• halk arasinda tapu ve kadastro dairesinin kisa adi. tapuya gitmek denir mesela.
  • yunanca'daki topion'dan ilham alınarak devşirilmiş bir sözcük. toprak, arazi, tarla anlamında.
  • buralar hep benim, belgesi.
    alışılagelmiş olmasından dolayı normal olarak gözüken bir belge olsa da, dünyayı ortaklaşa kullanan diğer insanları bu belgenin işaret ettiği toprak parçasına sokmama hakkını bireye verdiği için, dünyada aklınıza gelebilecek her türlü kötülüğün oluşmasının baş sorumlularından biri.
    zaten bir diğeri de, tahmin edileceği üzere ülke sınırlarıdır.
    sınırlardan bu minvâlde bahsetmişken karaoğlan'ı anmamak olmaz.
    (bkz: #5155698)
  • bir mülkün kişiye ait olan, belgesidir.
  • eğer nator noterse o iş olmaz, olmamalı. bütün gün vatandaştan nasıl daha fazla para tırtıklayabiliriz diye düşünüyorlar sanırım.
  • taşınmazların maliklerini gösteren kayıtlardır. taşınmazın niteliği, yüz ölçümü, kaç paydaş olduğu, ada ve parsel numarası, birden fazla malik varsa maliklerin pay oranları da yine tapu kayıtlarında yer alır. tapu maliki aleyhine olan hacizlerin görünmesi de mümkündür. tapu kaydının hangi kanunla ve ne şekilde oluştuğunu da yine kayıtlardan öğrenilebilir. beyanlar ve şerhler kısımları tapuda işlem yapmadan önce iyice okunmalıdır. gayrimenkul sahibi olmak isterken olumsuz sonuçların doğmasını kimse istemez sonuçta:)) önemine binaen tapu kadastro kanunu olduğu gibi, tapu sicil tüzüğü de yürürlüktedir. tapu sicil tüzüğü 2013 yılında yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. velhasıl tapu kayıtları oldukça önemlidir. şerhleriyle, beyanlarıyla, yüz ölçümü, hacizleri, intikaller, en önemlisi de el yakan harçlarıyla:(((
  • bir mülkiyet belgesi. buraların hepsi, bazısı, aha şu mavi kapılı, yeşil boyalı, pembe çiçekli ev, arsa, bağ, bahçe, tarla benim demenin kağıda dökülmüş hali. uğruna ne savaşlar edilmiş, ne yalanlar söylenmiş, insanlar ne çirkinleşmiş, ne çirkefleşmiş. yunus emre’nin
    “mal sahibi mülk sahibi,
    hani bunun ilk sahibi?” dizeleriyle,
    arada kilometrelerce yol ve yüzyıllar farkıyla yaşayan fransız düşünür pierre-joseph proudhon'un “mülkiyet hırsızlıktır” lafının özü aynıdır. mülkiyet nedir cevabını vermek için yazmadım da mülkiyet hangi açıdan bakıldığında nasıl gözükür diye bir kafa yormak istedim sadece.

    insana güvence verir aynı zamanda bu belge. neymiş benim evim var. senin evin var mı evet var. aslında düz bir a4 kağıt üzerine adres, parsel, nitelik falan filan yazılıyor da. ben bugün bir tapu belgesine bakarken başka bir şey çekti dikkatimi. aslında hepimizin tüm derdi bir kimlik değil mi? birilerine kendimizi anlatmak için bak şuralarda okudum, şunları yaptım ben bilmem kaçıncı sıradan bu okula girdim, türkiye’de sayılı kişilerden biriyim, bak bu da tapularım. a4 kağıdı da kendimizi tanımlama araçlarımızdan biri oluyor işte. ama bu a4 kağıdında da bizi tanımlayan bir şey varmış. baktım, aynen şöyle yazıyor “ayşe-ali kızı/ ya da mehmet-ahmet oğlu”. bu kadar basit aslında. kim olduğumuz, sadece bu. bu kadar komplike hale getirdiğimiz her şey, aslında tamamen bir teferruat. ve biz onca detay arasında kaybolmuşken, önemsenme çabası içindeyken kimliğimiz karşılığı sadece bu. abartmaya mahal yok. a4 böyle söylüyor.
  • ''burda bis oynuyos gidin'' cümlesine ''niyemiş? tapulu malın mı?'' sorusuna karşılık ''evet'' diyip ardından ''göster o zaman'' dendikten sonra ayakkabısının topuğunu gösteren bir nesil vardı.

    umarım gerçek birer tapu sahibi olmuşlardır artık.
  • gayrimenkul hak sahipliğini belirlendiği belge. tapu devir işleminin tapu dairelerinde yapılıyor olmasına karşın, bugün, adalet bakanı abdulhamit gül yaptığı açıklama ile tapu işleminin natorlere devredilebileceği belirtmiş. haber

    bunu ön hazırlığını yapmışlar, bakanlar kurulunda prensipte anlaşmışlar. soru şu; ne gerek var ?
  • eski türkçe'deki kapuk (sağlam) sözcüğünden gelmiştir.
hesabın var mı? giriş yap