slave

• kelimenin kökü gerçekten de slavlara dayanmaktadır.
  zira bir zamanlar slavlar eski dünyada en çok görülen kölelerdi.
  fakat isim abbasilerden kaynaklı değildir. abbasiler saqaliba derlerdi slav kölelere.
  slavları en çok köleleştirenler ise türkler değildir. bu kelime türkler henüz slavlarla karşılaşmadan öncesine aittir.
  vikingler, avrupa içlerine nehirler üzerinden düzenledikleri seferlerde çok sayıda slav kaçırır ve bunları özellikle de arap dünyasında satarlardı.
  bu onların, kürk ticareti ile birlikte en çok gelir getiren ticareti idi.
  aarplarından da karşılık olarak gümüş sikkeler alırlardı.
  halen iskandinavya7da yapılan kazılarda, 1000li yılların önccesine ait arap gümüş paralarına rastlanmaktadır.
• koku "slav"dan gelen kelime, zira slavlar abbasiler zamaninda kole olarak kullanilmaktaymislar.
• 1970'ler ve 80'lerin başında zirveye çıkmış, ohio / dayton'lı ikon funk gruplarından...
  grup, tromboncu 'steve washington' tarafından 1975 senesinde kuruldu. ilk albümlerinden 1977 tarihli slide adlı parçaları müzik tarihine bir funk klasiği olarak kalmıştır, hatta "slide'ın olmadığı bir funk toplaması alınmaz" diye fetva bile çıkarılmıştır... 1978'de gruba katılan steve arrington ve starleana young vokalist olarak başa geçtiklerinde grup 1982 'ye kadar 'stellar fungk', 'watching you', 'just a touch of love', 'snap shot', 'sizzlin hot', 'funken town', stone jam, wait for me, party lites gibi funk klasikleriyle özellikle r&b listelerinden tepelerden hiç inmedi, çok cılız da olsa pop listelerine uzaktan göz bile kırptılar...
  bu esnada grubun bir kaç üyesi kendi projeleri aurra ve young and company'i hayata geçirdiler... 1981'in efsanevi show time albümünden sonra washington ve arrington grubu 1982'de bırakarak kendi gruplarını kurdular.
  grup 80'lerin ortalarına doğru eski popülerliğini kaybedip 80'lerin sonunda kısa bir süreliğine dağıldı ancak 90'larda tekrar bir araya geldiler, hip-hop şarkılarında sıkça sample edildiler.
  en büyük özellikleri, şarkılarındaki groove seviyesi yüksek bas yürüyüşlerinin sert bir biçimde hissedilmesi (bkz: mark adams) ve bisiklet kornası kullanmalarıdır. çok disko kaçabileceği düşünülmüş olacak ki, yaylılar grubun diskografisinde pek kullanılmamış fakat 1981 çıkışlı muhteşem ötesi show time albümlerinde değerli müzik adamı cengiz yaltkaya tarafından düzenlemelere eklenmiş ve gayet de güzel gitmiştir... basçı mark adams ve gitarist drac geçtiğimiz senelerde elim sebepler sonucu funk cennetine göçmüşlerdir.
• bdsm'de köleliği temsil eden rol.
  
  köle gibi sahibine itaat etmek,
  sahibi tarafından cezalandırılmak, ödüllendirilmek
  sahibi ne isterse koşulsuz yapmak gibi birçok haz duydukları durum vardır.
  hatta aşağılanmaktan da müthiş keyif duyarlar.
  
  öyle ki,
  bir şirketteki en dominant, en sinir bozucu, en bağıran çağıran kadın yöneticisi bile slave yani ruhunda derin bir şekilde kölelik hazzı yaşayan biri çıkabilir.
  tabi slave olmak sadece kadılara özgü değil, erkekler de slave olabilir.
  
  gün içinde gördüğünüz kişilerin ruhlarının neyi temsil ettiğini bilmiyoruz,
  bizim insanlarda gördüğümüz tek konu madolyonun bir yüzü.
  madalyonun diğer yüzünde neler olduğunu ise öğrenene kadar asla öğrenme şansımız olmuyor.
• kelimenin kökeni 14.yy.da canları sıkıldıkça avrupanın güneyine sefer düzenleyip slav kökenli insanları esir alan türk denizcilerine dayanmaktadır..
• askim bebegim biricik fokum.
• ayni zamanda bir yeah yeah yeahs parcasi.
  
  (bkz: mosquito)
  
  ıt eats your soul, like tears you fall, my slave
  you steal, you heed the call, my slave
  the keys, the keys are gone, my slave
  you keep me beating on
  
  ıt eats your soul, like tears you fall, my slave
  you steal, you heed the call, my slave
  you keep me, you keep me, your slave
  you keep me, you keep me, your slave
  
  on my own
  you keep me, you keep me
  on the throne
  heads down all day
  on my own
  you keep me, you keep me
  on the throne
  heads down all day
  
  you keep me, you keep me, your slave
  you keep me, you keep me, your slave
  
  come feed on your love
  come feed on your love
  come feed on your love
  come feed on your love
• ayrıca çoook fena güzel bir leprous şarkısı bu. live versiyonu neredeyse orjinalinden daha sağlam
  
  https://youtu.be/1qkx_2yg4cu
  
  sözleri de şöyle:
  
  in my room
  where i lay
  demons tend to rise
  
  make your move
  end it all
  cloud of dust
  caught in storm
  you lie there silent
  
  justified
  in the dark
  with no worthy eyes
  
  shed a light
  on your slave
  reveal them now to us all
  
  scent of fear
  reaching far
  cold-blooded tease
  
  shades
  overtaking me
  craving for release
  
  let us know
  where demons are
  
  edit:copy-paste sonrası bazı ı lara nokta eklendi.
• francois feldman ın güzel şarkısı
• %50 bir ihtimal. master da cikabilir. dos acili$ ekranina iyi bakiniz.