semiyoloji

• tıbbi anlamdaki kullanımı, "hastalıkların belirti ve işaretleriyle ilgilenen hekimlik dalı" anlamına gelir. örneğin iç hastalıkları semiyolojisi, dahili hastalıkların genel belirti ve işaretlerini inceler; cerrahi semiyoloji, cerrahi hastalıkların belirti ve işaretlerini inceler... gibi.
• uzun yıllar semiyotik terimiyle birbirilerinin yerine kullanıldıkları için karıştırılan terim. karışıklı birbirinden farklı ve ayrılmış olan iki alan (semiyoloji ve semiyotik) için türkçede tek bir terimin benimsenmiş olmasından ileri gelmektedir. bu terim de göstergebilimdir. semiyoloji doğal dille(resim, müzik, sinema.vs) gerçekleşmemiş yapıtlar üzerine yazılmış metinleri inceler. yalnızca metni inceler, yapıtın kendisini değil.
• film analizi yaparken işe yarayan bilim
• "semiology ve semiotics terimleri aynı alanı kapsamaktadır ancak avrupalılar daha çok semiology’yi, anglosaksonlar ise semiotics’i tercih etmektedir" demiştir pierre guiraud, göstergebilim adlı kitabında.
• klinik bilimlere geçen her tıp fakültesi öğrencisinin mutlaka okuması hatta çalışması gereken kitap.özellikle anamnez alma ve fizik muayene kısımlarını çok iyi bilirseniz vizitler sizin için hem zevkli geçecek hem de hocalarınızın stres atmak için sizi kullanmasına izin vermeyeceksiniz.
• tıp bilimlerinde fizik muayeneye göre ayırıcı tanı yapmak anlamına gelmektedir.
  
  ülkemizde ne yazık ki akdağdan sonra terk edilmiştir. terk edilmesi ise zorunlu kılınmıştır çünkü günde 150 hasta gören doktor için kısa bir hesap yapalım. özellikle akşamları acilde hastalarıma en az yirmi dk boyunca fizik muayene ve beni tanıya götürecek bulguları sherlock holmes edasıyla ararım. bunu hemen yüz elli hasta için düşünelim. tabi sürekli poliklinik kapısına kamikaze yaparak kendi vaktinden yiyen hasta yakınlarını saymıyorum. her üç hastanın ileri tetkik planlama yorumlama ve tedavisini de hadi es geçelim, ve hatta diyelim ki poliklinikte doktorumuzun her dediğini bilgisayara otomatik olarak da işleyen bir sekreterimiz var, hatta hoca da takip dosyalarının aynı zamanda sonuçların kağıda işlenmesini de istemiyor tüm bi şartlar altında üç hasta sürer tam bir saat. hesabı yüz elli hasta için düşününce elli saati bir mesai saatine yani on saate sığdırmam bekleniyor. sistemde bunu boş ver vakit harcama sen direk tür dışından milyarlarca dolara ithal edilen laboratuvarı ve görüntüleme tetkiklerini kullan çark dönsün diyor.
  
  kısacası ben ne yazıkki üç dakika içerisinde yok saydığımız herşeyi yapıyorum, anormal çıkanları ise hocaya danışıyorum. çoğu hasta zaten mutsuz, tatminsiz o poliklinikten ayrılmak zorunda kalıyor. reçete ise ayrı bir hikaye.
• (bkz: göstergebilimsel serüven)
  (bkz: roland barthes)
• imagoloji. imgeleri ve imgelerin oluşma süreçlerini araştıran bilim dalı.
• (bkz: semantik)
• (bkz: hurufilik)