• portland orijinli post-punk etkileşimli bir dream pop grubu. into black adlı şarkıları (fan) klipsiz 10, kliple 50 aslan-kaplan gücünde. klibin kırpıldığı film de les amants du pont-neuf imiş. ablamız gerçekten de juliet binoche imiş...

    http://www.youtube.com/watch?v=mwvflpqob5m
  • küçük bir odan olacak, sevdiğin işi yapacaksın, 2 kişinin zar zor sığabildiği bir yatakta sevgilinle beraber uyuyacaksın. yarının nasıl bir gün olacağını unuturcasına şehrin renkli ışıkları arasında eğleneceksin. dans edeceksin,, bazen otistik otistik, bazen de ritmin hakkını vererek. yırtık partal kıyafetlerin olacak... onlarla yaşayacaksın. hep yudumlayabileceğin güzel içkilerin olacak, geçmiş ne kafana ne kapına hiç uğramayacak böylece. into dark böyle şeyleri aklıma getiren, harika bir şarkı. post punk olarak değerlendirsem iyi, dream pop olarak değerlendirsem yine iyi. harika bir şarkı. bu grupta çok gelecek var.
  • post-punk severler için tadından yenmeyecek bir grup. keşfettiğimden beri tüketmemek adına pek dinlemediğimi de itiraf etmeliyim. normalde pek insanlarla da paylaşmadığım nadide gruplardan.
    (bkz: seni kendime sakladım)
  • her sene albüm yapsalar diye düşündüğüm dünyanın sekizinci harikası. bir albüm kesmiyor, evet.
  • imperium albümleri çıkmış. synthesizer kullanmadıklarından o puslu 80'ler havasından eser yok. ama güzel mi? evet değişikliklerle oldukça güzel ve hala hayalperestler. ilk albümleri gibi dinledikçe sevilen bir albüm bu da, kaybettiğin oyuncağı bulmak hissi yaşatıyor blouse.

    ekşi sözlük korsan müzik dinleme ajansı bildirdi.
  • bol reverblu ve distortionli pek leziz shoegaze+dream pop+post punk grubu. son zamanlarda into the black kadar iyi hissetmemi saglayan bir sarki yoktu.
  • 2010 yılında kurulan portland menşeili indie - dream pop - alt rock grubu. vokalde charlie hilton ablamız, basslar ve davulda patrick adams ve gitarda jacob portrait abimiz var (ki prodüktör de kendisi)

    grubun kuruluş hikayesini paylaşalım hemen. yıl 2010 iken charlie, los angeles'tan kalkar portland'a gider grafik okumak için. portland state university, okulun ilk günü, ilk ders elements of 2d design'dır. müthiş sıkıcı geçen 3 saatlik derste charlie, patrick ile tanışır ve müzikten konuşurlar. charlie uzun zamandır yazıyordur, patrick ise kadın vokalli bir band hayali kuruyordur. böylece patrick'in birlikte müzik yaptığı arkadaşı jacob'a da haber uçurarak grubu kurmaya karar verirler. tabii elbette bir klasik: bir depoda (warehouse) müzik yapmaya başlarlar.

    blouse isminin de bir hikayesi var elbette. grubu kurduktan sonra isim düşündükleri sıralarda jacob bir gün, yolda yürürken bir kuru temizlemecinin camında ghetto stilinde büyük bir "blouses" yazısı görür. isim de buradan gelir. (ne hikaye ama, peh)

    grubun çıkarken beklentisi 60'ların sonundaki art-rock soundunu, 80'lerin sonlarındaki dream pop-slow core ve 90'lardaki grunge janrlarıyla birleştirmek ve böylece hem nostaljik hem de özgün bir şey ortaya çıkarmaktır. zaten sorulduğunda, müzikal ilhamlarını nico, velvet underground, galaxie 500, neu! ve leonard cohen'den aldıklarını söylerler.

    bu çerçevede ilk albüm 2011 yılında captured tracks'ten çıkar, grupla aynı ismi taşır. albümden into black ve shadow single olarak yayınlanır ve elbette indie çevrelerinde hemen beğenilir.

    birincisiyle aynı depoda kaydedilen ikinci albüm imperium ise 2013 yılında gelir. charlie'nin ilkinden daha samimi bulduğunu ve kendisini daha "ortada" hissettiğini söylediği bu albüm, synthlerden çok "regular instruments" ağırlıklıdır ve drum machine'lerden de uzak durmuşlardır. albümün güzel kartoneti de hiç alelade değildir bu arada; kartonetteki heykeli patrick ve kız arkadaşı, gittikleri ikinci el mağazasında görmüş, beğenmiş fakat kırmışlardır. bu ufak kaza, güzel bir cover art'a yol açmış ama.

    şimdilik son işleri imperium gibi görünüyor. geçen sene başladıkları dünya turunu tamamladılar. kayıtta olduklarına dair bir haber yok ama gayet üretken bir grup oldukları için, yakında yeni şeyler duyma ihtimalimiz epey yüksek.
  • bütün parçaların güzel olduğu albümler listem 'e girmeyi başarmış nadide gruplardan biridir. türkiye'ye gelseler de pek bi hoş olur doğrusu.
hesabın var mı? giriş yap