• bu marketten ne zaman alışveriş yapsam bir şey gözüme çarpıyor. kampanyalı ürün alınca iade yapıp fişi vermiyorlar. buna 3 kez denk gelince en sonunda patladım. geçenlerde yine ürün alırken kampanyadan çikolata geçtirdim sonra yine iade oldu fiş bize lazım dedi, fişi çöpe attı kasiyer.

    dedim ki fişi alayım?

    fiş bize lazım dedi, madem lazım neden attın dedim. bi 20 dakika attığı yerden fişi aradı ve buldular diyeyim. bana resim çekip fişi veremeyeceklerini söylediler. inatla fişi aldım. hata yapıldığına inanmiyorum artık. her zaman bana mı denk geliyor bu yoksa huy mu edindiler muamma. az önce eve sipariş verdim. kampanyadan şampuan aldım ve fatura yok. nerede dedim, abi rüzgardan uçtu demez mi! bir şeyler dönüyor ama nedir çözemedim. kampanya olunca fiş kayboluyor.

    edit: bir çok arkadaş vergi dairesine şikayet edin demiş, ama şikayet etsen ne olacak ki? fiş faturaya hepimizin ihtiyacı var. alınan bir ürün bozuk, deforme çıkarsa iadesini yapmak için ve ne aldığımızı teyit etmemiz için fiş gerekli. genelde fiş verilmeden para üstü veriliyor.
  • bu programda anna nicole smithin zevk icin edirne genelevinde calistigi haberi de tum edirne halkini (erkek kismi esasen) galeyana getirmisti netekim belediye baskaninin bu konuda hele biz de bir tadina bakak amacli arastirma yaptirdigi rivayet edilir
  • diğer şubelerini bilemiyorum ama kuzguncuk'a açtıkları market benim tüm hayatım boyunca gördüğüm en temiz en düzenli market. reyondan bir şey almaya çekiniyor insan düzeni bozacağım diye. çalışanlarını tek tek tebrik ettim. emeklerine sağlık. artık bu insanlara bonus mu verirsiniz, ikramiye mi verirsiniz bir şey yapın.

    turistik önemi var bence o marketin. başka ilçelerden insanlar gezmeye gelse yeri.
  • $ok bir doneme damgasini vurmus, televizyonda gordugu herseye inanan insanlari cayir cayir tiye alan muhtesem program. cine 5 cozen sac sipreyi, tuvaletteki nisanlarin gotunu kapan yaratik, 30 cm boyundaki adam, ve a takimi muhabbetleri
  • geçen sene yaz ayında buraya işe girmiştim. size deneyimlerimi anlatmak istiyorum.

    iş görüşmesine çağırıldığım gün kırk dakika yöneticinin gelmesini bekledim, bölge yöneticisi geldikten sonra ayak üstü 5 dakika iş ile ilgili detaylar ve kurallar anlatıldı ve iki gün sonrası için insan kaynaklarına gelmem söylendi. insan kaynaklarında da bir saat kadar yine görevlinin gelmesini bekledim. görüşmeleri bodrum katta depo bozması bir yerde oturarak yaptık, yaklaşık 10 dakika sürdü ve çalışacağım şubeyi belirlediler.

    ilk iş günüme gitmem ise çok garip bir şekilde oldu. öğlen saati doktordaydım, telefon ile arandım ve iş günümün bugün olduğunu öğrendim. doktorda olup, işlerimin bitiminde geleceğimi söylememe rağmen iş yerine gidene kadar telefon ile 4-5 kez arandım.

    şok'a ilk gün geldiğimde sadece müdürle ve personeller ile tanıştım ve bozulmuş ürünleri düzeltmek ile uğraştım, bir de en son paspas attım. ikinci gün ise müdür yardımcısı ile tanıştım. bana yağ, pas içinde üstüme biraz büyük gelen şok tişörtü verdiler. bunu ilk gün kirli kirli giydim, ikinci gün yıkadım vesaire. şok'ta ilk problemlerimi üçüncü gün yaşamaya başladım. bazı personeller işten kaytardığımı söylemeye başladı, bunun gerekçesi de sadece bildiğim kadarıyla iş yapmamdı. bana söylenen neyse onu yapıyordum. bu da son derece normal olandı tabi. fakat şokta çalışan personellerin tepkisi insani boyutta değildi. sürekli paspası benim yapmamı, mağaza çıkışı benim mob atmamı istiyorlar ve bu işleri yaparken beni izleyip, kötü yaptığımı söylüyorlardı. haftada üç gün sevkiyat günleri oluyordu ve hamal gibi yük taşıyorduk. gerçekten insan işi değildi. elimden geleni yapmama rağmen şokta çalışan personeller çok kötü olduğumu söylüyorlardı.

    bir hafta boyunca kasada, reyon kısmında, sevkiyat kısmında çalıştım, elimden geleni yaptım yine de sevilmedim. paspası ortaklaşa yapalım dediğim için dışlandım, yine de ezdirmedim kendimi. müdüre durumları anlattım, çok abartıyor oldum. şok'ta çok büyük bir mobbing vardı. hatta müdür yardımcısının bile pek sözü geçmiyordu. burada çalışmanın tek yolu her şeye boyun eğmekti. fakat manav bile yaptığım işi küçümsüyor, kız gibi iş yaptığımı söylüyordu.

    işimin 16.gününde ayaklarımı sürüye sürüye işe gittim ve yarım saat geç kaldım. müdür yardımcısından özür diledim, depoya geçtim. bizim manav bacak bacak üstüne atmış ağzını gevrete gevrete nerede olduğumu soruyordu. seni ilgilendirmez dedim. "ne demek beni ilgilendirmez, burası dağ başı mı? istediğin zaman gel, istediğin zaman git." dedi. çenesini kapamasını söyledim.

    bu herkesin çok zoruna gitmiş olmalı ki, müdür yardımcısı beni tenhaya çekip her şeyi çok abarttığımı, bu tavırlar ile hiçbir yerde çalışamayacağımı söyledi. bu konuşmadan sonra kasaya geçtim fakat hem moral bozukluğu, hem de personellerin kasadan 5 lira, 1 lira, 50 kuruş gibi para birimlerini bilerek çıkarttıkları için gün sonu 60 lira açık verdim. tabi o gün işten ayrıldım ve bu parayı ödemedim. size söylemediğim bir şey ise, bu süreçte bir kez maça gittim ki, bileti işe girmeden önce almıştım. o bile deli gibi problem oldu.

    şok'tan ayrıldıktan sonra çok büyük bir özgüven kaybım oldu, o 16 iş gününde yaşadıklarım cidden dokundu bana. bunları buraya yazıyorum ki, şu yaz aylarında buraya girmeye yeltenenler olur diye. uzak durun derim.

    buradan ayrıldıktan 2-3 ay sonra iş buldum ve 8-9 ay oldu, hala çalışıyorum. bir problem de yaşamadım.
  • bu programda bir keresinde sigaralarında içlerindeki parlak , gümüş renkli kağıttan belli bi alet aracılığı ile gümüş elde edilebileceği gösterilmişti.bu programdan sonra bu kağıtları toplayan birçok insanla karşılaştım ama hangisine anlatmaya çalıştımsada inanmadılar çünkü işin ucunda gümüş elde etmek vardı.işte o zaman şokun ne kadar süper bi program olduğunu bi kere daha anladım.
  • geçen bira almak için şoka girdim. şok'u ülker grubunun aldığını ve artık alkol satılmayacağını öğrenince tekrar şoka girdim. artık bir daha şoka girmem.
    (bkz: ne dedim lan ben?)
  • sigaralarında içlerindeki parlak , gümüs¸ renkli kagiıttan gümüs elde etme haberini izleyen birisi çop ihalesine girip koca bir sehrin coplerini satin almis.

    kursunu havada tutan adam haberinden sonra atvye binlerce fax ve telefon yagmis, santral kilitlenmis

    bence en komigi sanirim adnan menderes zamani gizli bir proje kapsaminda uzaya gonderilen ve daha sonra
    odenek yetersizliginden geri getirilemeyen turk astronot haberiydi. cocugunu filan gosteriyorlarda, cocuk aglayip babami istiyorum diyordu.

    programin anoslarinda korcan karar tv de gosterilen herseye inanmamak gerektigini ima eden seyler soylerdi, hatta sonunda tvde gozuken herseye inanmayin diye acik acik soylerdi ama herkes sonradan programin sonunda "bu bir mizah programidir" yazisi ile programin icerigini anlayabildi

    birde o donemdeki diger programlara cok tas atarlardi. (tabi abartili ve sacma olan haber programlarina)

    bi haberinde reha muhtar i gosterip sen eskiden ne guzel atina'dan bildiriyordun noldu sana sen yine...filan gibi biseyler soylemislerdi.

    programin hem metin yazarlari hemde seslendirmecisi superdi.
  • el değiştirdikten sonra ilk icraat olarak alkol standlarını boşaltmış market. günde 13-14 saat asgari ücretle, güvencesiz eleman çalıştırıp alkol de satmadın mıydı al sana yeni ak sermaye!
  • bir ay kadar önce sorduğumda artık içki satılmayacak demişlerdi, gerçekmiş. herkesin kendi tercihidir saygı duyarım.

    ama mesela migros'ta neden zaman satılmıyor diye ortalığı velveleye de veremezsin, o da onun tercihidir...
hesabın var mı? giriş yap