• sozlerine uygun, gec bosalan bir sarkidir.

    "we must take our time
    and last it through til dawn" diyen bir sarkinin zaten 3 dakikada bitmesi ayip olurdu...
  • içinde aynı adlı 16 dakikalık senfonik bir şaheser olan şarkıyı barındıran muhteşem uriah heep albümü.sırf bu şarkı için bile albüm dinlenmelidir. ayrıca meşhur şarkı lady in black te bu albümdedir. asıl şarkı listesi
    1- bird of prey
    2- the park
    3- time to live
    4- lady in black
    5- high priestess
    6- salisbury
    7- simon the bullet freak (bonus track in digital remastered version)
  • uriah heep'in 16 dakika süren, masalsı müzikal dokusuyla insanı içine hapseden, klasikleşmiş eseri. özellikle ken hensley'in mükemmel hammond partisyonları ve bas gitar inanılmaz bir uyum içindedir. grup müziği "işte bu!" dedirtir insana.
  • david byron - vokal
    ken hensley - klavye, gitar, vokal
    mick box - gitar
    paul newton - bas gitar
    keith baker - davul

    kadrosu ile kaydedilmiş olan uriah heep albümü. uriah heep'in ikinci albümü aynı zamanda.
  • uriah heep'in olağanüstü güzel albümüyle aynı ada sahip tarif edilemeyecek kadar harika parça:

    somewhere in your eyes
    that very special glow
    something drawing me
    to where i do not know
    i never really thought
    that i would lose myself
    now i’m going faster
    than anybody else

    you move without a sound
    and touch me with your hand
    just like the rain that fondles
    every grain of sand
    this thing we’re gonna do
    it’s just for you and me
    i’m gonna make it good
    good as it can be

    your kiss is sweeter now
    your breath is getting warm
    we must take our time
    and last it through til dawn
    i wonder will it be
    oh, i expect it to
    there have been other girls
    no-one else like you

    i feel a power here
    i never felt before
    and i begin to see
    what drives us to want more
    oh, girl of all my dreams
    please tell me if i’m wrong
    because i’ve been blue
    but we belong

    as time passed and all too fast
    i just knew we couldn’t last
    and i guessed that the end
    was near at hand
    though we tried our love inside
    it just crumpled up and died
    what went wrong
    i will never understand

    you tell me why
    alone again
    how could you leave me
    alone again
    i don’t want to be
    alone again

    there’s a line in a rhyme
    i was going to send to you
    it says: "all that is to be
    will surely be"
    so oh, though you had to go
    ’cause you needed someone new
    is there still a chance
    that you’ll come back to me
    i want you back you see

    alone again
    how could you leave me
    alone again
    how could you leave me
    alone again
    i don’t wanna be alone again

    somewhere in your eyes
    that very special glow
    something drawing me
    to where i do not know
    i never really thought
    that i would lose myself
    but now i’m going faster
    than anybody else

    you move without a sound
    and touch me with your hand
    just like the waves that fondle
    every little grain of sand
    this thing we’re gonna do
    it’s just for you and me
    and i’m gonna make it good
    just you wait and see
  • yakınlarındaki salisbury düzlüğünde stonehenge'nin bulunduğu mekan
  • 1971 tarihli uriah heep albümü ve albüme ismini veren şarkının adı.
    1- high priestess
    2- the park
    3- time to live
    4- lady in black
    5- simon the bullet freak
    6- salisbury
  • uriah heep ile birlikte progresif rock'ın da en iyi albümlerindendir.

    1- high priestess
    2- the park
    3- time to live
    4- lady in black
    5- simon the bullet freak
    6- salisbury
  • peki neden salisbury?

    harare'nin bir dönem salisbury ismini almasının nedeni, ingiltere'nin özellikle 19. yüzyılın ikinci yarısında afrika kıtasında sömürgecilik yoluyla ele geçirdiği, el koyduğu topraklarda büyük katkısı olan, ingiltere'de üç kez başbakanlık, dört kez de dışişleri bakanlığı yapmış olan ve tam adı robert arthur talbot gascoyne cecil salisbury olan diplomat ve siyaset adamıdır..
  • sadece cumartesi geceleri,o da yalnızca downtownda olmak kaydı ile gece geç saatlere kadar eğlenebileceğiniz mekanlar bulmanız mümkün.genelde sessiz,sıcak kanlı insanların yaşadığı küçük şehir.dil okulu veya stonehenge ziyareti gibi kısa süreler için gidenler sıkılmakta haklıdır.uzun süre yaşadığınız zaman ciddi şekilde kendine bağlayan şehir aynı zamanda.

    uptown a doğru çıkarken sağ tarafınızda kocaman arazilere doğru bakan banklar görüp neden orda olduklarını anlayamayabilirsiniz,akşamüstü saatlerini bekleyin,özellikle hava bulutluysa ömrünüzde bir daha göremeyeceğiniz renkleri o manzarada göreceksiniz.şehrin büyüklüğüne göre ulaşım ücretleri oldukça yüksek gelebilir,haklısınız da,kaldığınız yerden biraz erken çıkarak yürümeyi tercih edin,bir kaç gün sonra önünden geçtiğiniz evlerde yaşayanların size selam verdiğine şahit olursanız şaşırmayın,o kadar küçük bi yer ki dil okulu öğrencileri dışında pek gelen giden yok.

    kısa dönem kalacaksanız problem değil,zaten international diğer öğrencilerle (ki rusları tavsiye ederim) kaynaşırsınız,gece dışarı çıkmak istiyorsanız the chapel iyidir.

    bunun haricinde londraya 2 saat 15 dk gibi bir mesafede otobüsle.araç kiralayıp bu süreyi 1.5 saate indirebilirsiniz.londra'nın karmaşasından uzak,olde english havasını başka yerde zor bulursunuz bu şehrin.tadını çıkarın.

    fotoğraf çekmek,kendinizle başbaşa kalmak için mükemmel bir yerdir.aracınız varsa sabaha karşı stonehenge civarında içmek de ölmeden önce yapılması gerekenler arasında.
hesabın var mı? giriş yap