• yezid aşığı kadir mısıroğlu, gençliği tarafından imzalanmadığı öne sürülen anlaşma... (allah sizi nasıl biliyorsa öyle yapsın)

    sevr antlaşmasını osmanlı devleti adına imzalayanlar....

    bağdatlı mehmed hadi paşa (kendisi anlaşma zamanı maarif nâzırlığı görevindeydi yani hükumet üyesi)

    rıza tevfik bölükbaşı (kendisi anlaşma imzalandığı sıra şura-yı devlet reisi idi (danıştaya denk geliyor))

    reşat halis bey (kendisi bern büyük elçisi olmanın yanı sıra antlaşma için olağan üstü elçilik görevi verilmiştir.)

    anlaşmanın tam metni imzalayanlar bütün ülkeler dahil utah'da bulunan (abd) brigham young university kütüphanesinden ulaşılabilir...

    http://wwi.lib.byu.edu/….php/peace_treaty_of_sèvres

    bide haritalar ile birlikte yine imzalayanların içinde olduğu ingilizce metin ingiltere dış işleri bakanlığı tarafından pdf olarak yayınlanmakta

    http://treaties.fco.gov.uk/…ocs/pdf/1920/ts0011.pdf
    http://treaties.fco.gov.uk/…s/pdf/1920/ts0011-2.pdf
    http://treaties.fco.gov.uk/…s/pdf/1920/ts0011-1.pdf

    yine ingiltere dış işleri bakanlığına göre imzalanmıştır.

    http://treaties.fco.gov.uk/…eatyrecord.htm?tid=3914

    ayrıca yürülüğe girmediği yalandır. türkiye ile ilgili olmayan çoğu maddesi uygulanmıştır.
    örnek ermeni develti (ingiliz ulusal arşivinden)

    http://www.nationalarchives.gov.uk/…ts/armenian.htm

    anlaşmanın kabul edilmiş sayılması için devlet başkanı veya meclis onayı gerekmektedir ki ingiltere dış işleri bakanlığına göre onaylanmıştır. (bkz: padişah)(bkz: saltanat şurası)

    ittiahçılar felan diyecekler için hükumet 2.damat ferit paşa hükumeti...

    türk kurtuluş savaşı sonrası yürürlükten kaldırılmıştır... ancak lozan anlaşmasını yenilgi gibi göstermek isteyenlerin sokacak yer bulamadıkları minaredir bu antlaşma...

    kadir mısıroğlu gençliğine hitaben: ingilizceniz yoksa birine çevirtin... okumayı bilmeniz mucize ya a.q. neyse yinede bir deneyin.
  • vahdettin in üstün ve kıvrak zekasıyla imzalamayıp imzalamış gibi yaptığı bir yandan da "nasıl taşak geçiyoruz de mi şu ingilizlerle de mi panpa" diyerek ankara hükümetine göz kırptığı anlaşmadır.

    vahdettin in atatürk hakkında çıkardığı idam fermanı ve kuva-yi inzibatiye nin kurulması da zaten hep bu şakacı karakterinin bir ürünü..

    ah vahdettin seni hınzır!..
  • yunanistan ve italya'nın daha o zamandan ne mal olduğunu belli eden epic fail. hep sayfiye yerlere göz dikmeleri dikkatlerden kaçmadı. elalem petrolü, boğazları kapatma derdinde, bu ikisi yatış. sonra neden ekonomik kriz bizi vurayur? he canlar, siz böyle ülke kapmaca oynamaya devam edin, belki günün birinde şirinleri görürsünüz.

    sevr harita (epic fail)
  • vahdettin'in istanbul'daki osmanlı hükümeti tarafından imzalanmış, ankara'daki milli meclis tarafından münakaşa konusu bile edilmeden reddedilmiştir. atatürk sevr'den bir proje olarak bahsedip "bu proje, hiçbir müzakerenin mahsulü olmayıp itilaf devletleri tarafından yunan başbakanı mösyö venizelos’un da iştirakiyle tanzim ve vahideddin hükümeti tarafından 10 ağustos 1920 de imza edilmiştir. bu proje, tbmm’ce bir münakâşa konusu bile addedilmemiştir." sözleriyle açıklamıştır.

    senin osmanlının muktediri imzalamış mı paşam izmir'in yunanlılara bırakılmasını kabul eden projeyi? imzalamış. seninkilerin "aman imzalamazsak istanbul da elimizden gider baldırı çıplak gibi ortada kalırız" düşüncesine mustafa kemal "türk milletinin canına kast" olarak görmüş ve ona karşı savaşmıştır.

    osmanlı muktedirleri sevr projesi için o saltanat şurasında "bu proje milletin canına kast ediyor, asla kabul edemeyiz, gerekirse savaşırız, ölürüz ama kabul edemeyiz" dememiştir. veya akıllarına "mustafa kemal ve arkadaşlarına destek verelim, öleceksek şerefimizle ölelim" demek gelmemiştir. o saltanat şurasında toplanan 45 osmanlı yöneticisi milletin bağrına saplanacak olan bu hançere "evet" demiştir.

    örnekleyecek olursak, osmanlı iradesi izmir'i yunana bırakmayı kabul etmiştir.

    nihayetinde osmanlı'nın adı hıdır, elinden gelen budur. yani bozgunu kabul etmek ve milleti kuzey anadolu, yozgata sıkıştırıp bir kaç sene de orada yok edilmek. bunun da ötesinde, bu projeye karşı savaşanları bertaraf etmeye çalışmak. işte burada bir puştluk var.

    oyunu bozan mustafa kemal ve arkadaşlarıdır. atatürk gibi osmanlı vatandaşı olan ama teslimiyetçi osmanlı iradesinden bağımsız vatansever millici insanlar. osmanlı iradesi alın izmir yunanistan'ın olsun demiş işte. ulan adamlar bildiğin vermiş toprakları, tepe tepe kullansın yunanlılar der gibi. daha neyin savunmasını yapıyorsun a ibiş? projeyi onaylamayan tbmm, osmanlı iradesi, muktediri veya saltanatı mı? hayır. tam tersi. haklarında gene senin osmanlın tarafından ölüm fermanı çıkartılmış insanlar. siz değilsiniz yani o projeyi çöpe atan. siz o projeyi kabul eden iradesiniz. kapito?
  • nüfuz bölgeleri ile asıl sınırları karıştıranların çok olduğu bir antlaşmadır. 10 ağustos 1920'de imzalanmış antlaşmanın asıl haritası olan bu haritada görüyoruz ki;

    1) wilson tarafından belirlenen sınırlarla gereksizce büyütülmüş bir ermenistan.
    2) fırat ırmağının doğusunda, ermenistan-fransa ve ingiliz manda bölgeleri-iran tarafından çevrili olan, uygulandığı taktirde musul vilayetinin de dahil edileceği kürt özerk bölgesi(isterlerse 1 sene sonra bağımsız)
    3) adana ceyhan'dan başlayıp ağırlıkla düz şekilde gidip iran'da biten osmanlı güney sınırı.
    4) sadece akhisar'a kadar uzanan yunanistan izmir'i.
    5) askerin bulundurulamayacağı(!) kocaman bir marmara ve istanbul'un dışından başlayan yunan sınırı.

    bu antlaşmanın ölü doğacağı baştan belliydi. gerçekçi sebeplerine gelirsek;

    1) 1918 mondros ateşkesi ile osmanlı ordusunun silah bırakması gerekirken 1920 ağustos'unda bile ateşkesin yapılamaması. kazım karabekir'in komuta ettiği 15. kolordu dağıtılmamış; aksine ermenilere nazaran çok hazır durumdaydı. ağustos'ta başlayan çatışmalar eylül 20'sinde mustafa kemal'in emriyle kazım karabekir'in taaruzuyla şiddetlenmiş, 15. kolordu yerevan'a yürüme hazırlığı yaparken 18 kasım'da ateşkes yapılmıştı. ateşkesten 11 gün sonra sovyetler saldırıya geçmiş, ermeniler için çok ağır olan gümrü antlaşması(orn. ordunun sadece 1500 kişiyle sınırlandırılması) yerevan'ın türkler tarafından ele geçmemesi için 2 aralık 1920'de imzalanmış, akabinde 4 aralık'ta yerevan sovyetlere geçmişti.

    aynı senaryo bundan tam 21 sene sonra nazi almanya'sının 1 eylül'de saldırdığı polonya'ya sovyetlerin 17 gün sonra saldırıp polonya'yı el bebek gül bebek işgal etmesinde olacaktı.

    işgal gerçekleşirken ne sovyetlerin, ne de itilaf devletlerinin protesto etmemesi ilginçtir. ingilizlerin ırak'ta isyan bastırmaya uğraştmaları, çetelerin güneyde fransız kuvvetlerini dar etmesi, italyanların korkak tavırları ve ermenilerin 15. kolorduyu küçümsemesi ermeniler için ağır olmuştur.

    2) kürtler sevr'de kendilerine otonomi ve 1 sene sonra bağımsız imkanı verilmesine rağmen güneyde fransız kuvvetlerine bağlı ermeni tugayları ve kuzeylerinde intikam almayı bekleyen potansiyel büyük ermenistan yüzünden halihazırda mevcut ve hazır bulunan silahlı aşiretler şubat 1920'de ilk büyük kalkışmayla maraş'ı kurtarır. ardından urfa nisan 1920'de kurtulur. nisan 1920'de antep'te başlayan çatışmalar şubat 1921'de biter.

    3) sarpa saracaklarını anlayan itilaf devletleri sevr antlaşmasının revize edilmesi için ocak 1921'de çağrıda bulunur. ankara hükümeti ilkte teklifi reddeder ve savaşmaya devam eder. ankara'nın sonradan konferansa gitmesinin tek sebepi konferansta tanınmaktır.

    4) yunanistan saçma sapan bir halt yiyerek işgalde ilerlemeye başlamış ve gereğinden fazla alanı işgal etmişti. her ne kadar yunanistan kuvvetleri daha üstün olsa da ankara hükümetinin kurmayları osmanlı geleneğinden gelen, o zamanlara göre çok iyi yetiştirilmiş bir kadroydu. o kadro ve halkın üstün çabasıyla yunanlılar ters düz edilmiş ve kısa sürede izmir'e varılmıştı.

    5) eğer ki ankara hükümeti olmasaydı ve antlaşma uygulansaydı olabilecek senaryolardan biri büyük ermenistan'ın ve kürdistan'ın sovyetler tarafından bizzat ilhaki, belki anadolu ve boğazların da sovyetler tarafından ilhak edilmesidir. bu durumda itilaf devletleri dimyata pirince giderken eldeki bulgurdan olacaktı. bağımsız bir türkiye, sovyet güdümündeki bir minor asia'dan çok daha mantıklıydı.

    genel özet geçecek olursak 2 senedir ateşkese rağmen silah bırakmayan birlikler varken, yunanistan'a bir trakya ile izmir verirken çapsız ermenistan'a kocaman doğuyu bırakan vizyonsuz itilaf devletlerinin aymazlığı varken o antlaşma bir şekilde paçavra olacaktı. ankara hükümetinin gerçekçi ve akılcı planlamaları, iç savaştan yeni çıksa da rusya'yı kontrol altına alabilmiş, potansiyel müttefik olunabilecek sovyetlerle önceden diyalog kurarak bir büyük gücün ankara'nın yanına çekilmesiyle bu süreç daha da kısalmış ve daha iyi şartla lozan antlaşması imzalanmıştır. yunan'a atılan mermilerin yarısının sovyetlerden geldiği hesaba katılınca ve kafkaslarda onca sene süren savaş sonrasında bile dengenin iki devlet sayesinde kurulabilmesi, savaş sırasındaki bu dostluğun ne kadar önemli olduğunu kanıtlamaktadır.
  • bir selçuklu torunu olarak düşüncem şudur:

    bu anlaşmayı kabullenen osmanlı hanedanı dünyada örneği görülmemiş bir merhamet ile sürgün edilmiştir.

    benzeri işbirlikçi hanedanların ve yönetimlerin avrupa ve dünya tarihinde tek bir sonu vardır. osmanlı bunun seyrek istisnalarından biridir.
  • lozan'da bilmem kaç milyon metrekare toprak kaybettik diyen güruhun hiç değinmediği antlaşma.

    bi de caps yapmışlar osmanlı'nın ulaştığı en geniş topraklardan oluşan bir harita, yanında lozan'da kaybedilen topraklar bu kadardı diye.

    olm çok cahiliz millet olarak yav.
  • avrupa konseyi toplantılarında türkiye' nin kürt problemi konusu açıldığında, birtakım bakanların kalkıp "sevr' e göre zaten orda bir kürt devleti olmalı." diyebileceği kadar halen avrupalılar' ın kafasında yürürlükte olan, belki de kuyruk acısındandır bilinmez, halen gündeme sanki bir dayanak noktasıymış gibi getirmekten çekinmedikleri, övündükleri sözde medeniyetlerinden utanmadıkları, bugünkü uluslararası hukuka göre bir devlete dayatılması dahi suç olabilecek, avrupa' nın utanması gereken antlaşmadır..
  • her şeyi geçtim niğde'nin italya'da ne işi var amk. sen italyasin ya roma var milano var bir de niğde var. bu haritayı çizen italyan yetkililer 1 hafta niğde de yaşasa sikerim böyle antlaşmayı diyip giderlerdi. nitekim öyle de oldu adamlar maraz çıkarmadan kaçtı anadoludan.
  • malum sahis o zaman yasasa muhtemelen üste alacagi bir kac milyar dolarla bunu da imzalardi.

    ha sevr'i imzalamissin, ha ülkeye 10 milyon iti, ugursuzu sokmussun, ben bir fark göremiyorum.
hesabın var mı? giriş yap