• kendilerine haksızlık edilmemesi gerekmektedir. direnişin başından beri taksim esnafının geneli direnişçilere destek olmuştur. özellikle tünel civarında, tophane'ye inen ara yollarda ve gümüşsuyu tarafında kendi tecrübelerim esnafın direnişin yanında olduğunu gösteriyor. hatta tophane tarafına doğru kaçarken bir manav "koşmayın artık burada size kimse bir şey yapamaz, herkes sizin yanınızda." diyerek bizi dükkanına davet etmiş çay ikram etmiştir.

    örnekleri çoğaltabiliriz ancak yanlış örneklerden tüme vararak tüm esnafı karalamak çok büyük bir haksızlıktır bana göre. belki ben çok şanslıydım ancak 40 gün içinde sığındığım hiç bir esnaf tarafından ters bir muamele görmedim. dükkanının önüne süt limon ve sirke koyan onlarca esnafı yok saymak adaletsizliktir.

    linç direnişin kültürü olmamıştır, olmayacaktır.
  • efendim magdurmus. isleri dibe vurmus. birikimler yenme baslamıs. borcla yaşıyorlarmıs bla bla.

    (bkz: http://www.sozcu.com.tr/…inin-hali-perisan-1297179/)

    durum tam olarak karl marx'ın söylediği gibi olmustur. kısaca hatırlatmak gerekirse ;

    “tarih hiçbir zaman bu kadar lümpen bir ahmaklar grubuna toplu olarak şahit olmamıştır. parisli esnaf, komünü savunmak için caddelerinde barikat kuran komünistlere saldırmış, caddenin yeniden normalleşmesine, barikatın açılmasına, komünün yıkılmasına yardımcı olmuşlardır. bunu günlük karları için yapmışlardır. ancak unuttukları bir şey vardı ki barikat yıkılınca caddeye girenler onun müşterileri değil alacaklılarıydı ve burjuvalar çoğunu ağır senetlere zorladılar, bir kısmının da kapısına mühür vurdular. küçük burjuvazinin müşterisi bizzat o barikatı kuranlardı. bunu acı bir deneyimle öğrendiler.”
  • içlerinde doğulu mafya özentisi bir dolu hayvanı barındırdığı son dönemde malum olmuş esnaftır. tiplere bakıyoruz hep aynı suratından ilkellik akan tipler. beş kuruş zarara girsin anasını bile keser bunların bazıları.

    bu zavallıların yanında çoğunluğu gene de insanlığını kaybetmemiştir.
  • marx, paris komünü sırasında, paris esnafı hakkında şunları söylemiştir. ne kadar da günümüz türkiyesine uygundur. ne de güzel söylemiştir:

    "tarih hiçbir zaman bu kadar lümpen bir ahmaklar grubuna toplu olarak şahit olmamıştır. parisli esnaf, komünü savunmak için caddelerinde barikat kuran komünistlere saldırmış, caddenin yeniden normalleşmesine, barikatın açılmasına, komünün yıkılmasına yardımcı olmuşlardır. bunu günlük kârları için yapmışlardır. ancak unuttukları bir şey vardı ki barikat yıkılınca caddeye girenler onun müşterileri değil alacaklılarıydı ve burjuvalar çoğunu ağır senetlere zorladılar, bir kısmının da kapısına mühür vurdular. küçük burjuvazinin müşterisi bizzat o barikatı kuranlardı. bunu acı bir deneyimle öğrendiler."
  • gezi olayları esnasında iş yapamıyoruz diye eline palayı alıp eylemcileri kovalayan bir güruh vardı bunların içinde. eylemler bitsin diye hükümete çağrı yapar, tomacı polislere izzet-i ikramda kusur etmezlerdi.

    istedikleri oldu. eylemler bitti. eylemciler sindirildi.

    ve gün geldi ne kazıklayacak turist kaldı, ne kovalayacak eylemci. taksim artık bomboş.

    (bkz: taksim esnafı taksim dayanışması kavgası)
  • taksim ve beyoğlu eskiden komple pera değil miydi? bu pera gayri müslimlerin meskun olduğu mahal değil miydi? sonra merhum yüce demokrasi aşığı adnan menderes sayesinde 6-7 eylül olayları gerçekleşmedi mi? bu heriflerin dedeleri doğudan gelip gayrimüslimlere zulüm uygulamadı mı? kaybedilen canlar, mallar, tecavüze uğrayan kadınlar olmadı mı? işte şimdi bu tecavüzcülerin çocuklarıdır bu taksim esnafı denen kesim.
    zoruna gidenin borusuna gitsin ama gerçek bu.
  • otelci esnafıymış asdfghfgdfs. otelci esnafı. neyse bişi demiyorum.

    taksim esnafının göstericilerle alıp veremediği yok. adamlar zaten alışkın. derdi olanlar otelci esnafıymış. öyle diyorlar. hani şu national geographic channel'da rezil edilen otelci esnafı. hani ayaküstü turist sikip polisin de buna çanak tuttuğu ifşa edilen otelci esnafı.

    sonra rezervasyonlar iptal olüyür, geziciler yüzünden işlerimiz kesat gidiyür. he amk he.

    sen al o palayı, git national geographic'in önünde eylem yap pampa.
  • ihya olmak varken yalayacam diye batmayı yeğleyen esnaf. sonra cahil deyince kızıyorlar. e ne diyem, mahmut mu diyem.
  • gazdan kaçıp, gözaltından yırttığım bir sokakta beni içeri alıp orantısız ikramda bulunan kafe nezdinde kendilerine müteşekkirim. satırlılara ise ramazanın ilk gününde hatırlatmak istediğim bir şey var: allahın satırı yok.
  • çok komik ya. tabii karşı çıkarlar eyleme ama asıl nedeni sanki rahatlarının bozulacak olması. ticaretin hızlı şekilde döndüğü yerlerden, esnaf tanıdıklarım olmuştur. abartmıyorum hepsi belediyeyle falan enseye tokat tarzındadır. kpss'de dönen şifreyle bir dolu niteliksiz devlete kapağı atıyor ya, heh işte onun esnaf şeklini düşün.
hesabın var mı? giriş yap