• serbest ticaret oldugu surece, dunya uzerinde bir malin fiyatinin sadece bir tane olacagi uzerine kurulmus bir teoridir. aslen gayet makul gelir kulaga da. etkin bir pazarda, mantiken bir malin fiyati heryerde ayni olmalidir. buna bagli olarak da o zaman iki para cinsi arasindaki uzun vadeli iliskinin satinalma gucu paritesi ile aciklanabilecegi sonucuna varilir ama bu sonuc aslinda hic de guvenilir bir sonuc degildir. ama tabi konu hakkinda bir fikri olmayip bunu illa da kendi fikirlerine yontmak isteyen, dallama olarak adlandirilmak zorunda kalinan insanlar mevcuttur. bu kimseler 3-5 senelik vadede kurlari ve enflasyon farklarini hesaba katarak kendi caplarinda satinalma gucu paritesine gore kur hesaplarini yaparlar ve cikip aslinda dolarin su anda 2 milyon, ya da hassasiyet manyagi ise, 7 362 412 lira olmasi gerektigi gibi dahiyane sonuclara varabilirler. ha aslinda tabi baktiginizda turk lirasi degerli midir? degerlidir. ama bu 3-5 yillik doviz kuru ve enflasyon farki hesabini yapan kimselerin buldugu sonuc katiyetle dogru degildir. bu aslinda dupeduz bir kelime bir islem mantigiyla kur hesaplamaya benzer. sebebi sudur. sgp nin uzun vadede tuttugu soylenir. tabi bir kisim kimsenin "bana gore 3-5 yil uzun vade, uzun vade nedir ki duduk makarnasi?" diye aptal yorumlar yapmasi kacinilmazdir cunku yaptiklarindan cok eminlerdir. ama soyle birsey vardir ki, sgp uzerine yapilan calismalarda 30-40 yilin bile sgp nin tuttugunun ispatlanmasi icin yeterli olamadigi cok calismada gozlemlenmistir. peki neden gercekten aciklayamamaktadir sgp kurdaki farkliliklari.

    birincisi, ilk baslarda soyledigimiz gibi ayni mal icin tek bir fiyat olmalidir. iki ulkeye uygulandigi takdirde bu dogru kuru verecektir. peki bu durum ayni ulke icinde dogru degilken, bunu zavalli sgp den nasil bekleriz? bir malin fiyati her zaman try bazinda misal istanbul ve erzurumda ayni midir? peki sgp hesaplamasi icin hangisi alinmalidir?

    ikinci olarak, mallarin kalitesinin ayni oldugu gibi dali'yi bile kiskandiracak surreel bir varsayim yapilmaktadir. eger bunun dogru oldugunu dusunen varsa cok buyuk ihtimalle lsd yalamistir. size iki tavisyem ya hemen ortamdan uzaklasin ya da biz de bu kaynaktan faydalanmak istiyoruz diye iyice olaya girin.

    ucuncu olarak, rekabet gucunuz her zaman hesaplayamadiginiz sgp den degil enteresan bir sekilde piyasada gordugunuz fiyatlardan etkilenmektedir. henuz plastik banyo malzemeleri ureten arkadasimi, ihracat yapmaya calisirken, kur dusuk ama sgp ne gore cosariz, piyasada tekel olmaya adayim dedigini gormus degilim.

    ya da belli mallara gore hesapladiniz sgp ni. supersiniz. peki bu kullandiginiz malin sepetinizdeki agirligi timbuktu'da veya amerika'da ya da arnavutluk'ta ki sepetteki agirlikla ayni mi? sizce pusulali cep seccadesininde icinde oldugu bir sepete gore hesaplanmis sgp yi karsi kiyinizda uzo icmekte olan yunanli kardesimize nasil anlatabilirsiniz? hadi pusulali cep seccadesini gectim, big mac index bile dunyanin en buyuk ekonomilerinden olan hindistan'da cok da gecerli olmayabilir. siz big mac i gunde uc ogun yerken, hindistan inekleri kutsal saymaktadir.

    son olarak. sgp bazi seyleri anlamak icin gerekli ve gayette akillica dusunulmus bir teoridir. ama ekonomide daha bircok konuda oldugu gibi bu teoriden de cok fazla beklentiyle hareket etmek cok makul degildir. ekonomiden baska, iki zit sey soyleyip ikisiyle de nobel alabileceginiz baska bir bilim dali var midir?
  • oecd'nin aylık yayınladığı endeks verisiyle daha rahat anlaşılabilir,
    http://stats.oecd.org/index.aspx?datasetcode=cpl

    ekim 2014 verisine göre bir türk, bir abd vatandaşının 100 dolarla sağladığı yaşam standardını 64 dolarla sağlayabiliyor. hadi yine iyisiniz; nominal değeri daha az olan gelirinizle az zamanda çok ve büyük işler yapmışsınız. gerçek insanların kaderlerini excel tablolarına bakarak belirleyen bir gerizekalıysanız; durum aslında bundan ibaret... ki bu yaptığım sadece satın alma gücüyle sınırlı bir yorum değil; nominal hesaplar da -her ne kadar onlar da ülkeleri karşılaştırılabilir bir düzleme oturtma gayesi taşısalar da- aynı hatalı algıya hizmet ediyor. bu yığınlarca paranın arasında gerçek insanlar neredeler? onların hayatları? artık değer nerede? ataşehir'deki rezidanslarda olmadığı kesin.

    tamam. derin bir nefes alıyorum. adım adım gidelim,

    1- hangi kişinin başına: nominal hesaplardaki aynı sorun doğal olarak bu paritede de var. ülkenin %1'lik dilimini hesap dışı bıraksak mesela? o zaman yine yığınlarca paradan bahsedebilecek miyiz? bu konuyu kredi borcunu ödemek için madene girip ölen işçinin çocuğuna izah etmeyi deneyelim isterseniz. veyahut daha hafif bir ortalama istanbul beyaz yakalısı örneği verelim; sabit giderler çıktığında elde kalan kuş kadar para + yol (bu yol da nedense sizi ya insan gibi yaşamadığınız bir evden işe ya da mis gibi evinizden dağ başına götürüyordur) + yemek (ay sonunu çıkartmaz) + sgk (kurum, malzeme ödeneklerini kestiği için devlet hastanelerinin kritik ameliyatları yapamaz hale geldiğini biliyor muydunuz)... tekrar ediyorum. nerede bu yığınlarla para? önemli olan insanların nasıl şartlarda yaşadığıdır.

    2- oreo vs. eti negro: bence bizim kopya oreo'muzun ırkçı olmak dışında bir sorunu yok öncelikle*. benzer gramajdaki oreo'nun abd satış fiyatıyla eti negro'nun türkiye satış fiyatı arasında, yukarıda verdiğim oecd verilere paralel giden bir fark olduğunu söylemeliyim. tabi her şey bu örnekteki kadar basit değil. makam arabası alınacaksa mercedes-benz'in kapısını çalmak zorundasın. ona alternatif bir ürünün yok zira. durum böyle olunca da gücün tekrar nominal seviyeye (elindeki paranın dolar olarak ederine) dönüyor. yani, kakaolu bisküvi arasında kremadan çıkıp biraz nitelikli ürünlere geçtiğimiz anda, gelişmekte olan ülkelerin sahipmiş gibi gözüktüğü fiyat avantajının hayatın sadece kısıtlı bir bölümüne dokunabildiğini görüyoruz.

    3- kapitalist ütopya: sınırların kalktığı, ürün ve hizmetlerin eşit şartlarda ve eş piyasa koşullarında rekabet eden firmalar tarafından sunulduğu bir kapitalist ütopyada yaşamıyoruz. ki zaten bu sadece sistemle temel anlaşmazlıklar içinde olmayanlar için bir ütopya olarak görülebilir. gümrük vergileri ve kısıtlamaları tüm satın alma gücü hesaplarını derinden etkiliyor. ayrıca her ürün veya hizmetin piyasası ülkeden ülkeye çok radikal farklılıklar gösterebiliyor. renault'nun türkiye pazarına ancak arkasına orduyu alarak girebilmesi ve, ehm, arkasına orduyu almış olması çok çarpıcı bir örnektir mesela. iki türlü de elle tutulur bir yanı yok.

    4- istatistik sorunları: her ülkenin benzer ya da kıyaslanabilir bir istatistik tutma kalitesi veya derinliği olduğunu düşünmek çok akla yatkın değil. tüik enflasyonu "sehven" yanlış yayınlayalı daha bir sene olmadı. sonuçta ödeneği, imkanları, yapısı belli bir oluşum. çok belli başlı sistem ülkelerini kıyaslamadığınız zamanlarda, çıkan sonuçlara şüphe ile yaklaşmakta fayda var.

    ---

    "geleceğimizi bilinçli bir şekilde yüksek ideallere uygun olarak şekillendirme çabamızın, istemeden de olsa hedeflediklerimizin tam tersi sonuçlar vermesinden daha büyük bir trajedi var mıdır ki dünya'mızda?"

    friedrich august von hayek - "the road to serfdom"
  • illa karşılaştırma isteniliyorsa sagp'a göre daha basit karşılaştırma örneği.
    https://stats.oecd.org/index.aspx?datasetcode=cpl
  • ortalama bir vatandasi yurtdisina ciktiginda dumura ugratan, kredi kartlari borclarinin artmasina neden olan iktisadi parametre. genelde icpolitikada goz boyama araci olarak kullanilir. ortalama vatandas yurtdisina cikamaz o ayri da, hadi is vasifesiyle cikti diyelim, dumur olur dumur bir avrobolgesi ulkesinde.
  • dar gelirli maaşıyla kaç miligram et veya havyar alınabileceğinin göstergesi
  • satinalma gucu paritesi, 2 para birimi arasındaki döviz kurunun 2 ülkedeki göreceli fiyatlar tarafından belirlenmesidir. basitce orneklemek gerekirse, amerikada 10 dolara 3 ekmek alabilirken, turkiyede yaklasik 50 ekmek alabilirsiniz.
  • turkiye gibi ulkeler icin (bkz: zugurt tesellisi)
  • türkiye'de milli gelirden orantısızca en fazla payı alan en üst %1'lik kesim hesaplamanın dışında tutulduğunda, satınalma gücü paritesine göre ülkemizde kişi başına gelir avrupa birliği ülkelerinin ortalamasının %10'unu bulur mu acep diye merak edilesi iktisadi parametre.

    .
  • liseden itibaren derslerde zorunlu olarak okutulması gereken kavram. mesele gelirinin ne kadar olduğu değil o gelirle neler alabildiğindir.

    çok basit şekilde özetlersek.

    5 sene önce x lira gelirin varken y miktar ürün/hizmet alabiliyorken.
    şimdi 3x lira gelirin ile y miktardan az ürün alabiliyorsan, gelirin düşmüş demektir.

    avrupa'nın en ucuz benzini nominal değer olarak satıyor olabilirsin de avrupa halkı geliri ile ne kadar benzin alıyor sen ne kadar alıyorsun buna bakmak lazım.
  • ülkeler arasındaki fiyat düzeyi farklılaşmasını ortadan kaldıran para birimi dönüştürme oranıdır.

    sgp en basit şekilde, iki ülkede aynı tanıma sahip bir ürünün fiyat oranı şeklinde hesaplanır. örneğin, 1 kg dana etinin fiyatı türkiye’de 15 ytl, abd’de 20 dolar ise; dana eti için 1 abd dolarının satınalma gücü paritesi;

    sgp(tür/abd) = 15 ytl / 20 abd doları = 0.75 ytl/dolar olarak hesaplanır.

    bu değer, dana eti için abd’de ödenecek her bir dolara karşılık türkiye’de 0.75 ytl ödeneceği anlamını taşımaktadır. bu oran kullanılarak mevcut bir para ile abd’de ve türkiye’de satın alınabilecek dana eti miktarının karşılaştırılması sağlanır.
hesabın var mı? giriş yap