aynı isimde "spiral" başlığı da var
  • testere serisinin son filmi. serinin sıkı bir fanı olarak , hiç beğenmedim gerçekten çok kötüydü.
    testerenin ana prensibi her zaman başkalarına veya kendine kasten çok büyük zararlar vermiş, yaşamın ve insan olmanın hakkını veremeyen , tecavüzcü/katil/hırsız/yalancı insanları hayatlarıyla sınamak. ama bunu yaparken de onlara "gerçek anlamda" yaşama şansını vermek.
    örneğin ilk filmlerin birinde, suçlu adam birisinin bacağını kaybetmesine yol açmış ve bunun için hiçbir ceza çekmemiş. testere onu ayağından kelepçelemişti. havasızlıktan ölmej veya bacağını kurtararak çıkmak. the choice is yours

    ama bu filmde testerenin oyununu oynayan herkes istisnasız herkes öldü. çünkü kaçış için ufacık bir ihtimal bile yoktu.
    --- spoiler ---

    ya kadının yüzüne erimiş balmumu dökerken kadın oradan nasıl çıksın allah aşkına. kırılmış cam fırlatan bir makinenin üç saniyelik molasında o adam nasıl kurtulsun.
    --- spoiler ---
  • chris rock muhtemelen başrolu almak için para almayıp üzerine para vermiş olmalı. hiçbir aklı başında cast director bu adamı o role almazdı.
  • --- spoiler ---

    bikmadiniz, yeni girenin çatlağın en safin bölüm sonu canavarı olarak gosterilmesinden.
    insan derisini bu kadar kolay yüzmek, bilemedim. biz kurbanda hayvanı böyle yuzemiyoruz.
    oyunlardan kurtulmak zor denilmis ama katılmıyorum, direk imkansız. ölümün kesin olduğu oyunları izlettirdiler. bebe jigsawin fikirlerini anlamamış, onun adını kullanarak cinayet işliyor.
    - adam dilini koparıp yere inse bile, trenin gelmesi 2 saniye sonra oluyor. her halükarda o tren çarpacak.
    - adamın parmakları koparken sadece 2 saniyelik bir duraksama yaşıyor. sonra makina tekrar çalıştığında parmaklar gidiyor ama kaybettiği 2 saniye, suyun bakır tellere ulaşmasını sağlıyor. bu adam makinayı hiç duraksamadan çalıştırsa yine 2 saniyede o havuzdan çıkamaz.
    - kadına kurtulma seçeneği bile sunmamıs katil. ya yüzün erisin yada boynunu kes diyor.
    - cam parcalarinin dogradigi adam da aynı şekilde, 2 saniyelik boşlukta kurtulması bekleniyor. adam kilidi açsa bile, adamın hareket etmesi o süreden fazla.
    yani testere nere bu nere..
    zeke köprü altındaki kamyonette bulunan kutuya elini daldiriyor, sonraki sahne kutuyu eldivenle tuttuğu. devamlılık da sıkıntı..
    --- spoiler ---
    aşırı dozda afro-amerikan dili ve edebiyatı içeriyor...
  • izlemeyin zamanınıza yazık. yine spoiler uyarısı koyalım ama bence ilk kez spoiler aldığınıza pişman olmayacaksınız

    --- spoiler ---

    yukardaki entrylerde anlatılan klişe ve rezilliklere ek olarak eklemek istediklerim var:

    daha film başlar başlamaz (göya)jigsaw'ın sesini duyunca film benim için baştan bitti. sanki 17 yaşında depresif ergen school shooting yapmış da onun ses kaydıymış gibi. sonrasında atlaya atlaya izledim.

    casting gerçekten rezalet. chris rock'ın ne sesi ne oyunculuğu girdiği role alakasız. jigsaw taklitçisi arkadaş da öyle. klasik 'kötü yozlaşmış polisler moruk sistemi biz değiştircez' klişesi öğk dedirttirdi.

    finalini bi tam izliyim dedim, klişeden kriz geçirecektim. hani saw evreninin bir ciddiyeti karizması var. yaz dizisi gibi olmamalı değil mi? ama öyle, 911'i burada birisi ateş ediyor diye çağırıyor 4-5 polis aracı ve swat ekibi tamamen nizami şekilde parkedip geliyor, hem de 2 dk içinde. “o kadar şey varken ona mı takıldın” valla evet

    neyse efenim en son kısım. işte swat ekipleri lavuğun babasını mermi manyağı yapıyor. allahını seven şu filmi toplatsın ya. silah lazeri klişesi de var bu arada, 2021'de evet. neyse eminönü çakması jigsawımız sistemi ayarlamış polis gelince ipler kalkıyor ve sanki adam silah doğrultuyor gibi gözüküyor. polisler de(ipleri falan görmemesini geçiyoruz) yan yana atış talimi yapar gibi dizilip şarjör boşaltıyor… ya sevgili yazarlar özür dilerim ama ya birader bi siktirin gidin ya. kaç milyon dolarlık film yapıyorsunuz kaç yıllık sinematik evren böyle içine mi sıçılır ya. zaten elde ettikleri revenue da ortada(20m$). covid etkisi de vardır elbet ama böyle filme fazla bile. lanetullahi aleyhim

    --- spoiler ---
  • saw filmlerini severler için çıtır çerez tadında bir film bile değil. kuruyemişçiden satın alıp da evin bir köşesinde unuttuğunuz, sonra bulunca kurtlanmış ve çürümüş olduğunu gördüğünüz karışık çerez gibiydi. iyi ki sinemaya gelmemiş. iyi ki saw serisi sevgimden ötürü sinemaya gidip izlememişim. bir de testere 2-3 ve 4'ü çeken adam çekmiş bunu. dalyarak seni. hiç mi utanmadın? filmin adına "spiral: from the book of saw" demişler. hadi oradan. bu olsa olsa "spiral: from the shit of saw" olur.
  • etkisini kaybeden gereksiz yere sakız gibi uzatılmış serinin mezar taşı olmuş film

    casting konusunda ağır sıvamış filmdir aynı zamanda.

    şimdi 3-a sınıfından arkadaşınız chris rock sizlere dedektif zeke banks isimli şuursuz polisi canlandıracak.

    performansından tutun rolden çıkmasına, kullanamadığı mimiklerinden klişe zenci triplerine, boş dialoglarına kadar uzun zamandır izlediğim en kötü başrol performansını sergileme başarısı göstermiştir.

    katil için oyuncu seçimi ha keza...

    onun dışında testereyi testere yapan iki ana unsur filmde o kadar boşlanmış ki.

    biri iyi tasarlanmış kapanlar. serinin ilerleyen filmlerinde senaryo ya da filmin geneli iyi olmasa dahi kapan tasarımları çok zekice hazırlanmış tasarımlar olurdu. bu film bu konuda yetersiz.

    diğer husus testere serisinin alamet-i farikası senaryosundaki ters köşeler. kurgusunun gücünü arkasına alıp bu konuda çok başarılı olmuştu önceki filmler (genelde) ancak bu sefer kurgu kötü, dolayısıyla ters köşeler çok ama çok önceden tahmin edilebiliyor.

    bir de kostüm tasarımları hiç olmadığı gibi, flashback sahnelerinin kurgusunda da ağır çuvallamışlar. katil çok açık ediliyor, filmin sonu önemini yitirir hale geliyor.

    son olarak da spiral simgesinin anlamı ya da derinliği iyi işlenmiyor. jigsaw simgeleri ile de yer etmiş bir seri iken bu film bu konuda karma felsefesi ile ilerlemiş ancak çok yüzeysel kalmış.

    şaşırdığım nokta ise filmin yönetmeninin serinin ikinci filmini de yönetmiş olması. adam seriye hakim aslında ama bu avantaja rağmen kötü bir iş çıkarmış ortaya. (bkz: darren lynn bousman)
  • testere filmlerinin hayranıyım ama bu filmin hikayesi de efektleri de çok zayıf. gangster rap'i tarzında konuşmalar, cinsiyetçi küfürler ve fazlasıyla tahmin edilebilirliğiyle basit bir inovasyon. saw serisinin ucuza kopyalanmış hali gibi. john kramer'e atıfta bulunuluyor ama bu jigsaw'a hakaret resmen. adli tıptan yoksun senaryo, ezbere oyunculuklar, saçma sapan departman tartışmaları vs. nedir yani bu, bir tür spin-off mu? müzik seçimi berbat. biraz rap çalıyor ve biraz hip-hop, bazen pop.. testere teması bile remikslenmiş. finali de berbat. bu saçma filmin devamını çekmeyi düşünmüyorlardır umarım.
  • --- spoiler ---

    chris rock önderliğinde bol bol zenci şakası, güzel düşünülmüş jigsaw öldürme yöntemleri ve ziyadesiyle öngörülebilir bir finale sahip yarrrrrak gibi bir film

    --- spoiler ---
  • film bir testere filmi değil kesinlikle. arada john kramer lafı geçiyor ama bence geçmese daha iyiymiş. en azından kardeş biz başka film çevirdik bu o değil diye savunmamız olurdu. nerede o zeka dolu oyunlar nerede bu çin işkenceleri.

    tek sevdiğim sahne sonunda çalan orijinal saw theme soundtrack. müziği bile ölü filmi canlandırıyor gözünü sevdiğim.
  • gerçekten olmamış. bir kere oyunlara çok kısa zaman ayrılmış. oyun da yok hani ortada. jigsaw gibi çok zekice olmasın anlarız ama copycat killer da oyunlar neredeyse kazanılamaz nitelikte. oyun yok cinayet var kabaca.

    ayrıca testeredeki gerilimi yaratamıyorlar. sadece 2-3 kaçınılmaz korkacağınız sahne. o da o kadar yüksek sesle patates var, soğan var diye bağırsan da bir irkilir insan. o seviye. kukla germiyor, filmin sonunda film boyunca kaçırdığınız noktaları ortaya koyarken bile bir gerilim olmuyor. ha ok öyleymiş demek diye baktım göz ucuyla.
hesabın var mı? giriş yap