• -taniyo musun kadini ?
    -yok tanimiyorum, 1-2 sevismisligimiz var o kadar yani
  • -yav necla seninle de uzun zamandir sevi$medik...
    -ama saldiray abi ben evlendim
    -insan bi haber verir necla. yav necla senin bi bacin vardi.
  • turk dizilerinin en renkli en senlikli kahramani, gunluk hayatimda sik sik kullandigim bir cok repligin kaynagidir

    - cikar su ustundekileri, ne dedigin anlasilmiyor

    - ya biz senle sevismis miydik?

    - yani sen seviselim diyorsun

    - zuleyha, yeni bir ekiz yatak aldim, gidip deneyelim mi?
  • -alo ben saldıray durgun. sen gimsin?
    -(karşı taraf telefonla cevap verir)
    -abisi mi?
    -...
    -yok o dediğin şekil biriynen sevişmedim gardeşim
    -...
    -kim?
    -...
    -duygu mu?
    -...
    -nası bişiydi bu? hani şöyle kalçaları...
    -...
    -pardon senin bacındı demi bu
  • züleyha: hoşgeldin saldıray abi.
    saldıray: hoşgelmedim züleyha. buğün bi motelde argadaşın biriğnen seğişiyoz. seğişmen soğuna doğru benim cep telefonu çaldı.
    züleyha: eee!
    saldıray: önce dedim şu seğişmeyi bi bitireyim de öyle açayım. karşı tarafa da ayıbolur biliyon mu?
    züleyha: e tabi abi karşı tarafın da hislerini düşünmek lazım.
    saldıray: neyse ben bi müddet açmadım. baktım hala çalıyo. biz seğişiyoz o çalıyo, biz seğişiyoz o çalıyo. derken derken naaalet olsun dediğm kalktığm açtım.
    züleyha: e isabet olmuş abi yoksa uzayacaktı.
    saldıray: kim arasa eyi?
    züleyha: valla o arada kim arasa iyi değil saldıray abi. malum sevişme ortamı.
    saldıray: bu bizğm baattin aradı.
    züleyha: bahattin mi? bizim kapıcı bahattin?
    saldıray: hee. dedi ki saldıray abi durum bu merkezde. züleyha evleniyo dedi.
    züleyha: eee
    saldıray: eeesi ben de apar topar zıpladım geldim. allah seği inandırsın o argadaşı ekiz yatağın üstünde öyğle bırağtım geldim.
    züleyha: eksik olma saldıray abi zahmet etmişsin.
    saldıray: doru mu bu züleyha?
    züleyha: doğru abi allah izin verirse yakında evleniyoruz.
    saldıray: ee eyvah nedcet evli.
    züleyha: evliydi. boşanma ilamını gördüm saldıray abi.
    saldıray: valla söylemesi zor ama züleyha bu eyvah necdet seği kandırmış. ben araştırdım o sağa gösterdiği kaat sahte. bizim çocukarı evine yolladım karısı evde öyğlee oturuyo. öğyle bi boşanmadan falan da haberi yok.
    züleyha: sahi mi söylüyosun saldıray abi?
    saldıray: yalanım varsa şurdan şuraya sevişmek nasip olmasın. yani gitmiiyim diyom.
    züleyha: ulan eyvah necdet ulan eyvah necdet bu yaptığın son kahpelik olacak. söz veriyorum ulan.
    saldıray:züleyha dur nereye gidiyon? yoğ canım bu buğün benimle katiyen seğişmez.
  • hemşire: züleyha hanım ben karakola kadar gidiyorum. arkadaşlar serumunuzu değiştiricekler.
    züleyha: noldu hemşire kardeş
    hemşire: bu adamı şikayet edicem. çekil şurdan bu terbiyesiz
    saldıray abi: ne asabi bir insan yauuu! seğişmek istemiom kardeşim zornan değil ya alla alla
    züleyha: hayırdır saldıray abi
    saldıray abi: bu işler karşılıklı bir arz talep dengesi içindeğ olur. ben isteyecem, sen isteyecen. sonra ortam müsait olacak öyle. ben buraya hasta ziyaretine gelmiş bir insanım
    züleyha: yani kız mı sana asıldı diyosun?
    saldıray abi: sorma züleyha yahu. acile girmemne bu kızığn boynuma sarılması bir oldu.
    züleyha: yapma yahu bak sen şu densize
    saldıray abi: canım sen beni çekici bulmuş olabiliğn; ben senin bu hislerine saygı duyarım. ama alırsın bi randevu. giyersin ayağına topuklu şeyler akabinde seğişiriz olur biter ama bu şekilde bir yaklaşım şık deel.
    pala: bence bu asılmıştır kıza
    züleyha: ona ne şüphe.
    saldıray abi: ee züleyha nasısın iyneştin işallah
    züleyha: bırakmadılar ki saldıray abi. mükremin filan da gelince atlayamdım köprüden. aslında benim şu anda boğazın serin sularında kayıp bi ceset olmam lazım.hıh, bizim miyadımız doldu saldıray abi. kederle hüzünle acılarla doldu. bakma hakem müsamaha gösteriyo da uzatmaları oynuyoruz.
    saldıray abi: nası müsamaha yani
    züleyha: e öyle tabi yoksa benim hayatımda öyle kayda değer bir duraklama yok. kahpe feleğin üfürüğünden mütevellit bir kasırgaya kapıldım. ordan oraya savruldum durdum. ulan pala bu son cümleyi hatırlat da bi ara besteleyeyim
    pala: çok uzun
    saldıray abi: o kadar moralini bozma züleyha. yarınlara umudıla bakması bilecen. yoksa olmaz. ben senin en kısa zamanda sıhatına kavuşacağına inanıyorum. he. merak etme züleyha. kırlarda neşe içinde sevişeceğin günler yakındır.
    züleyha: kırlar da mı
    saldıray abi: gayet tabi. öyle müsait yerler var bir bilsen. misal geçen bi arkadaşı ormanlık araziye götürdüm. nası memnun kaldı annadamam. düşün ki atletimi aldı geri vermiyo.
    züleyha: niye?
    saldıray abi: o günün hadırası olara saklayacakmış. aslında ona kalsa slipi alacaktı da ben o kadarına müsade edmedim.
    züleyha: alla alla temiz hava oksijen arkadaşının hoşuna gitti heralde
    saldıray abi: bi de güzel bi otel yapmışlar. sen biraz toparlan bi hafta on gün gider kalırız oralarda. turp gibi olun valla. bi bayır turbuna şegil itibariyne bi bak ne kadar seksi kavisleri olduğunu görün.
    züleyha: saldıray abi aslında benim sana söylemek istediğim bişey var. ben anlaşmamızı fesh etmek istiyorum. bu mesleği bırakacam. bu alem bensiz kaynatsın cadı kazanlarını. ben çoktan piştim haybeye kazan da yer işgal etmeyeyim. ulan bu da kaset kapağında iyi laf olurdu be pala.
    pala :?
    züleyha: neyse boşver kaset maset yapılmaycak nası olsa.
    (ortama mükreminle tirpişon girer.)
    mükremin: ne demek kaset maset olmayacak ha... ulan züleyha bir laf dinlesen. bir kulağından giren laflarımızın öbür kulağından firar etmesini bi engellesen. ve daha da mühimi şu tip lavuklarla bir irtibarı kessen
    saldıray abi: sen bağa mı laf çarptırıyon hemşerim?
    mükremin: he sana çarptırıyorum
    tirpişon: heee
    mükremin: ayriyetten beni her gördüğün yerde de hemşehrim deyip durma. ben senin gibi lavuklarla aynı şehirde nufus sayımına bile katılmam.
    tirpişon: o kadar...
    züleyha: mükremin tatsızlığa lüzüm yok.
    saldıray abi: siz giminle gonuştuğunuzun peh fargında deelsiniz galiba. bana saldıray durgun derler.
    mükremin: eee napsınlar. her hayvana bir isim koymak şart. yoksa öylecen ayı diye baarıysun bunlardan on tanesi koşuyo.
    züleyha: mükermin kardeş kafi derecede tatsızlık oldu daha fazlasına luzum yok tamam.
    saldıray abi: öyle olsun. sizinen daha sonra görüşeceez. züleyha kusura kalma. senlen bilahare sevişiriz.
  • "saldıray şöyle yap, saldıray böyle yap. ha kimse demiyo ki bi derdin bi sıkıntın var mı? doğru düzgün seğişebiliyon mu? en son nazaman seğiştin? yok herkeş kendi şeyinde. bak sen bile bana abi diyon."
  • binnur kaya'nın şarkıcı adayı olarak saldıray abi'nin huzuruna çıktığı bölümde, avukat hanımla arasında şöyle bir diyalog geçer:

    saldıray: nerde kalmıştık?
    avukat: ee, züleyha hanımın tazminat dav...
    saldıray: haa onu söylüyodum. direkman çıplak tene dar bişeyler giydiğinde çok nefis oluyon.

    bu sırada kapıda bir adam belirir,

    adam: fahrunnisa, ben burda bekliyorum biliyorsun, çabuk ol.
    avukat: tamam sabri bitiriyorum.
    saldıray: kim bu sabri?
    avukat: nişanlım!
    saldıray: nişanlı mıı? bak şimdi...
    avukat: siz devam edin, ne zaman açıcaz davayı?
    saldıray: benim hiç dadım duzum kalmadı vallahi... nişan, en sevmediğim şey. git kardeşim git konuşacak bişey yok. e madem nişanlısınız gidin sevişin kardeşim, ne beni meşgul ediyosunuz yaav!
    avukat: saldıray bey siz gerçek bir manyaksınız!
    saldıray: evet belki manyağım ama en azından nişanlı değelim!
  • turkiyenin aristosudur kanaatimce. zira:
    "uzerindekileri cikar ne dedigin anlasilmiyor" diyen saldiray abi
    "konus ki seni goreyim" diyen aristo ya ne kadar benzemektedir..
  • yemin ederken "yalanım varsa şurdan şuraya sevişmek nasip olmasın", kötü durumda olan birine çözüm önerisinde bulunurken "senin acilen sevişmen şart" kalıplarını kullanan, sevişmek kavramını dilimize dolayan bir demet tiyatro karakteri..
hesabın var mı? giriş yap