• asla bölünüp alınmaması gereken ilaç. zira üzerinde çentik yoktur. çentik olmayan ilaçlar bölünüp içilmez etken maddeler eşit dağılmaz bir tarafınıza kaçar. ağır sonuçları vardır. uyku ilacı olarak son zamanlarda kullanımı yoğunlaşmış olsada ki reçetesiz satılır kendisi, doktor kontrolünde alınması gereken ilaçlardandır. aspirin gibi pata küte içilmez.
  • uzman doktor tarafından başlangıç için bölerek içebileceğim söylenen, uykuya günlerce direnebilen bir bünyeyi ; bir kaç gün içinde yatakla bütünleştirip, yalnızca tuvalet ve yemek ihtiyacı için o müthiş uykudan fedakarlık edebilecek kadar bayıltabilen, dolayısıyla hafta içi alındığında okulu/işi/bilumum sorumlulukları hiç eden, hafta sonu da alındığında hayatla bağlantıyı hepten koparan ilaç. aldıktan sonraki gün eğer yataktan kalkabilme başarısını gösterdiyseniz tüm gün ruh gibi dolanır, sinirli olur ve uykuya dalmak için sıcak ve yumuşak bir yüzeye dahi ihtiyaç duymazsınız.

    düzenli kullanıldığında kilo yapa(bili)r. muğlak cümleye aldanmayın, tatlı tüketimini 2-3 katına çıkartıyor. hatta uyanır uyanmaz buzdolabına koştuğumu belirtmeliyim.
    yine düzenli kullanıldığında bu yan etkilerin azalıp tedavi edici özelliklerini gösterdiğine dair rivayetler var. en azından doktorun bu kadar yana döne kullan derken bir bildiği vardır diye düşünüp ihmal etmemek gerekir. gerçi artık doktora gittiğimde "efendi! sen kullandın mı da bana akıl veriyorsun!" demeyi düşünüyorum. zira,bipolar bozukluk üzere reçete edildi, manik dönemde yaşadığım kabusları azaltması ümidiyle büyük ihtimalle. ancak kabus görmemek için uyumayı reddeden beynime, o kabuslarla boğuşmak zorunda olduğu uzun geceler bahşetmekten öteye gidemedi.

    son olarak ; (bkz:bana damdan düşen birini getirin)
  • prospektüsü ferman büyüklüğündedir bu ilacın.
  • uyku nedir bilmezdim
    sabahları sevmezdim
    sen geldin hayatıma
    birden aydınlandı dünya

    renk renk açtı çiçekler
    içimde uçuşan kelebekler
    her akşam seni içmeyi bekler
    teşekkürler seroquel
  • senden sonra bambaşka oldu hayat
    ekmeklerse pek bir bayat
    recep a verir abuk sabuk bir beyanat
    olmasın zihniyetler böyle sakat
    quetiapin'dir etkin madden
    utanıyorum bu zihniyetten
    elim durumdadır bahseden cinayetten
    lan oğlum bak git
  • bundan 6 sene once yurtta kalirken sirf geceleri dizi izlemek icin uyku duzenimin icine sictim. sabah 8 gibi yatip 15 gibi kalkiyodum. psikologa gittim falan derken bana bunun 25 mg'ligini verdi. ceyregini icecekmisim. zaten kedi pipisi kadar hap, nasi boleceksem. kullanmadim tabi, kendi kendime duzelttim uyku duzenimi 1 haftada.

    8 saatlik bi otobus yolculuguna cikmadan once gozume carpti bu arkadas. dedim iceyim madem ceyregini de pambık gibi uyuyarak gideyim. amına koyim, ceyregini icmeme ragmen otobuste zorunan uyandirdilar beni. eve geldim, kafamin ustunde çöp varili var resmen. beton gibiyim. konusmam bozuk, beynim kafatasima sigmiyor gibi.

    velhasil kelam, 100lugunu falan icenlerin ne halde oldugunu dusunmek bile istemiyorum. acil sifalar diliyore.
  • 25 mg lık bir tableti yuttuktan birkaç dakika sonra konuşamamaya başlarsınız. kelimeleri düşünebilir ama bir türlü söyleyemezsiniz. bu nedenle gece yatmadan hemen önce içmenizde fayda var. uyku ilacı olarak içmeyi düşünüyorsanız kesinlikle tableti en az 3'e 4'e bölerek içmenizi öneririm yoksa akşama kadar uyanamazsınız. eğer sınav öncesi uyuyamadığınız için acaba içsem mi diye düşünüyorsanız kesinlikle vazgeçin.* depresyon tedavisi için verilmişse "ilacı aldık nasıl olsa ben bunu bir iki kutu içer iyileşirim" düşüncesine kapılmayın, bir süre sonra daha hafif bir ilaç vermesi muhtemel olduğundan doktorunuza gitmeyi sürdürün. depresyondan kurtulmak, seroquel kullanıp aynı zamanda normal bir hayat yaşamaya çalışmaktan daha kolaydır. bu yüzden zombie olarak dolaşmayı bırakıp çıkış yolunu aramaya başlamanızı öneririm.
  • rüya hapı olduğu kesindir. 300'lüğü sayesinde bambaşka alemlere dalıyorum resmen.

    mesela geçen gün rüyamda hitler'i öldürüyordum, evet, üstelik kan davası yüzünden, arkadaşımın babasının kanı yerde kalmasın diye. bitti mi? bitmedi! kendisinin sol bileğindeki damarları (her nasılsa derinin üzerinde duruyorlar) manikür makası ile kesmek suretiyle öldürüyordum. olaylar kıbrıs'ta geçiyordu ve dönüşte uçağı ben kulanıyordum.

    önceki gece mesela ilaç yazdırmak için acile gidiyordum, acilde hem acil hem de ilaç yazdırma bölümü vardı, bütün hastane turkuaza boyanmıştı, tavanlar alçaktı ve büyük bir deprem oluyordu. sadece benim bulunduğum yer çökmüyordu, minnacık bölüm, onun dışında her yer tuzla buz!

    bir de gözlerim yarı açıkken, açık kısmından normal hayatı izleyip yarı kapalı kısmında rüya görme durumu var ki kafayı yediğimin resmidir.
  • xanax ve lustral ile kokteyl yapıldığında insanı bir robota dönüştürüp bayıltan, almadığınız gecelerde de bütün duygularınızı pörtleten bir nanedir kendisi. kesinlikle uyutur, uyumanızı sağlar ama sabahları kalktığınızda hala aynı boktanlığa uyanırsınız orası ayrı.
hesabın var mı? giriş yap