• falih rıfkı atay'ın özleştirmede aşırılık dönemine ilişkin hatıralarından:

    arapça olduğu için "şey" siz yazıp konuşacaktık. ipin öteki ucunu da elden bırakmamak için, beni her toplantıda bulundurup tenkitlerimi dinlemeye tahammül göstermekte idi:

    - yapmayınız paşam, diyordum, bir mucize olsa da anadolu'da ne kadar ölmüş türk varsa, hepsinin aynı anda dirilmesi mümkün olsa, hepsinin beraber ilk ağızlarından çıkacak kelime "şey" dir.
    şey o kadar türkçedir.

    prof. dr. zeynep korkmaz, atatürk ve türk dili, belgeler, ankara 1992
  • "kendi başına bir anlamı olmayan ama cümle içinde her anlama gelebilen bişey"

    metin akpınar / yasaklar
  • her sey olabilir. ya da hicbir sey.
  • kötü laf kullanmaya cesaret edemeyen insanlarin cinsel organlar için kullandigi kelime
  • kullanimina, anlamsiz bir $ekilde kan davasi varmi$casina kar$i cikan turkce ogretmenine bile "$ey diye bir $ey yoktur, sacmalamayin!" dedirtecek kadar gunluk hayatin icine girmi$ soz.
  • ne ilginç ne garip şeydir şey. dilin jokeridir şey. bence tüm dil şey'den doğdu. dilin heyulası şey.
    çoğulu eşya
    eşyanın hakikatinde bahsedilen şey bu şey. yoksa koltuğun ruhu, blender'in algısı, saç tokasının hafızası değil.

    tüm boşlukları dolduruveriyoruz şeyle. hangi şeyin anlamını bulamasan, adını bilemesen koy oraya bir şey.

    en güzeli de şey hakkında konuşmak. şey hakkında konuşurken dil o kadar yamulur ki dilin ilk hali olan remizlerle anlaşacak düzeye kadar gelinebilir.

    heidegger'in şey hakkında anlaşılması bana baya zor bir yazısı vardı. o mekan, mesafe üzerinden değerlendiriyordu hatırladığım kadarıyla. akıllıca şeyi mekana bağlamak ve mekan üzerinden açıklamak. şey hakkında düşünürken mutlaka bir şeye bağlamanız gerekiyor kendinizi yoksa şey o bir kara delik ki içine aldığını spagetti olarak çıkararak size geri veriyor.
  • türkçe'de her zaman ayri yazilan sey.
  • (bkz: gönye)

    henüz tertemiz, masum bir çocukken (bkz: tabula rasa) bir gün evdeki çekmeceleri karıştırıp babamın gönyesini bulmuştum. mutfakta bulaşık yıkayan anneme "bu ne" diye sorduğumda ismi bir anda aklına gelmediğinden "şey.." dedi, o arada artık telefon mu yoksa kapı mı çaldı ki annem de açıklamasını tamamlamadan mutfaktan çıktı. ve ben o gün o nesnenin adını "şey" olarak öğrendim.

    uzun bir süre her şey dendiğinde bahsedilenin o "şey" olduğunu düşünüp, derin sıkıntılar çektim, ta ki bir gün aslında onun gönye olduğunu öğreninceye dek. evet, çok acayip bi şey.
  • kelime dağarcığı eksik insanın, joker kelimesi.
    bu kelimenin kullanım oranı, kelime dağarcığının arttığı orana ters bir ivme ile hareket eder.
  • sözcük türü olarak "belgisiz zamir" olan kelime.
hesabın var mı? giriş yap