• space monkey in the place to be,
    riding in a rocket to a planet of sound,
    shooting the moon, playing dominoes in drag,
    an increase in population of a hundred percent.

    space monkey in the place to be,
    with a chemical peel and a picture of mary,
    out on a limb in the carnival of me,
    raising the temperature one hundred degrees.

    we're sown together, she's born to mesmer,
    beside astride her, i die inside her,

    space monkey in the place to be,
    a mass of contradictions in a golden frame,
    raising the roof in a calamity way,
    completely meretricious of a poke in the eye.

    space monkey in the place to be,
    talk of the town, with a colombian rock,
    out on a limb in the carnival of me,
    raising the temperature one hundred degrees.

    we're sown together, she's born to mesmer,
    beside astride her, i die inside her,
    it's far too sacred, don't ever fake it,
    and don't, and don't, and don't let me down,

    like you let me down before, [x2]

    space monkey in the place to be,
    with some free-association and a hole in her head,
    out on a in the carnival of me,
    raising the temperature one hundred degrees.

    we're sown together, she's born to mesmer,
    beside astride her, i die inside her,
    it's far too sacred, don't ever fake it,
    and don't, and don't, and don't let me down,

    like you let me down before, [x4]

    (bkz: placebo)
    (bkz: meds)
  • brian molko'nun vokallerine hayran bıraktıran ve leziz bir placebo b-side'ı olan leni'nin bazı canlı versiyonlarında kullanılan "she's born to mesmerize, beside astride her, i die inside her" kısmının muhteşem nakarat bölümünde tekrar ve bu kadar güzel kullanılmasıyla gözümde iyice değerlenen placebo şarkısı.

    tek kelimeyle nefis.

    edit: molko bey, mesmerize değil mesmer diye çığırıyor vokallerde.
  • dinlemeye başladığımda "dur ya bu kısmı çok güzel biraz başa alayım" dedikten sonra "yahu zaten loop'ta dinliyorum birazdan yine dinleyeceğim nasıl olsa" diye kendime hatırlattığım; ancak bunu şarkının her anında tekrarladığım için sonsuz döngüye sebep olduğum bir placebo şarkısıdır. yani aslında demek istiyorum ki her anı güzeldir,

    içinde öldüm, diyor adam(ım)..
  • vokal harikası placebo şarkısı. yalnız ben mesmerize(mezmığrayz) dediği yerde "ayz" ı duyamıyorum, ya da hakikaten söylememiş, belki bendeki mix öncesi versiyondur bilemeyeceğim ama böyle bir durum var. neyse.. "don't let me down like you let me down before" sözleri ile çok fena yapıyor.
    ayrıca bir oyun adı.

    edit: cidden mesmer diyormuş.
  • ilk dinleyişte vuran placebo şarkısı bu...nakarat geldi mi bünye mavi ekran veriyor bende...
  • konser versiyonlarında brian molko'nun mikrofonla sergilediği yakın ilişki izleyenleri mest eder, brian krizine yol açar. öyle ki;
    http://www.youtube.com/…-np_kc&mode=related&search=
  • meds'teki en guzel sarkilardan biri, hatta belki de en guzeli. boyle bir agit havasinda sanki, ve de tabi ki mukemmel soylenmis. placebo sarkilarinda fazla karsimiza cikmayan cello da var, cuk oturmus sarkiya, super olmus.
  • geneli eski tarzı rock olan black market music in biraz benzeri olan meds albumunun en değişmiş, gelişmiş, güzelleşmiş, hayran bırakmış, aşık etmiş placebo şarkısı.
  • ilk dinleyiste beyne kazinan guzel sarki..
  • dövüş kulübü, 10. sayfa
    "bu yükseklikte etraf o kadar sessiz ki, insan kendini o uzay maymunlarından biri sanıyor. sana öğrettikleri küçük görevi yerine getiriyorsun.
    bir kolu çek.
    bir düğmeye bas.
    neyi neden yaptığını bilmiyor, sonra da ölüp gidiyorsun."

    şeklindeki betimleme ile anlatılmış olan kendi yaptırdığım bir t-shirt'üne de sahip olduğum chuck palahniuk'un müstesna benzetmesi. aslına bakılırsa şu dünyaya iyi bir işe sahip olup deliler gibi para kazanıp iyi adam olmaya yönlendirilmiş şekilde yaşamaya diretildiğimizi anlatmaktadır. spoiler koktu sanki.
hesabın var mı? giriş yap