz çalışmalar devam etmekte olduğu ve girişinde yer alan müze binası henüz açılmadığı için geç kaldım diye düşünmeyin bir uğrayıverin.
  • denizi harbiden soguktur. burada tatil yaptiktan iki gun sonra yillardir suyunu soguk diye nitelendirdigim ayvalik'a gittim, teos'tan sonra buranin denizi imamin abdest suyu gibi geldi o kadar soyleyeyim.
  • aynı zamanda seferihisar'daki marina'nın adı.
  • tanrı anlamına gelen adıyla, bölgedeki en eski yerleşim yeridir. 12 iyon kentinden birisi olan teos'u ilk kez m.ö.1080'lerde atamas'ın kurduğu biliniyor.

    ege havzası medeniyetimizin başlangıcı m.ö.4000-3000 yıllarına iner. bu süre içinde havzada girit-mora-iyonya ve adalar medeniyetleri görülür. giritlilerin medeniyetine, mora'ya yerleşen akalar son vermiştir. akaların mora medeniyetini de yunanistana kuzeyden giren dor'lar yıkmışlardır.
    küçük asya tarihi adlı eserin yazarı sari teksiye teosu m.ö. 2000 yıllarında akalardan kaçan giritliler tarafından kurulmuş olan karya'lıların bir şehri olarak gösterir. m.ö. 1190 yıllarında darların önünden kaçan akalar ve bazı yunan kavimleri batı anadolu sahillerine göçmeye başladılar. ilk kafile atamas'ın başkanlığında teos'a çıktı ve çok iyi karşılandı. bu iyi kabul duyulunca apeküs komutasında ikinci büyük kafile geldi.yerlileri azınlıkta kalan teos böylece bir karya şehri olmaktan çıktı ve iyon şehri oldu.

    teos ilk 12 lon kentinden biridir. burada denizcilik, ticaret, şarapçılık .zeytinyağı üretimi ve yünlü dokumacılık gelişmiştir. teos'un içki kapları (seramik endüstrisi) arkaik çağda da ünlüydü.
    ticaret ve denizcilikle zengin olan teos'u önce lidyalı'lar, daha sonra m.ö.545 yılnda mardonius komutasındaki persler toprak tepeleri yürüterek yaptıkları kuşatmayla bölgeyi ele geçirmişler, teos'lular bunun üzerine gemilerine binerek kolonileri abdera'ya kaçmışlardır. pers istilası sırasında geometrici ve filozof thales burayı lon'lularm perslere karşı kuracakları konfedarasyonun merkezi olarak önermiştir.
    şehir 6.yüzyılda meşhur lirik şair anekreon'u yetiştirmiştir. pers işgali sırasında bu şair atina ve sisam saraylarında yaşamış, daha sonra yine teos'da ölmüştür.

    büyük dünya tarihi adlı eserin yazın jak pirenni'ye göre teos en parlak devrini m.ö.900 yıllarında asurluların tesis ettiği barış döneminde yaşadı. bu dönemde teos, millet, piriyene, efes, sisam, kolofon, kalaomen, eritre, birleşerek bir iyon fedarasyonu kurdular. bu federasyon maden işlemede, deniz ve kara ticaretinde ve bankacılıkta dünyaca ün aldı.
    heredot tarihine göre m.ö.546 da persler, lidya'yı yıkınca lyonya, persler'e karşı savunma durumunda kaldı, iyon ittifakına teos. 17 gemi ve asker vererek katıldı.

    5.yüzyılda teos ilk atom teorisini kuran demokritos ve petrikles'in danışmanı sofist protogarast'ın yurdu olmuştur.
    anadolu lon mimarisini yeniden doğuşunda pytheos'un katkıları hermoneges'in yazdığı kitapla kural haline gelmiş, önce roma daha sonra rönasans mimarisini etkilemiştir. tapınakta ibadet gören dianisos setaminios (baharın ilk meyvesi ) lakabı ile tanınmaktadır, aynı zamanda bu tanrının yalnız tiyatro ve şarap tanrısı değil verimlilikle ilgili bir tabiat tanrısı olduğunu da belirtmektedir. tapınaktaki kült heykeli ayakta duran vücudu s şeklinde kıvrım yapan dianisos'un bir elinde tyhros (asa) dayalı, bir elinde kantharos (içki kabı) tutan bir heykeli vardır
    tapmağın yapıldığı gri yoğun kireç taşı karagöl diye bilinen taş ocaklarından çıkarılmıştır. m.ö 6. yüzyıldan itibaren işletilen bu ocaklardan elde edilen gri taş roma devrinde roma ya kadar ihraç edilmiştir. piri reisin haritasında sığacık kalesini gösterememekteyiz. ancak , büyük olasılıkla piri reis'in önerilerine uyularak palak mustafa paşa tarafından kanuni sultan süleyman'ın rodos seferi sırasında teos örenyeri taşocağı olarak kullanılarak sığla kalesi yapılmıştır.
  • tesmer bu sistem için stajyerlerden bin tl ye yakın para alır ama sistemdeki dersleri seslendirenler muhtemelen o dersleri hazırlayan kişiler. her dersi seslendiren kişi farklı ve özellikle yaşlı seslendiren kişiler insanı cidden bayan cinsten. o kadar para alıp, bunu zorunlu tutup dersleri seslendirenleri adam gibi profesyonel seslendirmecilerden seçmemeleri tam türk işi. aldıkları paraları yataklarına serip üstünde uyuduklarını düşünüyorum tesmer yetkililerinin.
  • antik çağ için iyonya'nın tiyatro konusundaki en yetkin kent devletlerinden biri.
  • tam bir kertenkele cennetiymiş. iki saat gezdim, en az 30-40 tanesi erişkin olmak üzere 100'den fazla kertenkele gördüm.

    şu fotoğrafta üç tanesi birden kadraja girebilmeyi başarmış mesela.

    aynı zamanda hayvan pislikleriyle dolu bir yer teos. genel olarak çoğu antik kentlerimizde mevcut olan bir sorun bu ama teos'taki kadarını hiçbir yerde görmemiştim, öyle ki kallavi büyüklükteki bir tanesine basmadan geziyi tamamlamanız mümkün değil. kafanızı yerden kaldırmadan yürürseniz de harabeleri göremiyorsunuz bu kez. tavsiyem yeni pabuçlarınızı evde bırakın buraya gelirken.
hesabın var mı? giriş yap