• kimi zaman üzerinde görülenden çok daha fazlasını taşır. beyaz leblebi, rakı, elem, acı ve keder.
  • öğrenci evlerinde ya da bekar evlerinde üzerine "herşey" konan mobilyadır. aynı anda üzerinde bir kutsal kitap, bir (veya daha çok) dolu küllük, bir çorap teki, bir kaç can vermiş makarna, lens, sineklik, çini mürekkebi, çeşitli ambalaj ölüleri, lastik ve tel toka, bir oyuncak eşek, bir deniz kabuklusu, tahliye kapağı yalama edilmiş bir kumbara ve daha binlercesi ancak bir sehpada bu kadar kaprissiz bir araya gelebilir.
  • farsça se üç, ve pa ayak tan.. se-pa >* seh-pa.
  • (bkz: zigon)
  • betonarmede boy demirlerinin sehim yapmaması için altlarına m2 de en az 1 tane olacak şekilde konulan ilave donatının kısa adıdır.
  • ingilizcesi coffee table'dır. kahve masası. elin oğlu kestirip atmış işte, kahve tepsisinin üzerine konacağı, yerden 40 ila 60 cm yüksekliğinde bir platform. halbuki sehpa buna indirgenebilir mi hiç? salondaki misafirden misafire kullanılan iki adet tekli koltuk ile birlikte en mostralık eşyasıdır evin, misafirin pied a terre'idir. üzerindeki bütün o dekoratifçe buruşturulmuş ince kumaştan örtüleri, içi çakıl taşı veya renkli cam parçaları dolu kavanozumsu kapları, içi yapma çiçek aranjmanlı kristal vazoları, yine kristal tablada mikadonun çöpleri gibi açılmış misafir sigaralarını* ne yapacaktık salonun gerçek kralı sehpa olmasaydı söyler misiniz? kahve masasıymış.
  • sehpağa die telaffuz edilen mobilya çeşidi.
  • şüphesiz en çok ayak, bacak, diz çarpılan ve can yakan ev eşyasıdır.
  • öğrenci evlerinde bulunmayan bulunması teklif dahi edilemeyen ev eşyası.
hesabın var mı? giriş yap