• kaybedenler kulübü'nü izlemek için sinema salonunun açılmasını beklerken, uzakta duran bu abimize "ismail abiiii?" diye bağırılmış, karşılığında "huooop!" diye cevap alınmıştır. samimiyeti, sempatikliği oyunculuğu kadar takdire şayan.
    (bkz: leyla ile mecnun)

    yıllar sonra gelen inanılmaz bir edit;

    https://youtube.com/…qxypu8juvy?si=8cnnpv6o9qlwj6oq
  • (bkz: şeyma subaşı)

    yolda görüp "abi leyla ile mecnun" diyenlere bir ana avrat sövmediği kalan şovcu. acun parayı ucundan gösterince bi anda ismail abi olmuş. yolda görüp ismail abi diye seslensen suratına tükürür belki.
  • moliere'in ünlü eseri "cimri"de başrolü oynadığı caddebostan kültür merkezi'ndeki tiyatro oyununa gittim cuma akşamı. mükemmel bir performans gösterdi gerçek bir tiyatro sanatçısı olduğunu düşünüyorum. oyunculuktan hiç anlamam ama sadece notlarımı iletmek isterim :)

    - oyunculuğu ile ilgili zaten yorum yapamam bence süper, bunun yanında acayip bir doğaçlama yeteneği olduğunu düşünüyorum. oyunu çok dikkatli izledim, bence toplamda 2-3 kere replikleri hemen hatırlayamadı ama sonra mükemmel bağladı konuları.

    - tüm uyarılara rağmen, ilk perde 2 kere ikinci perdede de 3 kere fotoğraf & video çekmeye çalışan seyircilere poz verdi ve şöyle söyledi "poz veriyorum çekin". ikinci perdede 5. olaydan sonra dayanamadı ve "her fotoğraf çektiğinizde duracağım ben gece 01:00'e kadar oynarım sorun olmaz" dedi.

    - bu tepkiden 5 dakika sonra yine fotoğraf & çekildiğini fark etti ve şunu dedi: "video çektiniz, fotoğraf çektiniz hepsine okey ama kulise giderken sahnede oynayan kendimi görüyorum internette, bu kadar da olmamalı".

    - oyunda 2 kere (bence tamamen doğaçlama) karadeniz aksanına dönüp fransız karakterini karadenizli gibi konuşturdu, efsaneydi.

    - oyunun sonuna doğru çok yoruldu çünkü bazı sekanslarda müthiş eforlar sarfetti. "ben biraz dinleneceğim" dedi sonra cem yılmaz taklidi ile döndü, mükemmeldi.

    - hapşıran bir seyirciye "çok yaşa" dedi ve anında role dönüp devam etti.

    - seyircinin hislerini mükemmel algılıyor ve coşkusunu da ona göre ayarlıyor sanırım. yukarıda verdiğim tüm örneklerde rolünün arasına bu doğaçlama olayları alıp 1 saniye sonra tekrar aynı performansla role geri döndü inanılmaz bir konsantrasyondu.

    belki de bu gerçek tiyatro oyuncularında olması gereken yeteneklerdir bilemiyorum yorum çok yapamam. çok az sayıda tiyatroya gitmeme rağmen son 25 yılda yetkin dikinciler, cem davran, zerrin tekindor, atilla olgaç gibi isimleri birden fazla kez sahnede izlemiş biri olarak serkan keskin'in çok özel bir tiyatro sanatçısı olduğunu düşünüyorum. kendisini kutluyorum ve başarılarının devamını diliyorum.
  • oynadığı dizilerde ve filmlerde büründüğü rolün hakkını sonuna kadar veren bir sanat insanı.
    bu akşam ankara oran'da saatleri ayarlama enstitüsü adlı tek kişilik tiyatro oyununda kendisine olan hayranlığım katbekat arttı. iki saat tek perde olan oyunda onlarca karaktere bürünüp tüm karakterleri kendine özgü bir şekilde mükemmel canlandırdı. oyun iki saat daha sürseydi oynardı ve izlettirirdi. dilerim kıymeti yaşarken bilinir.
  • sırf onu doğal haliyle seyredebilmek için hande yenerli beyaz show'a bile katlandım diye düşünürken onun da bizim için hande yenerli beyaz showa katlandığını düşünüp, büyüksün abi dediğim oyuncudur.
  • bir oyununu izledim geçenlerde. bittiğinde alkışladık. oyun iyiydi, kötüydü, tartışılır.
    ama sonunda şu oldu. alkışlayan seyircilerden biri "ismail abiii!" diye bağırdı. yanında arkadaşları da vardı bağıranın, heyecanla ve kahkaha atarak serkan keskin'e baktı o grup.
    serkan keskin selamını verirken, yüzünde acıyı gördüm. ajitasyon yapmıyorum, abartmıyorum, adamın içi acıdı ve ben bunu resmen duydum. cızırtıyı duydum. bambaşka bir rol oynamıştı, oyun yeni bitmişti, o rolünün alkışını alıyordu, tiyatrodaydık, ve birisi daha çıkıp, eskiden rol aldığı dizideki karakterine sesleniyordu.

    bir zaman önce onedio'da soru cevaplamıştı kendisi. tesadüfen izledim. "keşke oynamasaydım dediğiniz projeler var mı" diye srmuşlar, "var tabi, ama ne olduğunu söylemem" demişti. o acıyı hissettiğim an dedim ki kesinlikle leyla ile mecnun'du pişmanlığı.

    evet, karakter orjinaldi. evet, sevildi. ama dizi bitti. diğer yandan, o kişiye de çok kızamam, arkadaş grubu tiyatroya bile belli ki "ismail abiyi izleyelim de eğlenelim" diye gelmiş. oyunun komedi çıkmamasına bile bozulmuşlardır. aralarından en fırlama diye bilinen de seslenivermiştir işte. çıkışta üzerine konuşulacak, başka ortamlarda "bu bizim ahmet ne yaptı biliyo musun" diye anlatılacak bir anı oldu onlar için.
    serkan keskin ise, en sıkıcı şöhreti yaşıyor. fazla şikayetlense antipatik bulunacak, "ne var yani seni sevdilerse, bi 'hüüoopp!' desen dilin mi kopar sanki" deyiverecekler, hooop gitti bütün sinir sistemi. şikayetlenmese de gönül razı değil.

    o gün, o selamlama sırasında sahneye fırlayıp, sırtına pıtpıt vurarak "olur böyle be serkanım, boşver" demediysem, tamamen "sana nooluyo, sen de kimsin" dememen içindi serkan kardeş. valla anlıyorum seni. tiyatroda-müzikte bu kadar ince eleyip sık dokuduğun, entelektüel arka planını kurcaladığın işlerin içindeyken, bir parlak ceketle meşhur olmak kötü. ama sakın kızma. sakın bir gün birine oturup da içinde biriktirdiğin "oeh ama, yeter artık, başlıcam ismail abinizin hörekesinden" gibi laflar deme. öyle bir isyanla anılmaktansa, ismail abi olarak anıl, daha iyi.

    sevgiler.
  • sevgili serkan keskin.
    ben seni sonbaharda sevdim. sonra kosmos'da görünce helal dedim. para değildi derdin. yoksa filmleri sevmem değil helal deme sebebim.

    sonra leyla ile mecnunda çıktın karşıma. namnamnam mantar yedin falan ya güldüm hep.
    ama senin bir sahnen var finalde. babam var mecnun babam derken. serkan ben en çok hayatımda o sahnede ağladım. 20 kere izledim finalin son 5-6 dakkasını babam var mecnun babam dedin ve ben 20 kere ağladım.

    sağol serkan. sıçtın ağzıma.
  • leyla ile mecnun dizinden sonra bizlerin artık '' ismail abi ''si olmuş über kişilik. güldürmekle kalmıyor, yarıyor efenim.

    ismail abi, her ne kadar bazen ağzının dediğiyle kulağının duyduğunun tuttuğunu hiç ben görmesem hayatımda, sen çok yaşa emi !
  • oyuncuları canlandırdıkları karakterle özdeşleştirmek yanlış bir şey, bunu biliyorum. üstelik de oyuncular için sinir bozucudur kesin.

    ama hacı, bu adam kötü biri olamaz. kötüyü bırak, "kafa olmayan" biri olamaz. mümkün değil.
    bak mesela ali atay belki gıcık biridir onu bilemem. erdal bakkal da keza, aslında kıl biri olabilir, ne bileyim. ama bu adam kesin çok on numara adam. kesin.

    şimdi gelip kapıyı çalsa "aa serkancım hoşgeldin dur hemen çay koyayım, kek de var, bim'den almıştım..." diye buyur ederim. (bkz: buyur etmek)

    bu arada evet ya. serkan keskin ağırlanmaz, buyur edilir. işte tam da bu yüzden candır.
  • bu adam ismail abi'yi oynamıyor, bu adam hayatını ismail abi'ye adıyor adeta. geçen gün trt'de yer alan ve kendisiyle yapılan röportajda fark ettim, serkan keskin ile ismail abi'nin hareketlerinde, konuşma şeklinde, gözlerinin bakışında bile dağlar kadar fark var.

    ismail abi, serkan keskin sayesinde türk televizyonlarının en mükemmel komedi karakteri olmaya gidiyor. helal olsun. ayrıca bence pırlanta gibi adam, o yüzden parıldıyor sürekli.
hesabın var mı? giriş yap