• avustralya'daki ballroom dancing cevrelerini ti'ye alir, bir yandan da cok klasik bir ask hikayesi anlatir. ama anlatimi klasik falan olmadigi icin defalarca, tepe tepe izlenebilir. luhrmann'in sonraki filmlerinin* izlerini daha burada gormek mumkundur. giysi ve set tasarimlarini yine catherine martin yapmistir. imdb'ye inanilacak olursa, baz amca da cocuklugunda bu tip dans yarismalarina katilmistir, filmlerindeki abartili muzikal hissiyatinin buradan geldigini tahmin etmek zor olmaz kanimca.
  • aslinda buz luhrmann 1986da bir muzikal-piyes olarak yazmistir strictly ballroomu, fakat 88'de gelen bir teklif uzerine senaryolastirarak 1992de vizyona giren film versiyonu ortaya cikmistir.. iyi ki de cikmistir bu filmin cannes film festivalinde odul almisligi vardir.. en iyi romantik komedi listelerinde sikca yer alir bir de..
  • the cardigansın grup olarak favori filmlerinden biridir. öyle ki, carnival kliplerinde selam çakılmıştır kendilerine.

    --- spoiler ---
    pasodoble öğrenme isteği doğuruyor bünyede. özellikle, başkadınoyuncunun babasını izledikten sonra. iki kere izlemiş olmama rağmen anahat harici ne olup bittiğini anladım, avustralya aksanı sağolsun. kostüm tasarımcısı kimse elini öpmek lazım. ya da zamandan mekandan bağımsız bunlar. göze hep estetik geliyor.

    --- spoiler ---

    baz luhrman yaşlanmış ama maalesef sanki. artık yaptığı filmleri bunu izlediğim gibi iştahla izlemek istemiyorum.
  • bu var ya bu, romeo and juliet ve moulin rouge ile birlikte baz luhrmann in red curtain movies dedigi uclemeyi olusturur. ve hatta baz tek isimle yetinmez, zaman olur theatralized cinema, ya da real artificiality, ve bir de operatic romanticism diye adlandirir baz bu uclemenin adini*....

    yani kisaca dunyadaki filmlerin buyuk bir bolumunun gerceklik illuzyonunu yaratmaya calistigi bir ortamda, baz luhrmann kirmizi perdeleri acip izleyiciye hosgeldiniz storytelling dunyamiza demeye calisiyormus. ve yapmacik olup bundan gurur duymanin doruk noktaya ciktigi uc filmden olusan uclemeye bu yuzden butun bu uzun ama anlamli isimler verilmis...strictly ballroom da bunlardan ilki...
  • paso doble hayranlığımı körükleyen harika film.
  • renkleri ve dansları ile öne çıkan film.

    "o zaman renk, dans" özdeyişinin nereden peydah olduğunu bu filmle anlamış oldum. hiç sıkmadan izlenen, kaba mizahı da bozmayan, dönem müzikleri ile müthiş keyifli bir yapım. abartılı kamera kullanımına da en ufak sözüm yok, gayet yerinde bir tercih olmuş. zulawski yaptığı zaman bravo, başkası yaptığı zaman bu ne diyenlere de laflar hazıladım: "yemezler arkadaşım, biz bu gözleri boşuna yormadık senelerce."

    dans filmi denince akla hemen amerika geliyor, ama sonradan shall we dansu ile uzak doğuya açıldık, ama gün gelip de japonyanın güneyine doğru ineceğimi hiç düşünmezdim. evet kesinlikle şahane film. müziklerine laf eden olmuş ama doksanların ruhunu bilmiyorsan bu senin kusurun dostum kusura bakma.

    ve evet, peş peşe izlediğim avustralya filmleri arasında halen vasat film çıkmadı. son gaz devam. o zaman ne? o zaman renk, dans...!
  • 1992 toronto film festivali halkın seçimi ödülünü kazanan filmdir.
  • baz luhrman' ın modernizasyon üçlemesinin ilk ayağı. en alçak gönüllüsü olsa da bence diğerleri kadar keyifle izlenir.
    melodram ve müzikali aynı potada eriten yönetmenin, aşk hikayesine bakıldığında yeşilçam ağlak filmlerine benzetilebilecek bir senaryoyu bu kadar güzel yorumlaması diğer filmlerinin habercisi gibi olmuş.
  • fatih özgüven in bir kitsch örneği olarak son sahnesinin izlettiği çok keyifli film.
  • güzel müzikleri olan film. (bkz: time after time) (bkz: love is in the air) (bkz: perhaps perhaps perhaps)
hesabın var mı? giriş yap