• 1992 abd-macar ortak yapımı, başrolünde robert duvall'ın oynadığı ve -sıkı durun- stalin'in hayatını anlatan film.
  • robert duvall'in başrolünde oynadığı, nato-abd gözünden josef stalin'i anlatan propaganda filmi. soğuk savaşın etkisiyle çekildiğinden olsa gerek o kadar özensiz ve karitatürize ki, uzun bir süre komedi filmi zannediliyor. robert duvall takma pala bıyığıyla "asın, kesin, öldürün" diye etrafta geziyor. cia propaganda filmleri bizim kara muratlardan bile komik.
  • rusça çelik adam anlamına gelir.*
  • kötü ve vasat bir kara propoganda filmi. (ben stalin'i günahım kadar sevmem, bana bile iğrenç gelecek kadar taraflı ve vasat bu film)
  • dün akşam "stalin'in ölümü" adlı filmi izledim. aslında dönemi çok iyi yansıtmışlar filmde; ama ekledikleri komedi unsurları filmin kalitesini çok kötü etkilemiş. keşke ciddiyeti elden bırakmasalardı. hangi akla istinaden böyle bir şey yapmışlar anlayamadım.

    filmde beni en çok etkileyen şu ifade oldu: "bazı kadınlar kocalarını kurtarmak için her şeyi yaparlar". üstelik bunu işkenceli sorgu esnasında yapıyorlar; kocalarını kurtarmaya çalışıyorlar. kadının bu fedailik vasfı beni büyülüyor. tabii kadınların kaçta kaçı böyledir; orasını bilmem.

    aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz:

    https://jetfilmizle.info/…turkce-dublaj-2017.html/3
  • stalinin tamamı için wikipedia linki.
    "sovyetler birliği'nin ilk önder kadrosu, tarihteki ilk işçi sınıfı devletinin istikamet yönünü tayin ederken daha önce tarihte benzer bir örnek olmamasının her türlü sıkıntısını çekti. ayrıca kendisine hısım duyan kapitalist devletlerce çevrelenmiş olması onu zor bir durumda bıraktı. lenin'in ölümünden 1930'lu yıllara kadar süren derin tartışmalar, yargılamalar ve verilen idam cezaları, kısmen farklı istikamet tayin etmek isteyen bolşevikler arasında gelişen siyasal ve ideolojik kavgalardan kaynaklanıyordu. bunlar kısmen de emperyalizmin ve yerli işbirlikçilerinin sovyetler birliği üzerindeki oyunlarının bir sonucu olarak görülebilir. lenin'in ölümünden sonra ilk büyük ayrılık 1923 sonunda troçki ile stalin, zinovyev ve kamenev üçlüsü arasında çıktı. temel konu sanayileşmeydi. troçki ve arkadaşları nep politikasına karşı çıkıyorlardı ve "sol" muhalefet/sapmayı oluşturdular. buna karşılık buharin, rykov ve ekibi nep'i destekliyor ve sağ muhalefet/sapmayı temsil ediyordu, bu iki grup stalin ekibinin ana muhalifleriydi. stalin 1924 sonunda troçki'nin "kesintisiz devrim" tezine karşı çıktı ve tek ülkede sosyalizm tezini benimsedi. bunun üzerine zinovyev ve kamenev'le arası bozuldu ve "sağ muhalefet"le arası biraz düzeldi. 1926 başında zinoviev ve kamenev troçki'ye katıldılar. troçki ve önderiliğindeki "sol muhalefet" üyeleri 1927 sonlarındaki 15. kongre'de anti-sovyet tutumlarından ötürü partiden ihraç edildiler. zinovie ve kamenev hatalarından pişman olunca 1928'de partiye geri kabul edildi. troçki ve taraftarları ise 1929'da sürgüne gönderildi. bu dönemlerde nep siyasetinden çıkılması, kolektivizasyon ve kulak karşıtı mücadele buharin öncülüğündeki "sağ muhalefet"in tepkisini çekti.

    stalin'in ekonomik programlarının başarılı olması ve halkın geniş kesimleri tarafından sevilip benimsenmesi muhalefette umutsuzluk yarattı. bunun sonucunda 1930'larda hem troçkist hem de "sağcı" muhalefet bir dönüşüme uğradı. uğradıkları dönüşüm sonucunda troçkist ve "sağcı" muhalefet birleşti ve sabotaj, suikast ve çeşitli komplolara başvurarak iktidara gelmenin yollarını denediler. 1934'te politbüro üyesi kirov suikasta uğradı. 1934 ile 1938 arasında bir dizi komploda bulunuldu. bu komploların sorumluları moskova davaları ve tuhaçevski olayı gibi çeşitli davalarda yargılanıp cezalandırıldılar.[21] stalin'in ölümünden sonra kruşçev, iktidara geldiği ilk parti kongresinde hiçbir kanıt göstermeden bu davaların düzmece olduğunu ve gerçekte herhangi bir komplonun olmadığını iddia etti. ancak tarafsız araştırmalar gösteriyor ki kruşçev'in o kongrede stalin'e yönelttiği tüm iftiralar asılsızdır[22] ve o dönemde gerçekten devleti tehdit eden ciddi komplolar söz konusuydu.[21][23][24] bu komploların arkasındaki grupların pek çoğu alman nazileri ve japon militaristleriyle de yakın ilişki içindeydiler. büyük temizlik adıyla batı'da bilinen, rusya'da ise "yejovşçina" ya da "yejov'un dönemi" diye anılan yaygın şiddet dönemi bu bağlamdan bağımsız düşünülemez. ülkede ciddi komplolar varken ve nazi tehdidi yaklaşıyorken sovyet yönetimi ciddi önlemler alma ihtiyacı hissediyordu.

    1937 ortalarında tuhaçevski olayı yaşandı ve bu olayda ordunun japon desteğiyle hükümete darbe girişimi ortaya çıkarıldı. bu olaydan bir ay sonra siyasi polis örgütü nkvd'nin başındaki yejov, stalin'e batı sibirya'da japon destekli bir isyan çıktığı haberini verdi ve sorunu çözmek için bir troikanın görevlendirilmesini istedi.[21] bunun ardından stalin bir genelge imzalayarak sovyet karşıtı suç içeren olaylara karışan suçlulara ve isyancılara karşı eyleme geçilmesini istedi. bu genelgenin yayınlanmasından sonraki bir yıl içinde stalin rapor bombardımanına tutuldu; ülkenin her yerinden isyan ve komplo haberleri geliyordu. stalin ise doğal olarak devletin güvenlik örgütünün raporlarına inanıyordu. gerçekte ise yejov ve nkvd içindeki pek çok görevli de kendi komplolarını uyguluyorlardı. yejov almanlarla işbirliği içindeydi ve hükümeti devirmek isteyen "sağcı" bloka mensuptu. stalin ise bunları bilmiyor ve ilk başlarda her gönderilen rapora inanıyordu. yejov ise bu durumu suistimal edip isyancı ve suçluları cezalandırmak yerine partiye bağlı olan pek çok dürüst ve masum komünisti tutukluyordu.[21] sovyet yönetiminı yanıltmak için ise çeşitli evrak sahtecilikleri, sahte delil üretme gibi farklı kandırma yöntemleri kullanıyorlardı. 1938 başından itibaren yapılan hukuksuzluklar yavaş yavaş anlaşılmaya başlandı. 1938 ağustosu'nda yejov'un yardımcısı frinovskii, beria'yla değiştirildi. kasımda ise beria yejov'un yerine geçti ve soruşturmalar başlattı. yapılan soruşturmalar sonucunda sıradan ve suçsuz geniş kitlelere baskı ve zulüm yapıldığı tespit edildi. bütün baskıların ve temizliklerin son bulması emredildi, troika feshedildi. 1939'da yejov ve zulümden sorumlu diğer yöneticiler yargılanıp idam edildi. aynı yıl, suçsuz yere tutuklanmış veya çalışma kampına gönderilmiş 100 bin kişi serbest bırakıldı. savaş yıllarında yüz binlerce daha fazlası da davaları tekrar incelendikten sonra serbest bırakıldı.[21] olaylar büyük bir trajediye yol açmıştır ve bir küsur yıl içinde pek çoğu masum 600 binden fazla insan yaşamını yitirmiştir. bu olaydan önce sovyetler birliği'nde asılan toplam kişi sayısıysa yüz bin civarındaydı. olaylardan stalin'i sorumlu tutmak doğru bir tutum sayılmaz. stalin, suçsuz insanların zarar gördüğü anlaşılınca operasyonu hemen durdurmak için uğraşmıştır. devlet aygıtı içindeki yejov önderliğindeki grup ise pek çok masum insanı rastgele idam ederek ülkede kaos ve hoşnutsuzluk ortamı yaratmak ve bu sayede stalin yönetimi aleyhinde isyanlar çıkmasını sağlamak hedefı gütmüştür. bu tür isyanlar nazi işgalini de daha kolaylaştıracaktı.

    stalin, parti örgütünü, işçi sendikalarını ve merkez komite'yi demokratikleştirmek için 1936'da bir anayasa hazırlanması çabalarında bulundu. bu anayasa'nın ana taslağına, onun isteğiyle; eşit, rekabet esasına dayalı, kapalı oy ve açık sayım ilkelerine uygun seçimlerin yapılması konuldu. bu sayede stalin parti yöneticilerini halka karşı sorumlu yapmaya çalışıyordu. seçimlerde birkaç aday yarışacak, çarşaf liste olmayacak, seçmen istediği adayın üstünü çizecekti. ancak stalin'in bu isteği ne politbüro'da, ne merkez komite'de ne de yerel parti yöneticileri arasında çoğunluğun desteğini sağlayabilmiştir. devrim yıllarının, iç savaşın, kolektivizasyon yıllarının her türlü cefasını çekmiş ve çoğu eğitimsiz olan parti yöneticileri seçimlerde edindikleri konumlarını yitirmekten korkuyorlardı. dolayısıyla stalin'in bürokratikleşmeyle savaşını önlemek için direndiler. esas sorunun parti içi demokrasi değil parti içindeki ve ülke içindeki düşmanlar olduğunu savunarak seçimleri ikinci plana itmek istediler. stalin başta bu iddiayı reddetse de daha sonraları yaşanan olaylar onu da iç isyanlar sorununun aciliyetine ikna etti. yejov'un ülkede yaptığı keyfi tutuklamalara seçimlerden korkan birtakım yerel yöneticilerin katkıda bulunduğu iddiası, tam olarak doğrulanmasa da mevcuttur. 1937'de yapılması planlanan çok adaylı ve rekabetli merkez komite genel seçimleri, olaylar yüzünden çarşaf listeyle yapıldı. yalnızca sendika ve parti seçimlerinde rekabete izin verildi. daha sonradan tekrar çok adaylı veya çok partili seçimler yapılmadı. stalin, 1936'da denediği partiyi ülke işlerinden çıkarmak ve ülke işlerini partiden ayırmak çabası sonuçsuz kaldıktan sonra savaş sırasında tekrar konuyu açmadı. 1950'lere geldiğinde tekrar demokratik seçimler yapma girişiminde bulunmaya çalıştı. ancak bu çabası gene kruşçev gibi politbüro üyelerinin çoğunluğunun muhalefetinden dolayı boşa çıktı. nitekim bu denemesinden sonra zehirlenerek öldürüldüğü iddia edilir."
  • --- spoiler ---

    hbo tarafından 1992 yılında çekilen josef stalin biyografik drama-suç filmi. abd yapımı ve bir televizyon filmi olarak çekilen çok büyük bütçeli bir yapım olmamasına karşın, robert duvall'ın muhteşem stalin canlandırması sayesinde gayet başarılı bir yapım olmuştur. filmin senaristi paul monash, yönetmeni ise ivan passer'dir. tema müziği stanislas syrewicz tarafından bestelenen filmde, duvall dışında julia ormond, joan plowright ve jeroen krabbé gibi oyuncular rol almışlardır. filmde, stalin dışında bolşevik devrimi sonrasında rusya siyasal hayatında önemli rol oynayan lenin, nikolay buharin, lavrenti beria ve leon troçki gibi karakterlere de yer verilmiştir. gerçekten etkileyici ve güzel bir filmdir ve stalin'in acımasızlığını eleştirel bir gözle incelemiştir. buna karşın, bu tarihsel figürün psikolojisi konusunda yeterince derinlikli bir anlatım üslubu benimsenmemiştir. ayrıca oldukça uzun bir film olup, toplam 172 dakikadır. son olarak, filmin imdb.com puanı 7,2/10'dur.

    imdb.com - http://www.imdb.com/title/tt0105462/

    wikipedia - https://en.wikipedia.org/wiki/stalin_(1992_film)

    trailer - https://www.youtube.com/watch?v=iperd4p578u

    --- spoiler ---
  • buram buram amerikan yapımı olduğu daha ilk sahnesinden belli olan film. taraf olmak kavramı, bu filmin empoze etmeye çalıştığı fikrin yanında gayet masum kalıyor. hayır stalin'i savunmuyorum hatta çoğu eylemlerinden zerre haz etmeyen biri olarak filmi sonuna kadar yok artık nidalarıyla izledim. amerikan rüyasının cnbc-e işbirliği ile sosyalizm anlayışı bu kadar oluyor demek ki!
  • ikinci dünya savaşı'nda kullanılmış rus yapımı bir ağır tank modeli.
  • "devrim liderleri içinden en kötüsünü tahta çıkardı.

    stalin kendisine gölge edenleri, hayır diyenleri,evet demeyenleri, bugün tehlike arz edenleri, yarın tehlike arz edecek olanları, bazılarını yaptıklarından ötürü, bazılarını yapacakları için, cezalandırmak için ya da şüphelerden ötürü kurban etti."

    e. galeano

    (bkz: aynalar)

    sanırım kimi şeyler değişmiyor.
hesabın var mı? giriş yap