• türkiye küçük millet meclisleri (tkmm) girişimi’nin ve
    düşünce suçu(?!)’na karşı girişim’in eski çalışanları

    bizler, ‘insan hakları savunucusu’ müzisyen şanar yurdatapan’ın başlattığı sivil girişimler olan türkiye küçük millet meclisleri (tkmm) girişimi ile düşünce suçu(?!)’na karşı girişim’in çalışanıyken sigorta ve maaşlarımıza zam talep ettiğimiz için şanar yurdatapan tarafından haksız bir biçimde işten atılan stk emekçileriyiz.

    daha önceden yapmış olduğumuz basın açıklamamıza ek olarak, işveren şanar yurdatapan’ın kimi yazışmalarda savunduğu iddialarına yanıt olması ve kamuoyunu daha ayrıntılı bilgilendirmek adına bu yazıyı yazdık. yurdatapan’ın yürüttüğü bu girişimlerin, düşünce ve ifade özgürlüğü, katılımcılık ve demokratikleşme alanında yürüttüğü projeler nasıl hayata geçiriliyor, nasıl bir emek sömürüsü üzerinde yükseliyor, bunu sizlerle paylaşmayı istiyoruz.

    - ofisteki çalışmamız (şanar yurdatapan’ın iddia ettiği gibi) gönüllü bir çalışma değildi. hafta içi her gün sabah dokuz akşam altı arasında sarfettiğimiz mesai, ofisi kolektif şekilde idare etme önerimize verilen red yanıtı, sürekli artan iş yükümlülükleri ve ofiste çalışmamızın devamlılığının yalnızca şanar yurdatapan’ın iki dudağı arasında olması ile çalışmamız ‘gönüllü’ olmaktan çıkmış, işçi-işveren ilişkisi niteliği kazanmıştır.

    - ofiste yaşanan sıkıntılarımızın dillendirilmesinin ardından o güne dek muhatabımız konumunda bulunan şanar yurdatapan, ofiste yeni bir yapılanma yaratarak artık bu sorunlarla yeni yöneticilerin ilgileneceği bildiriminde bulundu. bu andan itibaren ofiste bir muhatap karmaşası yaratılarak taleplerimizin önü kesilmeye çalışıldı.

    - işyerinde hem işveren şanar yurdatapan hem de diğer yöneticiler tarafından çeşitli biçimlerde psikolojik baskı ve mobinge maruz bırakıldık, bu baskılara dayanamayan bir arkadaşımız istifa etti.

    - işveren şanar yurdatapan sosyal güvence sağlama yükümlülüğünü yerine getirmedi, ya sigortasız ya da kendi sigorta primlerimizi kendimiz ödeyerek çalıştık. bu sorunun toplantıda dile getirilmesi dahi tehdit olarak algılandı.

    - projelerin şeffaf yürütülmesini, yani mali yapının bizim sigorta ve maaş artışı taleplerimizin karşılanıp karşılanamayacağını, maaş artışı yapılamıyorken ofise hangi bütçeyle yeni mobilyalar, kameralar alındığını ve yeni çalışanların nasıl istihdam edildiğini öğrenmek istedik. muhatap bile alınmadık.

    - bizim belli projelerde “karşılıklı olarak anlaşıp çalıştığımız” söylendi ancak bugüne dek hiçbir sözleşmeye tek bir imza atmış değiliz. biz sadece bize sunulan koşullara razı geldik. zaten sendika ve toplu sözleşme yetkisi olmadıktan sonra hangi işçi işverenle eşit şartlarda konuşup anlaşabilir?

    neler yaşadık?

    geçtiğimiz yılın ekim ayında tkmm projesinin genel koordinatörlüğünü yürüten arkadaşımız, şanar yurdatapan tarafından işten çıkarıldı. arkadaşımızın işten çıkarılma nedeni ile ilgili olarak bilgi almak istediğimiz şanar yurdatapan, bunun nedenine ilişkin hiçbir geri dönüş yapmazken, “burada demokrasi yok, benim kararlarım uygulanır” çıkışını yaptı.

    sigorta ve zam talebine karşı işten atma

    bu gelişmenin ardından şanar yurdatapan, zam ve sosyal güvence talebinde bulunan bizleri, fon, bütçe gibi gerekçelerle üç ay boyunca oyaladı. bu üç ay içinde işyerinde yeni çalışanların istihdam edilmesi ve çeşitli demirbaşların alınması bizlere mali anlamda bir sıkıntı olmadığını gösterdi. yine aynı dönemde işyerindeki hiyerarşik yapı iyice yoğunlaştırıldı ve üzerimizdeki baskı daha da arttı. şanar yurdatapan, 18 mart 2013 tarihinde bizimle yapmış olduğu toplantıda mali bir kriz yaşandığını bahane ederek bizi işten ayrılmaya yönlendirdi ve haziran ayı başına kadar süre verdi. buna karşılık bizler, sigorta ve zam talebinde ısrarcı olduğumuzu belirtince yurdatapan, bir işveren olduğunu kanıtlayacak şekilde, ofiste tüm çalışanlara bu taleplerin arkasında olup olmadıklarını sordu ve arkasında durduğumuzu belirten bizleri topluca işten attı.

    özel yazışmaların gizliliği ihlal edildi

    tüm bu yaşanlara ek olarak geçtiğimiz günlerde kişisel e-mail hesaplarımız üzerinden, daha önceden yapmış olduğumuz özel konuşmaların bir şekilde ele geçirildiğini öğrendik. kendilerinin “tesadüfen ele geçirdiklerini” iddia ettikleri bu yazışmalara dönüp baktığımızda farklı tarihlerde yaptığımız bu konuşmalara oldukça hakim olduklarını anladık. belli ki yazışmalarımız farklı tarihlerde oldukça dikkatli bir şekilde incelenmişti. birbirimizle şaka yollu yaptığımız konuşmaların bizimle hiç konuşulmadan işten çıkartılmamızın ardından karşımıza maddi gerçekler olarak çıkartılmasını şaşkınlıkla izliyoruz. devletin haberleşme özgürlüğünü ihlal etme hakkı olmadığını savunan bir sivil toplum kuruluşunda haberleşme özgürlüğünün ihlal edilmesini ise kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.

    çalışanlara kumpas kuruldu

    tüm bunlardan anlıyoruz ki, ofiste var olan huzursuzlukları dile getirdiğimiz zamandan itibaren üzerimizdeki baskı ve denetim daha çok arttırılmış, işten atılmamızdan önce bunun planları yapılmış, açıkça kumpas kurulmuş ve işten çıkartılmışızdır.

    son olarak; bir kez daha belirtmeliyiz ki, şanar yurdatapan’la sorunumuz kişisel değildir. kendisinin geçmişte fikirleri uğruna bedeller ödediğinin ve hâlâ inandığı fikirlerin peşinde koştuğunun farkındayız. ancak o, fikirlerinin hayat bulması için emek veren bizleri ve bunca yıldır verdiğimiz emekleri hiçe saydığı gibi, bizi kapının dışına koyarken de hiç tereddüt etmedi.

    türkiye’de stk’lar ve emek sömürüsü

    son yıllarda türkiye’de sayıları hızla artan stk’lardan bazıları, yine aynı hızla, ucuz iş gücü istihdam etmenin ve güvencesiz çalıştırmanın merkezlerine dönüşüyor. emek sömürüsünün yoğun olarak yaşandığı alanlara eklenen sivil toplum örgütlerinin bu halinin sivil toplumculuk, şeffaflık, demokrasi, insan hakları ve çalışma hakları ile bağdaşmadığını düşünüyoruz. sivil toplum, bu zamana kadar devletin demokratikleştirilmesi gerektiği iddiasındaydı, peki sivil toplum kuruluşlarını kim demokratikleştirecek?

    http://www.norzartonk.org/…nlari-bildiri/#more-9173
  • şanar yurdatapan.. 60'larin basindan 1980'e kadar muzik piyasasinda, muzisyen ve soz yazari olarak bulunmus, 12 eylul darbesinden sonra yurtdisina cikmis, hatta vatandasliktan cikarilmis, 90'larin basinda ulkeye ve vatandasliga geri donmus muzisyen, soz yazari, produktor.
    dondukten sonra kendini insan haklari konusunda mucadeleye verdi, daha cok oyle duyuldu ismi, kah bir aydinlar bildirisi yayinlamis oldugu icin dgm kapilarinda, kah f tipi cezaevi protestolarinda, kah cumartesi anneleri protestolarinda..
    en sevdigim isi, ajda pekkan'in petrol'une yazdigi eglenceli [zamani icin epey anlamli ve depresif gerci] sozler sanirim. bir de simdi istanbulda olmak vardi sarkisinin sozlerini yazmisti, yurtdisinda vatandasliktan cikarilmis olarak yasadigi donemde.
    ayrica, melike demirag ile bir evlilik yapmisti sanirim.
  • yanında çalışan bir arkadaşım şöyle bir açıklama yapmış, okuyunuz ve teşhir ediniz;

    "birçoğunuzun bildiği gibi yaklaşık 3 yıldır şanar yurdatapan'ın yanında çalışmaktayım. bu süre içinde gönüllü birliktelik vs. gibi nedenlerle çok az bir ücretle hiçbir sosyal güvencem olmadan çalıştım tıpkı diğer arkadaşlarım gibi.. ancak son zamanlarda işveren kimliğine bürünen şanar yurdatapan, melis tantan arkadaşımızı işten atmış bunun nedenini sorduğumuzda da "burada demokrasi yok benim kararlarım uygulanır" yaklaşımı ile sarstığı güven ilişkisini iş yerinde hiyerarşi zincirini güçlendirerek tamamen koparmıştır. buna karşılık kendisi yaptığımız sigorta ve zam isteği görüşmesinin ardından benimle birlikte 3 arkadaşımızı hiçbir sosyal hakkımızı ödemeden işten atmıştır.. 814.578 kilometrekarelik ülke toprağına demokrasi getirme iddiasındaki şanar yurdatapan 100 metrekarelik ofiste krallığını ilan ederken en temel insan haklarından biri olan güvenceli çalışma kuralını ihlal etmiştir. bu iletiyi paylaşarak bu durumu teşhir edecek tüm dostlara teşekkürler."
  • “bir kıvılcım düşer önce, buyur yavaş yavaş, sonra bir bakmışsın patron olmuş arkadaş…”

    http://fakfukfon.wordpress.com/…haklarina-giris-101
  • referandumda yetmez ama evet diyenlerdendir.

    not: tarihe düşülmüş bir not.
  • abdurrahman dilipak'a dava acan kisidir cunku abdurrahman dilipak, vakit gazetesinin 28 mayis 2004 cuma günkü sayisinin 13 sayfasinda yayinlanan “pazar yerinde cazgirlik bile yapamayacak olanlarin sanatçi geçindiği bir ülke” baslikli yazisinda, “mi ile fa’yi ayird edemeyecegini” iddia ederek kendisine hakaret etmistir.
  • haklarını isteyen çalışanlarını toplu olarak işten çıkartan "insan hakları aktivisti".

    http://www.soldefter.com/…llik-ve-sanar-yurdatapan/

    alakalı olabilir (bkz: gönüllü emeğin sömürüsü)
  • haşhaş, izin, endişe, domatesler ve silahlar, zavallılar filmlerinin de müziklerine imza atan müzisyen ve prodüktör.

    şu şarkılar da kendisinin katkı verdiği şarkılar arasındadır:

    -ahmet tekalan: mış gibi (söz ve beste)
    -ajda pekkan: petrol (söz - 1980 eurovision temsilcimiz)
    -arda kardeş: oy anam (söz), pis sinek (söz)
    -asu maralman: bana güzel bir şey söyle (söz ve beste), dile benden ne dilersen (söz ve beste), kurban olayım (söz)
    -ayla algan: beni bana sor (söz), doldur dostum doldur (söz)
    -banu kırbağ: bir başka şarkı (söz ve beste), buna sevmek denirse (söz ve beste), eski sevgili (söz ve beste), hasret şarkısı (söz), nanay (söz), nerde o eski şarkılar (söz ve beste), oryantal aşk (söz), ölsem de bir kalsam da bir (söz ve beste), sıfıra sıfır (söz ve beste), unutulur (söz), yok ki (söz)
    -beste boduroğlu: onuncu köy (söz)
    -beste ve elma şekerleri: annem annem (söz), eski çamlar (söz), gel geliver (söz), iskele babası (söz), mevsim bahar (söz), sıla türküsü (söz)
    -cici kızlar: deli gönlüm (söz ve beste), delisin (söz), sev sev sev (beste), uçtu uçtu (söz ve beste)
    -esmeray: 13,5 (söz ve beste), bir gün gelecek (söz), dönemeyenler (söz ve beste), kağıt mendil (söz ve beste), perişan (söz ve beste), postacı (söz ve beste), sıla (söz ve beste), yalnızlık (söz ve beste), yan yüreğim yan (söz ve beste), yollar yollar (söz ve beste)
    -füsun önal: insanlar insancıklar (söz), isimsiz kahramanlar (beste)
    -grup sekstet (ertan anapa, esmeray, funda anapa, iskender doğan, kerem yılmazer ve melike demirağ): insanız biz (söz - 1978 eurovision türkiye elemeleri)
    -gün yüksel: dalgalar (beste)
    -iskender doğan: bana ne (beste)
    -kerem yılmazer: dünya dünya (söz ve beste), yalnız adam (söz ve beste)
    -melike demirağ: a canım (söz ve beste), ağlamak ayıp değil (söz ve beste), alışamadım (söz ve beste), aman aman (söz ve beste), anı (beste), arkadaş (söz ve beste), aşk nedir (söz ve beste), aynı millet (söz ve beste), aynı yolda (söz ve beste), beyaz duman (söz), bey'fendi (söz ve beste), bir sevgi arıyorum (söz ve beste), boğaz'ın arka semtleri (söz), bu çocuk ölecek (söz ve beste), bu şarkı (söz ve beste), dar vakitler (söz), davet (beste), derler ki (söz ve beste), dimitri (beste), dünyanın en acıklı güldürüsü (söz), el ele (söz ve beste), elleriniz (söz ve beste), eylül'de istanbul (söz ve beste), gel (söz ve beste), gelecek günler (söz ve beste), gurbet türküsü (söz ve beste), güneş yine doğacak (söz ve beste), hadi canım sen de (söz ve beste), hanımeli (söz ve beste), hani (söz ve beste), insanlar çok değişti (söz ve beste), insanlar neredesiniz (söz ve beste), istanbul'da olmak (söz ve beste), kadınlarımız (beste), kim kime dum duma (söz ve beste), kurban (söz), makine yiyor beni (söz ve beste), masal (söz ve beste), merhaba (söz), merhaba dostlar (söz ve beste), na na na (söz ve beste), ne olmuş sana (söz ve beste), ne zaman (söz), niçin (söz ve beste), ninni (söz ve beste), osman (söz ve beste), özlüyorum (söz ve beste), pervane ile ışık (söz ve beste), pervari (söz), pşşik (söz ve beste), savaş türküsü (söz), sevgili dünya (söz ve beste), sıra dağlar (söz ve beste), siirt (söz), sulukule kavgası (söz ve beste), televizyon reklamları (söz ve beste), türküler (söz ve beste), türkülerimiz (beste), uyan kardeş (söz ve beste), vae victis (söz ve beste), vah ayşem vah (söz ve beste), vapur (beste), vazgeç bebek (söz ve beste), vur dediler (söz ve beste), vur şu sazın tellerine (söz ve beste), yarın (söz ve beste), yaşamak (söz ve beste), yeter artık (söz ve beste), yıllar yıllar (söz ve beste), yüce divan (söz ve beste), yürüyoruz (söz ve beste), zeynep'in barış dersi (söz ve beste)
    -mete kaya: giden gitsin (söz ve beste), yetmez mi (söz ve beste)
    -nil burak: benim adım şarkıcı (söz ve beste), döndün ya (söz ve beste), gözünüz aydın (söz ve beste), sus (söz ve beste), yıllar geçiyor (söz ve beste)
    -rüçhan çamay: ne haber (söz ve beste), para para para (söz ve beste), yavaş yavaş (söz ve beste)
    -sezen aksu: geçen yaz (söz ve beste), gözlerindeki bulut (söz ve beste), kendi kendime (beste), olmaz olsun (söz ve beste)
    -tülay özer: neden sevdim (söz ve beste)
    -yasemin kumral: barış dersi (söz ve beste)
    -yeşim: aslan mehmedim (söz ve beste)
  • ajda pekkanın petrolü türkiye elemesinde birinci seçildiği zaman sahneye ödül almak için davet edildiğinde ödülü canlı yayında protesto ederek reddeden sanatçı.
  • http://www.medyatava.net/haber.asp?id=14212 linkinden türbanlı resmi görülebilecek kişi..bence yakışmış gibi
hesabın var mı? giriş yap