• "berfe" soyadı, cemal süreya'nın fikriymiş.. cemal süreya bu soyadı hikayesini şöyle anlatır:

    “süreyya’nın soyadı kanıpak’tı. 1966 yılları. ben papirüs’ü çıkarıyorum. süreyya’da derginin dağıtımını yapardı. altunizade’de futbol maçı yapardık. sanatçılarla tiyatrocular. ilk vuruşu gülriz sururi yaptı. orhan kemal gol atardı. o günlerden bir gün süreyya, soyadının değiştirilmesini istedi. kanıpak soyadı ırkçı gibi geliyordu, sevmiyordu. bir maçtan sonra, yirmi kişi, salacak aile gazinosu vardı oraya gittik. yedik, içtik, süreyya’ya soyadı aradık. ahmed arif, çocuğun olursa adını berfe koy demişti bana. berfe, asya’da kar beyazlığı demek. bu arada herkes matrağına bir şey öneriyor, şenşiiir olsun diyor mesela. en sonunda berfe olsun deyince, süreyya çok sevdi, berfe oldu.”
  • şunca yıllık arkadaşımdı... abimdi...

    reklamcılık döneminde tanımıştım. giff'te çalışırdı. serdar benli'de oradaydı galiba... giff, grafik işler falan filan kısaltmasıydı...elbette hürriyet yayınlarında çıkan şiir kitabı (hayat ile şiir) ve öncesinden (1980 öncesi birikim'deki şiirlerini kim hatırlıyor şimdi?...) tanıştım zaten...

    1982'de kaldırım serçesi oyununda oynayan bir kıvırcık kızla arkadaştı... papirüs'e gelirdi. iyi içicilerdendi...

    tarık abiyi (tarık dursun k) görmeye gittiğim zamanlar urla'da da içmişliğim vardı birkaç kere.

    bana da toplu şiirlerini (kalfa) yayımlama onurunu bıraktı... halk edebiyatı da onun için önemli bir "esin" kaynağı olmuştu.

    en son (bir kaç ay önce?) bütün kitaplarını ve dergilerini izmir büyükşehir belediyesi'ne bağışlamıştı, belediye de havagazı fabrikası'ndaki kütüphanede toplamış ama henüz tasnif edilmemişti.

    o gün oraya gelememiş ama onu temsilen gelen arkadaşından söz almıştım, onu zeytinalanı'ndan alıp getirecektim, kütüphanesini görmesi için...

    olmadı...

    olmadı be süreyya abi... hiç olmadı.

    .

    yeryüzünde hemen şurda
    kaybettim seni.
    telaşta, korkuda kaybettim.
    hüzünde, coşkuda kaybettim.
    'mutluluktan ölebilirim' dedin, kaybettim.

    kim kimi tanıdı ömründe?
    herkes başka bir durumu düşündü.
    şöyle ya da böyle
    ömründe olmayan umudu düşündü.

    kaybolan ne varsa onlarda, onlarla
    geçen günlerden birinde, geçmişte
    kaybettim işte, zaman sustu.
    zifirî karanlık bir mağarada
    ürkek bir yosun ışıdı, kayboldu.
  • "gel beni uyut.
    senin uykunla uyut." diyen.
  • turgut uyar'ın ardından:

    çok arıyorum seni
    ağlamam turgut, ağlamıyorum.
    alnım kırışır.
    alnım neyse ne de
    gönlüm buruşur.

    seni indirdim mi yataktan?
    çıkarsam aklım karışır.
    iyidir turgut
    -lâf aramızda-
    bize ağlamak yaraşır.

    bir gün olur her şey değişir.
    bakarım buralarda değilsin.
    hep böyle süreceğini sanırım
    sürer gerçi, ama sonu değişir.

    denkleştiririm senden kalanları.
    buruşuk bir gül bize bakar kamaşır.
    sonra bir sana bir bana bakar.
    neden biliyor musun?
    medresenin yanındaki kışlanın
    önü deniz
    bahçesinde çamaşır.
  • sonsuzluğa yürümüş şair...

    "çocukluğum
    ver elini bana.
    kuşat kökleri, geleceği.
    vaadlarla gelme, karlarla gel
    kızaklarla gel, faytonlarla...
    senden uzakta eridi gençliğim.

    ölümüm
    duy çığlığımı.
    duyur kendini bana.
    tanıyamıyorum bu çağı.
    belli, erken gideceğim."

    dinince dinlensin...
  • "sevgili arkadaşım benim
    sana "sevgili arkadaşım" diyorum
    budur, bizim anladığımız sevdanın tanımı
    işte sana bir aşk şiiri
    içinde "sevgilim" sözcüğü geçmiyorsa
    suçun yarısı senin
    çünkü, ben de bize yaraşanların sözcüğünü değil
    kendisini seviyorum senin gibi....."

    (bkz: sevgili arkadaşım)
  • kapattım ışığı
    seviyorsam
    kalbim ve dolunay
    ışıtır odayı

    ***
    buz gibi ortalık
    saçaklardan sarkıyor soğuk
    nasıl güzel bir şeymiş
    şu yalnızlık.

    (kış ve dolunay şiirleri'nden)
  • hafızam beni yanıltmıyorsa:

    " göğsümün içinde bir ateş yuvarlaksın/
    dönüyor, beni yakıyorsun"

    diyen.
  • cagdas turk yazarlarindan, siirleri keyifle okunabilen, nadir bir turun ozel adi.
    genel gecer sairlerin tersine, sahtekarca romantiklik yapmayan ve hamasi laflara itibar etmeyen;
    ayni zamanda cocuklar icin matematik ve hikaye kitaplari yazan,
    istanbuldan izmire gocmus,
    kelimeleri severek oynadigi cok belli olan,
    konusurken argo ve sovguyu esirgemeyen,
    pek saygideger sair.
    ornek siirleri :"sen basmasin" , "yasanmamasi gereken seyler"...

    --- spoiler ---
    serin bir su alninin kokusu
    bu çok sicak sehirde
    birdenbire önüne çikan
    yenileyen dirilten
    serin bir su
    --- spoiler ---
  • hiç mülküm yok
    zamandan ba$ka..
hesabın var mı? giriş yap