• bu inanışa göre alkol insanı kötülüklerden korur ve şans getirirmiş.

    ulan hangi alkolik piç bulduysa bunu fena takdirimi kazandı.
  • klasik inançlardan birisi 3 aşamalı bir ahret planıdır.(biz yediye kadar gitmişiz, japon ekonomik olmuş)aasgard misali bir en üst dünya ki, kami(yani bunların bi nevi allahları) orda yaşıyor, orta dünya bunlar orda yaşıyor, ve cehennem ki seyehatlerinde boynunda fotoğraf makinesi taşımayanlar orda yaşıyor.
    diğeri ise ufukta olduğuna inandıkları tokoyo adlı bir diyar olduğu inancı(sonra dellenip ufukta mufukta dğeil mutluluk yanıbaşımızda diyerek tokyo yu kurmuşlar sanırım) bi nevi lord of the rings tadı var.
    elf gibi bişi bu japonlar.
  • japonların dini ve manevi pratiklerine verilen isim.japonca ilahi olanın yolu manasına gelir.kurucusu yoktur, budizm ile farklılıkları vardır.6.yy gibi ortaya çıkmıştır.
    hevi metal gibi din olmaktan çok bir yaşam biçimidir aslında.ne yap, ne yapma gibisinden öğretileri vardır.eskiden itibar gören devletin resmi dini olan kurumsal şinto, yerini 19.yy da geliştirilmiş bireysel şintoya bırakmıştır.
  • japonların kişiliksiz, şahsiyetsiz ifadelerinin sebebi shintoizm de ki karni inancıdır.
    çünkü herkes karninin oğlu çoğudur, yani herkes bi nevi isa mesihtir, bu yüzden ırkı, yaşı, durumu ne olursa olsun saygı sevgiye layıktır.bu yüzden siz kızdırasanız bile japonlar size sırıtarak karşılık veririler.hatta atom bombasını bile sırıtarak karşılamış oldukları şaibesi vardır.
  • japonca'da karşılığı kami-nomiçi'dir. kami tanrı, tanrıça ve kutsal güç anlamına gelir ve şinto, milyonlarca tanrılı din olarak tanımlanır. ölülerine saygıyı mezarlarına iyi bakarak gösterirler. aksi takdirde ölülerin intikamını alacaklarına inanılır. bu inanışa sahip kişiler çok önemli olduğu duygusunu taşır ve kendilerini kutsal bir ırk olarak görmeleri, katı bir gurur anlayışı geliştirmelerini sağlar. bu anlayış hatayı asla kabul etmez. öyle ki japon toplumunda kimliğine, kişiliğine, onuruna veya işine son derece düşkün olan japon insanın, bu konularda üzerine atılan bir iftirada ya da çözümleyemediği olaylar karşısında ilk olarak intiharı yeğlemesinin temelinde yatan neden budur.
  • $into, japonya'da ki en büyük dindir. uzun zamandır bu dinin bir adı bile olmamı$tır. japonlar, m.s 6.yüzyılda "buda'nın yolu" manasına gelen "butsudo" terimine kar$ılık olarak "tanrı'nın yolu" manasına $into adını varmi$lerdir. bu dinin geçmi$i hakkında çok fazla bilgi mevcut değilidir. çünkü japon milleti uzun yıllar okuma/yazma bilmediği için bu dinle ilgili çok fazla yazıt/kitap yoktur. çinliler, jopanlara yazı getirdiğin de takvimler m.s 5. yüzyıllı göstermektedir. bu dinin geçmi$i ile ilgili en önemli kaynak "kociki"dir (eski nesneler kitabı). ama bunda da çok eskilere dahil bilgiler mevcut değildir.

    $into, "kami" denen tanrılara dayanır. her insan öldükten sonra kami yani tanrı olur. ölüler mezarlarında, evlerinde, bahçlerinde ya$ar ve hane halkına göz kulak olur. dünyada ki bütün dengeyi onlar sağlar. iyicil oldukları gibi aynı zamanda kötücüldürler. eğer ya$ayanlar onların mezarları ziyaret eder, onlara çicek ve bazı hediyeler sunarlar ise o insanlar iyicildir. ama onları unuturlarsa kötücül olurlar. bu yüzden hem kami'ler insanlara hemde insanlar kamilere muhtaçtır.

    tanrılar aralarından iki ki$iyi dünyayı yaratması için görevlendirir. bunlar "idzanagi" (davetkar erkek) ve "idzanami"dir (davetkar di$i). bunlar karde$ oldukları gibi, aynı zamanada birbirlerini seven tanrılardır. bunlar bir $ekilde (bu konuda hayel gücünü zorlayan efsaneler vardır) dünyayı, insanları ve japonya adalarını yaratırlar.

    $into hala japonya'da güçlü bir dindir. merkezi ise'dir.
  • bu arada kişisel görüşüm olan japonların fezadan gelmiş bir ulus olması (milyon tane delil ile ispatlayabilirim) bence sosyolojik yapısı dışında dininden de belli olmaktadır.
    tokoyo denen gezegenden gelmiş olma ihtimalleri güçlüdür.kami deyip, burada olma sebebimiz dedikleri "kelimelerle anlatılamayan ulu varlık" ta uzay gemilerinden başka bişi diildir.
  • tarihin her döneminde mevcudu anonim olarak geliştirmeyi(teknoloji) çok iyi başarmış olan japonlar, yine belirli bir kişiliğe yüklenmeden buddhizm i evirmiş çevirmiş, taoizm işin içine katmış kendi disiplinlerini oluşturmuşlardır.
  • sinto inancinca, canlinin (sadece insanin degil) ruhu degisiklige ugrar. buna tek istisna tanri katinda olanlarin/olacaklarin ruhlaridir; bu evliya ayarinda hazretlerin ruhlari degisim gecirmez. (akla hemen yeniden dogum dusuncesini getirebilir bu; hemen onu da acikliga kavusturalim) bilinenin/sanilanin aksine sintoda reenkarnasyonun (yeniden dogum) adi okunmaz; reenkarnasyon -cin'den- budizmle birlik gelmistir. reenkarnasyon kavraminin sintoda mudahil oldugu sanisi, budizmin japonya'ya 7.-8. yy.'de gelmis olmasi ve bu iki inancin (dinin?) birbiri icinde corba olmasi kaynaklidir -- meici doneminde (19. yy.) sintonun budizmden arindirilmasina calisilmis, kasilmis, ve fakat 12 asir icinde et tirnak olmus kavramlarin izolasyonu halk tarafindan kolayca benimsenmediginden*, basarisiz olmustur.

    mesela (bkz: cikuso).
hesabın var mı? giriş yap