• hack sahnelerine aldigi elestirilerle, insanimizin ne kadar dar bakis acisina sahip oldugunu gosteriyor swordfish..
    simdi, hack sahnelerine 'oyle grafikle hack mi olur lan salaklar, resim mi ciziyoruz hack mi yapiyoruz' diyenlere sormak istiyorum; orada adam seksen dakika c'de exploit yazsa, bi fonksiyonun ne boka yaradigini unutup documentation acsa, hersey uzun bir ugrastan sonra hazir oldugunda, onu compile etmeye calissa ama hata ciksa, debug yapip tekrar compile etse, sonra yaptigi command line tool'u calistirmak icin terminale "./worm_generator_tool -t -s -g -hedehodo 204.182.312.3 &" yazip entera bassa daha mi iyi olurdu? aksiyon filmi izliyorsunuz, hack gibi insana kafayi yedirtecek kadar sabir gerektiren monoton olaylari; seyirciyi baymayarak, biraz fantaziye kacirsa da gayet guzel bir sekilde aktarmis swordfish..
  • 1024-bit encryption 60 saniyede nasıl çözülür sorusunun cevabını veren film: klavyeye abanarak...
  • hersey iyiydi guzeldi ama abuk subuk ucgenlerle, dortgenlerle, prizmalarla neyi hack ediyon kardesim sorusu belirdi kafalarda. lakin bir filmden beklenen her sey var. ek$in mi ek$in, blowjob mi blowjob.. sahane.
  • sanırım son cümlelerinden birinde "istanbuldaki amerikan büyükelçiliği bombalaması" diyor.büyükelçilik???istanbul???senaristinin türkiyenin başkenti bilmediği,sadece "abi bana egzotik bi ülke söylesene,senaryoya eklicem" deyip çeşni olarak türkiyeyi eklediği bir amerikan filmi.amerikan halkının dünyanın kalan kısmı hakkındaki klasik cehaletinin göstergesi.(bkz: benden sonrasi tufan)
  • insanin fazla bi gerçekçilik beklemeden giderse görsel olarak gayet beyenebileceği bir film... ayrica ben bu filmde şunu gördüm ki bir hekir blowjob esnasinda becerisini sekiz on katina çikarabilirmiş... ha güzel sahneydi orasi ayri... ayrica insanin a, s, d tuşlarına dogru sıra ve dogru kombinasyonla basarak en sağlam güvenliği bile çökertebileceğini gösterdi bu film bize...
  • --- spoiler ---

    eğer ortaya antiterörmüş, intikammış, terörle savaşmış, amerika übermiş gibi şeyler katmasa (hayır anti amerikan bir tutumdan dolayı değil bir kötü adamın iyi ve sempatik gösterilmesinden dolayı), filmin başında da dediği gibi gerçekten kötü adam kazansa, kat kat daha başarılı, kat kat daha güzel olabilecekken işin içine kötü adamı sempatik gösterme çabası, aslında iyiler kazandı gibi düşünceler sokuşturulması ve alttan amerikan gazını da vermesiyle klişe bitmiş, çok güzel olabilecekken yolun yarısında yön değiştirip sadece güzel olabilmiş bir film.

    gönül isterdi ki john travolta amcamız hırslı, tamamen kendini düşünen, milliyetçilikmiş antiterörmüş dinlemeden hayatını yaşayan bir adam olsaydı da parayı öyle kapıp çatır çatır yeseydi filmin sonunda. bir kere de villain kazansaydı gerçek anlamda. ama filmin daha kendi içinde bile o kadar eleştirilmiş o kadar deşilip hollywooda özeleştiri yapmış filmin yine kaka adamı aslında gizli kahraman yapıp yerden yere vurduğu "mutlu son" klişesini kendi uygulaması hem ironik hem de kötü olmuş.

    --- spoiler ---
  • acılış sahnesindeki dog day afternoon eleştirisi ile tarantino tarzı bir giriş,daha sonra woo tarzı aksiyonlarla ve alttan verdiği amerika derin devletleri mesajı ile sıkılmadan seyredilen bir film,mantık hatası ararsanız hangi film guzel olur ki,seyredin anı yaşayın
  • onca yıldır program yazan insanlar bile şu parçacıklarla küp oluşturma olayına imrenerek bakmıştır. hayır. biz böyle yazmıyoruz programları. küp müp yok yani.
  • her sey bir yanılsamadır, aslında film yoktu, biz varmış gibi seyrettik.
  • log on
    hack in
    go anwhere
    steal everything
hesabın var mı? giriş yap