simit sarayı

• ankara tunus caddesinin girişinde olan simit sarayı küçük çayı 2 tl'ye satıyor.
  
  50 metre ötesinde rixos ankara var. lobisinde fincan çay 5 tl...
  
  arkadaşınızla "şurda bir soluklanalım" ihtiyacı duyarsanız, rixos'a gidin, lobide için, çayı siz ısmarlayın şanınız yürüsün. sohbet sırasında, "yau buranın çayını da çok seviyorum" deyin ki, sürekli oralarda takıldığınız anlaşılsın.
• (bkz: oooh susamli susamli)
• fikir iyidir.
  
  -abi mikrodalga fırının var mı?
  -var
  -dünyanın a*ına koyacaz, gel.
• terbiye ve ahlak yoksunu çalışanlara sahip işletme zinciridir. bu sabah saat 10:20 geçe civarında başımıza gelen olayı paylaşmak istiyorum. 2 arkadaş bu mekanın mecidiyeköy 3 şubesinde kahvaltı etmeye karar verdik. 1 saat kadar oturduktan sonra, burada çalışan garsonlardan birinin sigara içilen yarı açık bölmede yağmurdan ıslanmış kediyi "poşet"e(evet poşet), o poşeti de mukavva kutuya koyarak dışarı atmaya çalıştığını görünce haklı olarak gidip tepki gösterdik. terbiyesizce yanımıza gelen garson çocuk "ben salak değilim abi, poşetin altına delik açtık" filan dedikten sonra iyice afalladık. garson çocuk 2 dakika sonrasında tekrar yanımıza gelip "abi git şimdi kedinin bokunu temizle istersen" deyince yine sinirimize hakim olarak kalkmaya karar verdik. ama hemen ardından bu şubenin sorumlusu olduğunu düşündüğümüz çalışanın "hayvan hakları savunucusu musun lan sen, kimsin sen lan" diyerek, elini de tokat pozisyonuna alarak yaptığı tehditlere maruz kaldık. "için çayınızı da gidin buradan" diye terbiyesizleşmesi üzerine daha fazla tatsızlık çıkmaması adına mekandan ayrıldık. böylesine hayvan düşmanı, böylesine müşteriye saygısız bir çalışan grubuna sahip çirkin simit zinciridir burası.
  
  gelen mesajlar üzerine edit: önemli olacağını fark etmedim ama yazayım madem, erkek dilince yazmışım fark etmeden. bir kız bir erkek oturuyorduk mekanda.
  
  edit 2: arkadaşım lisanslı boksör. kalkmamıza sinirlenmiş haklı suserları bilgilendireyim istedim.
• son derece kalitesiz ürünleri kazık fiyatlara itelemeye çalışan simitçi. bir simit iki çay için 8 lira alıyorsun bari ürünlerin kaliteli olsun. simit desen bayat, çay desen sidik gibi. uzak durulması gereken işletmelerin başında listemde ilk sırayı bu dandik mekanı yazarım.
• ulan gece çalışmışım sabahın köründe ta küçükyalı'dan beylikdüzü'ne gelmişim, şu marmara park'ın önündeki şubesinin oradan geçiyorum dedim 2 poğaça alayım. girdim içeriye poğaçaların olduğu yere gittim, poğaçaların üzerinde zaten fiyat yazmıyor. dereotlu ve tahıllı aldım. paket mi olacak diye sordu kızcağız, evet dedim. küçük el torbasının içine attı, hadi dedim bir şey demeyeyim.
  kasaya geldim 4,5tl dedi. oha. dedim kaç para yahu sizde bir poğaça. dereotlu olan 2,95tl imiş. tahıllı olanın da yarısı kadar. o ne ya dedim.
  kasaya da oturtmuşlar yurdum kendini beğenmiş kezbanını. aldığı maaş asgari ücret ama sanırsınız simit sarayı amcasının bir havalar ben fiyatla ilgili çıkışınca. simit sarayı'nın ürünleri dedi. safçığıma inandırmışlar simit sarayı'nın fabrikaları falan var, fabrikadan çıkıp bunlara geliyor diye sanırım. ne simit sarayı'nın ürünü yahu cakes&bakes'ten gelmiyor mu dedim. suratıma bakıyor, bta catering hani falan dedim, bozuldu salak.
  ayakta insan sikiyorlar, bir daha tabii ki de almam çünkü leş gibi tadı. tuzsuz bir şey allah aşkına. güzel olur, lezzetli olur verirsin, değer verdiğin paraya. rezilliğin daniskası.
  
  ek: ulan kullandığınız yağın peroksit değeri kaç, mide asidinden gebercem şimdi.
• minicik tahinli çöreğe 3 lira isteyen yer. geçen gün simit sarayını ezebilecek kalitede bir pastanede 2 liraya tekerlek kadar tahinli çörek gördüm. simit sarayı imiş. götümün sarayı.
• simitçiye 500 milyon dolar bulan devlet koskoca tank palet fabrikasına 50 milyon dolar bulamıyor. yersen.
• ... "simitlerin sarayi sokaklardir bre gafil" dedirten hedemsi hodo.
• 1.5 yil aradan sonra ilk defa turkiyeye geliyorum, sabiha gokcektenden antalyaya aktarmali ucusum var.sabah 6 gibi indim, saat 7'de de ucagim olmasi lazim. nasil acikmisim, cepte uc bes kurus para var. hani ucuz olsun diye zaten germanwingsten gece ucusu almisim, iceride birsey almamisim para gitmesin diye ki gercekten ustumde fazla para yoktu. bir sonraki ucus, pegasustan hani biliyorum onlarda birsey vermez. baktim karsimda simit sarayi. kafamdan hesaplar yapiyorum, tamam havalanindayim pahali olur buyuk bir ihtimalle ama yiyecegim bir kuru simit bir de cay icsem filan boyle kafamda planlar yaparak gidiyorum. neyse geldim tezgahi onune, bir baktim simitler firinda yeni cikiyor nasil kendimden gectiysem bir hovardalik yapip kasarli simitle kucuk bir cay soyledim. hani simit ne kadardir, 50 kurus, hadi kasarlisi 1 lira, havalanindayim olsun iki lira, hic olmadi 3 lira olsun e hadi 2 lirada kucuk caya filan deseler diye kit matematigimi calistirirken, kiz kasaya bir seyler yazdi kasanin ekraninda 13 lira yazdi bir yandan. hani hic ustume alinmadim cunku, afedersiniz ama cuk kadar caya ve simite 13 lira aklimin ucundan gecmiyor. neyse salak salak kizin suratina bakarken, kiz beyefendi borcunuz 13 lira diyince hani yuzum nasil bir hala aldiysa kiz basladi aciklama yapamaya, havalninda kiralar cok yuksek, bizde utaniyoruz bu fiyata satmaya falan filan diye. neyse uzun lafin kisasi, 2 yil once sabiha gokcende bir eylul sabahi kucuk cayi ve bir kasarli simiti 13 liraya sattilar bana. ha gercekten isin oluru buysa, feda olsun ama yine de simit la bu, bildigin simit icinde de cuk kadar kasar.