• bir neyzen tevfik şiiri.

    ıslahına imkan yok, beyhude üzülme hiç
    salgın halinde kumar evde poker ve briç
    hayat sirkeden ucuz, düşünme şampanya iç.
    memleket her baloda kazanır bir sürü piç
    bayan aşığı ile büyükada koyunda
    bay almış metresini gezer hünkarsuyunda
    orospuluk alçaklık var hepsinin soyunda
    haya namus kalmamış rezalet diz boyunda
    çiftler kenetli gibi sarılmışlar sımsıkı
    dans eden kadın erkek konuşur sıkı fıkı
    ikisi de duş ister, buna derler asrî dans
    hiçbir külfet istemez, ne pay ne de avans
    olgunluğa sermaye sarf edilen emektir
    insan için nezaket doğruyu söylemektir
    asriliğin mânâsı edeb, irfan demektir.
    bizimkine gelince, düpedüz bok yemektir.
    edepte terbiyede çok noksandır bilgimiz
    namus ve iffet ile hiç kalmamış ilgimiz
    insaf edelim yahu sosyete kim biz kimiz
    şehvet ile kalkmıştır elde gezer sikimiz
    göbekler perçin olmuş, hava geçmez aradan
    sikilmeyecek kadın yok, sen haber ver paradan
    düşüncemiz yok bizim gam ve kederden başka
    kim siker valideyi köhne pederden başka
    sıçan yok ağzımıza hükm-ü kaderden başka
    avcı bilir avını her kuşa saldırmaz
    kurnaz çoban sürüden kurda kuzu kaptırmaz
    insanoğlu tuhaftır her söze pek aldırmaz
    ibne dersin kızar da sikersin aldırmaz.
  • bütün hayatını bunlarla dip dibe yaşayabilme üzerine kurmuş birini tanıyorum. tanıyorum dediysem öyle yüzyüze gelmişliğimiz yok allaha şükür. uzun yıllar evvel bir şekilde nette tanışmışız. msn, facebook derken adamın hayatına birebir şahit olmak durumunda kalmışım. bu arada kaç sosyetik güzeli götürdüğünün çetelesini tutmaya kalksam burdan bizim köye yol olur. şaka maka bizim köy de 900 km. var.

    senaryo hep aynı: ayda bir aşık olma, hayatının aşkını bulduğunu iddia etmeler, bol miktarda kutlama ve eğlence fotoğrafları, birkaç kişinin bir araya gelmesinden başka hiçbir esprisi olmayan toplaşmaların haber yapıldığı ne idüğü belirsiz siteler, bol alkol, bol dekolte...

    buraya kadar her şey bildik, her şey tanıdık. ama son bir fotoğrafa denk geldim ve anladım ki; sosyetik güzel olmanın bir şartı da gece vakti kartopu oynarken güneş gözlüğü takmak.

    yani asıl amaç kartopu oynamanın tadına varmak değil, objektife en ciks halde görüntü verebilmek. kısacası; dostlar alışverişte görsüncülük. oysaki sıradan insanlar kartopu sonrası eve tipi kaymış, burun ve parmakları kızarmış, donuna kadar ıslanmış dönerler.

    her daim bakımlı ve zarif görünmek zor zanaat mirim.

    allah kimseyi sosyetik olmak zorunda bırakmasın.
  • yuksek sosyetede insanlar dorde ayrilir:
    arkanizdan kotu konusan seviyesizler
    arkanizdan iyi konusan sinsiler
    onunuzde kotu konusan kabalar
    ve onunuzde iyi konusan yalakalar..
  • eskiden soylu, köklü, kültürlü ve birçok başarıya imza atmış, iyi tahsilli aileler sosyete sayılırdı. şimdi parayı bulan sosyete oluyor. gerçek sosyete de bu şebeklerle anılmamak için dağlara tepelere kaçmış durumda.. ilkokul mezunu bir kaset çıkararak zengin olmuş şarkıcılar, 2 tane playboyla yattığı için ismi duyulmuş, paraya boğulmuş mankenler, dansözlük adı altında başka işlere karışan ne idüğü belirsiz kadınlar, baba parası yiyen ciğeri beş para etmez playboylar artık sosyete olarak anılmakta.. dolayısıyla türkiye tarihine katkısı olan, birçok başarıya imza atmış, görgü kurallarını bilen, magazin sayfalarında adı geçmeyen asil, soylu topluluk, sessiz kalarak sosyete tabirini üzerlerinden atmış bulunmaktalar.
  • ihtiyacından çok çok daha fazla maddi imkanı olan ve bu imkanlarını ne yönde kullanacağını bilemeyen kişilerin oluşturduğu toplumsal hede.

    kısmen alakalı olarak (bkz: arap yağı bol bulunca taşşaklarına sürermiş)
  • "gazetelerin eklerinde, bazı haftalıklarda yayımlanan sosyete fotoğraflarına öteden beri bakarım. zenginlerimiz, başarılı işadamlarımız, bunların yakınları kimlerdir? nasıl yaşarlar? kaderi nasıl tutarlar? yan yana gelince nasıl dururlar? merak ederim ayrıca, toplu fotoğraflarda tanıdık bir yüz var mıdır diye. hiç bulamadım.

    dikkat ettim, çok gençleri saymazsak, genellikle çirkin insanlar bunlar. özellikle de 30-50 yaş arasında görünenler böyle. hele kadınlar... büyük ölçüde yüz çirkinliği. belki de fotoğrafta boy gösteren kişi kırk yaşında gibi, ama gerçekte altmışlık; çeşitli yöntemlerle daha genç görünmenin yolunu bulmuş. öyle de olsa dinç bedende yaşlı surat daha çirkin duruyor. cimnastik yapan ihtiyar bir yerini eritemez: yüzünü. amerikan filmlerindeki sporcu ihtiyarların suratlarını düşünüyorum. canavar surat. nursuz.

    bizimkiler öyle değil. üstelik bunlar şölen fotoğrafları.

    yaşadığımız hayat yüzümüze vurur."

    cemal süreya / günler
  • varlikli güruhlarin katilimiylaolusan, cirkin kadinlarin güzel, kalas adamlarin yakisikli görünmek amaciyla sebeklik ettikleri bir akimdir.. akimin genel amaci : olmadigin gibi görün, göründügün gibi olma
    akimin öncüleri: her hafta update'leri samdan ve biilimum jet-society magazinlerinden takip edebilirsiniz
    anafikir: fikfik
  • "iktidar kimse sosyete odur." -fgth

    .
  • türkiye'de gerçek sosyete hiçbir zaman var olmamıştır. daha doğrusu bu kelimenin anlamını karşılayan sosyete henüz görülmemiştir. kendilerini sosyete olarak görenler ya da beyin amcıklanması geçirmiş magazin sevdalılarının sosyete olarak ifade ettikleri; sonradan görme, entelektüellik nedir bilmeyen, parayı bulunca kapitalist parayı kaybedince komünist olan ne idüğü belirsiz, kendi çapında kralcılık taslayan atlangoç güruhtur. bu insanlara sosyete denmesi, biyolojide aynı isimle geçen hayvan topluluklarına hakarettir.

    halktan ayrı bir yaşam tarzı belirleyip sanki bir kuralmış gibi o kuralın dışına çıkmamayı kendilerine adet edinmiş psödö-sosyetelerin kendi geleneklerini yaratmaya çalışmaları ve "bakın biz farklıyız. biz; sizden oluşmuyoruz." cümlesindeki felsefesizliği içeren akımlar yaratmaya çalışıp; bunu halkın gözüne soka soka yapmaları tiksinçten öte aşağılık bir duygunun ürünüdür.
  • sosayti.
hesabın var mı? giriş yap