• bu günde insanlar sürekli teşekkür ederler, gün boyunca başka bişi duyulmaz, çok güzeldir, zksen teşekkür ederler, başka bi tepki vermei düşünmezler bile.
  • amerikanyalilar icat etmis. kime sukur ettikleri saibeli, topraklari icin kizilderili ruhlarina tesekurden cikmis bi adet olmali. "aman ne guzel kestik sizi aldik elinizden ulkenizi bi de ustun ehindi yiyelim efendiler" mantigi. sukur tanriya yapiliorsa "tanrim sokakta bi suru ac evsiz insan var, bizim hindi alcak paramiz var sukurler olsun onlar gibi deiliz, yumulun hindiye" sekli.
  • 11 aralik 1620 tarihinde, avrupa'dan surulen ya da kacan ve pilgrims olarak adlandirilan ilk grup amerika'ya ayagini basmis. toplam 102 kisiymis bunlar. amerika'da gecirdikleri ilk yil sonrasi bu 102 kisinin 46'si acliktan, kotu hava sartlarindan ve hastaliklardan dolayi hakkin rahmetine kavusmus. kalan saglar ise, sag kaldiklari icin sevinip hadi bunu kutlayalim demisler ve buyuk bir ziyafet vermisler. bu kutlamaya sag kalanlarin sag kalmalari saglayan kizilderelilerden 91 tanesi de katilmis.

    bu ilk ziyafette simdi her sukran gunu yemegi menusunde yer alan hindi, patates puresi ve kabak pastasi da yokmus. hatta patatesin zehirli olduguna falan inandiklarindan patatese el bile surmezmis bu adamlar. daha cok deniz urunlerinin tuketildigi bir yemek olmus bu. ancak bu yemek bir gelenege donusmemis ve yapildigi ile kalmis.

    benzer bir sebepten dolayi yapilan baska bir kutlama ise 1623 yilinda yasanan buyuk kuraklik sonrasi karsimiza cikiyor. yani ac kaldik ama kurtulduk, allahimiza hamd olsun gibisinden bir dusunce ile bir yemek daha yenmis. ancak bu da bir gelenege donusmemis ve gelecek yillarda uygulanmamis.

    tam 53 yil sonra, 20 haziran 1676 tarihinde, nedendir bilinmez, massachusettsli yoneticiler sahip olduklari nimetler icin allah'a nasil tesekkur edeceklerini dusunmeye baslamislar ve toplantilar duzenleyip bu konu uzerinde kafa patlatmislar. sonra akillarina amerika'ya ilk gelenlerin yaptiklari kutlamalar gelmis. sonuc olarak da 29 hazirani thanksgiving day olarak ilan etmisler. ancak bu kutlamalara ilk sukran gunu yemeklerinde oldugu gibi kizilderelileri dahil etmemisler. bunun sebebi ise, o ilk gelen amerikalilarin hayatta kalmasini saglayan, yol yordam gosterip yardim eden, ama bitine biraz kan gelen cok "vefali" amerikalilarca kesilmeye baslanan kizilderelilere karsi kazandiklari "zafer"in golgelenmesini istemiyor oluslari imis. ancak bu kutlamalar da, 1777 kasiminda 13 koloni daha bu kutlamalara dahil olmaya karar verene kadar bolgesel olarak kalmis. 1777 yilindaki sukran gunu yemegine verilen bir diger anlam da saratoga'da ingilizlere karsi kazanilan zafer ile alakali olmus.

    yillar 1789'u gosterdiginde ise baskan george washington tarafindan thanksgiving day ulusal bir gun olarak ilan edilmis. ancak bu sefer de koloniler kardesim size ne, gotunuzden element uydurmayin diye devlete yuklenmis ve kendi kafalarina gore kendi kutlamalarini yapmaya devam etmis. bircok koloni bu gunu tatil olarak kabul bile etmemis. hatta sonralari baskan olan thomas jefferson bile "hadi len dudukler" diye bu gunu ulusal bir gun ilan edenlerle dalga gecmis ve "thanksgiving diye bir gun tanimiyorum" ben demis.

    iste bu noktada karsimiza sarah josepha hale adli bir dergi editoru cikiyor. kadin kafayi sukran gunu'nun ulusal bir gun olarak taninmasi ile bozmus. dergisinde bircok kampanya baslatmis. hukumete bir dolu mektup yazmis, yazdirmis. tam 40 yil ugrasmislar bu amac ugruna. yillar 1863'u gosterdiginde ise lincoln "tamem ulen bagirmayin artik yeter, kasim ayinin son persembesi sukran gunu olsun madem" demis ve bu gunu ulusal bir gun olarak tanimis. lincoln'den sonra gelen baskanlar da bu gunu tanimislar. gerci franklin roosevelt yahu bu gunu krismis ile birlestirsek ne guzel olur diye dusunmus ve sukran gunu'nun tarihini degistirmis. ama halk karsi cikmis ve sukran gunumuzu geri isteriz diye aglamis ve 1941 yilina gelindiginde thanksgiving gunu daha once kabul edildigi gibi kasim ayinin son persembesi olarak kabul edilmis ve ulusal bir gun olarak taninmis ve son halini almis.
  • amerika'nın asıl sahipleri olan yerliler asla hindi eti yemezlermiş zira bu kadar yavaş bir hayvanın yakalanıp kurban edilmesi çok büyük bir tembellik göstergesi olarak kabul edilirmiş.
  • sokaklarda inle cinin top oynadığını davet aldığınız ilk şükran günü yemeğine giderken fark edersiniz. elin boş gitmek olmaz mantığıyla genelde bir tart olsun iyi bir şarap olsun alınır. bilmem belki alınmasa da olur. ama ben bir gece önceden sigara böreği sardım. paketledim, misafir evde pişirdim ve en kral intro malzemesini yapmış oldum. herkes hindi gibi kızarmış sigara böreğini türkçe söylemeye çalışırken gerçek hindi geldi. beş saat pişmiş olduğu için lezzetliydi. elden ele geçirelim muhabbetiyle tabaklar donandı. osmanlı mutfağından başkasını tanımayan biriysen bile etkilenebilirdin sofradan. gülüşler, komiklikler. tatlı iyi dilekler. bir orta boy masada 5 ayrı ülkeden olduğumuz için ev sahibinin ayrıca mutlu olması. sonra tartlar serisine geçiş. sonra şok. yedi kalktı durumu. tartlar da yendi. hayatımda içtiğim o enfes şey, damlalarını yaladığım apple cider faslı bitti. sohbet tatlı olmasına rağmen kıpırdanmalar. biz de olsa direkt yedi kalktı damgası yenilecek boyuttayken millet evi boşalttı. biz de tabi. ay bulaşıklar kaldı geyiğini bile ağız tadıyla yaptırmadılar bana. sigara böreği tabağımın eve boş gelmemesi iyi hareketti.
    teşekkür ettik verdiği nimetler için. ben kendimi böyle derken buldum yani içimden. anneannemin her kafadan ses çıkan, herkesin dekordan oruç tutuyormuş gibi yaptığı geleneksel iftar yemeklerine bayağı yakındı his olarak. mutluluk verdi.
  • amerika'da hayatin durdugu bir gundur bu gun. sanki sokaga cikma yasagi varmis gibi olur. gerci disari cikilsa da gidilecek bir yer yoktur ya. her yer kapalidir cunku.

    arkadaslik, komsuluk veya misafirlik kavramlarindan yoksun, genelde evinde yemek hazirlamayip disarida yiyen kalabalik ise bu gun gelince evine gider ve klasik sukran gunu menusune gore yemegini hazirlayip, ailesi ve arkadaslari icin huzurlu bir ortam yaratma telasini yasar. hindi, patates puresi ve kabak tatlisi bu menunun olmazsa olmazlardir. ayrica hazirlanis sekilleri de aynidir bu yemeklerin.

    hani filmlerde falan gosteriliyor ya iste aynen oyle. ancak bu tek duzelik filmlerdeki sukran yemegi sahnelerini gorerek neyi nasil kutlayacagini "ogrenen" amerikalilarin yarattigi bir tek duzelik mi, yoksa amerikan yasamindaki tek duzeligin televizyonlara yansimis hali mi bilemiyorum. yani birileri bu gun boyle kutlanir, su yemekler yenir, yemekler soyle yapilir, adi da budur demis ve is olmus bitmis gibi.

    ancak gozlemledigim sey amerikalilarin bu gune karsi son derece derin bir baglilik hissediyor oluslari. ayni sey krismis icin de gecerli. hani nedir bu isin tarihi, nasil baslamistir diye sorsaniz buyuk ihtimalle cevap bile veremeyeceklerdir. (bu gunun tarihi gelisimi icin; (bkz: #8589556)) ama dedigim gibi sonuna kadar bir baglilik hissedip, cosku yasiyorlar. bu sokaktaki bir redneck'ten, universitedeki bir profesore kadar da boyle.

    bana gore bunun sebebi hissettikleri bir eksiklik. hatta oyle bir eksiklik ki bu, paranin satin alamayacagi veya kapatamayacagi bir eksiklik. yani 300-350 yillik tarihi olan bir ulkenin, "kulturun" veya toplulugun, 150 yillik uydurma ve zorlama bir gelenege olan bu bagliliginin sebebi baska bir sey olamaz gibi geliyor. kisacasi adamlar bir seyleri sahiplenmek, bu bizimdir, bu bizim gecmisimizdir, bu sadece bize ozeldir demek istiyorlar. ve bunu da cok guzel yapiyorlar.

    mesela dunyada herhangi bir yere gitseniz ve thanksgiving deseniz, karsiniza cikan kisiler filmlerde gorduklerinden yola cikarak bu gunu rahatlikla anlatabileceklerdir. hatta filmlerde gordukleri bu hayatlara veya yapilanlara ozenenlerin oldugu da acik. yani adamlarin kulturu yok ama olmayan kulturlerini pazarlama konusunda son derece basarililar. mesela yakinda turkiye'de de sukran gunu, daha dogrusu "thanksgiving day" kutlanmaya baslanirsa sasirmam. kim bilir belki de tipki cadilar bayrami gibi kutlanmaya baslanmistir bile.

    ama mesela neden bu adamlarin bizim binlerce yillik kulturumuz ve yasayisimizdan suzulerek gelen orf ve adetlerimizden, binbir anlami olan geleneklerimizden haberleri yok? hadi gectim amerikalilari, bizler neden kendi orf ve adetlerimizi ya da geleneklerimizi kucumseyip bir kulturumuz yok diyecek kadar asagilik duygusuna sahibiz? ya da neden mutfak kulturunden muzigine, edebiyatindan el sanatlarina, turkulerinden folklorune, yasadigi cografyalardan diline, misafirperverliginden pratik zekasina kadar bircok alanda kendine has bircok ozelligi ve binlerce yillik guclu birikimleri olan bir toplumun tarihini turklerin musluman olmasi ile baslatip 1000 yila indirgiyoruz veya sadece islami motifleri one cikariyoruz? ya da neden televizyonlar sayesinde empoze edilen sahte kulturlere olan ozentimiz veya bagliligimiz bu kadar fazla? neden bu sahtelikleri yuceltirken, kendi degerlerimizi kucumsuyoruz? dunyanin super gucu bile kendisine bir kimlik ararken biz neden binlerce yillik kendi kimligimizi, benligimizi "ust kimlik"ti, "alt kimlik"ti diye sulandirmaya calisiyoruz? gercekten bilemiyorum. ama bunlari gordukce sinirleniyorum ve icim aciyor.

    kim bilir belki de her an icinde oldugumuz ve yasadigimiz icin bu guzelliklerin veya degerlerin farkinda degiliz. ama bunlara soyle disaridan bakma sansiniz oldugunda, diger insanlari ve kulturleri tanidiginizda aslinda ne kadar da buyuk degerlerimiz oldugunu anliyorsunuz. iste bir gun gelir de bu degerlerin farkina varir, asagilik komplekslerinden kurtulup bir butun olursak, amerikalilar da bizim binlerce yillik degerlerimizi ogrenmeye baslar.
  • amerikada yasayan turk ve/veya yabanci ogrencileri ilgilendiren uc ozelligi vardir.
    (1) thanksgivingin ertesi gunu sabah 6.00 am sularinda bir cok dukkan 5-6 saatlik bir indirim olayina girerler. bu indirimden gercekten ihtiyaciniz olan seyleri, ozellikle bilgisayar ile ilgili olanlar, cok uygun fiyatlara alabilirsiniz. ancak isin sirri bi gun onceden aciklanan reklamlardan ne alacaginiza karar verip, begendiginiz urunleri satan dukkana sabahin korunde (4.30 am civari) gitmek ve siraya girmektir. eger ilk 20-30 da degilseniz sansiniz azalir. mail in rebate den sonra bedava olan urunleri muhtemelen kacirirsiniz. ise yaradigi test edilip onaylanmistir. fakat bi yandan da bi cok insan bunu delilik olarak addeder ve bedava olsa gitmem abi seklinde olaya yaklasir. (2) sehir disindan arkadaslariniz gelir ve sizi ziyaret eder, uzun uzun sohbet etme ve hasret giderme firsati bulursunuz. (3) muhtemelen ya okul tarafindan ya da bi amerikan ailesi tarafindan yemege davet edilir, enteresan sukran gunu deneyimleri yasarsiniz.
  • klasik bir thanksgiving yemeginin olmazsa olmazlari firinda saatlerce agir agir pisirilmis, her saat basi ustune tereyagli bir sos surulerek kurumasi onlenmis hindi, patates puresi, patates puresinin ustune dokulecek gravy denen sos, tatlimsi eksimsi bir marmelata benzeyen cranberry sosu ve stuffingdir. stuffing denen sey bizim ic pilavina tekabul eder ama pilav degildir. ufalanmis misir ekmegi ile bir suru birseylerin karistirilmasiyla yapilir. normalde hindinin icine doldurulur (ismi de buradan geliyor zaten) ama hindinin icinde butun yagi cekince agir oldugu ve "amaan kim ugrasacak doldurmakla!" oldugu icin direk hazirlanip masaya geliyor.

    biscuits denen top ekmekler, tereyagli misir, yesil salata da genelde sukran gunu yemegi masasinda yerini bulur.

    saatlerce suren hindi pisirme isi sona erince, devasa hindi masaya gelir ve turkey carving denen islem baslar, bu isi genelde evin babasi yapar. aslen hindiyi dilim dilim kesip tabaklara servis etmek bu is ama belirli bir teknigi varmis el degdirmeden, en kolay ve en az eti kemikler uzerinde birakarak hindiyi bir iskelete indirgeme isinin. bu isi ciddiye alanlarin sukran gunu ortaya cikan, iki parcadan olusan turkey carving setleri var, boyle ozel kutu icinde sakliyorlar kocaman bicakla catali.

    simdiye kadar dahil oldugum thanksgiving yemeklerinin hepsinde istisnasiz cranberry sauce unutuldu ve son anda ya biri markete yollandi ya da yolda olan birisi markete ugratildi gelmeden once. sahit oldugum diger ilginc bir sey ise isin erbabi kisilerin (anac hatunlar veya anneler) hazir (kutudan) stuffing ve hazir (konserve/sise) gravy kullananlari kucumsemesi, "hersey sifirdan yapilmali! bak ben oyle yaptim!" diye ovunmeleriydi.

    valla ben kac senedir "off, sikilmadiniz mi hindi patates hindi patates! degisiklik olsun!" diye mercimek koftesi goturup ekliyorum yukarida saydigim kadroya. kimsenin sikayeti olmadi simdiye kadar.

    turkey day diyorlar sukran gunune, ben de bunu algilamak istedigim gibi algilayip "happy turkey day!" diyorum herkese!
  • abd'de tum aile bireylerini birlestirme, dargin konusmayan aile bireyleri varsa "biz bir aileyiz bunlari gecelim, gecmis gecmiste kalmistir" diyerek bol muhhabbet yapip sukredilen gun. ayrica komsularinizdan, sagdan soldan surekli davet alirsiniz. guzel sekilde yer, icersiniz aile elemanlariyla kaynasir, hatunlar yemek hunerlerini gostermeye calisir siz de bir nevi yazmak icin "inanamiyorum, eline saglik muhtesem olmus burcu'cum" diyerek boncuk dagitirsiniz. bu arada yine genel gozlem itibariyle bu aile uyelerinin veya kavgali eski arkadaslarin bu gun sayesinde yeniden birleserek guzel bir noel plani yapip yeniden beraber gecirmek icin zemin olusturur. yani noel'e on hazirlik yaptirir bir nevi, ta ki noel'den sonra " ben ailem, arkadaslarim icin neler yapiyorum, goruyor musun bro bana yaptiklarini" diyerek gelecek sukran gunu'ne kadar kapilar tekrar kapanir. cok enteresan. ayrica bir turk olarak tabi o klasik "demek turkiye'densin turkey gobble gobble muahaha" tarzi espriler sizi siddete yoneltebilir o yuzden "allah'im bu gunde kimseyi pataklamadigim icin sukrediyorum" diyerek siz de bir nevi sukredersiniz.
  • yok kardesim yok, bir turlu sosyal bilimci gozluklerimi takip kritik bakis acisiyla filan bakamiyorum bu olaya… ne aksam yemegi denilerek ogleden sonra dortte kurulan sofrada tiksirincaya kadar yemek yemeler, ne yatma saati olan dokuza kadar mel mel amerikan futbolu izlemeler, ne ertesi gunku black friday cilginligi, ne hikayesi, ne su ne bu, sukran gunune duydugum sevgiyi sempatiyi bir gram eksiltmiyor, eksiltemiyor. hic bir gelenek gorenek sevdasi olan beni bile bu hale getirdiyse vay anasini diyorum, hemen girizgahi birakip gelisme kismina geciyorum o halde…

    bir kere ne dini ne milli referansi olan bir gelenek. aslinda milli bir adet diyeceksiniz, ama milli de degil, isin icinde milli bir duygu yok cunku. sonracigima, aman kimse ortada kalmasin, herkesler sukur etsin, hindi yesin gazi ile kimse ortada birakilmiyor, bir sekilde herkesi dahil ediveriyorlar bu olaya, oyle samimi olmak filan gerekmiyor, cevrede kim var kim yok davet ediliyor sukran gunune. baska bir olayda misal dugunlerde, noel zamaninda filan gormedim bu olayi, illa ki yakin olan olmayan ayrimi yapiliyor bunlarda, ama sukran gunu oyle mi… sukran mukran bir tarafinda olmayan insani bile zorla sukrettiriveriyorlar… artik nasil bir misyonsa amacina da ulasiyor, bir iki sene sonra bu thanksgiving ne yapsak muhabbeti cevirirken buluveriyor insan kendini. yabancilar, gocmenler bir anda adet ediniveriyorlar, bir nevi bir entegrasyon mu desek, ne desek bilemiyorum ama daha sukran olayini pas gecenine rastlamadim gercekten. son uc sefer tamamen amerika’da sadece bir kac senedir yasayan guruhlarla gecirmis olmam da cabasiydi.... evet basa donduk, ne din, ne millet, ne dogum yeri ayirt etmeden herkesi kucaklayan bir gelenek... sukretmek bile neredeyse ikinci planda, maksat birlikte olmak -her ne kadar bu birliktelik malca aktivitelerle yapiliyor olsa da, ben niyete bakiyorum burada. ha bir de sunu ekleyeyim. amerikali bir ofis arkadasimin da en sevdigi adetti bu olay, kendisi sevgisini sukran gununun ese dosta toruna torbaya hediye alma zorunlulugu olmayan tek amerikan kutlamasi olmasiyla acikliyordu… dedim ya, kasinti olmayan ender adetlerinden memleketin.

    ayrica, turkiye’ye donusumun ucuncu senesinde su entry’yi yazdirdi bana ya, sen neymissin be sukran diyorum... nasil bir asksa artik, ilerleyen saatlerde desktop'a kizarmis hindi fotografi koyarim diye tirsmaya baslamadim degil.
hesabın var mı? giriş yap