• güneyde ağaçlar bir garip meyve verir,
    yaprağında kan, kökünde kan.
    güney melteminde salınan siyah vücutlar,
    bir garip meyve kavak ağacından sarkan.

    görkemli güneyden bir kır manzarası,
    şiş gözleri, pörtlek dudakları,
    tatlı ve ferah manolya aroması,
    ardından aniden yanık et kokusu.

    işte meyve: didiklesin kargalar,
    yağmur koparsın, rüzgâr götürsün
    çürütsün güneş, ağaç düşürsün.
    işte bir garip, acı mahsûl.

    not: amatör çeviri
  • abd'li komünist bir ilkokul öğretmeni olan abel meeropol tarafından, beyaz kitle tarafından linç edildikten sonra asılan iki siyahı gösteren bir fotoğraftan esinlenerek yazılan linç ve ırkçılık karşıtı bir şiirdi (daha sonra önemli bir şarkı yazarı olarak tanınan abel meeropol, anti-komünist savcı joseph mccarthy'nin döneminde idam edilen rosenberglerin iki oğlu michael ve robert'ı da evlatlık almıştır) bu şiirden bestelenen şarkı ilk kez ünlü siyah şarkıcı billie holiday tarafından seslendirildi ve yurttaş hakları hareketinin sembolü haline geldi.
  • gorkemli guneyden pastoral izlenimler: gozleri sismis, agizlari carpilmis siyahlar kavak agaclarindan sallandirilmislar. manolya kokusuna yanik etlerinin kokusu karisiyor.
    guneyin ihtisamli ciftliklerinden birinin bahcesinde yapilan bir linc partisinde oldurulen 4 siyah insanin resimlerini goren new york'lu david margolick'in yazdigi sarki 1999 yilinda time dergisince 20. yuzyilin en iyi sarkisi secilmis. iki rahmetli girtlak ayri ayri iyi soylerler. billie holiday'in orijinal yorumundaki trompet, ve ardindan piyanolu prelud sarkiyi time'da birinci getirmistir herhalde. billie holiday de muthis yorumlamistir sarkiyi ama sanirim sarkinin surreal kurgusu asil nina simone'un sesine eldiven gibi oturur.
  • " strange fruit " linç karşı bir protesto olarak, bronxlu ve komünist partisi üyesi beyaz bir lise öğretmeni yahudi abel meeropol, tarafından yazılmış bir şiirdir .

    meeropol, 1930'da marion, ındiana'da linç edilen thomas shipp ve abram smith'in lawrence beitler tarafından çekilen fotoğrafını görmüştü. şiirinde, o linç görüntülerinden duyduğu dehşeti dile getirdi . sonra şiirini new york teacher adlı bir sendika dergisinde 1937 yılında " strange fruit" başlığı altında şiirini yayınladı .

    meeropol çoğunlukla şiirlerini bestelemek için başkalarına (özellikle earl robinson) başvurmasına rağmen, "strange fruit"i bizzat besteledi ve parça new york ve çevresinde bir protesto şarkısı olarak belli bir başarı kazandı. meeropol ve eşi siyah vokalist laura duncan parçayı madison square garden'da seslendirdiler.
  • aslen tennessee eyaletinde agaca asilan thomas shipp ve abram smith icin yazilmis olsa da, herhangi bir guney eyaletinde yasiyorsaniz eger, bu sarkiyi dinlerken tuyleriniz urperir. agaclardan tuhaf meyveler gibi sarkan adamlarin ruhu sanki buralari hic terk etmemis, lanetleri sehrin ustune cokup kalmis gibidir. kavurucu sicak, yanan siyah derileri hatirlatir. balkonun onundeki agac da one dusmus iki kafayi.
  • billie holiday in mutesem parchası

    southern trees bear strange fruit,
    blood on the leaves and blood at the root,
    black bodies swinging in the southern breeze,
    strange fruit hanging from the poplar trees.
    pastoral scene of the gallant south,
    the bulging eyes and the twisted mouth,
    scent of magnolias, sweet and fresh,
    then the sudden smell of burning flesh.
    here is fruit for the crows to pluck,
    for the rain to gather, for the wind to suck,
    for the sun to rot, for the trees to drop,
    here is a strange and bitter crop.
  • ''strange fruit'' efsane blues sanatçısı billie holiday'in 1939 yılında 23 yaşındayken üne kavuşturduğu bir blues şarkısıdır.şarkının güftesi abel meeropol'a aittir.

    şarkı içeriği itibarı ile amerikan toplumunun hala kanayan ve kronik yarası diye adlandırılabilecek olan, zencilere (şimdilerde afro-amerikan demeyi nezaket sayıyorlar) karşı sistemli biçimde uzunca bir dönem sürdürülen ırkçılığa karşı verilmiş en travmatik cevaplardan birisidir.insanların sadece teninin renginden dolayı bu insanlık dışı muameleye tabi tutulmasının insanlık tarihi açısından daha çok yakın zamanlarda olması da modernitenin geçmiş-gelecek tanımlamlarının bir daha sorgulanmasını gerektirir kanaatindeyim.

    şarkının ana teması, yargısız infaz uygulanarak, alelacele ilk bulunan ağaça-ağaçlara asılarak öldürülen, idam edilen zencilerin bu ağaçlarda oluşturdukları ''yabancı-ağaca ait olmayan meyva'' ironik benzetmesidir.

    şarkı ününü, billie holiday'in muhteşem yorumu ile kazanmışsa da ilerleyen yıllarda bir çok sanatçı da bu şarkıya cover yapmıştır.

    billie holiday'in bu şarkıya verdiği önemden dolayı, strange fruit şarkısını programlarının hep son şarkısı olarak seçtiği ve şarkıya başladığı andan itibaren çalıştığı gece klübünde ya da konserde ölümcül bir sessizliği talep ettiği ve karanlık ortamda sadece yüzünün aydınlatılmasını istediği söylene gelmiştir.

    holiday'in bu duyarlılığının yanısıra bu şarkıyı sürekli olarak söylemek istemediği,gözyaşlarına hakim olamadığı da bilinmektedir.

    şarkı zaman zaman kimi radyolarda da''kin ve nefret'' tohumları serptiği gerekçesiyle yasaklanmıştır.

    strange fruit, billie holiday
    southern trees bear strange fruit,
    blood on the leaves and blood at the root,
    black bodies swinging in the southern breeze,
    strange fruit hanging from the poplar trees.

    pastoral scene of the gallant south,
    the bulging eyes and the twisted mouth,
    scent of magnolias, sweet and fresh,
    then the sudden smell of burning flesh.

    here is fruit for the crows to pluck,
    for the rain to gather, for the wind to suck,
    for the sun to rot, for the trees to drop,
    here is a strange and bitter cry.

    garip meyva

    güneyde ağaçlardan bir garip meyva sarkar:
    yapraklarında kan var, köklerinde de kan var;
    kavaklara asılmış, güneydeki meltemde
    bir garip meyva gibi salınır kara gövde.

    şu mert güneyde kırsal kesimden bir manzara:
    ağız çarpılmış, gözler sığmıyor yuvalara.
    manolyalar kokar ya taptaze, burcu burcu
    derken, ansızın, yanan insan eti kokusu!

    işte sarkıyor meyva: kargalar didiklesin
    yağmur koparıp alsın, rüzgar emerek yesin,
    güneş çürütsün onu, ağaç yere düşürsün:
    işte bir garip meyva, yaman ağacı bir ürün.

    abel meeropol (çev:talat s. halman)
  • ilk kez cafe society 'de ( the wrong place for the right people ) söylenmiştir linç konulu bu şarkı billie holiday tarafından . şarkı esnasında garsonların servis yapmasına bile izin verilmemiştir, şarkı bitip billie holiday sahneden çekildikten sonra susmayan alkışlara rağmen sanatçı bis için sahneye dönmemiştir.
  • martin scorsese'in yapimciligini ustlendigi "the blues: martin scorsese presents - lightning in a bottle" filminin albumunde india arie'nin insanustu yorumladigi kutsal sarki.
  • cold case adli cnbce dizisinin dunku bolumunun sonunda yer almistir bu parca. sarkinin sozleri, billie holidayin sesi ile irk meselesine dokunulan bu bolumu daha da etkileyici kilmistir. aglatmistir.
hesabın var mı? giriş yap