• a. sym (sum) magazinin önünde lezzetli "samsa" ların satıldığı,
    b. onca rus kadın dururken özbek erkeklerin türk kadınlarına sulandığı,
    c. adım başı rüşvet almak için sizi çeviren trafik polislerinin olduğu,
    d. yemyeşil, düzenli, trafik sorunu olmayan,
    e. ucuz,
    f. evleri merkezi ısıtmalı olan, evsahiplerinin içinde kiracı olmasına rağmen eşyalarının yarısı hala evde olduğu için kendi anahtarıyla dilediği gibi girip çıktığı hatta siz evdeyken gelip duş aldığı, banyosunda lavabo ve küvetin musluğu uzun ve tek olan (hangisini kullanacaksanız oraya çevirmeniz gerekiyor)
    g. "tarakan"ların (hamamböcekleri) evlerde ve sokaklarda cirit attığı ve sanki karasinekmiş gibi normal görülen,
    h. ekmek fırınlarında sinekleri ve tarakanları yakalamak için kağıt üzerine tatlı sürülüp tezgaha herkesin göreceği şekilde bırakıldığı,
    i. 5 yıldızlı oteli ve lüks diskoları barları olan,
    j. yıldız usmanova adlı sanatçının vatanı olan,
    k. kerimovun damadı pepsi-colanın oradaki fabrikasına sahip olduğu için coca-colanın (1999 dan bu yana değişmiş olabilir) ülkede bulunmadığı,
    l. olimpik standartlarda tenis kortlarının herkesçe kullanılabilecek kadar çok olduğu,
    m. tramvayları meşhur,
    n.pazar yerlerinde çeşitli açık salataların satıldığı,
    o. ve saymayı unuttuğum daha nice ilginçlikleri olan ve de harbiden özlediğim bi yerdir...
  • ilk gittiğinizde para kuru, alışveriş merkezlerinin azlığı, gazlı su (içecek su olarak çok kullanıyorlar)... bunlar ilk başta alışmakta zorlanacağınız şeyler ama bir alışınca da ki ilk bir hafta içinde oluyor bu, bir daha dönmek istemiyorsunuz.
    insanları, bize göre daha misafirperverler. herhangi bir eve gidip rahatlıkla açlığınız susuzluğunuzu giderebiliyorsunuz; bunu iftihar vesilesi yapıyorlar kendileırince. onlara göre mihman (misafir), en aziz varlık.
    güvenllik son derece gelişmiş durumda. "eşyalarınıza dikkat edin, hırsızlık yaygın" derledi ama ben herhangi birşey duymadım, şahit de olmadım. gecenin herhangi bir saatinde rahatlıkla dolaşabileceğiniz bir şehir. orada şöyle bir deyim var: "insan bir allah'tan korkmalı, bir de polisten." polisiye tedbirler çok sıkı. o sebeple güvenlik iyi durumda. dışarıda kavga eden insanlar göremezsiniz çünkü en ufak bir arbedede polis şiddet uyguluyor.
    hayat, ekonomik anlamda son derece ucuz. mobilyalı (kafanızda fazla büyütmeyin, standartlar biraz düşük) bir evin kirası ortalama 100 dolar. elektrik, su, gaz, şehir içi telefon neredeyse ücretsiz. meyve ve sebze açısından bizden daha iyi durumdalar diyebilirim. fiyatları da çok ucuz. hele o meşhur pazarlarından pazarlık yaparak alışveriş yaparsanız aylık ortalama kira hariç 200-300 dolar ile çok rahat geçinmek mümkün.
    hem özbekçe ve gayret ederseniz iyi derecede rusça öğrenme imkanı var.

    iki önemli tavsiyem olacak gitmek, orada yaşamak isteyene:
    1. özbek pilavına kaptırmayın kendinizi. 1 senede 20 kilo alan bir insan söylüyor bunu.
    2. dil öğrenmek için halkın içine girin. sık sık pazarlarda dolaşın. içinde yabancıların dolaştığı son derece rafine lüks alışveriş merkezleri de var ama onlardan burada da var. bence orayı tanımanın en iyi yolu, onlar gibi yapmak.
  • 100 dolar bozdurduğunuzda, 130000 sum alırsınız. en büyük banknotları 1000 sum olduğu için, size kalınca bir deste verirler.
    bu desteyi küçümsemeyin, zira restoranda çalışan bir garson, aylık 80000 sum civarında bir ücrete çalışır.

    yeme - içme:
    şehirdeki birkaç iyi restoran bulunur.
    ancak servis, tüm orta asya ülkelerinde olduğu gibi yavaştır.
    o yüzden, restorana çok acıkmadan varmanız ve siparişinizi vermeniz akıllıca olacaktır.
    türk yemeklerini özlerseniz, broadway'de bulunan mir market'e gidebilirsiniz.
    rus birası yaygın, ama miller ya da heineken de bulunabiliyor.
    şarapların tadı fena değil. hem de şişesi sadece 6000 sum'a.

    ulaşım:
    caddeye çıkın, elinizi kaldırın. mutlaka bir araba duracaktır.
    gitmek istediğiniz yeri söyleyip pazarlık yapın.
    2000 - 3000 sum arasında bir fiyata, dilediğiniz her yere gidebilirsiniz.
    metro ve tramvayı kullanmayın.
    hem kontrol var, hem de güvenli değil.

    dil:
    biraz kasarak özbekçeyi anlayabilirsiniz.
    konuşurken dikkatli olun, onlar isterlerse sizi anlayabilirler.

    gece hayatı:
    ucuz parfüm kokan rus kızların doldurduğu gece klüplerinde içip, dans edebilirsiniz.

    gariplikler:
    nirvana isimli müzik marketlerde, mp3 ve audio cd'lerini 5000 sum'a (yani yaklaşık 5 milyona) alabilirsiniz.
    adamlarda mp3 yasal.
    çay isterseniz, genelde şekerini de demliğin içine atıyorlar.

    görüp yaşadıkça, taşkent'ten aktarmaya devam edeceğim.
  • konya'ya bağlıymış.. yazlardan bir yaz alanya'ya gitmeye karar verdim bundan 5-6 sene önce. haritayı açtım farklı bi güzergahtan gideyim değişiklik olur gibi düşüncelerim var. nası bi rota seçtiysem yolum buraya düştü. gördüğüm en fantastik yollardan kıvrıla kıvrıla 2 saat tırmanarak geldim. dağların ormanların arasına gizlemişler burayı bildiğin. ankara alanya arasını seçtiğim yoldan gidecekseniz yol üstünde medeniyete dair başka bi yer de yok zaten. bakkalından topkek falan aldığımı hatırlıyorum bakkal ne parayı alırken, ne üstünü verirken, ne de ben çıkarken benimle tek kelime konuşmadı. çıktığımda arabanın etrafına 3-5 çocuk toplanmış tuhaf tuhaf bana bakıyolar, naber gençler dedim onlardan da hiç ses çıkmadı, ama bildiğin çıt çıkarmadılar. nası bi yerse kesinlikle insan sesi gelmediği gibi ormandan gelen börtü böcek sesi harici başka herhangi bi ses de yok. hayalet şehir gibi lan, zaten ormana da saklanmışlar, ürkütücü gelmişti. konya'dan sonra bi yerde küçücük tabelasını görüp aniden sağa sapıyosun, sonra yavaş yavaş macera başlıyo, insanlık tarihi arkanda kalıyo, yolda ne aydınlatma ne kavşak ne viyadük hiçbi şey yok. sadece ara sıra taşkent bilmem kaç km tabelası var. o da gitgide seyrekleşiyo. hele ki gece geliyosanız 'acaba uzaylı iner mi lan' diyebiliyosunuz öyle bi ıssızlık var. ama konya'dan taşkent'e gelirken ve taşkent'ten alanya'ya devam ederken yolun manzarası falan ürkütücü de olsa tek kelimeyle mükemmel, her taraf bakir, binlerce km yüksektesin, derin uçurumlar, çoğunun dibi görünmüyo falan..
  • kislari kazakistan kadar soguk degildir. yazlari ise cok sicaktir. sehirle ilgili bilgileri 2009 basi itibariyle guncelleyecek olursak:

    - 1 dolar 1700 soma denk geliyor serbest piyasada (serbest piyasa: mirburger'in onundeki doviz bozucular). change ofislerde bozdurursaniz 1 dolar 1400 som. euro bozdurursaniz cok zarar ediyorsunuz.

    - ulke nufusu 2.5 milyon olmus ama kiralik ev bir tek yabancilara veriliir. yurtici goc problemine karsi ev yapiminda sinir var cunku. aylik ortalama maas 100 dolar civarinda. paranizi soma cevirirseniz bir daha dolara ceviremeyebilirsiniz.

    - turk restoranlari olarak mirburger'e ek olarak istanbul kebab, ankara kebab ve efendi isimli uc mekan daha var. hepsi de salas turk restorani havasinda. fiyatlari da cok ucuz. 10 000 sum'a afiyetle doyarsiniz.

    - turkiye'ye getirmek icin ceviz, kajun, badem, kurutulmus meyve (incir, kayisi) taze meyve (nar) gibi dogal urunler secebilirsiniz. sehrin acik pazarinda bunlari cok uygun fiyata bulabilirsiniz. (misal ayiklanmis cevizin kilosu 9000 sum dur)

    - gece hayati icin en populer mekanin diplomat oldugu soyleniyor. dedeman otelin yanindaki rich club haftasonlari bile bos oluyor.

    - bir donem kapandigi soylenen broadway caddesi halen daha ressamlarin ve incik boncuk satanlarin ugrak yeri. burdan guzel tablolar alma ya da karakalem portre cizdirme sansiniz var.

    - ulkede pazarlik cok yaygin. hele turistik urun satan yerlerde ilk soylenen fiyatinin yarisinin altina kadar pazarlik yapabilirsiniz. yine de bir sure sonra cok cuzi fiyatlar icin yasli yasli amcalarla pazarlik yaptiginizi fark ederseniz durmanizi tavsiye ederim. ulkedeki en buyuk kagit para olan 1000 sum'un ortalama 1 tl ye denk geldigini unutmayin.

    - kucuk semerkand denilen yer semerkand'in benzeri olarak 3-4 sene oncesinde yapilmistir. burada degisik yerel el saatlari urunlerini bulabilirsiniz.
  • şehirdeki camilerde ezan okunmuyor.
    katık kurusu satılıyor. bir tür süzme yoğurdun kurutulmuşu ve top haline getirilip pazarda satılıyor.bira ile yiyorlarmış.ayrıca votka ile turşu tüketimi var.turşuları görünce canım turşu suyu çekti ama turşu suyu konusunda bir fikirleri yok. meyvelerin büyük kısmı çin'den geliyor.
    yetmişlerin türkiyesi gibi.ülkeye girmeden önce yanınızda bulunan döviz ve elektronik eşyayı bildirmeniz lazım.her yerde bağımsızlığı vurgulayan panolardan görmek mümkün. mustaqil vatan vs. tarzında.
    sabah erken saatte kadın temizlik işçileri yolları süpürmeye başlıyor. yollar çok geniş olduğu için çok sayıda kadını etrafta süpürgeleriyle görebilirsiniz.
    altın diş çok yaygın.kadınların çoğunun altın dişi var.
  • türkiyedeki herhangi bir büyük şehir de bulacağınız tipte bir şehir merkezi olmayan ilginç şehir.
    yanyana üç tane restaurant veya 3 tane dükkan görmeniz zordur. bir sokakta birden fazla restaurant ya da dükkan var ise orası taşkent standartlarına göre çok canlı bir sokaktır.
    şehir çok geniş ve çok yeşil sokaklara sahiptir. bolca park, çeşme ve meydan vardır.
    bunun yanında güzel restaurantları ve gece klüpleri bulunmaktadır.
    özbek pilavı tatmak için mutlaka caravan restaurant'a gitmek gerekir.(bazı yerel halkın önerebilceği pilof center'a boşuna gitmeyin hem atmosfer olarak hem de lezzet olarak caravan 5 basar)
    gece klubu olarak opera, catacomb ve cinzzano tavsiye edilir. mekanlar ve müdavimleri gayet moderndir, mekanlar eğlencelidir. müzikler zayıf..
    ofis diye bir gentleman's club vardır. mümkünse rezervasyon tavsiye edilir, kapıdan geri çevirilebilirsiniz.
    yoldaki neredeyse her araç korsan taksilik yapabilir.
    herhangi bir alışveriş yaparken pazarlık yapmak gerekebilinir. rusça ya da özbekçe bilmeyene yüksek fiyat çekebilirler.
    otel olarak kesinlikle dedeman'da kalmamak gerekir. türkiyedeki dedeman ile kalite olarak yakından uzaktan alakası yoktur.
  • gördüğüm en yeşil şehirlerden biri olmasının yanında geniş kaldırımlara sahip bir başkent. kulaklığınızı takıp uzun yürüyüşler yapmak için ideal. günde ortalama 30.000 adım atıyordum. havası temiz ancak nem oranının az olması sebebiyle güneş kaybolduğunda aniden soğuk esintilere maruz kalabiliyorsun. öğlende sıcaktan terleyip gölgede donabiliyorsun. tam da bu sebepten üşütüp hasta olabiliyorsun.

    eğlence mekanlarını çok beğenmesem de yukarıdaki yazarın da önerdiği steam barı ben de beğeniyordum. son zamanlarda türkler endüstriyel tarımı öğretmeye başlamış olsa da hala organik tarım yapıldığından yiyecekler oldukça lezzetli. restoranlarda fiyat tarifesi istanbuldan çok farklı değil. %10-%15 daha ucuz olduğunu da söyleyebilirim. tim's cafede tarhunu denemenizi öneririm.

    market alışverişi için korzinka süper marketlerini öneririm. mahalle bakkalarında ürün başına 2-3 sym daha fazla ödeyebiliyorsunuz. her bakkalda veya markette alkol ve sigara bulunmuyor. ayrıca bu ürünlerde de marketten markete fiyat etiketleri değişiyor. dikkat!

    taksi oldukça ucuz, ortalama 20 dakika süren yolculuklarla şehrin uzak noktalarına ulaşım sağlayabiliyorsunuz. yaklaşık 30-35 bin sym 50 tl civarında ödeme yaparsınız. bu fiyat tarifesinden yararlanmak için androidde yandex go, ios için yandex maps indirmelisiniz.

    elektronik eşya için malika denen elektronikçiler çarşısı var. burada bir çok ev eşyası, cep telefonu ve bilgisayar gibi ekipmanları ucuza bulabilirseniz. şu sıralar iphone 14 pro max 256 gb 1270$ dan satılıyor. playstation digital edition 490$ a aldım. bu ürünlerin aksesuarları türkiye fiyatlarıyla karşılaştırıldığında çok büyük bir fark çıkmıyor. garantili ürünü almak daha mantıklı olacaktır. apple ürünlerini macbro mağazsından alıp taxfree alabilirsiniz.

    semerkand ve buhara'ya gitmek için hızlı treni kullanmanızı öneririm, zira normal tren 6.30 saattesemerkanda giderken hızlı tren 2.5 saatte varıyor.

    iyi eğlenceler.
  • alkol ve sigara hariç her şeyin pahalı olduğu şehir. sokakta yürürken yerdeki balgamlara dikkat etmelisiniz. kulaklık olmadan yürürseniz 20 saniyede bir 'hıııyqqq pu' sesine alışmalısınız.

    c1 denen bölge diğer bölgelere göre nispeten daha iyidir. burada bulunan 'pelikan piva'da apa içmenizi tavsiye ederim. yine bu çevrede bulunan ekopark yürüyüş için güzel bir seçim olabilir. güzel havalarda bıcır bıcır bir ortam. ekopark'ın karşısında bulunan 'sacred heart' katedralini görmenizi tavsiye ederim.
  • konya'daki taşkent adından da anlaşılacağı üzere kayaların arasındadır, ulaşmak için eğer konya - taşkent yolu değil de hadim - taşkent yolu tercih edilirse bayağı virajlı yolların katedilmesi gerekir. güzel kara dutları vardır. ama o güzelim dutları yedikten sonra o virajlı yollara çıkınca insanın midesi alt üst olur.
hesabın var mı? giriş yap